Kuveyt’in Türkiye’deki ilk ve en büyük yatırımı Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan, körfez bölgesinin özellikle Kuveyt’in Türkiye’ye her zamankinden daha fazla ilgi duyduğunu belirterek, iki ülke arasında gerçekleşen ziyaret trafiğinin bunun bir göstergesi olduğunu ve Türkiye’ye yönelik yatırım ve beklentilerin artarak devam edeceğini belirtti.
Kuveyt Başbakanı Şeyh Naser Mohammad Al Sabah’ın Türkiye’yi ziyareti üzerine değerlendirmede bulunan Ufuk Uyan, bu ziyaretin hayırlı sonuçlar doğurmasını ümid ettiğini kaydederek, Kuveyt devletine ait ana ortak Kuveyt Finance House’un Türkiye’nin önemini çoktan kavradığını ve bundan 18 yıl önce Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldığını ve ortak girişim sonucunda Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın kurulduğunu kaydetti.
18 yıllık süreçte yaşanılan bir çok krize rağmen Türkiye’ye güvenini kaybetmeyen, Türkiye ile giderek daha çok yatırım yapılmasını sağlayan Kuveyt Finance House ve Kuveyt Türk, Türkiye’nin körfez ülkelerindeki yatırımcılar için yükselen bir yıldız olmasında ciddî bir katkı sağladığını belirten Uyan, Kuwait Finance House’un Körfez bölgesindeki varlığı ve tecrübesi ile Türkiye ve körfez ülkeleri arasındaki ticaret ve inşaat faaliyetlerine aracılık yaparak karşılıklı ilişkilerin daha da ileri seviyeye çıkarılmasını hedefledeklerini söyledi. Türkiye açısından gelir getirecek, Körfez bölgesindeki yatırımcılara faizsiz bankacılık enstrümanı olacak bir çok ürün üzerinde 18 yıldır çalıştıklarını, bu çalışmaların sadece ürünle sınırlı kalmayıp ülkemiz mevzuatı ve kriterlerine uygunluğu için de düzenleyeci otoritelerle sürekli fikir alış-verişinde bulunduklarını sözlerine ekleyen Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bankacılık artık Türkiye’de de ciddî yatırımlar gerektiren, yoğun rekabetin yaşandığı ve finansal disipline ihtiyaç duyan bir sektör haline gemiştir. Yabancı banka ve finans kuruluşlarının da Türkiye’ye ilgisini ve Türk finans piyasasında yer almak istediğini hep birlikte görüyor, okuyoruz. Bizler bu anlamda dış yatırımcıların Türkiye’deki ilk tecrübeleriyiz. Bu yüzden sorumluluğumuz büyük. Önceki yıllara oranla çok daha fazla çalışmalı, yeni ürün ve hizmet yelpazesini olabildiğince geliştirmeli, yeni açılımlarla hızlı davranmalı, yeni düzenlemeler ve uluslararası piyasalardaki faizsiz finans çalışmalarının Türkiye’de de uygulanabilir hale getirilmesi için hem özel sektörle hem de iki ülke arasındaki yasal otoriterle iletişim halinde olmalıyız. Böylelikle ülkemize ciddî fon kaynaklarının ve yatırım gelmesi için aracılık yapar, bunun başarılı sonuçlanması ile de dünyanın çeşitli bölgelerinde yön arayan büyük fonları ülkemize çekerek Türkiye’nin ekonomisinin istikrar ve kalkınmasına büyük faydalar sağlarız”.
|