|
|
|
Geceyarısı gelen esrarengiz elçi |
Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş, Gül'ün adaylığının kesinleşme sürecini anlattığı yazısında, saat 01.30'da Erdoğan'ı konutta “çok önemli biri”nin ziyaret ettiğini yazdı. Gönültaş'a göre “çok önemli bir devlet yetkilisi” olan bu kişi, AKP dönemindeki icraatlarda “devlet içinde yürüyen bir sürecin de büyük katkısı olduğunu” söyledi ve Erdoğan'ın, Gül'ün adaylığına devletten tepki gelebileceği yönündeki tereddütlerini giderdi.
Zaman’dan Tamer Korkmaz da, bu “önemli devlet adamı” ile yapılan görüşmeyi şu cümlelerle aktardı: “‘Düşük profil’ bir adayın Türkiye açısından ciddi bir hata olacağı, güçlü bir adayın Çankaya’ya çıkmasının gerekliliği ifade edildi. Türkiye’nin geleceği açısından kimin cumhurbaşkanı olması gerektiği hususu tartışıldı. Erdoğan zihnindeki tereddütleri dile getirdi. Bu endişeler giderildikten sonra ‘güçlü bir aday’ olarak Abdullah Gül üzerinde mutabakat sağlandı.”
|
26.04.2007
|
|
|
En az 14 destek oyu lâzım |
CHP ilk tur oylamaya katılmama ve 367 sayısı bulunamazsa Anayasa Mahkemesine gitme kararında diretirken, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül Meclisteki diğer partilerden ve bağımsız milletvekillerinden destek arıyor. Yarın yapılacak olan ilk turda 367 sayısının bulunması ve Gül’ün ilk turda seçilebilmesi için, AKP’liler dışında en az 14 milletvekilinin toplantıya katılması ve Gül için oy vermesi gerekiyor. AKP’nin fire vermesi ihtimali ise, muhtemel fireleri karşılayacak sayıda ilâve katılımı ve destek oyunu gerekli kılıyor.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün eşinin başörtülü olduğu tartışmalarına girmedi. Ağar, “Biz kimsenin çoluk çocuğu, ailesi ile meşgul değiliz. Bu siyasi bir karardır. Biz millet ile meşgulüz” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ü parti genel merkezinde kabul eden Ağar basına kapalı görüşmenin ardından ilk sözü Gül’e verdi. Ziyaretlerde demokrasinin gereğini yerine getirdiklerini ifade eden Gül, “Niçin aday olduğumu ve onaylanırsam nasıl bir cumhurbaşkanı olacağımı sayın Ağar ve arkadaşları ile paylaştım. Desteklerini istedim” dedi.
Görüşmeden tatmin olup olmadığı şeklindeki soruya Gül, “Demokrasinin en güzel şekilde işliyor olması, farklı görüşlerin olduğu bir ortamda herkesle görüşüyor olmam önemli. Benim tatmin olduğum budur. Bunun arzu edilen bir manzara olduğu herkes tarafından ifade ediliyor” cevabını verdi. Eşinin başörtülü olması nedenle yıpranabileceği biçimindeki soruya karşılık Gül, kendisinin bilinen bir şahsiyet olduğunu, her şeyin açık seçik ortada bulunduğunu vurguladı. Gül, başörtüsü ile ilgili tartışmalara girmek istemediğini söyledi.
Gül’ü yolcu ettikten sonra soruları cevaplayan Ağar, sürecin demokrasi ve hukuk çerçevesinde devam etmesini istediklerini, siyasetin mahkemede değil sandıkta yapılması gerektiğine işaret etti.
367 tartışmalarını “hukuku zorlama” olarak gördüklerini hatırlatan Ağar, cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavırlarını Genel İdare Kurulu’ndan sonra kamuoyu ile paylaşacağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki sürpriz iddialarını değerlendiren Ağar, “Ben sürpriz beklentisini erken seçim kararı olarak beklerdim. İktidar millete gidememiştir. AP, DYP ve ANAP dönemlerinde ortaya çıkan seçim kompozisyonunu ortaya koyamamıştır. Bu saatten sonra her an seçimin geleceğine inanıyorum” dedi.
Siyasette her zaman diyalogdan yana olduklarını vurgulayan Ağar, “Siyaset her zaman yüz yüze bakmayı gerektirecek bir alandır. Biz kimsenin çoluk çocuğu, ailesi ile meşgul değiliz. Bu siyasi bir karardır. Biz millet ile meşgulüz. Milletin ne ile tatmin olacağını biliyoruz. Bu başarılırsa Türkiye ikili gerginlikten kurtulur” diye konuştu.
Gül’ün 367 temasları sürüyor
Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, adaylığı açıkladıktan sonra önce CHP’yi, ardından Anavatan Partisi’ni ziyaret etti.
Gül, daha sonra da TBMM’ye gelerek bağımsız milletvekillerini tek tek ziyaret edip desteklerini istedi. Abdullah Gül, ‘’Aslında demokrasinin güzel taraflarını yaşıyoruz. Belki de ilk defa bir cumhurbaşkanı adayı, milletvekillerini tek tek ziyaret ediyor. Tabii ki aday olarak bunlar benim görevim. Karar, milletvekillerinindir. Kararlarını nasıl verirlerse versinler, benim için saygındır’’ diye konuştu. Gül, 6 bağımsız milletvekilini TBMM’de ziyaret etti. Gül, Başbakanın TBMM’deki makamında, bir süre Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ve bir grup AKP’li milletvekilleriyle görüştü.
Gül, daha sonra Çiçek ve Salih Kapusuz ile saat 19.00’dan itibaren ilk olarak İzmir Bağımsız Milletvekili Hakkı Akalın’ın TBMM’deki odasında ziyaret etti. Akalın, ziyarete ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, görüşmede Gül’e, adaylığının hayırlı olması dileğinde bulunduğunu belirtti. Gül’ün kendisinden destek istediğini ifade eden Akalın, ‘’Muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleriyle görüşeceğim. Kendilerine, oylamayla ilgili bir tavır belirtmedim’’ dedi.
Abdullah Gül, daha sonra Hatay Bağımsız Milletvekili Fuat Geçen’i ziyaret etti. Geçen, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gül’ü, ‘’AK Parti grubu içinden çıkabilecek en iyi adaylardan biri’’ olarak niteleyerek, oylamaya katılıp katılmayacağına ilişkin bir karar vermediğini, bunu bir süre düşüneceklerini söyledi. Geçen, Gül’ün adaylığının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına göre daha kucaklayıcı olduğunu ifade ederek, Gül’ün yaptığı bu ziyaretleri çok olumlu bulduğunu bildirdi. Geçen, ‘’Erdoğan, demokratik olgunluk eksikliği nedeniyle bu tür görüşmeleri yapamadı’’ diye konuştu. Bayburt Bağımsız Milletvekili Ülkü Güney de Gül’e ‘’hayırlı olsun’’ temennisinde bulunduğunu kaydetti. Güney, Gül ile yeni tanışmadığını, 15 yıllık bir siyasi birlikteliğinin olduğunu vurgulayan Güney, görüşmede siyasi bir konuşma yapmadıklarını söyledi.
‘’Anayasa’dan, İçtüzükten anladığım, kendi siyasi anlayışım; seçim günü o toplantıya girerim, oyumu da kullanırım. Bu benim en tabii hakkım’’ diyen Güney, şunları kaydetti: ‘’Abdullah Gül, yapı itibariyle toplumdan uzak bir insan değil. Toplumu kucaklayan, mütevazı biri. Son dönemde Dışişleri Bakanlığı yaparak da siyasette iyice pişti. Gül, AKP içindeki ismi geçen adaylardan en az gerilim yaratacak, en çok kabul görecek bir insandır’’ diye konuştu.
Abdullah Gül, daha sonra Mersin Bağımsız Milletvekili Ersoy Bulut, Amasya Bağımsız Milletvekili Mustafa Sayar ve Mardin Bağımsız Milletvekili Süleyman Bölünmez ile de görüştü. Edinilen bilgiye göre, Akalın, Bulut ve Sayar, oylamalar sırasında birlikte hareket edecekler.
‘’İsrail Gününe’’ katılmak üzere görüşmelerden erken ayrılan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, milletvekillerini ziyaretlerine ilişkin, ‘’İlk defa bir cumhurbaşkanı adayı, milletvekillerini ziyaret ediyor. Bu, demokrasinin güzelliği. Herkes meseleyi bu açıdan değerlendirmeli’’ yorumunda bulundu.
Bu arada Gül, dün de DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile DYP Genel Merkezinde bir araya geldi. DYP Genel Merkezi’ne gelen Gül’ü, Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ile Genel Muhasip Bahattin Şeker karşıladı. Basına kapalı devam eden görüşme öncesinde görüntü alınmasına izin verildi.
Mecliste son durum
* AKP : 354
* CHP : 152
* ANAP : 20
* Bağımsız : 9
* DYP : 4
* GP : 1
* SHP : 1
* HYP : 1
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Seçim Temmuz veya Ağustos’ta yapılmalı |
Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, cumhurbaşkanı seçimlerinin ardından, genel seçimlerin de Temmuz veya Ağustos ayında yapılmasının gerekliliğine işaret ederek, Kasım ayında yapılacak bir seçim sonucu Meclisten ne çıkacağının bilinmediğini, 2008 bütçesinin yetişmeyeceğini söyledi.
Çağlayan, “Böyle bir durumda Temmuz veya Ağustos ayında seçimlerin yapılması, yeni kurulacak hükümete, Meclise hem sağlıklı bir bütçe yapılmasına, hem de çalışma programı yapılmasına imkân sağlayacaktır” dedi.
|
26.04.2007
|
|
|
Yargı özgürlükleri genişletmeli |
Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, demokrasinin belli ölçüde uzlaşmayı ve diyaloğu gerekli kıldığının unutulmaması gerektiğini belirterek, çoğulcu demokrasinin temelini oluşturan ifade özgürlüğünün de ülkenin en sıkıcı ve karmaşık sorunlarını bile şiddete başvurmaksızın diyalog yoluyla çözümleme imkanı sunduğunu kaydetti.
Tuğcu, Anayasa Mahkemesi’nin 45. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Sheraton Oteli’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, insan hakları kavramına değinerek, bu kavramının göreceli olarak belirsiz olduğunu, insan haklarının sadece bir kıtanın veya medeniyetin patentli ürünleri değil, insanlık ağacının ortak meyveleri olduğunu kaydetti.
Tuğcu, ‘’İnsan haklarının korunmasında ön saflar da yer alan anayasa mahkemeleri veya anayasal denetim yapan diğer mahkemeler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ve diğer uluslararası mahkemelerin de bir çok kararında belirtildiği gibi, insan hakları ihlallerini önlemede ve tazmin etmede uluslararası mahkemelere nazaran daha iyi konumdadırlar’’ dedi.
Türkiye’de insan hakları konusuna da değinen Tuğcu, Anayasa Mahkemesi’nin ilk kez 2 Mart 2007’de siyasi parti kapatma davalarında AİHM’in verdiği ihlal kararlarının yargılamanın yenilenmesi nedeni olduğuna karar vererek, bu yönde yapılan başvuruları kabul ettiğini ifade etti. Tuğcu, yeniden inceleme sonunda mahkemenin ne yönde karar vereceğinin henüz bilinmediğini, ancak verilen kararın bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Tülay Tuğcu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de atıfta bulunarak, Türkiye’nin bu sözleşme ve ilgili protokolleri kabul ettiğini, mevzuatını AB ile uyum kapsamında elden geçirdiğini anlattı.
Konuşmasının son kısmında gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Tuğcu, yıllardır yargının sorunlarının dile getirildiğini, ancak bunlarda bir değişiklik olmadığını belirtti. Tuğcu, ‘’Aslında yargının sorunları sadece yargının değil, hukuk devleti anlayışının ve yargı bağımsızlığının sorunu olduğunun kamuoyu ve siyasi iktidarlar tarafından algılanıp giderilmesi için çaba gösterilmediği sürece daha bir çok kez konuşmak zorunla kalacağımızı düşünüyorum’’ diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere de değinen Tuğcu, seçimlerin ifade özgürlüğünün özel bir görünümü olduğunu ifade etti. Tuğcu, düşünce özgürlüğünün, bireyin entelektüel gelişiminin olduğu kadar demokratik toplum ve siyasal yaşamın varlık nedeni olduğunu kabul etmenin zorunluk olduğunu kaydetti. Tuğcu, “Bununla birlikte demokrasinin belli ölçülerde uzlaşmayı ve diyaloğu gerekli kıldığını da unutmamalıyız. Çoğulcu demokrasinin temeli, ifade özgürlüğüdür. Bu özgürlük, demokrasilerde, ülkenin en sıkıcı ve karmaşık sorunlarını bile şiddete başvurmaksızın diyalog yoluyla çözümleme imkanını sunmaktadır. Bu imkanın iyi kullanılması durumunda farklılıkların bir arada yaşatılması ve sorunların barışçıl yollarla halledilmesi kolaylaşacaktır’’ diye konuştu.
AB TÜRKİYE’NİN 150 YILLIK PROJESİ
Tuğcu, konuşmasında Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ilişkilerine de dikkati çekerek, Avrupa ile entegre olmanın, Tanzimat Fermanı esas alınırsa, Türkiye’nin 150 yıllık projesi olduğunu ifade etti. Türk hukukçuların AB sürecine ve bu sürecin gereklerine ilgisiz kalmasının düşünülemeyeceğini belirten Tuğcu, tam aksine, hukukçuların bu sürecin yakından takipçisi olması, ulusal mevzuatı bu doğrultuda yeniden gözden geçirmesi, hakimlerin ve diğer hukukçuların bu sürecin sonuçlarına hazırlanmak zorunda olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin AB müktesebatını iç hukukuna aktarmak için, son 15 yılda başka hiçbir Avrupa ülkesinin gerçekleştirmediği büyük hukuk reformlarına giriştiğini ve başarıyla çıktığını belirterek, ‘’Dolayısıyla, günlük yaşamda ve mevzuatımızda adı konulmamış olsa da göreceli bir entegrasyonun gerçekleştiğini düşünüyorum’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Türkiye barajlarla kalkınır |
Uluslararası Su Enerjisi Birliği Başkanı ve DSİ eski Genel Müdürü Prof. Dr. Doğan Altınbilek, “Türkiye’yi kalkındıracaksan en kolay şey oraya bir baraj yapmak. Hem enerji sağlamak, hem su sağlamak. Böylece o kalkınmayı sağlamak” dedi.
DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA
|
Mustafa GÖKMEN
26.04.2007
|
|
|
“Başbakan kendini aşmış bir insan” |
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, kendisini aştığını ve özveride bulunduğunu söyledi.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında ‘’Gümrük Konularında İşbirliği ve Kaçaklığın Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Protokol’’ imzalandı. Protokole, KKTC adına Maliye Bakanı Ahmet Uzun, Türkiye adına da Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen imza koydu.
Bakan Tüzmen, KKTC ekonomisinde ciddi düzelmeler ve ticaret hacminde artışlar yaşandığını kaydetti ve 2002 yılında 500 milyon dolar olan KKTC-Türkiye dış ticaret hacminin, 2006 yılında 800 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Tüzmen, ‘’Ve tahmin ediyorum; bu sene Türkiye ile ticaret hacminde 1 milyar dolar seviyesini yakalayacaktır’’ dedi.
Tüzmen, bir soru üzerine partisinin kendi adayını belirlediğini ve demokratik bir sürecin işlediğine dikkat çekti. Başbakanın, bu konuda gerek partisinin yetkili organlarıyla, gerekse sivil toplum örgütleriyle görüştüğünü hatırlatan Tüzmen, ‘’Başbakanımız sonuçta kendisini aşmış bir insan olduğunu gösterdi ve özveride bulundu’’ dedi. Türkiye’yi, yeni seçilecek cumhurbaşkanının içerde ve dışarda en iyi şekilde temsil edeceğini ve Türkiye’nin sağlıklı bir döneme girdiğini kaydeden Tüzmen, ‘’Bu olgunluktaki meclisimiz cumhurbaşkanını da seçecektir’’ diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
TBMM’nin alacağı kararlara saygı duymaya mecburuz |
Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) 12. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Ankara Hilton Oteli’nde ITC Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı’nın ev sahipliğinde bir resepsiyon düzenlendi.
Bakan Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu şunları kaydetti:”Dört buçuk yıl içinde bu iktidar elindeki imkanları kullanarak (cumhurbaşkanını) halkın seçmesini sağlamış olsaydı, bugün daha tartışmasız, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlayacak istikrarlı bir Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktı. Ancak TBMM’nin alacağı kararlar hoşumuza gitmese de saygı duymak mecburiyetindeyiz.”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılabilmesi için 367 milletvekilinin TBMM’de bulunmasının gerekliliği konusunda ise Yazıcıoğlu, hukukçuların bu konuda farklı yorumlar yaptığını hatırlatarak, “Konunun tartışmalı olarak kalması önümüzdeki süreçte devamlı bir polemik meselesi olarak gündemde bulunacak” diye konuştu.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Şirin'den Gül'e ret |
AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, randevu talep ettiği Genç Parti (GP) İstanbul Milletvekili Emin Şirin’den şaşırtan bir cevap aldı. Şirin, Gül’ün randevu talebine, “Randevuyu benden değil Genel Merkez’den isteyin” diye cevap verdi.
Cumhurbaşkanı adayı Gül, dün başlattığı muhalefet turu kapsamında Genç Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin’den de randevu talep etti. Gül’ün randevu talebine ilginç bir yöntemle karşılık veren Şirin, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayına yazılı bir mesaj gönderdi. “Cumhurbaşkanlığı adaylığınızı tebrik ederim” diyen Şirin, randevu talebinin tarafına iletildiğini bildirdi. Şirin, Gül’e gönderdiği cevap yazısında, “Bildiğiniz gibi ben 22. Dönem Meclisi’ni meydana getiren 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 7.25 oy almış olan Genç Parti’yi TBMM’de temsil ediyorum. Dolayısıyla bu çerçevede randevu talebinizin benden değil örneğin SHP ve MHP’de olduğu gibi Genel Merkez’den olması gerekirdi” ifadelerini kullandı.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Arınç: Hukukun üstünlüğü özgür iradelerin eseri |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, hukukun üstünlüğü ilkesinin, gücünü bütün vatandaşların eşit ve özgür iradelerinden aldığını kaydetti.
Arınç, Anayasa Mahkemesinin 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, hukuk sisteminin, yasama ve yürütme gibi demokrasinin kurucu unsurlarından biri olduğunu ifade etti. İnsan aklının, gelişmenin ve toplumsal mutabakatın ortaya çıkardığı hukuk sisteminin; insan hakları, saygı ve hoşgörü kültürünün yerleşmesiyle büyük gelişme gösterdiğini belirten Arınç, kuruluşundan bugüne kadar modern hukuk devleti olmayı amaçlayan cumhuriyetin, gerekli bütün yüksek yargı organlarını oluşturduğunu bildirdi.
TBMM Başkanı Arınç, mesajında şu ifadelere yer verdi: ‘’Demokratik hukuk sisteminin vazgeçilmez unsuru olan hukukun üstünlüğü ilkesi, gücünü bütün vatandaşların eşit ve özgür iradelerinden alır. Anayasa metinleri, gelişmiş norm ve kurallarıyla demokrasi ve hukukun üstünlüğüne büyük katkı sağlarlar.
Demokrasinin gelişmesi ve milli iradenin hakimiyeti hukuk sisteminin etkinliğini artıracaktır. Egemenliğin ve gücün kullanımının kurallar, ödevler ve haklar bütünlüğü içerisinde vatandaşlara ait olması, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve milli egemenliğin temel karakteridir.”
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Tek imzayla sağlık raporu |
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edilen tasarıyla, kurul raporu yerine, tek hekimin imzasıyla verilecek sağlık raporu ile ilaç alınabilecek. AKP Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’ün başkanlığında toplanan Komisyonda, Bazı Kanunların Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Hükümlerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ele alındı.
Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu, ilâçların tek hekim imzasıyla verilecek sağlık raporuyla alınmasının yerinde bir uygulama olacağını belirterek, ortez ve protez alımları için sağlık kurulu raporu alınması uygulamasına ise devam edilmesini istedi.
Kurtulmuşoğlu, ortez ve protez gibi tıbbi araç ve gereçlerin yüksek fiyatlarda olduğunu; bunların tek hekimin imzasıyla hastalara verilmesinin, suiistimale açık olacağını vurguladı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Necdet Ünivar, tasarıyla raporlardaki bürokrasinin azaltılıp, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılmasının amaçlandığını söyledi. Komisyonda yapılan düzenlemeyle ortez ve protez alımlarında sağlık kurulu raporu uygulanmasına devam edilmesi kararlaştırıldı.
Komisyonda kabul edilen tasarıya göre, Devlet Memurları Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, Emekli Sandığı Kanunu ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yer alan ‘’sağlık kurulu raporu’’ ile ‘’resmi sağlık kurulu raporu’’ ibareleri, ‘’sağlık raporu’’ olarak değiştiriliyor.
Böylece, kamu kurum ve kuruluşlarının, vatandaşlardan ve çalışan personelden istediği sağlık kurulu raporları yerine, tek hekimin imzalayacağı sağlık raporu geçerli olacak. Raporla verilen ilaçlarda istenen sağlık kurulu raporu yerine tek hekimin imzalayacağı sağlık raporu geçerli olacak. Sağlık raporlarında, resmi-özel ayrımı ortadan kaldırılacak. Özel kuruluşlardan verilecek sağlık raporlarıyla da ilaç alınabilecek.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
’Gündem: Çocuk’tan siyasilere mektup |
Gündem: Çocuk! Derneği siyasileri Türkiye’de bir çocuk politikası oluşturmaya davet ediyor. Dernek, siyasi parti başkanlarını çocuğa önem ve öncelik vermeye, parti programlarını çocuk hakları çerçevesinde yeniden hazırlamaya çağırıyor.
Çocuk Haklarını Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme Derneği Gündem:Çocuk!, siyasi partilerin çocuğun temel hakları olan “Yaşama ve Gelişme İlkesi”, “Korunma İlkesi”, “Ayrım Gözetmeme İlkesi”, “Çocukların Katılımı İlkesi” doğrultusunda bir “Ülke Çocuk Politikası” üretmesi için siyasi parti başkanlarına sesleniyor:
“Sayın Genel Başkan, Genel Başkanı olduğunuz ve 2007 Genel Seçimleri’nde iktidara talip olan partinizi,
* Çocuğa önem ve öncelik vermeye,
* Çocuğa bakışını çocuk hakları temelinde gözden geçirmeye,
* Bu bakışı parti programına yansıtmaya,
* Çocuk hakları temelli bir ÜLKE ÇOCUK POLİTİKASI oluşturmaya
* Çocuk politikanızı bir an önce kamuoyu ile paylaşmaya çağırıyoruz.”
|
/ İSTANBUL
26.04.2007
|
|
|
Anzak Koyu’nda tarihî buluşma |
Binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı turist, 92 yıl önce yapılan Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden atalarını, çıkarmanın yapıldığı Anzak Koyu’nda düzenlenen törenlerle andı.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’ndaki Anzak Koyu’na akın eden 10 bine yakın Avustralya ve Yeni Zelandalı turist ile bu ülkelerin üst düzey yetkililerinin katıldığı tören, şafak sökmesiyle birlikle başladı. Gece havanın soğuk olmasına rağmen erken saatlerden itibaren Anzak koyuna akın eden Avustralya ve Yeni Zelandalı turistler, battaniye ve uyku tulumlarına sarılarak sahildeki çimlerin üzerinde uyuyarak törenin başlamasını beklediler. Saat 05.30’da başlayan törende, Yeni Zelanda ve Avustralya’dan gelen askerler, Anzak çıkarması sırasında ölenlerin anısına düzenlenen törende saygı duruşunda bulundu. Türkiye, Yeni Zelanda ve İngiltere milli marşları eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinin ardından, günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmalar yapıldı. Konuşmaları dikkatle dinleyen Anzaklar, daha sonra ülkelerinden özel olarak gelen rahip tarafından savaş sırasında ölenler için okunan duaya eşlik etti. Anzak çıkarmasının önemi ve sonuçları ile ilgili yapılan konuşmaların ardından İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya, Kanada ve Hindistan üst düzey yetkilileri, Anzak Anıtı’na çelenk koydu. Bu arada katılımcıların töreni daha iyi takip edilebilmesi için özel olarak kurulan dev ekranlar dikkat çekti.
Bu arada tören sırasında aniden alana giren bir köpek güvenlik görevlilerine zor anlar yaşattı. Köpeği iple bağlayan görevliler hayvanı güçlükle alan dışına çıkarabildiler.
Anzak Koyu’nda düzenlenen törene Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peter, Avustralya Savunma Bakanı Brendan Nelson, Çanakkale Vali Yardımcısı Ali Partal ve 11 ülkenin temsilcileri katıldı. Törene katılanlar daha sonra Avustralya ve Yeni Zelanda anıtında yapılacak törene katılmak üzere bölgeden ayrıldı.
|
/ ÇANAKKALE
26.04.2007
|
|
|
Mardin’de Kutlu Doğum rüzgârı |
Mardin Müftülüğü “Kutlu Doğum Haftası” faaliyetleri çerçevesinde bilgi yarışması düzenledi. Fuat Yağcı Camiinde gerçekleştirilen yarışmada Kur’ân kursu talebeleri üstün performanslarıyla dikkat çekti.
Ulucami Kız Kur’ân Kursu birinciliği alırken, Medrese Cami ikinci, Necmeddin Kız Kur’ân Kursu ise üçüncü oldu. Bilgi yarışması akabinde, Kur’ân bülbülleri yarıştı. Mardin Müftülüğü 21 Kasım stadyumunda “İnsan Sevgisi” konulu konferans düzenledi Proğram, Eray Buday’ın okuduğu Kur’ân tilavetiyle başladı. Müftü Vekili Masum Taşçı’nın açılış konuşmasının ardından Ankara Diyanet İşleri müfettişlerinden Vasfi Yücel’in veciz konuşmasıyla proğram devam etti. Konferansa katılan halka pilav dağıtıldı. Konferans sonunda Kur’ân-ı Kerim Güzel Okuma Yarışmasında dereceye girenler, ödüllerini alırken birinciliği elde eden Ayşe Cücü bölge yarışmasına katılmaya hak kazandı.
|
YENİ ASYA
/ MARDİN
26.04.2007
|
|
|
Kars beyaza büründü |
Kars’ta önceki gece başlayan ve sabah saatlerinde de devam eden kar yağışı şehri beyaza bürüdü.
İl genelinde etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiledi. Kar ve rüzgarın etkisiyle caddede güçlükle yürüyen vatandaşlar, Mayıs ayına birkaç gün kala devam eden kar yağışını şaşkınlıkla karşıladıklarını belirtti. Kar yağışına en çok sevinen çocuklar ise, lapa lapa yağan kar altına doyasıya oynadı.
Kar sebebiyle görüş mesafesinin yer yer 2 metreye düşmesi sürücülere de zor anlar yaşattı. Kars-Susuz, Ardahan-Göle karayolunun trafiğe kapalı olduğu, Kars-Digor yolunda da araç geçişlerinin kontrollü olarak yapıldığı belirtilirken, Karayolları ekiplerinin yol açma çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü kaydedildi. Bu arada, kar ve buzlanmadan dolayı çok sayıda maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği bildirildi.
|
/ KARS
26.04.2007
|
|
|
Erzurum’da hava soğuk |
Erzurum’da kar yağışının ardından soğuk hava etkili olmaya başladı. Erzurum’da iki gündür aralıklı yağan karın ardından gece saatlerinde etkili olan soğuk hava sebebiyle buzlanma meydana geldi.
Kentte buzlanma sebebiyle 10’a yakın maddi hasarlı trafik kazası meydana gelirken, belediye ekipleri yollarda tuz serpme çalışması yaptı. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, önceki gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları ise sıfırın altında olmak üzere Erzurum’da 8, Ardahan’da 5, Kars’ta 3, Erzincan’da 2 derece oldu.
|
/ ERZURUM
26.04.2007
|
|
|
Nisan karı çocukları sevindirdi |
Bitlis’in Ahlat ilçesinde hayatı olumsuz yönde etkileyen kar yağışı, en çok çocukları sevindirdi.
Yurt geneline bahar mevsimi yaşanırken, Ahlat’ta kar yağışı etkisini sürdürüyor. Nisan karı, okul harçlıklarını çıkarmak için damlarda biriken karları temizleyen çocuklara yaradı. Soğuk havaya aldırış etmeyen çocuklar, günlük 7 ila 10 YTL’ye işyeri ve evlerin damlarındaki karları temizliyor. Kazançlarının bir kısmını okul harçlığı olarak ayırdıklarını geri kalan kısmını ise aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla anne ve babalarına verdiklerini kaydeden çocuklar, “Nisan ayında yağan kar işimize yaradı. İnşallah uzun sürer ve bizde para kazanırız” dedi.
|
/ BİTLİS
26.04.2007
|
|
|
Kış, hayvancılığı etkiliyor |
Ardahan ve çevresinde ağır kış şartlarının devam etmesi sebebiyle hayvan üreticilerinin yem sıkıntısı çektiği bildirildi.
Ardahan Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “Valiliğimiz İl Tahkim Komisyonu tarafından yapılan incelemeler neticesinde ilimiz genelinde yaşanan olumsuz iklim koşulları ve kar yağışları sebebiyle üreticilerimiz, hayvanları için kaba yem teminin de ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Kaba yem ihtiyacına bağlı olarak, üreticilerimiz tarafından oluşturulan yoğun ve acil talep, diğer yörelerden ilimize gelen kaba yemin (saman) fiyatının kilosunun 0.50-0.60 YTL’ye kadar yükselmiştir. Kaba yem fiyatının yüksek olması ve olumsuz iklim koşullarından dolayı hayvan ve hayvansal ürünlerinin pazarlanmasında da alıcı bulmakta sıkıntı çekilmesi sebepleriyle üreticilerimiz maddi sıkıntı içerisindedir. İlimizde genellikle büyük baş hayvanlarımız Nisan ayının birinci haftasında doğal çayır ve biçeneklerden otlatılmak suretiyle üretim faaliyeti sürdürülmekteydi. 2007 yılında ise halen devam eden kar yağışı nedeniyle ilimizdeki otlakların tamamı halen kar altında bulunması sebebiyle hayvanların otlaklara çıkarılmasını kesinlikle engellemektedir” denildi.
Açıklamada acil önlem alınmadığı takdirde özellikle büyükbaş hayvanlarda açlık ve beraberinde direnç düşüklüğüne bağlı hastalıklardan dolayı toplu hayvan ölümlerinin yaşanacağı kaçınılmaz olacağı kaydedildi.
|
/ ARDAHAN
26.04.2007
|
|
|
Kablosuz internet çocuklara zararlı |
Araştırmalar kablosuz internet erişiminin (wireless) şehirlerde kanser riski meydana getirdiğini öne sürerken, Türk uzmanlar da çocukların bu sistemden uzak tutulmasını tavsiye ediyor.
İngiliz Independent gazetesinde yer alan habere göre kablosuz internet (wi-fi) bağlantıları yüzünden şehirlerin üzerinde manyetik bulutlar oluşuyor. Doğal manyetik alandan 1 milyar kat daha güçlü olan bu dalgalar beyin hücrelerini öldürme, sinir sistemi rahatsızlıkları hatta kanserojen etki gibi pek çok soruna yol açabiliyor.
Uzmanlar özellikle çocukların risk altında olduğuna dikkat çekiyor. Evde yapılan bağlantıların da tehdit oluşturacağı üzerinde duruluyor. İngiltere’de Başbakan Tony Blair’den bu konuda çalışma yapması istenirken, Avusturya okullarda kablosuz ağ bağlantılarını yasakladı.
‘GEREKSİZSE KULLANMAYIN’
Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, “Yeni ürünler her ne kadar manyetik açıdan korunmalı olsa da cep telefonu ve bilgisayara mesafeli yaklaşmakta fayda var. Özellikle küçük çocukları cep telefonundan kesinlikte uzak tutun. Israrcı gençleri 20 yaşına kadar kulaklıkla konuşmaya ikna edin” diyor. Gereksiz yere evlerde kablosuz internet kullanımının yaygınlaşmasının doğru olmadığına dikkat çeken İstanbul Onkoloji Merkezi Uzman doktoru Yavuz Dizdar, “Kanada’da geçen yıl bu konuda iki araştırma yayınlandı. Araştırmalardan biri okulda yapıldı. Manyetik alan filtrelendi. Bu okulda bulunan astımlı çocukların ilaç kullanımları azaldı, diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolü kolaylaştı, kronik yorgunluk hastalığında da ciddi bir azalma belirlendi. Wireless’in kronik hastalıkları tetikleyici etkisi de yine Kanada’da bir araştırmayla kanıtlandı” dedi.
|
26.04.2007
|
|
|
Sokak oyunları bilgisayara alternatif oluyor |
Bursa Büyükşehir Belediyesi, bilgisayar oyunları furyasına kurban giden sokak oyunlarını gelecek nesillerle tanıştırmak amacıyla “1. Sokak Oyunları Şenliği” düzenledi.
Gençlerin büyük ilgi gösterdiği faaliyette konuşan Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı ve Kent Müzesi Koordinatörü Ahmet Erdönmez, çağımızın en önemli araçlarından biri olan bilgisayarın düzensiz kullanıldığında çocukları olumsuz yönde etkilediğini hatırlattı.
Bilgisayar oyunlarının ve internetin birçok çocuğu sosyal hayattan uzaklaştırdığına dikkati çeken Erdönmez, “Kent Müzesi olarak biz de bu önemli yaraya parmak basmak ve çocuklarımıza biraz da olsa geçmişin teknolojik olmayan ama eğlenceli sokak oyunlarını hatırlatmak için bu şenliği düzenledik. Çok eskilerden kalmayan, hâlâ bazı okul bahçelerinde, sokak aralarında oynanan cilli, gazoz kapağı, ip atlama, hulo hop, topaç ve seksek gibi oyunları, çocuklarımızla yarışma havasında yeniden oynuyoruz. Bu yıl birincisini düzenlediğimiz şenliği geleneksel hale getirerek çocuklara bu eğlenceli dünyayı unutturmamayı hedefliyoruz” dedi.
ÇOCUKLAR ESKİ OYUNLARI OYNADI
Kent Müzesi Amfi Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen şenliğin açılışında Emek, Setbaşı, Namazgah İhsan Dikmek, Atatürk ve Süleyman Çelebi İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencileri 6 farklı sokak oyununda kıyasıya yarıştılar. Şenliğe aileleri ve arkadaşlarıyla birlikte katılan çocuklar, geçmişte ablalarının, ağabeylerinin, hatta anne ve babalarının oynadıkları oyunları büyük bir heyecanla oynadılar. Topaç, hulo hop gibi daha eski oyunlarda zorlanan çocuklara Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları yardımcı oldu.
Şenliği torunu ile birlikte izleyen vatandaşlardan Ahmet Doğru, faaliyetin kendisine çok farklı bir nostalji yaşattığını söyledi. Meral Güngörmez isimli bir bayan ise, sokak oyunlarının bir kültür olduğunu, bunu yaşatmasından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
|
/ BURSA
26.04.2007
|
|
|
68 yaşında Kur’ân okumayı öğrendi |
Okuma yazma bilmeyen 68 yaşındaki kadın, Kur’ân okumayı öğrendi. Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan Pakize Boncuk, hiç okula gitmemesine ve okuma yazma bilmemesine rağmen mahallelerindeki camide açılan Kur’ân kursuna giderek Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrendi.
Azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını belirten Pakize Boncuk, “Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluyum. Kur’ân okumayı öğreneceğime olan inancım ve Allah’ın yardımıyla bugün artık Kur’ân okuyabiliyorum. Hiç kimse ben yapamam demesin. Azim ve gayretle yapılamayacak hiçbir şey yoktur” diyerek mutluluğunu ifade etti.
|
/ MERSİN
26.04.2007
|
|
|
Telefonla dolandırılmayın! |
Adana Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, bırakılan çağrıya cevap veren cep ve sabit telefon hattı abonelerinin ‘’kontör’’ aktarımıyla dolandırıldıklarını bildirdi.
Cep telefonuna çağrı gönderdikleri vatandaşların bağlantı kurmalarını sağlayan kimliği belirsiz kişi veya kişiler, ağlarına düşürdüğü vatandaşları, ‘’sizin telefonunuzdan albaya küfür içerikli mesajlar atılmış. Bu nedenle de hakkınızda soruşturma ve tazminat davası açılmış. Bu konuyla ilgili detayları tespit etmeye ve mesajların gönderilmesini önlemeye çalışıyoruz’’ gibi benzeri yalanlarla hattın diğer ucunda uzun süre bekletme yoluna gidiyor.
|
/ ADANA
26.04.2007
|
|
|
Artvin’de dört mevsim turizm |
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Personel Eğitim Dairesi Başkanı Mehmet Kocatepe, Artvin’de turizmi dört mevsime yaymak için çalışmalara hız verdi. Bu kapsamda ilde kış ve su sporlarının geliştirilerek yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Kocatepe, Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli olmak üzere dört bölgede şartlara uygun kayak pisti tespit ettiklerini kaydetti. Kış sporlarının yanı sıra su sporlarını (kürek, kanu, rafting) geliştirerek yaygınlaştırmayı amaçladıklarını belirten Kocatepe, “Eko turizmle birlikte, dağcılık, ve kültür-sanat faaliyetlerini birlikte geliştireceğiz” dedi.
|
/ ARTVİN
26.04.2007
|
|
|
Çiftçinin ‘hurda araç’ merakı |
Amasya’nın Suluova ilçesinde çiftçilik yapan Mehfullah Akbulut, yıllardır hurdadan aldığı çok sayıda traktör ile çeşitli araçları, adeta araç parkı haline dönüştürdüğü bahçesinde yine hurdadan temin ettiği motor ve parçalarla yenileyerek kullanılabilir hale getiriyor.
Saluca köyünde yaşayan ve uzun süre çalıştığı Almanya’dan maden işçisi olarak emekli olan ilkokul mezunu Akbulut (59), bahçesinde oluşturduğu atölyesinde farklı özellikteki motor ve parçaları monte ettiği ve hurda haldeyken aldığı 6 traktör, 1 kazıcı ve bazı değişik özellikteki araçları tarla ve özel işlerinde kullanıyor.
|
/ AMASYA
26.04.2007
|
|
|
|