Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Kadri Şaman, Türkiye’nin ana sorunu olan işsizliğin çözümü için yatırım gerektiğine, ancak yatırımcının ‘’bürokrasi ve vergi’’ yükü sebebiyle yatırımdan kaçtığını söyledi. Şaman, yaptığı açıklamada, Türkiye’de fabrika kurmak isteyen yerli ya da yabancı yatırımcının kapı kapı dolaşarak yüzlerce imza attırmak zorunda kaldığını, bu da yetmiyor gibi başta enerji olmak üzere birçok girdi maliyetinin yatırımcıyı yıldırdığını savundu.
Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne (AB) giriş sürecinde sorumluluklarının ağır olduğunu vurgulayan Şaman, şunları kaydetti: “Ekonomi çarkının dönmesi için öncelikle yatırıma ihtiyaç var, yatırım için de bürokrasinin azalması, işçi giderlerindeki vergi yükünün azaltılması öncelikli koşul. İstihdam üzerindeki yükler, bugünkü enerji maliyetleri, petrol maliyetleri, bürokrasi, bunlar maalesef bizim rekabet gücümüzü, ihracat imkanlarımızı gerçekten sınırlayan bir noktaya doğru gidiyor. Eğer biz vergi almak, millî gelirimizi, ihracatımızı artırmak istiyorsak bunun tek yolu üretimden geçer. Üretimden geçtiğine göre, üretimin önündeki engellerin kalkması gerekir.’’
İSTİHDAMDA GÖRÜNMEYEN MALİYET
Şaman, asgarî ücretli bir işçinin eline geçen ücretin 380 YTL olduğunu, dışardan maliyetin bununla sınırlı gibi göründüğünü, oysa görünmeyen maliyetin fazla olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Sorun bu ücreti ödemekle bitmiyor. Bir işçi için bir bu kadar da vergi ödüyoruz. Gider bununla da sınırlı değil. 50’den fazla iş yeri çalıştıranın iş yeri hekimi bulundurma, servis aracı temin etme, yemek giderlerini karşılama gibi birçok yükümlülükleri var. Bunlar hesaba katıldığında asgarî ücretli bir işçinin aylık maliyeti 1000 YTL’yi buluyor.
Üretimdeki giderlere bakıldığında ise enerji maliyetleri sürekli artıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye yabancı yatırımcı için aslında cazip bir ülke değil. Bu yüzden çok sayıda yatırımı kaçırıyoruz.’’
BAŞKALARINI SUÇLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Şaman, sürekli başkalarını suçlamakla bir yere varılmayacağını, herkesin bu olumsuz tabloda kendisine düşen payı da çıkarması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: “Vergi ancak kazanç olduğu zaman verilebilir, üretim olduğunda alınabilir. Kaynağın artması ile mümkün olabilir. Biz iş adamlarının önü ne kadar açılırsa, ülkenin kaynakları ne kadar iyi kullanılırsa, tabii ki vergilerimiz o şekilde yüksek oranda devletimize intikal edecektir. Ancak, bir başka gerçek daha var ki o da vergi toplamadaki zorluklar. Verginin yüzde 36’sını dolaylı yoldan toplayan devlet de haklı. Herkes vergisini tam ve zamanında ödediğinde devletin kasasına giren para artacak, yatırımcıların da devletten karşılığını bekleyecektir.’’
|