Dünya

Sudan’a saldırı için geri sayım

İngiltere Başbakanı Tony Blair’in, Sudan hükümetini ülkenin batısındaki sorunlu bölge Darfur’da şiddeti sona erdirmeye ikna etmek amacıyla Sudan’a hava taarruzu düzenlenmesine ilişkin plana destek vediği, ABD’nin de saldırı planladığı bildiriliyor.

İngiliz Financial Times gazetesinde, adlarının açıklanmasını istemeyen kaynalara dayandırılarak verilen haberde, Amerikan askerlerinin hava taarruzu ve buna paralel olarak deniz ambargosu başlatma hazırlığı içinde olduğu ve plana, geçen hafta ABD ziyareti sırasında Blair’in de destek verdiği kaydedildi. Planın, Sudan hükümetinin Darfur’daki köylere karşı helikopter ve uçaklarını kullanmasının engellenmesinin de öngördüğü belirtilen haberde, BM ve çeşitli insan hakları kuruluşlarının Sudan’ı Darfur’da hava gücüne başvurmakla suçladığı hatırlatıldı. Haberde, Blair’in bu planı kabul etmesi için BM’nin desteğini almaya çalışacağı da kaydedildi. ABD ziyareti sırasında Blair’in, Bush’a, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir meselesinin önümüzdeki 3 ay içinde halledilmesi gerekiğini söylediği de belirtilen haberde, Amerikan askerlerinin eylem hazırlıklarının başladığı vurgulandı. Gazeteye açıklamalarda bulunan bir kaynağın, “Ömer El Beşir’in Darfur’da askeri operasyonlar sürdürmek için zaman kazanmakta olduğundan endişe ediyoruz” dediği belirtilen haberde, Fransa’nın henüz Amerikalılarla işbirliği yapma noktasında olmadığı ve çok uluslu çerçevede olması halinde bile Sudan’a askeri harekata izin vermeyeceğinin sanıldığı kaydedildi. BM Güvenlik Konseyi, Darfur’da görev yapan Afrika Birliği’nin yerine BM gücünün geçmesini istiyor, ancak El Beşir ülkesinde yabancı asker görmek istemediğini söylüyor.

/ LONDRA

14.12.2006

İsrail'de nükleer sıkıntısı

İsrailli yetkililer, Başbakan Ehud Olmert’in İsrail’in nükleer kabiliyetleri ile ilgili açıklamasından doğan tahribatı düzeltmeye çalışıyorlar. Olmert, İsrail devletinin “nükleer belirsizlik” politikasını değiştirmediğini söylemişti.

Başbakan Yardımcısı Şimon Perez, İsrail ordusu radyosuna yaptığı konuşmada, “Yeterli nükleer caydırıcılığa sahip olduğumuzla ilgili biraz korku olduğu gerçek. (1963’te) Washington’da bir toplantı sırasında (ABD Başkanı John F.) Kennedy’e İsrail’in bölgede nükleer silahları devreye koyan ilk ülke olmayacağını söyledim. Bu İsrail’in resmi çizgisi oldu” dedi. Bu konuşmanın ardından İsrail’deki en üst seviye yetkililer bu sözlerin İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğu itirafı olmadığı söylemeye çalıştılar. Fakat İsrail içinde bu sözlerin İran’ın nükleer programını durdurmak için yürütülen uluslar arası faaliyetleri zarar vereceği konuşulmaya başlandı. Bu arada, AB dönem başkanı Finlandiya, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’ten, ülkesinin nükleer gücü hakkındaki sözleriyle ilgili izahat bekliyor. Finlandiya Savunma Bakanı Seppo Kaariainen, bir Alman gazetesine verdiği demeçte, “Olmert, sözlerini izah etmeli” dedi. Öte yandan, ABD, Körfez ülkelerinin çağrılarına rağmen, İsrail’in nükleer silahlara sahip olup olmadığı tartışmalarına girmeyi reddetti.

14.12.2006

‘Araplar İran'ı istemiyor’

İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres, Arap ülkelerinin Körfez bölgesinde “Fars hegemonyası” istemediğini söyledi.

Askeri radyoya demeç veren Peres, İran’ın nükleer programına ilişkin olarak, “Arap ülkeleri, Suudiler, Mısırlılar, Ürdünlüler Fars hegemonyası istemiyor, sadece şüphe uyandıran iki grup, Hamas ve Hizbullah bu hevesi destekliyor” ifadesini kullandı.

“Farslılar bin yıldır boşuna Körfez’de güçlerini dayatmaya çabaladı” diyen Peres, İsrail’in nükleer programının “babası” kabul ediliyor. Peres, İsrail’in nükleer programına ilişkin olarak da “çelişki siyasetinin” gerekli olduğunu vurguladı ve “Bazılarının bizim nükleer silaha sahip olduğumuzu düşünmesi caydırıcı etkiye sahiptir” ifadesini kullandı. Peres, bu siyaseti ilk olarak dönemin ABD Başkanı John Kennedy’ye 1963’te kendisinin bizzat sunduğunu da açıkladı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Almanya’daki bir açıklamasında, İsrail’in nükleer silaha sahip olduğunu ima etmiş, açıklama sözcüsü tarafından yalanlanmıştı.

/ KUDÜS

14.12.2006

ABD’den PKK’ya taarruz

ABD, terör örgütü PKK’nın Avrupa’daki propaganda faaliyetlerini ve finansal kaynaklarını engellemek amacıyla ilk defa Avrupa ülkeleri nezdinde yoğun bir kampanya başlattı.

ABD Dışişleri Bakanlığı terörle mücadele koordinatör yardımcısı Frank Urbancic, ABD Dışişleri Bakanlığının Güneydoğu Avrupa bürosu direktörü Doug Silliman ile birlikte, 10 günde 6 Avrupa ülkesini ziyaret ederek PKK’nın faaliyetlerine kolaylık tanınmaması yönünde telkinde bulundu. Urbancic, ayrıca Türkiye’yi de ziyaret ettiğini söyledi.

Washington’a dönüşünde, ABD Dışişleri Bakanlığında küçük bir grup gazeteciyle yuvarlak masa toplantısı düzenleyen Urbancic, Silliman ile birlikte ziyaret ettikleri Avrupa ülkelerinin isimlerini, ‘’yanlış mesaj vermemek için’’ açıklamaktan kaçındı, ancak iki büyük Avrupa ülkesine daha ziyaret düzenleyeceklerini kaydetti. Ziyaret ettikleri ülkelerde, yerine göre önemli ölçüde PKK propagandası bulunduğunu, mali destek veya siyasi sığınma sağlandığını belirten Urbancic, bu desteğin sona erdirilmesi için Avrupa hükümetlerinden talepte bulunduklarını kaydetti.

Özel olarak, PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerinin ortadan kaldırılmasından sorumlu olan Urbancic, PKK tehdidinin sona erdirilmesini Amerikan hükümeti olarak çok ciddiye aldıklarını söyledi ve ‘’PKK terörist bir örgüt. Biz gerçekten bu tehdidi sona erdirmek istiyoruz. Güneydoğu’da bir Türk’ün ölümü, bizim için ciddi endişe kaynağı. Bizim için bu, İzmir’de veya California’da bir Amerikalı’nın terör yüzünden hayatını kaybetmesinden farksız’’ dedi. İran’ın, terör örgütü PKK’ya karşı aktif tutum sergilediği yönündeki bir soru üzerine Urbancic, ‘’İranlıların oyununa gelmeyeceğinizi umuyorum. İranlıların eğilimi gerçekten tehlikeli’’ diye konuştu. PKK’nın, uyuşturucu operasyonlarından kara para aklamaya kadar birçok kirli işe bulaştığını belirten Urbancic, bunlara son verilmesinin herkesin amacı olduğunu söyledi. ABD’nin PKK konusunda yaptıklarının Türk kamuoyunda yeterli bulunmadığı yönündeki sorulara karşılık, ‘’Yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz ve bu konuda ciddiyiz. Türk halkı ciddiyetimize inanmalı’’ diyen Urbancic, Iraklı Kürtlerin de kuzey Irak’taki PKK varlığına karşı aktif davranmadığının söylenmesi üzerine, ‘’Hepimiz daha fazla şey yapmalıyız’’ ifadesini kullandı. PKK’yı bir ‘’ahtapota’’ benzeten Urbancic, ‘’Bütün kollarına saldırmalıyız’’ dedi.

/ WASHINGTON

14.12.2006

Ünlü darbeciler ölüm nöbetinde

Polonya’da 1981’de Sovyet blokunun ilk bağımsız sendikası olan ünlü Dayanışma Sendikasını alt etmek için sıkıyönetim ilan eden dönemin başbakanı General Wojciech Jaruzelski’nin 1 haftadır hastanede bulunduğu açıklandı.

Polonya’nın haber ajansı PAP’taki haberde, 83 yaşındaki generalin zatürree ve viral enfeksiyon sebebiyle 1 hafta önce hastaneye kaldırıldığı ve antibiyotik tedavisi sona erene kadar, yaklaşık 10 gün daha hastanede kalacağı belirtildi. Dönemin başbakanı olan General Wojciech Jaruzelski, 13 Aralık 1981 gecesi, kurulduktan 16 ay sonra üye sayısı 10 milyonu bulan bağımsız Dayanışma Sendikasının faaliyetlerine son vermek için sıkıyönetim ilan etmişti.

/ VARŞOVA

14.12.2006

Suudiler, Iraklı Sünnileri destekleyecek

ABD’de yayınlanan New York Times gazetesinde yer alan bir habere göre Suudi Arabistan, Bush yönetimine “ABD’nin Irak’tan çekilmesi halinde, Irak’ta Şiilere karşı bir savaşta Sünnilere mali destek sağlayabileceğini” bildirdi.

Gazetenin, adını açıklamadığı Amerikalı ve Arap diplomatlara dayandırdığı haberinde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın, söz konusu mesajı ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in geçen ay yaptığı Riyad ziyareti sırasında ilettiği belirtildi.

/ WASHINGTON

14.12.2006

Haniye: Sözlüğümde iç savaş yok

Filistin Başbakanı İsmail Haniye, “sözlüklerinde iç savaş kelimesinin bulunmadığını” söyledi.

Haniye, ziyaret için geldiği Sudan’ın başşehri Hartum’da düzenlenen basın toplantısında, Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in Filistin halkına ve hükümetine 10 milyon dolar yardım sözü verdiğini söyledi. Gazze’deki şiddetin bir iç savaşa dönüşebileceği endişelerini kabul etmeyen Haniye, “İç savaş gibi kelimelerin sözlüğümüzde bulunmadığını size temin ederim. Bu tür kelimeler kültürümüzde yok” dedi. İç anlaşmazlıklara ayıracak zamanları olmadığını belirten Haniye, Filistin halkının ulusal birliğini koruyacaklarını ve Filistinliler arasında anlaşmazlık çıkarma çabalarını da önleyeceklerini bildirdi.

/ HARTUM

14.12.2006

Bütün haberler