TRT, “İslâmiyet’e layık doğruluğun ve doğru İslâmiyet’in en çok arandığı bu zamanda, “gönül sultanlarının” kılavuzluğunda kalpleri ısıtıp, kafaları aydınlatarak, kafadan kalbe yol olup yol bulmaya çalışacak” yeni bir programa başladı: Ariflerin Dilinden…
TRT, İslâmiyet’e lâyık doğruluğun ve doğru İslâmiyet’in en çok arandığı bu zamanda, “gönül sultanlarının” kılavuzluğunda kalpleri ısıtıp, kafaları aydınlatarak, kafadan kalbe yol olup yol bulmaya çalışacak “Ariflerin Dilinden” isimli yeni bir programa başladı.
“Ariflerin Dilinden’in Genel Koordinatörlüğünü TRT Din ve Ahlâk Programları Müdürü Adem Özkan, yapımcılığını Şükrü Avşaroğlu, yönetmenliğini Bilal Gökçınar, yönetmen yardımcılığını Engin Baytaş ve Itır Tanker, yapım yardımcılığını Serpil Atalay Törk üstleniyor. Programın özel metinlerini ise Dr. Senai Demirci yazdı.
Programla ilgili bilgi veren Adem Özkan, “Kalplerimizin hüznüne neşe olan, ruhlarımızın yalnızlığına çare olan Peygamberimiz (asm) dini anlatırken ‘kolaylaştırınız, müjdeleyiniz’ der. Doğamızda karşılığı olan din elbette ki kolaydır. Umutlarımızın ufkunu kuşatan din elbette ki müjdeli olmalıdır. Zorlayıcı, zora sokan, zorda bırakan bir din, korkutan, yalnızlaştıran, uzaklaştıran, sevgisizleştiren bir din anlatılıyorsa bize, kalbimizin hüzünlerini bilen bir Yaradan’ın dini değildir o” dedi.
İSLÂMİYET’E LÂYIK
DOĞRULUK, DOĞRU İSLÂMİYET…
“Ariflerin Dilinden” programının İslâmiyet’e lâyık doğruluğun ve doğru İslâmiyet’in en çok arandığı bu zamanda, “gönül sultanlarının” kılavuzluğunda kalpleri ısıtıp, kafaları aydınlatarak, kafadan kalbe yol olup yol bulmaya çalışacağını ifade eden Özkan şöyle konuştu:
“Program, bu topraklarda yetişmiş, bu topraklarda yaşanan İslâm’ın sözü olagelmiş dört büyük arifin diliyle anlatıyor kolay ve müjdeli dini. Önce, Mevlânâ’nın canlar okşayan, müjdeler sunan ‘Gel, kim olursan ol, yine gel…’ incelikli sözleriyle, Hacı Bektaş Velî’nin toprak kokan ‘Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım’ öğütleriyle, Yunus Emre’nin ‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, bu dünya kimseye kalmaz, sevelim sevilelim’ şiirleri ve Hoca Ahmet Yesevî’nin tasavvufu Anadolu’da yerleştiren, İslâm’ı gönüllere tatlı bir huzurla yaşatan ‘Sünnet imiş, kâfir bile olsa incitme, sevmez Allah gönül inciten katı kalpliyi” kucaklayıcı yorumu ile İslâm’ın tebessümü olarak sunuluyor.”
“Ariflerin Dilinden, etrafında kasıtlı karmaşa ve düzmecelerin oluşturulduğu “din” konusunda, yetkin kaynaklardan bilgi edinmeyi TRT’ye yakışır bir üslûpla yerine getiriyor. Yaratılana şefkat, hoşgörü, Allah sevgisi, Veda Hutbesi ve insan hakları, olgun insan, kadına bakış, Kur’ân nedir?, İsraf, yeniden diriliş, Kutlu Doğum, şehitlik, çocuk, iman ve Hz. Peygamberin Hayatı… gibi yer yer İslâm’ın temel konularını, yer yer de güncel olan konuları, dinin perspektifi ile yerinde ve zamanında ele almaya çalışıyor.”
CUMA TRT 1’DE 18.40’TA YAYINLANIYOR
Program, usta sunucu Harun Yöndem’in sunumu ve alanında uzman konukların katılımı ile her Cuma TRT 1’de 18.40’ta Ankara konağından, ruhu olan zarif ve estetik bir mekândan izleyici ile buluşuyor. Programda sunucu daha çok Ariflerin Dili olmayı yeğlerken, konuk daha serbest bir anlatımla sohbeti demliyor. Sohbet arasında tasavvuf müziğinden seçkin bir eserin tatlı nağmeleri ve anlatılan konu ile ilgili olarak Hafızın Kur’ân-ı Kerimden okuduğu ayetlerle son buluyor program.
Ariflerin Dilinden programının her bölümü için, söz konusu arifleri uzman olarak çalışan, Doç. Dr. Necdet Tosun (Ahmet Yesevi), Doç. Dr. Osman Eğri (Hacı Bektaş-ı Veli), Doç. Dr. Mustafa Tatçı (Yunus Emre), Mehmet Erdoğan Mevlânâ) danışmanlık yapıyor.
|
YASEM Aksaray Temsilciliği tarafından düzenlenen programda Nihat Erdoğan, “Öğrencilerin okulda ve hayatta nasıl başarılı ve motive olacakları” hakkında seminer yaptı.
Seminerde anlatılan öykülerden çıkarılan derslerle başarı yolunda neler yapmamız gerektiği ve üzerimize düşen çözümlerdeki iletişim yoğunluğunu dile getiren Nihat Erdoğan şöyle konuştu:
“Okul bilgileri ile hayat okulu arasındaki geçirgenlik ve bağlantı kurma sorumluluğunu ne devlet ne hükümet ne de diğer sivil toplum örgütleri üstleniyor. İlköğretim yaşındaki cevval, hareketli, içleri kıpır kıpır eden bu gençlerin ruhundaki potansiyelin keşfedilip hem de doğru ve pozitif bir şekilde ateşlendirilmesi gerekiyor.”
Seminere katılan öğrencilerle ilgili görüşlerini dile getiren Erdoğan, “ Bu aktif talebeler bizleri de harekete getiriyor ve daha çok çalışmak ihtiyacı hissediyoruz.” şeklinde açıklamada bulundu.
45 öğrencinin katıldığı seminerde bazı öğrenciler görüşlerini şöyle dile getirdiler:
Ömer Vuraloğlu: Bana göre seminer güzel, tertipli, düzenli, esprili ve anlaşılır bir şekilde düzenlenmiş. Çok faydalandım. Devamını bekler, teşekkür ederim.
Hakan Çetinkaya: Seminer çok güzel geçti.Bilmediğim bir çok şeyi öğrendim..
Burak Gürsoy: Bu tür programlara herkesin katılması gerekiyor. Bilmediğim eylemleri öğrendim.
Erdoğan Çetinkaya: Seminer çok güzeldi. Bu seminerle arkadaş çevremin daha iyi olmasını, bir hedefe ulaşmak ve bir konuyu araştırmak için gayret ve çaba göstermeyi öğrendim. Bu seminerlerin devamını bekliyoruz. Teşekkür ederim.
Ebubekir Özdemir: Seminer çok güzel geçti. Başarının formüllerini çok iyi anlattı hocamız. Hayal etmeyi ve yeteneklerimi nasıl geliştirmeyi öğrendim. Seminerlerin devamını dilerim. Teşekkürler.
Mehmet Güneş: Çok güzel bir seminerdi. Çok faydalandığımı söyleyebilirim. Devamını bekliyoruz. Teşekkür ederim.
Enes Vuraloğlu: Seminerin çok iyi geçtiğini düşünüyorum. Derslerime verimli bir şekilde nasıl çalışacağımı öğrendim. Bu seminerlerin devamını istiyoruz. Teşekkür ederim.
|