Hayatı “insana verilmiş en büyük ödül” diye nitelendirdiklerinde acı gerçeklerle de karşı karşıya kaldıklarını aktaran Murat Kekilli, “Hayat yaşanılıyor yaşanılmasına da, nasıl yaşanılıyor o çıkıyor ortaya” diyor.
Bu Akşam Ölürüm parçası ile ünlenen Murat Kekilli, kendisi ile ilgili yapılan röportajda günümüzdeki müzik anlayışını eleştirdi.
“Fuzilileri, Hayyamları, Nazımları bıraktık poppidik, şakıdık şukkuduk parçaları dinler olduk” sözleriyle müzik icra eden bazı kişilerin topluma iyi mesajlar vermediğini belirten Kekilli, “Şu anda bu revaçta, bu para kazandırıyor, en çabuk bu tüketiliyor. Bu en popüleri, haydi bunu yapalım diyorlar, yapıyor onlar da. Yapmayanlar ve yapanlar, bu yolda gidenler ve gitmeyenler diye ikiye ayrılıyor artık insanlar” diyor.
www.haberaktuel.com sitesine verdiği özel röportajda paranın mutluluk getirmediğini savunan Murat Kekilli, “Altından tepside Cumhurbaşkanlığı sunsalar kabul etmem. Mutluluk başka bir şey. Dünya Sultan Süleyman’a kalmamış. Fabrikaların oluyor, arabaların, yatların, katların, dairelerin oluyor. Bunların sonu yok!” diyerek dağda garip bir çoban olmayı paraya yeğlediğini anlatıyor.
En iyi eserlerini dağlara çıkarak ortaya çıkardığını çünkü, burada kendisini bulduğunu, rahatlıkla kendisiyle baş başa kaldığını dile getiren Kekilli şunları söylüyor: “İnsan en iyi dağlarda, hayvanlarla düşünür. Çünkü onların sana sorgusu yok. Orada bol bol kendinle baş başa kalıp, istediğin her şeyi düşünüp, istediğin her yere düşlerinde, ruhunda yolculuk yapabilirsin. Amaç mutluluğa ulaşmak değil mi? Ben orda ulaşabileceğime inanıyorum. Benim çoban olma idealimin altındaki gerçek, saldırgan koyunlardan dünyayı arındırmak belki de. Ama yanlış çobanların elinde olanlar George Bush gibi saldırgan koyunlar da yetiştirebiliyorlar.”
Kliplerde cinsel ögelerin ön plana çıkarılmasını da eleştiren Kekilli cinselliği ön plana çıkarmalarının belli başlı sebeplerinden birisinin şöhret olduğunu ifade ediyor.
Şöhretin büyülü bir makam olduğunu aktaran Kekilli, “Onun içine düşen bilir. Olmazsa olmazıdır, en önemli değeridir onun. Mutluluk kaynağıdır, yaşamın ana amacıdır. Yaşamın ana amacının saf hazza ulaşmak değil de şöhrete ulaşmak olduğunu düşünen herkes için durum böyledir. Ve o kadar çok insan var ki bunu böyle düşünen. Yaşamın amacını saptırıp buraya yönlendirirsen tabiiki cinsel ögeler ön plana çıkacaktır. Beni de yavaş yavaş uzaklaştırmaya başladılar ekranlardan. Yavaş yavaş terk-i diyar ediyorum sırf bunları görmemek için” diyor.
San’atın ölüme karşı bir direniş olduğunu ama hayatı “insana verilmiş en büyük ödül” diye nitelendirdiklerinde acı gerçeklerle de karşı karşıya kaldıklarını aktaran Murat Kekilli, “İşte hayat yaşanılıyor yaşanılmasına da, nasıl yaşanılıyor o çıkıyor ortaya. Her acı durumda, her bir engel karşısında umutsuzluğa kapıldığımızda intihar söylentileri gibi bu tarz söylentiler çıkıyordu. Ki en büyük sorunun muhatabı da ben oldum o dönemde. Acılarıyla bir bütün zaten hayat” diye konuşuyor.
Eskiden astronot olmayı düşündüğünü, daha idealist düşünceleri olduğunu belirten Kekilli, en büyük idealinin şimdilerde dağlarda çobanlık yapmak olduğunu sözlerine ekliyor.
|