Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki kaynağa ‘’işsizin parası’’ demenin popülizm ve gerçek dışı olduğunu savunarak, ‘’Bu öneriye karşı çıkanlar demek ki, istihdam diye bir sorundan, artan suç oranlarından habersiz veya önemsemiyor’’ dedi.
Çağlayan, TOBB’un 2 yıl süre ile tüm Türkiye’de her ilave istihdam artışında, tüm sosyal güvenlik priminin, Fon kaynağından karşılanması’’ teklifine yönelik sorularını cevapladı.
15-24 yaş arası genç işsizlerin sayısının 2006 sonunda 900 bine yükseldiğini kaydederek, gençler arasındaki işsizlik oranının (tarım dışında) yüzde 23 olduğunu söyleyen Çağlayan, 2005 ile karşılaştırıldığında 2006 yılında şahsa karşı işlenen suçların yüzde 62, mala karşı işlenen suçların yüzde 60 arttığına dikkati çekti. Çağlayan, bir tarafta bütçe sıkıntısı yüzünden indirilemeyen vergi prim yükünün, diğer tarafta, yüksek vergi ve prim yükü yüzünden kayıtdışılık olduğunu vurgladı. Fon’da biriken tutarın büyük kısmı işverenin cebinden alınan işletme sermayesi olduğunu ve bu para ekonominin damarlarından çekilen kana benzediğini ifade eden Çağlayan, “Kısa vadede ne olacak, işsizler ne yapacak? Ümitsiz ve işsiz bir gençlikle gelecek kurulmaz. Bugünü kurtarmadan gelecek inşa edilemez ki. Kimse İşsizlik Fonu’nun israf edilmesini istemez ama her yıl, iş bulan insandan daha fazlasının iş aradığı bir ülkede asıl israf, hiç kullanılmayan bir kaynak biriktirmektir.’’ Çağlayan, bu öneriye karşı çıkanların istihdam diye bir sorundan, artan suç oranlarından habersiz veya önemsemiyor olduğunu öne sürerek, ‘’Bugüne kadar işsizlikle ilgili hiçbir somut öneri getirmeyip, sadece ücret sendikacılığı yapanlar, getirilen her öneriye karşı çıkma lüksünde bulunanlar ne yapmak istiyor? Mevcut yasalar sadece çalışanların haklarını koruyan bir yapıdayken, neden bunlar çalışmayanların, iş bulamayanların, iş arayanların haklarını da engelliyorlar?’’ diye konuştu.
|