UNESCO’ya sundukları “Mevlevî Sema Seremonisi” başlıklı projeyi tanıtan sanat tarihçisi ve Mevlevîlik uzmanı Dr. Barihüda Tanrıkorur, 600 yıllık bir gelenek olan Mevlevî ayininin sosyete dâvetlerinde icra edilmeye çalışıldığını ve bunun saygısızlık olduğunu kaydetti.
San’at tarihçisi ve Mevlevîlik uzmanı Dr. Barihüda Tanrıkorur, UNESCO’ya sundukları “Mevlevî Sema Seremonisi” başlıklı projeyi tanıttı.
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Tanrıkorur, UNESCO’nun 2002 yılında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerden, kaybolma riski olan kültür miraslarına ilişkin 12 maddelik bir liste istediğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan listeden UNESCO’nun, Mevlevî ayini maddesini seçtiğini ifade eden Tanrıkorur, Bakanlığın bu görevi Uluslararası Mevlânâ Vakfına, Vakfın da kendisine verdiğini kaydetti.
Tanrıkorur, Amerikalı ünlü etnomüzikolog Prof. Dr. Walter Feldman ile birlikte “Mevlevî Sema Seremonisi” başlığıyla UNESCO’ya projeyi sunduklarını söyledi.
2 cilt dosya, Mevlevî ayinlerinin kısa kayıtlarının yer aldığı 5 adet CD ve 2 filmden oluşan projeyi geçen yıl UNESCO’ya ilettiklerini kaydeden Tanrıkorur, “Projemiz, UNESCO tarafından insanlığın şifahi yolla intikal eden manevî mirasının şaheserler listesine alınarak koruma kapsamına sokuldu” dedi.
600 yıllık bir gelenek olan Mevlevî ayininin sosyete dâvetlerinde icra edilmeye çalışıldığını ve bunun saygısızlık olduğunu kaydeden Tanrıkorur, geçmişten günümüze Mevlevî ayini arasında büyük farklılıklar olduğunu söyledi.
Geleneksel Mevlevî ayininin yozlaşmaya başladığını dile getiren Tanrıkorur, 600 yıllık geleneğin korunması gerektiğini bildirdi.
|