|
|
|
Vergide ameliyat şart |
Adana Genç İşadamları Derneği Başkanı (AGİAD) Vedat Gizer, yüzde 70’ler civarındaki dolaylı vergilerin önemli bir sorun teşkil ettiğini belirterek, ‘’Türkiye, yüzde 50’lere yaklaşan kayıt dışını yüzde 15’lere çekebilmek için, artık pansuman yerine vergide adalet adına ameliyat dönemini başlatmalı’’ dedi.
Gizer, mevcut vergi gelirlerinin arzu edilen seviyede olmamasının yanı sıra kayıt dışı ekonomi sebebiyle vergi dışı bırakılan alanların büyüklüğünün de vergi konusunda yapılması gereken çalışmaların ne derece önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.
Türkiye’de yüzde 70’ler civarındaki dolaylı vergilerin önemli bir sorun teşkil ettiğini anlatan Gizer, son yıllarda vergi konusunda sürekli yeni düzenlemeler yapılarak, elektronik beyanname sistemine geçildiğini, mükellef odaklı yaklaşım amaçlı hizmetlerin artığını ifade ederek, ‘’Tüm bunlara karşın kayıt dışılığın önlenmesinde çok önemli ilerleme kaydedilmedi’’ dedi. Gizer, şöyle devam etti: “AB aday üyesi Türkiye, yüzde 50’lere yaklaşan kayıt dışını yüzde 15’lere çekebilmek için artık vergi düzenlemelerinde pansuman yerine vergide adalet adına ameliyat dönemini başlatmalı. Vergi sistemimiz ideal bir vergi sisteminde olması gereken açıklık, basitlik, etkinlik ve tarafsızlık ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılandırılmalı.
Bunun için de vergi oranları düşürülmeli, gider yazılacak harcamaların kapsamı ve vergi tabanı genişletilmeli. Son yıllarda üzerinde hassasiyetle durulan kamu maliyesinin disiplini konusundaki mücadele aynen devam etmeli. Çünkü mali disiplin, kamu harcamaları ile kamu gelirlerinin disiplin altına alınmasını zorunlu kılıyor.’’
|
/ ADANA
26.04.2007
|
|
|
Dolar 1,2’ye düşer mi? |
İstanbul serbest piyasada dolar, yaklaşık son bir yılın en düşük seviyesine geriledi. Önceki gün kapanışta 1,3430 YTL olan dolar güne 1,3370 YTL’den, 1,8250 YTL olan avro 1,8220 YTL’den başladı.
Kapalıçarşı piyasasında dün saat 11.10 itibarıyla dolar, 1,3370 YTL alış, 1,3390 YTL satış, avro ise 1,8220 YTL alış, 1,8240 YTL satış fiyatıyla alıcı buldu. Geçen yıl 9 Mayıs’ta piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı’da 1,3360 YTL’den alınan dolar 1,3400 YTL’den satılmıştı. 1,6980 YTL’den alınan avronun satış fiyatı ise 1,7040 YTL olmuştu.
“YTL’NİN AŞIRI DEĞERLENMESİ
BİR SIKINTIYA YOL AÇAR”
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, YTL faizleri aşağı inmediği sürece dövizin düşük kalmaya devam edeceğini belirterek, ‘’Dövizin daha aşağı gelme ihtimali var. 1,2000 YTL seviyelerini test edebilir. Bu noktada Merkez Bankasının hiçbir şekilde müdahale edeceğini zannetmiyorum’’ diye konuştu. Salar, Türkiye benzeri ülkelere yurt dışından para girişinin devam ettiğini ifade ederek, YTL faiz oranlarının çok yüksek ve cazip olduğunu, YTL faizlerinin düşme sürecinin ise genel seçimlerin ertesinde olacağını düşündüğünü, en erken sonbaharı beklemek gerektiğini kaydetti.
Yurt dışında bir gelişme ya da dalgalanma olmazsa içeriden kaynaklanan herhangi bir nedenle dövizin yukarıya gitmesini gerektiren bir gerekçe görmediklerini belirten Salar, ‘’Şu andaki süreç pozitif mi değerlendirilmeli? Bence değil. Çünkü YTL her geçen gün aşırı değerleniyor ve orada bir enerji birikiyor. Bu enerji birikimi mutlaka bir sıkıntıya yol açar’’ diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
26.04.2007
|
|
|
Çiftçiler geçim sıkıntısı çekiyor |
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 3,5 milyar avroluk destekle Türk tarımının sorunlarını çözme şanslarının olmadığını öne sürdü.
Bayraktar, Rize Ziraat Odasını ziyaretinde yaptığı açıklamada, çiftçilerin geçinme zorluğu içerisinde olduğunu bildiklerini savunarak, ‘’Türkiye’nin fert başına düşen milli gelir seviyesi noktasında en zayıf kesimi olduğunu herkes biliyor’’ dedi.
Türkiye’de son dönemde çiftçilerin ürün desteği, gübreleme ve mazot noktasında bir takım kazanımları olduğunu göz ardı edemeyeceklerini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:
‘’Ancak kazanımların yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. 3,5 milyar avroluk destekle Türk tarımının sorunlarını çözme şansımız yoktur. Rakiplerimizin 50 - 60 milyar avro verdiği yerde bizim 3,5 milyar avro ile rekabet edemeyiz. Yaklaşık 10 milyar avro hem maliyetlerin aşağı düşmesi noktasında hem de yapısal dönüşüm için Türkiye’nin her yıl bütçesine kaynak koyması gerekiyor.’’
Türkiye’de bazı önemli ürünlerin koruma altına alınması gerektiğini kaydeden Bayraktar, ‘’Türk tarımında, tarım politikalarında strateji hatası yapmamak lazım. Çok önemli ürünler var. Rize’de her halükarda çayı korumamız, arkasında durmamız lazım. Karadeniz’de fındığı, Malatya’da kayısıyı, Ege’de üzümü, inciri korumamız lazım. Çok stratejik ürün olması münasebetiyle hububat üretimine önem vermemiz lazım’’ diye konuştu.
Bayraktar, çay üreticisinin taban fiyat beklentisi içerisinde olduğunu belirterek, 2007 yılı yaş çay kilogram bedelinin destekleme primi dahil 0,95 YKr olarak belirlenmesini istediklerini sözlerine ekledi.
|
/ RİZE
26.04.2007
|
|
|
Pamuk öldü, üzüm yaşasın |
TARİŞ Üzüm Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Murat Uludemir, ‘’beyaz altın pamuğun öldüğünü, sarı altın üzümün ölmemesi için çaba gösterdiklerini’’ bildirdi.
Uludemir, üzüm üreticisinin en büyük sorununun girdi maliyetlerinin yüksekliği olduğunu belirterek, 2002 yılında 9.80 dolar olan kompoze gübrenin bugün 19 dolar seviyesinde seyrettiğini kaydetti. Uludemir, 2002’de mazotun varil fiyatının 73-76 dolar olduğunu, bugün bu rakamın 155-160 dolara çıktığını dile getirerek, ilaç girdi fiyatlarında yüzde 100’ün üzerinde artış söz konusu olduğunu öne sürdü. Uludemir, şu bilgiyi verdi: ‘’Türk parasının dolar karşısında değer kazanmasıyla birlikte 2002’de 15 YTL olan budak yevmiyesi, bugün 30 YTL olmuştur. Bu şartlar altında üretim yapılması çok zor hale gelmiştir. Siyasi iradenin üretici temsilcileri, ticaret borsaları ve ihracatçılar birliğiyle müşterek hareket etmelidir. Pamukta yaşanan akıbetin üzümde de tecelli etmemesi için bir an önce çözüm aranmalıdır. Üzümü, çocuklarımızın, tarih kitaplarından okuyarak tanımasını istemiyoruz.’’
Bu yıl yaşanan kuraklığın üzüm üreticisini fazla etkilemediğini kaydeden Uludemir, ancak soğuk ve don sebebiyle merkezde 30 bin ton olan rekoltenin 10-15 bin tona düşmesinin beklendiğini kaydetti.
60 BİN TONUN ÜZERİNDE REKOLTE BEKLENİYOR
Mersin’de, yeni sezondan ümitli olan üzüm üreticileri, bu yıl 60 bin tonun üzerinde rekolte elde etmeyi hedeflerken, mevsiminde verimi artıracak yağışlar dolayısıyla daha kaliteli ürün piyasaya sunmayı umuyorlar.
|
/ MANİSA/ MERSİN
26.04.2007
|
|
|
Türkiye, mobilya ve eczacılıkta ucuz |
Türkiye, satın alma gücü paritesine göre, 2005 yılında mobilya ve eczacılık ürünlerinde Avrupa’nın ucuz ülkeleri grubunda yer aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan çalışmada, EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle yürütülen Satınalma Gücü Paritesi çalışmaları çerçevesinde, Avrupa Karşılaştırma Programına katılan 37 ülkeden 33 ülke için mobilya ve eczacılık ürünlerine ait karşılaştırmalı fiyat düzeyleri sunuldu. Türkiye, mobilya grubu karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksine göre, araştırmaya katılan 33 ülke arasında Estonya ve Slovakya’nın ardından 71 endeks puanı ile 20. sırada yer aldı.
Eczacılık ürünleri karşılaştırmalı fiyat düzeyi endeksine göre ise, Türkiye, sıralamada Romanya ve Litvanya’nın ardından 69 endeks puanı alarak eczacılık ürünleri açısından Avrupa’nın en ucuz üçüncü ülkesi oldu.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
“Konut sektörünü yabancılara açmalıyız” |
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, ‘’Türkiye, hiçbir ön yargının esiri olmadan, yabancı yatırımcılara konut sektörünün kapılarını ardına kadar açmalıdır’’ dedi.
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından gerçekleştirilen ‘’Gayrimenkul Zirvesi 7’’, ‘’Geleceği İnşa Ederken’’ temasıyla İstanbul’da başladı.
İTO Başkanı Yalçıntaş, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının (GYO), ekonomik istikrara paralel bir şekilde geliştiğini söyledi. Yalçıntaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Türkiye, hiçbir ön yargının esiri olmadan, yabancı yatırımcılara konut sektörünün kapılarını ardına kadar açmalıdır. Tüm dünyada, başta İspanya gibi ülkeler olmak üzere yabancılara sağlanan kolaylıklar, bizim ülkemizde de sağlanmalı, bu konuda direnç noktaları oluşturulmamalıdır. Çünkü biz toprağımızı değil, konutu satıyoruz. Çünkü biz bu ülkenin ekonomisi ve refahına katkıda
bulunacak sermayeye kapılarımızı açıyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki, siz normal piyasa koşullarında yatırımcı olarak bu ülkeye yabancı sermayeyi sokmazsanız, daha sonra uluslararası kuruluşlardan aldığınız borçlarla, sokuyor ve böylece de belirleyici olmaktan da uzaklaşıyorsunuz.’’
|
/ İSTANBUL
26.04.2007
|
|
|
“İş yasası işverenleri koruyor’’ |
Türkiye’deki çalışma yaşamına yönelik yasal düzenlemelerin işverenleri koruduğu öne sürüldü.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından, 20-21 Nisan tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen, ‘’4. İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Kongrenin sonuç bildirgesinde, 4857 sayılı İş Yasası’nın tamamen işverenlerin çıkarlarını koruduğu belirtildi.
Bildirgede, İş Yasası’nın, ‘’esnek ve kuralsız çalışmayı, işçileri başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getirdiği, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budadığı’’ savunuldu.
|
/ ADANA
26.04.2007
|
|
|
Açlık sınırı 631 YTL |
Türk-İş, bu ay itibarıyla açlık sınırını 631 YTL 24 YKr, yoksulluk sınırını ise 2 bin 56 YTL 15 YKr olarak hesapladı.
Türk-İş’in hesaplamalarına göre, dört kişilik ailenin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için gerekli olan ve ‘’açlık sınırı’’ olarak da adlandırılan asgari gıda harcaması tutarı, Nisan 2007’de bir önceki aya göre yüzde 0.28 oranında artarak 629 YTL 48 YKr’den 631 YTL 24 YKr’ye çıktı.
Aynı ailenin gıda harcamalarının yanı sıra ulaşım, kira, giyim, yakacak ve kültür gibi ihtiyaçları için gerekli olan ve ‘’yoksulluk sınırı’’ olarak nitelendirilen tutar da aynı dönemde 2 bin 50 YTL 42 YKr’den 2 bin 56 YTL 15 YKr’ye yükseldi.
Hesaplamaya göre ‘’açlık sınırı’’ bir yılda yüzde 12.37, bu yılın ilk 4 ayında ise yüzde 2.60 oranında arttı. Hesaplamaya ilişkin değerlendirmede, asgari ücretli bir çalışanın 1 kilo ekmek için 1 saat, 1 kilo et için de 1 gün çalışmak zorunda olduğuna dikkat çekildi.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Albaraka, iletişimde Global’i seçti |
Albaraka Türk Katılım Bankası, kurumsal iletişim faaliyetlerinin yürütülmesi için Global Tanıtım ile anlaştı.
Albaraka Türk ve Global Tanıtım arasında yapılan anlaşmaya göre önümüzdeki dönemde Albaraka Türk’ün tüm halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim faaliyetleri Global Tanıtım tarafından yürütülecek. Albaraka Türk, Global Tanıtım’dan kurumsal iletişim, medya iletişimi, etkinlik yönetimi, finans iletişimi, sponsorluk iletişimi, sosyal sorumluluk iletişimi konularında hizmet alacak.
|
EKONOMİ SERVİSİ
26.04.2007
|
|
|
Kaliteli kamu hizmeti için fiş alın |
Gelir İdaresi Başkanlığı, alış verişlerde belge almanın önemi konulu bir broşür hazırlayarak, bütün vatandaşları, alışverişlerde fatura, fiş almaya çağırdı.
‘’Neden Fiş-Fatura Almalıyız’’ başlıklı broşürde, önce alışverişlerde neden belge alınması gerektiği anlatıldı.
Alışveriş yapıldığında herkesin vergi ödediği belirtilen broşürde, ‘’Ancak bunu alışveriş sırasında genellikle hiç algılamıyoruz. Unutmayın. Alışverişlerinde fiş almaktan vazgeçmeniz, hem gelecekte alabileceğiniz daha iyi, daha kaliteli kamu hizmetinden, hem de bir tüketici olarak haklarınızdan vazgeçmeniz anlamına gelmektedir’’ denildi. Broşürde, düzenlenmeyen her fatura için 139 YTL, fatura almayanlara da bu yıl için 27,8 YTL özel usulsüzlük cezası uygulanacağına dikkat çekildi.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
Çilek mobilya, Japonya’da mağaza açtı |
Bursa’nın İnegöl ilçesinde faaliyet gösteren, mobilya sektöründe belirli bir yaş grubuna özel tasarım ve üretim fikrini hayata geçiren Çilek A.Ş, Japonya’nın başkenti Tokyo’da mağaza açtı.
Tokyo’nun en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Park City Grande’de bulunan Çilek mağazasının açılışında konuşan Çilek A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Çilek, Japonya’da mağaza açan ilk Türk markası olduklarını, bundan büyük mutluluk ve heyecan duyduklarını belirtti. Çilek, firmanın, hızla ve başarılı bir şekilde sürdürdüğü yurt dışı faaliyetlerine bundan sonra daha da büyüyerek devam edeceğini dile getirdi.
|
/ BURSA
26.04.2007
|
|
|
Petrol piyasasında ‘oto kontrol’ dönemi |
‘’Petrol Piyasalarında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte’’ değişikliğe gidildi.
Yönetmelikte yapılan değişiklikle Petrol piyasasının gözetim ve denetiminde önemli bir oto kontrol aracı olan analiz raporu ile kalite denetimlerinde kullanılan muayene raporu uygulamaları yeniden yapılandırıldı. Fuel oil, yakıt nafta, gaz yağı ve denizcilik yakıtları ile ilgili raporlarda aranacak özellikler belirlenirken, biodizel üreticilerine analiz raporu tanzim yükümlülüğü getirildi.
|
/ ANKARA
26.04.2007
|
|
|
|