|
|
|
| |
Büyükanıt: Herkes dinamik güç |
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Washington’da düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. Çok sayıda kuvveti Türkiye-Irak sınırına tahsis etmelerine rağmen hududun korunmasında sıkıntılar olduğunu kaydeden Büyükanıt, “Açıkça ifade ediyorum, Türk-Irak hududun öteki tarafı PKK’ya teslim edilmiştir. Bunu açıkça ifade ediyorum. Hiçbir güvenlik görevlisi yok. Ama birçok silâhlı terörist, hududun öteki tarafında” dedi.
Büyükanıt, ABD’nin Başşehri Washington’a yaptığı ziyaretin son gününde bir basın toplantısı düzenleyerek temaslarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Büyükanıt, “Türkiye’nin şu anda güvenlik bağlamında karşı karşıya olduğu sorunlar belli. Dolayısıyla benim burada ABD yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde bu konuları görüşmemizin çok doğal olduğunu taktir edersiniz. Bunların başında Irak, PKK ve Ermeni iddialarının geldiği söylenebilir. Tabii bunların dışında askeri konularda, askeri makamlarla teknik anlamda görüşmeler yaptım” dedi.
Görüştüğü tüm makamlarla Irak konusunu derinliğine tartıştığını belirten Büyükanıt, “Irak’ı tek parça olarak görmemek lazım. Bir Kuzey Irak’taki oluşum var. Kuze Irak’taki PKK var. Bir Irak’ın kendisi var. Irak’ın içinde Kerkük var. Bunları görüştük” dedi. Büyükanıt, “Esasen Irak’la ilgili devletin bütün kademelerinde görüşler belli bir odakta noktalanmış durumdadır. Dolayısıyla burda yaptığım görüşmelerde de şu hususları vurgulamaya çalıştım: Bunların hepsi güvenlik boyutunda olan şeyler. Bizim işimiz asker olarak bizim işimiz güvenlikle ilgili. Ülkemizin güvenliği, bölgemizin güvenliği, bölgesel güvenlik; eğer uzatabilirseniz global güvenlik. Biz, tüm devlet kademeleri, Irak’ın üniter yapısının korunması görüşündeyiz. Ama geldiğimiz noktada görüyoruz ki Irak’ın üniter yapısı çok büyük ölçüde şekil değiştirmiştir. Gerek mezhepsel çatışmalar, gerek etnik bölünmüşlükler Irak’ın üniter yapısında çok ciddi sıkıntılara yol açmış bulunmaktadır. Her gün bazen yüzlerce, bazen onlarca, bazen ellilerce insan şu anda bu çatışmalardan dolayı Irak’ta hayatını kaybetmektedir. Bırakın Irak’a komşu olan bir ülke olarak Türkiye’nin ve Türk askerinin, insan olarak bu acıları kabul etmemiz mümkün değildir. Bir ülkenin bu duruma gelmesi etnik ve mezhepsel çatışmaların ülkeleri nereye götüreceğinin çok canlı bir örneğidir. Bundan da ders almamızın gerektiğini düşünüyorum bir asker olarak. Sünni-Şii çatışması şu anda en yüksek noktasına kadar gelmiştir” dedi.
Büyükanıt, kendilerini asker olarak ilgilendiren en önemli konunun ise hudut güvenliği olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu konu üzerinde tüm makamlarla çok detaylı olarak konuşma imkanını buldum. Irak-Türkiye hududunun arazi yapısına baktığımız zaman bu hududun korunması son derce zordur. Çok yüksek bir arazi. Çok sarp bir arazi. Çok sayıda kuvvetimizi oraya tahsis ettik. Buna rağmen bu hududu korumakta sıkıntı çekiyoruz. Sıkıntı çekmemizin başlıca sebebini söylemem gerekirse Türk-Irak hududunun Irak tarafı bugün tamamen boş durumdadır. Hiçbir güvenlik görevlisi Irak hududunu korumakla görevlendirilmemiştir.
|
|
/ WASHINGTON
18.02.2007
|
|
| |
Gül: Askerden önce siyasetçi konuşmalı |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye’nin Irak’taki gelişmelere gözünü kapayamayacağını söyleyerek, Irak’taki grupların hepsini doğru istikamete sevk etmek için yeri geldiğinde yüz yüze görüşmek gerektiğini bildirdi.
Orta Doğu’da meydana gelen gelişmeler ve bölge sorunlarının çözümüne yönelik son önerilere ilişkin Türkiye’nin görüşlerini aktarmak üzere Suudi Arabistan’a giden Gül, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yaptı. Ziyareti çerçevesinde Suudi Arabistan Kralı Abdullah tarafından kabul edilerek, Dışişleri Bakanı Suud El Faysal ile bir araya geleceğini belirten Bakan Gül, bölgede önemli gelişmeler olduğunu ve Suudi Arabistan’da Orta Doğu barışına yönelik önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile görüşülüp görüşülmeyeceğine dair çeşitli kesimlerden yapılan açıklamaların hatırlatılarak, bu konuda devlet kurumları arasında görüş ayrılığının olup olmadığının sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti: “Bunlar doğru şeyler değil. Hep söylediğimiz gibi Irak’ta olup bitenler sadece Iraklıların değil komşularının da çok önemli meselesidir. Türkiye söz konusu olduğunda bunun birkaç boyutu vardır; terör boyutu vardır, Irak’taki boşluktan dolayı Irak’ın kuzeyine maalesef teröristler yerleşmiştir. Ayrıca Irak’ın bütünlüğü söz konusudur, bu bizi yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla biz Irak’a gözümüzü kapayamayız.” Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şüphesiz ki siyasi konular vardır, bunlar siyasi kararlar gerektirir. Diplomatik konular vardır, askeri konular vardır. Bunlar farklı farklı şeylerdir.
Askerin konuşacağı konular vardır, askerin konuşması gereken yer vardır. Asker silahı ile zaten konuşur. Ama ondan önce tabii ki siyasetin yapacağı işler vardır. Hiç kimse silahı ile konuşmak istemez. Ama o noktaya gelmemek için de siyasetçinin, diplomatın yapacağı işler vardır. Dolayısıyla bunları farklı farklı şekilde yorumlamayın, bunların hepsi aslında aynı istikamettedir ve bunları bir bütünün parçası şeklinde alın. Yoksa bunlardan polemik çıkartılmaya çalışılırsa çok büyük yanlış yapılır.”
|
|
/ ANKARA
18.02.2007
|
|
| |
Kerkük şimdiden karıştı |
Irak’ın kuzeyindeki Kerkük kentinde, kalabalık bir pazar yerinde bomba yüklü iki araçla düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısının 10’a yükseldiği, yaralı sayısının 60 olduğu açıklandı.
Polis, ilk önce bir bomba yüklü aracın infilak ettiğini, ardından bir intihar saldırganının ikinci bomba yüklü aracı kalabalık bir alana sürerek infilak ettirdiğini kaydetti. Şehrin yoğun olarak Kürtlerin bulunduğu bölgesinde meydana gelen patlamalar sonucu bazı araçlarla dükkanların da yandığı bildirildi.
Hastane yetkilileri, çok sayıda yaralının hayati tehlikesinin olduğunu belirtti.
|
|
/ BAĞDAT
18.02.2007
|
|
| |
Hamaney: Nükleer programdan vazgeçmeyiz |
İran’ın dinî lideri Ayetullah Ali Hamaney, nükleer teknolojinin kendileri için çok önemli olduğunu, bu nedenle nükleer programdan vazgeçemeyeceklerini söyledi.
Devlet televizyonunun haberine göre, Ayetullah Hamaney, Tebriz şehrinden bir heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, nükleer teknoloji konusunun ülkenin geleceğiyle ilgili önemli bir mesele olduğunu belirtti.
Ülke içinde nükleer programa muhalefet eden bir grubun olduğuna işaret eden Hamaney, “Bazı sığ düşünenler, nükleer teknolojinin çok masraflı olduğunu, dolayısıyla böyle bir programa gerek olmadığını söylüyorlar. Onlar petrol ve gaz rezervlerinin bir gün biteceğini bilmiyorlar” diye konuştu.
Gelecekteki enerji ihtiyacını düşünmeyen milletlerin ileride büyük güçlere boyun eğmek zorunda kalacaklarını ifade eden Hamaney, bu sebeple nükleer programdan vazgeçemeyeceklerini kaydetti. İran yönetiminin en üst noktasındaki Ayetullah Hamaney, aynı zamanda bütün konularda son sözü söyleyen kişi konumunda bulunuyor.
|
|
/ TAHRAN
18.02.2007
|
|
| |
Bush, Suudlularla ve İsraillilerle Filistin’i görüştü |
ABD Başkanı George Bush, Suudi ve İsrailli liderlerle, Filistinli rakip gruplar Hamas ile El Fetih arasında birlik hükümeti kurulması için varılan anlaşmayla ilgili görüştü.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Gordon Johndroe, yaptığı açıklamada, Bush’un dün Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile yaptığı telefon görüşmesinde, Irak ve İsrail-Filistin konularındaki gelişmeleri ele aldığını söyledi. Bush’un İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile de Filistin’in siyasi işlerindeki son gelişmeleri ve İran’ı görüştüğünü belirten sözcü, Bush ve Olmert’in ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Pazartesi Kudüs’te Olmert ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yapacağı görüşmeyi ele aldıklarını bildirdi.
|
|
/ WASHİNGTON
18.02.2007
|
|
| |
Esad İran’a gidiyor |
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın, iki günlük resmi ziyaret için İran’a geleceği bildirildi. Devlet televizyonunun haberine göre, Esad, üst düzey yetkililerle görüşmeler yapmak üzere bugün Tahran’a gelecek.
Esad’ın Tahran temaslarında ikili ilişkilerin yanı sıra “ABD’nin iki ülkeye baskısı bağlamında ilişkilerin daha da geliştirilmesinin” ele alınacağı belirtildi. Esad, Mahmud Ahmedinejad’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ikinci kez İran’ı ziyaret etmiş olacak. Esad, Ahmedinejad göreve başladıktan bir gün sonra Tahran’a gelerek, İran’ın yeni cumhurbaşkanını tebrik etmişti.
ABD karşıtı Tahran ve Şam yönetimleri, mevcut siyasî ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirmeye çalışıyor.
|
|
/ TAHRAN
18.02.2007
|
|
| |
Rice’dan Bağdat’a ani ziyaret |
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Irak’ın başşehri Bağdat’a beklenmedik ziyarette bulunduğu bildirildi.
Bir ABD Büyükelçiliği yetkilisi, Rice’ın Bağdat ziyaretinde çeşitli yetkililerle görüşeceğini söyledi. Rice’ın, pazartesi günü Kudüs’te İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesi bekleniyor.
|
|
/ BAĞDAT
18.02.2007
|
|
| |
Temsilciler Meclisinden Bush’a hayır |
Amerikan Temsilciler Meclisi, George W. Bush yönetiminin, Irak’a takviye asker göndermesini onaylamayan bir kararı kabul etti.
Demokratların çoğunluğu elinde bulundurduğu Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen ve Bush yönetimi karşısında şimdiye dek alınan en sert ret kararının zorlayıcı bir yönü bulunmuyor.
|
|
18.02.2007
|
|
| |
Sarkozy depara kalktı |
Fransa’da düzenlenen son kamuoyu araştırması, cumhurbaşkanlığı yarışında, merkez sağın adıyı Nicolas Sarkozy’nin, merkez solun adayı Segolene Royal ile arayı giderek açtığını ortaya koydu.
CSA araştırma merkezinin anketine göre Sarkozy, Mayıs ayında yapılacak ikinci turda oyların yüzde 55’ini, Royal ise yüzde 45’ini alacak. Son anket, Sarkozy’nin oylarının yüzde 1 arttığını,Royal’in oylarınınsa yüzde 1 oranında düştüğünü ortaya koydu.Aynı araştırmaya göre, ilk turu nisan ayında yapılacak seçimlerde Sarkozy yüzde 33, Royal ise yüzde 27 oranında oy alacak.
Seçimlerin ilk turunda, aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen’inse yüzde 13 civarında oy alması bekleniyor.
|
|
/ PARİS
18.02.2007
|
|
| |
Yeni Türkmen lidere AB çağrısı |
AB, Türkmenistan’daki yeni yönetimin demokratik reformları uygulamasına yardım etmeye hazır olduğunu bildirdi ve Türkmenistan’ın yeni Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’a, siyasî tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
|
|
18.02.2007
|
|
| |
‘Türkiye 301 adımını atmalı’ |
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in, 301’inci madde konusundaki beklentilerinin devam ettiği bildirildi.
Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy, Rehn’in, Devlet Bakanı Başmüzakereci Ali Babacan ile yaptığı görüşmeye ilişkin soruları cevapladı. Rehn’in, Babacan’a, 301’inci madde konusunda bir an önce gerekli adımların atılması yönündeki beklentisini ilettiğini vurgulayan Nagy, enerji başlığında da Türkiye ile daha sıkı işbirliği yapmayı istediklerini kaydetti.
Nagy, Kıbrıs Rum Kesimi’nin petrol arama çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine de, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları sorgulanamaz. Bölgedeki anlaşmalar AB mevzuatına uygun olmalıdır. Tarafları aklıselimle hareket etmeye çağrıyoruz” ifadelerini kullandı.
|
|
/ BRÜKSEL
18.02.2007
|
|
| |
Yapay retinayla âmâlara görme umudu |
Amerikalı bilim adamları, göze yerleştirilen küçük bir sun’î retinanın, yaşa bağlı olarak ortaya çıkan sarı nokta hastalığı (macular degeneration) sebebiyle kör olan milyonlarca hastaya kısmî görme imkânı sağlayabileceğini bildirdi.
Amerikan Bilim İlerleme Derneği’nin ABD’nin San Francisco şehrinde yapılan toplantısına katılan bilim adamları, “akıllı protez” ya da “yapay retina” olarak da adlandırılan protezin (implant), hastalık ya da yaralanmalar sonucu kaybedilmiş vücut fonksiyonlarını düzeltmek için beyin ile sinir sistemi arasında bağlantı kurmaya yaradığını söyledi. Bilim adamları yapay retinanın, beyinde ışığı algılama ve işleme görevi üstlenen ışığa duyarlı alıcı sinir hücrelerinin (fotoreseptör) yerini almak için tasarlandığını ifade etti.
Araştırmaya katılan Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Mark Humayun, bu teknolojinin, sarı nokta hastalığı sebebiyle görme yetisini kaybedenlere yardımcı olacağını ümit ettiklerini kaydetti. Humayun, görüntülerin beyne ulaşması için yeni rota oluşturma çalışmalarıyla tasarlanan sun’i retinanın, klinik çalışmaların başarıyla tamamlanmasından sonra 2 yıl içinde ABD pazarına sunulabileceğini söyledi.
|
|
/ SAN FRANCİSCO
18.02.2007
|
|
|
|
