Ekonomi

Kira, memurun belini büktü

KESK’e göre Kasım 2002’den Ocak 2007’ye kadar kiralar yüzde 115 artarken, çalışanların ücretlerindeki artış yüzde 59’da kaldı. Ücretin kiraya verilen kısmı yüzde 39’a yükseldi. KESK Araştırma Merkezi (KESK-AR) tarafından yapılan araştırmada, kamu çalışanlarının alım gücünün azalmaya devam ettiği savunuldu.

Türkiye İstatistik Kurumu TÜFE madde fiyatları üzerinden yapılan hesaplamada, Kasım 2002’den Ocak 2007’ye kadar kiraların yüzde 115 arttığı, kamu emekçilerinin ücretlerinde ki artışın yüzde 59’da kaldığı ifade edildi.

Ortalama ücretli bir kamu çalışanının Kasım 2002’de ücretinin yüzde 29’unu kiraya verirken, bugün yüzde 39’unu kiraya verdiği değerlendirmesi yapılan araştırmada, kiralık evde oturan bir kamu çalışanının kiradan kalan gelirleriyle aldığı ekmek (200 gram) sayısının 2002 Kasım ayına göre 115 tane azaldığı belirtildi.

“Özellikle kiralardaki yüksek artış emekçilerin belini büktü” diyen KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, “Emekçilerin ücretleri ciddi bir baskı altındadır. En temel ihtiyaç maddeleri için alım gücünde ciddi kayıplar var” diye konuştu.

/ ANKARA

24.02.2007

Bir medeniyet yolculuğu

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı şöyle konuştu: “Türkiye için bir demokrasi ve medeniyet yolculuğu olan AB’nin üyelik süreci zaman zaman iki taraftan da yavaşlatılsa bile devam etmektedir. Bu yoldan vazgeçmemek sadece hükümetin değil, tüm sivil toplum örgütleriyle hepimizin görevidir. Çünkü daha iyi demokrasi, daha iyi işleyen bir hukuk düzeni ve daha zengin bir Türkiye, hükümetlerin ömrünü aşan, uzun vadeli bir hedeftir.”

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünyadaki tüm gelişmekte olan ülkeler cari fazla verirken, sadece Türkiye ve Doğu Avrupa ülkelerinin yüksek cari açık verdiğini söyledi. Orta ve uzun vadede cari açığın azaltılması gerektiğini vurgulayan Güler Sabancı, ‘reel faiz’ hadlerinin de özellikle dikkat edilmesi ve aşağı çekilmesi gereken seviyelere ulaştığını belirtti.

Sabancı Holding 2006 yılı sonuçları, Güler Sabancı ve Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü’nün katılımıyla düzenlenen Yıllık Paylaşım Toplantısı’nda açıklandı. Sabancı, toplantıda yaptığı konuşmasında dünya ve Türkiye’deki siyasal ve ekonomik gelişmeleri değerlendirerek, “Gelişmekte olan pazarlar diye tanımladığımız ülkeler bu dönemde dünya ekonomisinin ‘finansörü’ haline gelmişlerdir. Gelişmekte olan pazarların ellerindeki rezervler, dünya piyasalarının ne yönde gelişeceğini belirleyici durumundalar” dedi.

Sabancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyadaki tüm gelişmekte olan ülkeler cari fazla verirken, sadece Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye bu trende uymayan ve cari açığı yüksek, yani tasarrufu düşük gelişmekte olan pazar konumundadırlar. Gerçi Türkiye bunu, çektiği doğrudan yatırımlar ve portföy yatırımları ile fazlasıyla karşılamaktadır ve de kısa vadede Türkiye’nin bu fon girişlerini devam ettirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda yeni yatırımlara ve özelleştirmelere davetiye çıkarması ise hayati önem taşımaktadır.”

Orta ve uzun vadede Türkiye’nin cari açığını düşürmeye çalışması gerektiğine işaret eden Sabancı, bununla ilgili dikkatle ele alınması gereken konuları şöyle sıraladı: ‘’Öncelikle, maliyetleri düşürüp verimliliği artırması, rekabet gücünün artırılması gerekir. İkinci olarak tasarrufların (kamu-özel) artması, özellikle kayıt dışı tasarrufların sisteme dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Üçüncü olarak risk profilini artıracak istikrarsızlıkları önlemesi gerekir. Bunlardan ilk ikisi mikro düzeyde, sonuncusu ise makro düzeyde politikalar gerektirir.’’

“BAŞARI MİKRO DÜZEYDE DE SAĞLANMALI’’

Hükümetin son yıllarda makro düzeyde başarılı olduğunu belirten Sabancı, ‘’Şimdi mikro düzeyde de aynı başarıyı sağlamak durumundayız’’ dedi.

Bu bağlamda her iki alanda da çok kritik rol oynayan reel faiz hadlerinin, aşağı çekilmesi gereken seviyelere ulaştığına dikkati çeken Sabancı, bunun dışında da mikro düzeyde verimliliği artıracak, kayıt dışı tasarrufları sisteme katacak, makro dengeleri bozmadan mikro yapılması gereken birçok düzenleme gerektiğini vurguladı.

‘’Bu aşamada, her ne kadar olasılığı çok düşük görünse de, hiç şüphe yok ki, en istenmeyen durum, politik bir istikrarsızlıkla karşılaşmaktır’’ diyen Güler Sabancı, ‘’Bildiğiniz üzere, 2007 yılı bir seçim yılıdır ve biz 2007’nin zor bir yıl olacağını düşünmüyoruz. Seçim demokrasinin vazgeçilmezidir ve artık Türkiye’nin birikimlerinin, bu süreçleri hayatımızın normal bir parçası yapmayı başardığına inanıyoruz’’ diye konuştu.

“AB HEDEFİNDEN VAZGEÇEMEYİZ’’

Güler Sabancı, Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak da şunları kaydetti: ‘’Türkiye için bir demokrasi ve medeniyet yolculuğu olan AB’nin üyelik süreci de zaman zaman iki taraftan da yavaşlatılsa bile devam etmektedir. Bu yoldan vazgeçmemek sadece hükümetin değil, tüm sivil toplum örgütleriyle hepimizin görevidir. Çünkü daha iyi demokrasi, daha iyi işleyen bir hukuk düzeni ve daha zengin bir Türkiye, hükümetlerin ömrünü aşan, uzun vadeli bir hedeftir. Dolayısıyla da hepimizin sahip çıkması gereken bir olaydır. Bugünlerde bir duraklama görülse de, unutmayalım ki İspanya bu yola girerken 5 sene durmuş ve tekrar başlamış, yine aynı şekilde Danimarka 2 defa durup kalkmış, İngiltere 2 kere reddedilmiş. Kısaca bu tip gelişmeler bu süreçte doğal sayılmalıdır. Moralimizi yüksek tutmalıyız ve yolumuza devam etmeliyiz.’’

Sabancı, hükümetin bu dönemde kendi uygulama takvimini açıklama girişimi ve reformlara devam etme arzusu göstermesinin memnuniyet verici olacağını söyledi.

SABANCI’DAN 900 MİLYON DOLAR YATIRIM

2006 yılı sonuçlarını hakkında açıklamalarda bulunan Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü ise 2006 yılı sonuçlarına göre holdingin konsolide net satışlarının yüzde 21 artarak 17 milyar YTL olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti. Sabancı Holding’in ihracatının yüzde 9 artarak 1,2 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini belirten Dördüncü, 2007 yılında yatırımlarının yüzde 50 artarak 900 milyon dolara ulaşmasını öngördüklerini belirtti. Dördüncü istihdam rakamları ile ilgili olarak ise toplam personel sayısının yüzde 5 artarak 46 bin 600’e ulaştığının altını çizdi. Dördüncü, Topluluk şirketlerinin 2006 yılı operasyonları ile ilgili bilgi verirken 2007 yılında sektörlere ve şirketlere yönelik projelere de konuşmasında yer verdi.

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

24.02.2007

Ekonomik bağımsızlığımızı kazanmalıyız

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Bursa Şube Başkanı İsmail Özdemir, üretici kesimin canının derdine düştüğünü belirterek, “Ayakta nasıl durabilirimin mücadelesini veriyoruz. Tozpembe tablolar karnımızı doyurmuyor. Tek yol ekonomik bağımsızlıktan geçiyor” dedi.

ASKON Bursa Şube Başkanı İsmail Özdemir, aşırı değerli YTL sebebiyle ithalattaki artışın, stratejik öneme sahip bazı devlet ve özel kuruluşlarının yabancılara satılmasının ülkeyi dışa bağımlılık konusunda oldukça tehlikeli bir noktaya sürüklediğine dikkat çekti. Yazılı bir açıklama yapan İsmail Özdemir, üretici kesimin yaşadığı gizli kriz sebebiyle canının derdine düştüğünü söyleyerek, “Ayakta nasıl durabilirimin mücadelesini veriyoruz. Bunu engellemenin yolu da ekonomik bağımsızlıktan geçiyor. Dışa bağımlı politikalarla bu durumdan kurtulamayız” dedi.

Dışa bağımlı ekonomik politikaların herkesin önünde büyük bir engel olduğunu belirten İsmail Özdemir, piyasada çok ciddi para sıkıntısı olduğunu ifade ederek, “Tozpembe gösterilen tabloların gerçek olmadığını görüyor ve yaşıyoruz. Bu ülke bir an önce ekonomik bağımsızlığını kazanmalıdır. Vatandaş ipotek altına alındı, işsizlik, ekonomideki büyümeye rağmen kronik bir sorun haline geldi” diye konuştu.

Uygulanan düşük kur, yüksek faiz politikasından dolayı Türkiye’de son yıllarda ithalatta bir patlama yaşandığını söyleyen İsmail Özdemir, ülkenin ithal mallar cennetine döndüğünü kaydetti. Yerli üretim yerine ithal malları tercih edilmesinin ülke sanayisini sabote ettiğini kaydeden Özdemir, “Sonuçta bu tezgahlar kapanırsa bizim dışa bağımlılığımızı daha da artıracaktır. Yani yönetim olarak, hükümet olarak, sanayici olarak imalatın içinde olan herkesin kalkınmaya vesile olması gerekir. Bunu yapmazsak bugün sanayici konumunda olan bizler yarın yabancı insanların yatırımlarında birer ustabaşı oluruz” diye konuştu.

Hüseyin HİÇDURMAZ / BURSA

24.02.2007

Geçici işçilere kadro imzaya açıldı

Geçici işçilerin kadroya alınmasına ilişkin yasa tasarısının imzaya açıldığı bildirildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, ‘’Kamuda çalışan yaklaşık 215 bin geçici işçinin kadroya alınmasına ilişkin yasa tasarısı’’, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı.

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, kendilerine ulaşan bilgilere göre, tasarının şu anda 7-8 bakan tarafından imzalandığını, imza sürecinin devam ettiğini söyledi.

/ ANKARA

24.02.2007

Honda, garantiyi 6 yıla çıkardı

Honda Türkiye, yaptığı bir açıklamayla Türkiye’de satılan tüm Honda otomobillerin garanti süresini 6 yıla çıkardığını duyurdu.

Başlangıçta 1 Ocak - 31 Aralık 2007 tarihleri arasında satılan Honda’lar bu garantinin kapsamına girecek.

Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan, 6 yıl garanti süresi ile ilgili yaptığı açıklamada “Honda teknolojisi ve kalitesinden aldığımız güvenle, Türkiye’de ilk kez böyle bir üstünlüğü sunmaktan büyük gurur duymaktayız. Müşterilerimiz bugüne kadar yapılmamış bu uygulama ile Honda otomobil satın alırken, kullanırken ve 2. el olarak satarken bu güven ve kazancı yaşamanın keyfine varacaklar” dedi.

1 Ocak 2007 ve 31 Aralık 2007 tarihleri arasında satılan tüm Honda’lar için geçerli olan rekor garanti, kilometre olarak da 150 bin kilometreye çıkarıldı. Honda marka tüm otomobiller bugüne kadar 3 yıl ve 100 bin kilometre garanti ile satılıyordu.

Ekonomi Servisi

24.02.2007

Accent ve Elantra “en çevreci’ araç

Hyundai, 2007 yılında da Amerika’da arka arkaya ödüller kazanmaya devam ediyor. En son AutoBytel tarafından yılın en iyi 4x4’ü seçilen Santa Fe’den sonra Accent ve Elantra modelleri de Amerika’nın “2007 Yılındaki En Çevreci” 12 aracından ikisi olarak belirlendi.

ACEEE (Amerikan Enerji Verimli Ekonomi Konseyi) tarafından en son gerçekleştirilen araştırmada, markaların, Amerika Çevreyi Koruma Dairesi, Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu ve diğer yetkili kurumlara bildirdikleri yakıt ekonomisi ve emisyon test verileri esas kriter olarak değerlendirildi.

Ölçümleri yapılan tüm araçlar arasında Hyundai Accent, 1.6 litre hacimli benzinli ve Elantra da 2.0 litre hacimli benzinli motorlarıyla bu ödüle layık görüldüler.

Ekonomi Servisi

24.02.2007

Turizmde tanıtım atağı

Antalya’nın Alanya ilçesindeki otelciler, Rus seyahat acentelerine, Alanya’nın tanıtımını yapmaları ve daha çok satış yapmaları karşılığında, ücretsiz oda tahsis edecekler.

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Müfit Kaptanoğlu, yaptığı açıklamada, Antalya ve Alanya için çok önemli iki ayrı tanıtım kampanyası hazırladıklarını ve bu kampanyaların bir hafta içerisinde başlatılacağını söyledi.

Turizmde tanıtımın, en önemli unsurlardan biri olduğuna işaret eden Kaptanoğlu, ‘’Antalya için Almanya’da, Alanya için Rusya’da, çok büyük tanıtım atağı başlatıyoruz. Bu kampanyaların çok etkili olacağına inanıyoruz. Yaklaşık 500 bin dolar maliyetli kampanyaların bir kısmını acenteler, ücretsiz oda karşılığında finanse edecek’’ dedi.

/ ALANYA

24.02.2007

Erhaç Havaalanı dışa açılıyor

Malatya Erhaç Havaalanının dış hatlara açılacağı, Öger Tours’un 5 Mayıs 2007 tarihinden itibaren Almanya-Malatya arasında direkt uçuşlara başlayacağı bildirildi.

Malatya Erhaç Havaalanı yetkililerinden alınan bilgiye göre, günde 5 yolcu uçağının iniş yaptığı Malatya Erhaç Havaalanı’na 5 Mayıs 2007 tarihinden itibaren Almanya-Malatya arası direkt sefer yapacak Öger Tours’a ait uçaklar da seferlere başlayacak. Yetkililer şirketin Almanya’da bilet satışlarını başlattığını kaydetti.

/ MALATYA

24.02.2007

Ulusoy’dan denizciliğe destek

Türkiye’de her alanda olduğu gibi denizcilik sektöründe de yetişmiş insan gücü sıkıntısı yaşanıyor. Ulusoy Holding, bu eksikliği giderme yolunda önemli bir eğitim hamlesi gerçekleştirerek, İzmir Çeşme’de Ulusoy Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi’ni inşa ettiriyor.

Lisesi’nin temeli, 21 Şubat Çarşamba günü gerçekleştirilen bir törenle atıldı. Ulusoy Holding tarafından yaptırılan 24 derslikli okulun 1 milyon 200 bin dolara mal olması planlanıyor. Törende bir konuşma yapan Ulusoy Ticari Holding Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yılmaz Ulusoy, Türkiye’deki meslek liseleri belli bir seviyeye getirilmeden eğitimle ilgili sorunların çözülmesinin mümkün olmayacağını ifade etti. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de denizcilik sektörüne eleman yetiştirecek meslek okullarının eksikliğini fark ettiklerini belirten Ulusoy, Çeşme’de temeli atılan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi’nin yanı sıra Samsun’da da böyle bir okul inşaa edecekleri söyledi.

Yeni Asya / İZMİR

24.02.2007

Bütün haberler