CHP ve Anavatan’ın TRT hakkında Meclis araştırması açılmasına ilişkin verdikleri önerge görüşülürken “dinî yayınlar” tartışması yaşandı. CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç, TRT’de “dinci yayınlar”ın arttığını ileri sürdü. Geçtiğimiz yıllarda Ramazan ayında yayınlanan ve büyük ilgi gören “Ramazan sevinci” programının yönetmeni Adem Özkan’ın programı Nur cemaatine teslim ettiğini iddia eden Koç, dinî yayınları “dinci yayın” olarak niteledi.
Koç, “Bu dinci yayınlar konusunda görev alan arkadaşımız Adem Özkan öyle bir ekibe bu yayınları, dinci yayınları teslim ettik ki… Geçmişte TRT’yi hepimiz biliyoruz, kravatlı, düzgün, modern, çağdaş, Diyanetten onaylanan din adamları buralara çıkar, topluma ışık tutardı, hepimize ışık tutardı, hepimiz de saygı duyardık ama şimdi kime teslim etti? Hepimiz biliriz, tanırız, Nur Cemaati’nin önde gelenlerinden birisi Senai Hoca vardır. Hep onlarla oturup kalkıyor, onların programları” şeklinde konuştu.
CHP’li Koç’a cevap veren AKP Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ise halkın dinî yayınların sayısını arttırılmasını istediğini söyledi.
Özellikle yurt dışındaki vatandaşların kendilerine “TRT’de dinî yayınlar niye az” şeklinde sorular yönelttiğine dikkat çeken Tutan, “Ben şunu merak ediyorum. Yani, bu dinî yayınlardan kim, niye rahatsız oluyor? Bize gelmeyen bu şikâyetler size mi geliyor? Bu ülke halkının yüzde 99’u Müslüman değil mi? Hep beraber geçen Ramazanda iftar, sahur programlarını yaşadık. Gerek TRT gerek özel kanallar gerçekten fevkalade, hepimizin hissiyatlarına hitap eden çok güzel yayınlar yaptılar. Ben anlamakta zorluk çekiyorum. Bu dinî yayınların ne tür eksikleri var, ne tür yanlışlar yapılmış? Ben bunları öğrenmek istiyorum” dedi.
TELEVİZYONLARDA BİR
ÇOK ZARARLI YAYIN VAR
Televizyonlarda bir çok zararlı yayınların yapıldığına dikkat çeken Tutan, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bir sürü komisyonlar kuruyoruz. Mesela çocuklarımıza porno tuzağı ile ilgili yeni bir komisyon kuracağız. Liselerde, ilköğretim okullarına kadar gençlerimiz bozulmaya başladı. Mafya dizileriyle büyüdü çocuklarımız. Maalesef çocuklarımız, eşlerimiz, kızlarımız sabahları kaynana Semraları, Ahuları, Meriçleri izliyor. Biz, bunları mı isteyeceğiz, yoksa, halkımızın dinî hassasiyetlerinin öne çıkmasını mı, ahlak verilmesini mi? Elbette ki, TRT, bu konuda az yayın yapıyor. Mutlaka, dinî hassasiyetlerimiz, gençlerimizin millî, manevi moral değerleri daha da artırılmalı. Bu yayınlar arttıkça, halkımız, bu kaynana Semralardan da vazgeçecektir, diğer saçma sapan işte bizi gözetliyor evlerinden de vazgeçecektir.”
Anavatan Partisi’nin TRT’de “Laiklik ilkesi ihlal edilerek şeriat propagandası yapıldığı”, CHP’nin de “Yolsuzluk ve kadrolaşma” yapıldığını ileri sürerek verdikleri Meclis Araştırma önergesi yapılan oylama sonucunda reddedildi.
Devlet Bakanı Beşir Atalay, TRT’nin laik, demokratik ve özerk vasfının tartışma konusu dahi yapılamayacağını belirterek, ‘’TRT, toplumun televizyonudur’’ dedi.
“AHLAKSIZ TEKLİF” İLKOKULDA
Adana’da bir ilköğretim okulunun henüz 5’inci sınıfındaki bir öğrencinin kız öğrenciye dizi filmdeki ‘’ahlaksız teklifi’’ içeren ifadeleri kullanması üzerine sınıf öğretmeni tüm velilerle olağanüstü toplantı yaptı. Alınan bilgilere göre, Güzelyalı Mahallesi’ndeki Nigahi Soykan İlköğretim Okulu 5-B sınıfından bir erkek öğrenci, 5-F sınıfında öğrenim gören bir kız öğrenciye, başrollerini Halit Ergenç ile Bergüzar Korel’in paylaştığı ‘’Binbir Gece’’ adlı dizinin bir sahnesinde geçen ‘’300 bin dolara bir gece’’ şeklinde ifadeler kullandı. Öğrencisinin sözlerini duyan ve ‘’şoka uğradığını’’ belirten Şengül Göl, bunun üzerine tüm velileri olağanüstü toplantıya çağırdı.
Öğretmen Göl, yaptığı açıklamada, ‘’Küçücük bir çocuğun hem de geç saatteki bir diziyi izleyip, o çirkin ifadeleri kullanmasının kendisini derinden yaraladığını’’ ve gerekli önlemleri almak için velilerle bir araya geldiğini söyledi.
Öğrenci velileriyle yaklaşık 40 dakika süren bir görüşme yaptığını söyleyen Göl, ‘’Moralim çok bozulmuştu. Velilere çocuklarına gece geç saatlere kadar televizyon izlettirmemelerini, aynı zamanda bu körpecik yavruların ahlaki yozlaşmadan uzak tutulmasını istedim’’ dedi.Göl, çocukların kendileri için yararlı programları izlemeleri, zihinlerini karıştıracak programlardan ailelerin çocukları uzak tutmaları gerektiğini kaydetti. Göl, ‘’Önlem alınmayınca ne yazık ki buna benzer olumsuzluklar yaşıyoruz. Veliler kadar program yapımcılarının da çocukları düşünerek toplum ahlakını ön planda tutan içerik hazırlamaları gerekiyor’’ diye konuştu.
|