Doç. Dr. Sefa Saygılı, aylık olarak yayınlanan Gülistan dergisinin Ocak 2007 tarihli 73. sayısında yayınlanan “Sofraya Dâvet” başlıklı makalesinde, günümüzün yaygın âdetlerinden birinin de yemeklerin tek başına yenmesi veya ‘fastfood’ (hızlı yemek) tarzı, yani ayakta atıştırmak olduğuna dikkat çekerek, “Halbuki, yemeğin başka fonksiyonları vardır.
Birbirini seven kişilerin, özellikle ailelerin, Rabbimizin ikram ettiği nimetleri bir arada sohbet ederek, neşe ve muhabbet içinde yemeleri; aile birliği ve ruh sağlığının korunması açısından vazgeçilmez derecede önemlidir” uyarısında bulundu.
“Çünkü yemekte bir araya gelmeyen, gelseler bile hiçbir şey konuşmayan bir aile; bütünleşme, yemek zamanını canlı duygular ve mânâlarla zenginleştirme gücünü kaybeder. Bu donmuş bîr yiyeceği yemeğe çalışmak gibi bir şeydir; tatsız, tuzsuz ve tatminsizdir” diyen saygılı, makalesini şu şekilde sürdürdü: “Yemekte bir araya gelmiş ailenin sevgi ve emek harcanarak hazırlanan bir yemeği, neşeyle paylaşılmasından o kadar çok şey kazanılır ki... Sofra başına ailece oturmak, kişileri birbirine bağlar, evde sıcak ve sevgi dolu bir ortam hazırlamaya yardım eder. Bütün bunlar, aile fertlerinin mutluluğunu artırır.
Ailece sevdiğimiz yemekler, bizi bütünleştirir ve fizikî, hissî ve ruhî bakımdan güçlendirir. Sofra başında tatlı sohbetler yapmak, aile fertlerinin birbirlerini dinlemesi, özellikle çocukların da söz sahibi olması.
Bütün bu aile efradıyla; eş, çocuk, kardeş, ana, babamızla ve evde diğer bulunanlarla yemek vakti gelince topluca sofraya oturmamız veya dostlarımızla, sevdiklerimizle beraber olmamız, Peygamber Efendimizin ümmetine tavsiyelerinden biridir.”
PEYGAMBERİMİZ DE
TOPLU YEMEĞİ İŞARET EDİYOR
Saygılı makalesinde, “Peygamberimizin “Yemeklerinizi toplu olarak yiyiniz, bereket topluluktadır” ve “Allah’ın en çok sevdiği yemek, çevresinde ellerin fazlaca bulunduğu sofra ve yemektir” sözleri, bu açıdan oldukça enteresandır. Üstelik koşuşturma ve karmaşanın arttığı günümüz dünyasında, daha da önem kazanan bir tavsiyedir” hatırlatmasına yer verdi.
|