Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Betül Altuntaş, zorunlu göçün üç biçim travma oluşturduğunu ifade ederek, zorunlu göç mağdurlarına yönelik sosyal bütünlükçü politikalara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Türkiye Sosyal ve Ekonomik Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından organize edilen “Türkiye’de ve Dünyada Yerinden Edilme” konulu uluslararası sempozyumun ikinci gününün ilk oturumunda, konuşan Betül Altuntaş, modern devletlerde güvenlik pratiği olarak hep var olan zorunlu göçün, MGK açıklamalarında da güvenlik gerekçesine dayandırıldığını hatırlattı. Türkiye’de 80’lerde ve 90’larda kendi iradeleri dışında göç etmek zorunda kalan insanların üç biçim travma yaşadıklarını söyleyen Altuntaş, “Bu insanlar, sürekli şiddet ortamında olmak, kimliklerinden dolayı yargılanmak ve insan hakları ihlallerine maruz kalmak suretiyle, bilmedikleri bir kültürde yaşam mücadelesi vermek suretiyle ve şimdiki yaşamlarında potansiyel suçlu görülmek, kimlikleri dolayısıyla gözaltına alınmak ve tutuklanmak suretiyle travma yaşıyorlar” dedi.
Zorunlu göçün aile değerlerinde ciddi çöküşe sebep olduğuna da değinen Altuntaş, göç sonrasında şehrin gereklerine uygun mesleği, vasfı olmayan erkeğin tamamen işsiz kaldığını vurguladı. Çocukların da işgücü piyasasına bu noktada girdiklerini söyleyen Altuntaş, “Bu çocukların çalışmasını aile istismarı olarak değil, kentsel yoksulluğun ürünü olarak görmek gerekiyor” dedi. Devletin de bu insanları tehdit olarak gördüğü noktada iyileştirme çalışmalarına girdiğinin altını çizen Altuntaş, konuyla ilgili sosyal bütünlükçü politikalara ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nükhet Sirman da gündelik ilişkileri düzenleyen kavram ve iktidar hiyerarşisinin yokoluşunun ortaya çıkardığı şiddetin devlet şiddetiyle örtüştüğünü belirtti.
Rene Descartes Üniversitesi Psikoloji Enstitüsü’nden Zübeyit Gün de, göç öncesinde, göç esnasında ve sonrasında çok yoğun travmalar yaşandığını belirterek, bu travmaların yokolmadığını ve farklı toplumsal ilişkilerde mutlaka yansımalarının görüldüğünü söyledi.
|