Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi tarafından düzenlenen seminerler serisi devam ediyor. Fizik Yüksek Mühendisi, Araştırmacı-Yazar Taşkın Tuna “kâinatın Yaratılışı” konulu bir seminer verdi. Kâinatın mükemmel bir ölçü ve denge ile yaratıldığına dikkat çeken Tuna, “bilim dünyasında kâinatın yaratıldığı herkes tarafında kabul edilmektedir” dedi
Tuna seminerde şunları söyledi:
“Zamanımızdan yaklaşık 14 milyar yıl önce, üzerinde doğup büyüdüğümüz, kaynakları ile beslendiğimiz bu dünya yoktu. Güneş ve yıldızlar mevcut değildi. Semanın bir ucundan öbür ucuna kadar uzanan Samanyolu Galaksisi de yoktu. Bu “yok”luktan birdenbire, korkunç bir patlama ortaya çıktı. Çok yoğun bir enerji yumağı, aniden saçılarak korkunç bir hızla uzayın uzak ufuklarına kadar taştı. Atom altı parçacıklar yaratıldı. Saniyenin trilyonda ve kentilyonda biri anında atomlar ve moleküller şekillendi. Böylece madde oluşmağa başladı ve sonra zamanla galaksiler, güneşler ve dünyalar yerlerini alarak düzene girdiler. “Kâinatın her tarafına akıl almaz bir nizam, muhteşem bir ahenk, olağanüstü bir simetri ve güzellik hâkim oldu. Yüce Allah’ın Cemal ismi, Nur ismi ile birleşerek, hayranlıktan gözler kamaştıran, hayretten nefesleri kesen; inanılması güç, anlaşılması ve anlatılması imkânsız bir şaheserler sanatı, harikalar abidesi olan yaratılış olayı gerçekleşti!
“Big Bang yaratılış olayı, sadece Dünyamızın veya Güneş Sistemi ile buna bağlı 9 gezegenin “yaratılışı” demek değil; tüm Evrenin ve aslında Evren maddesi demek olan atomların ve atom altı parçacıkların bir “hiç”likten ortaya çıktığını, yani yaratıldığını; “vahdet” denilen birlik, teklik ve mutlakıyet âleminden, “kesret” denilen, çokluk ve izafiyet âlemine; daha açık bir ifade ile soyuttan somuta iniş ve geçişin gerçeğini izah ve ispat eder. “Bu ispat ve izah, en son fiziksel ve gözlemsel verilere ve bulgulara dayanmakta; artık üzerinde en küçük bir şüphe; en ufak bir kuşku bırakmayacak şekilde Evrenimizin tüm boyutlara taşkın bir hızla yayıldığını ve saniyenin milyarlar ve trilyonlarda biri anında moleküllerin oluştuğunu, yani madde ve enerjinin kozmik bir çorbada birbirine uyumla karışarak uzay ufuklarında yıldızların, güneşlerin ve gök adalarının yerleşik bir düzenle ve akıl almaz bir hiyerarşik nizamla şekil ve vücut bulduğunu açıklar. “
|