Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen, UNESCO'nun 2007 yılını Mevlânâ yılı ilan etmesinin Türkiye'nin tanıtımına da birçok katkı sağlayacağını belirterek, "Mevlânâ'nın konumundan istifade ederek Türkiye'yi, Türkiye'nin de konumundan istifade ederek Mevlânâ Celaleddin Rumi'yi tanıtacağız" dedi.
UNESCO'nun 3-21 Ekim 2005 tarihleri arasında Paris'te gerçekleştirdiği 33. Genel Konferansı'nda, 2007 yılında kutlamalarına iştirak edeceği yıldönümleri listesinde resmi olarak ilan ettiği 'Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin 800. Doğum Yıldönümü' Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca dünya ölçeğinde düzenlenen etkinliklerle kutlanıyor. Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin 800. doğum yıldönümü etkinliklerine ilk olarak Saraybosna'dan başlandı. İnsanlığın ortak kültürel mirasının temel yapıtaşlarından biri olan 'Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin 800. Doğum Yıldönümü' kutlamaları kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca 2007 yılı içinde gerçekleştirilecek etkinliklerde Türkiye 'Mevlânâ' ortak paydasında medeniyetler ittifakının geliştirilmesinde önemli bir misyon üstlendi.
5 KITADA, 18 ÜLKEDE
MEVLANA TANITIMI YAPILACAK
Bu çerçevede 'Mevlânâ'nın 800. Doğum Yıldönümü' Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca dünya ölçeğinde 5 kıtada birçok şehirde planlanan etkinliklerle 2007 yılı boyunca kutlanacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Şili'den Endonezya'ya toplam 18 ülkede Mevlânâ'yı tanıtacak. Mevlânâ'nın 800. doğum yıldönümü kutlama etkinliklerinin ilki Mevlânâ ve Mevlevilikle ilgili zengin bir geleneğin mirasçısı olan Saraybosna'da gerçekleştirildi. Mevlânâ'nın doğum yıldönümü dolayısıyla Saraybosna'da düzenlenen etkinliklere, Türkiye'den Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra, üst düzey bürokratlar, öğretim üyeleri, edebiyat ve sanat adamları ile basın mensuplarından oluşan 62 kişilik bir heyet iştirak etti. Etkinlikler kapsamında ilk olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Prof. Dr. Mustafa İsen ve Sarajevo Güzel Sanatlar Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kazım Hadzımeljic de katıldığı 'Mevlânâ'yı konu alan bir konferans düzenlendi. Konferans öncesinde Saraybosnalılar'a Türkiye'nin tanıtıldığı bir film izletildi. Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu'nca icra edilen Mevlevi Sema gösterisi ise izleyenleri büyüledi. Sema gösterisini izleyen bazı Bosnalılar'ın ise gözyaşlarını tutamadıkları gözlendi. Sema gösterisinin ardından verilen resepsiyonda ise davetlilere Mevlânâ ve Türkiye'nin tanıtımına ilişkin broşürler dağıtıldı. Etkinlikler kapsamında Türkiye'den gelen davetlilere Saraybosna'da bulunan tarihi ve kültürel mekanlar da gezdirildi.
BOSNALILAR MEVLANA'YI
HAFIZASINDA YAŞATACAK
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen, Neretva nehri üzerinde yer alan tarihi Osmanlı köprüsü Mostar üzerinde İHA'ya açıklamalarda bulundu. İsen, Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin 800. doğum yıldönümü etkinliklerine ilk olarak Saraybosna'dan başlamalarının nedeninin Mevlânâ'nın düşüncelerinin çevresine dalga dalga yayılmaya başladığı alanlardan birisinin Osmanlı coğrafyasının en önemli alanlarından birisi olan Bosnahersek olduğunu söyledi. Balkanlar'da mevlevilik kültürünün çok önemli yayılma alanlarının olduğunu belirten İsen, buralarda mevlevihaneler ve kuruluşların teşekkül ettiğini kaydetti. Bosna'nın bu kültürün yayıldığı en önemli alanlardan birisi olduğunun altını çizdi. Mevleviliğin Türkiye'de çıkarılan yasa ile yasaklandığı andan itibaren bazı Osmanlı bölgelerinde yaşamaya devam ettiğini bildiren İsen, özellikle Halep, Kıbrıs ve Saraybosna'da bu kültürün hakim olduğunu söyledi. Saraybosna'da 1957 yılına kadar otantik mevlevihanelerin bulunduğunu anlatan İsen, bu tarihten sonra mevlevihanelerin yıkıldığını aktardı. Mesnevi okutma geleneği ve mevlevihane kültürünün bu bölgede yaşamaya devam ettiğini kaydeden İsen, son olarak Feyzullah Hacı Bayrıç'ın klasik mevlevi okutma geleneğini 1990'lı yıllara kadar sürdürdüğünü ifade etti. Mevlânâ'nın doğumunun 800. yıldönümü etkinliklerine ilk olarak Saraybosna'dan başlamaları konusunda bakanlık olarak isabetli bir karar verdiklerini vurgulayan İsen, "Kutlamalara Bosna'dan başlamak doğru oldu. Burada yapılan etkinliklerde gençlerde büyük ilgi gösterdi. Konferansların düzenlendiği salonlarda büyük bir yoğunluk yaşandı. Burada yapılan programlar Bosnalıların hafızasında uzun yıllar yaşanmaya devam edecek. Bosna'yı düşünmüştük. Bu düşüncemizin de ne kadar doğru olduğunu gördük" diye konuştu.
|