2007 bütçesinin özel sektör bütçesi anlayışıyla hazırlandığını savunan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç Dr. Aziz Konukman, “Bütçede öncelik giderde değil, özel sektör gibi gelirde; faiz dışı fazlanın sürdürülmesine odaklanıyor” dedi.
Dr. Konukman, IMF’yle anlaşarak sosyal harcamaların faiz dışı fazla kapsamından çıkarılması gerektiğini, Brezilya ve Arjantin bunu yaptığını da kaydetti.
Bia.net’te yer alan haberde 2007 bütçesini değerlendiren Dr. Konukman bütçenin özel sektör bütçesi anlayışıyla hazırlandığının altını çizerek şöyle devam etti; “Bu bütçe çalışanlara yeni bir gelecek, topluma hizmet verme mantığıyla değil, özel sektör bütçesi anlayışıyla hazırlanmış durumda. Oysa halkın tercihleri öncelikli olmalı Devlet bütçesinde en temel ilke ‘giderlerin önceliği’dir. Bu onu özel sektörün bütçesinden ayırır. Özel sektörse kârı ençoklamayı hedeflediği için gelirin önceliğine bakar. Bu bütçede ‘gelirin önceliği’ var. Zaten ‘kaynak yok’ söylemleri de buradan geliyor.”
Sosyal harcamalar FDF kapsamından çıkarılmalı
Kamu yatırımlarının da geçen yılın değerinin altında olduğunun altını çizen Konukman, devletin ‘ben kamu hizmeti yapmayacağım, beni yok sayın’ dediğini ifade etti. 2007 bütçesinde faiz dışı verme politikasının sürdüğünü kaydeden Konukman, temel önceliğin IMF borçlarını ödemek olduğunu, bu sebeble faizlere yer açabilmek için faiz dışı harcamaların ciddi oranda aşağı çekildiğinin altını çizdi.
Çıkış yolunun IMF ve Dünya Bankası’nın dayatmalarına hayır demekten geçtiğini vurgulayan Konukman, bunu yapmadan önce de kısa vadede başarılı çözüm olabiliceğini söyledi. Örnek olarak Brezilya ve Arjantin’n IMF ile vardıkları anlaşmayı gösteren Konukman, “2004’te Brezilya ve Arjantin IMF’le masaya oturdu ve faiz dışı fazlanın tanımını değiştirdiler. Sosyal harcamaları faiz dışı fazla kapsamının dışına çıkardılar. Böylece sosyal harcamaları kısma politikasını sona erdirdiler; bunu da IMF’e kabul ettirdiler” diye konuştu.
Bu anlaşmanın ardından Brezilya ve Arjantin’in borçlarını bire bir ödediğini söyleyen Konukman, “Bu reformist sayılabilecek bir yol; ama Türkiye’de bu çaba da yok. Müthiş bir teslimiyetçilik var” şeklinde konuştu.
|