İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesi, “kendine güvenen Türkiye’nin Batı’ya değil, Doğu’ya baktığını” yazdı. AB’nin kuruluşunun 50. yıl dönümü dolayısıyla dünkü nüshalarında konuyla ilgili pek çok haber, yorum ve analize yer veren İngiliz gazetelerinden The Guardian, dış politika sayfasında Simon Tisdall tarafından kaleme alınan yoruma yer verdi.
Türkiye’nin aday ülke olmasına rağmen yapılan yıl dönümü kutlamasına çağrılmadığına işaret eden Tisdall, hükümetin ve medyanın bu duruma tepki gösterdiğini yazdı. “Türkiye’nin AB ile ilgili olarak yaşadığı hayal kırıklığının, Brüksel’in görüşmelerin Kıbrıs meselesi yüzünden kısmen askıya alınması kararıyla derinleştiğini” belirten Tisdall, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı adayı Nicholas Sarkozy’nin tutumlarının ilişkileri daha da “zehirlediğine” işaret etti. Şimdi ise kızgınlık ve öfkenin, yerini iddialı bir fikre bırakmaya başladığını belirten Guardian yazarı, “giderek yaygınlaşan bu görüşün de Türkiye’nin aslında AB’ye ihtiyacı bulunmadığına, ülkenin kendi yoluna gideceğine, ama Avrupa’nın bu kırıcı şovenizminden dolayı pişman olacağına işaret ettiğini” bildirdi. Türkiye’nin şimdilerde kendi dış ilişkilerini yeniden gözden geçirmekte olduğuna dair uzman görüşlerine de dikkat çeken Tisdall, Türkiye’nin Avrupa’nın ötesinde de bir hayat olduğuna ilişkin yeni ortaya çıkmaya başlayan bu kendine güveninin altında canlanan ekonomisinin bulunduğunu yazdı.
Türkiye’nin giderek artan önemli bölgesel rolünün AB ile ilgili görüşlerini de değiştirdiğini savunan yazar, “Hazar havzasından, Rusya’dan ve Türk cumhuriyetlerinden Avrupa’nın petrol ve gaz ihtiyacının karşılanmasında Türkiye önemli transit geçiş noktası olarak görev yapıyor. Bu da Moskova ile daha yakın ilişki kurulmasını sağlıyor ve Azerbaycan’dan Kazakistan’a kadar uzanan Türk milletler topluluğu fikrini de canlandırıyor” dedi.
İRAN- İSRAİL
Reformcu AKP hükümetinin, Arap ve İslam dünyasıyla olan ilişkileri de canlandırdığını belirten Simon Tisdall, Mısır’la yeni stratejik ilişkilerin sinyallerinin ortaya çıktığını, Lübnan’a asker gönderildiğini ve Türk hükümetinin pek çok hükümetin aksine İran ile istediği zaman görüşebildiğini hatırlattı. İsrail ile Türkiye’nin yakın ilişiklerinin, Türkiye’nin aynı zamanda Hamas ve Filistin yetkilileriyle görüşmesine engel teşkil etmediğine de dikkat çeken Guardian yazarı Tisdall, “Kürtlerle olan gergin ilişkilerine rağmen Türkiye’nin kuzey Irak’ın ana ekonomik ortağı durumunda bulunduğunu” da belirtti. Simon Tisdall yazısını şöyle sürdürdü: “Artan aşırı milliyetçilik, yeni Osmanlı tabir edilen düşünce biçimi, radikal İslamcılık ve politik istikrarsızlık Türkiye’nin yükselişinin önündeki muhtemel engeller olarak görülüyor. Ancak bu ülkenin gücü de dinamik kaynak olan 70 milyonluk nüfusundan geliyor.”
|