Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 02 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Sağlık

‘Gizli sancı’ hemoroid

Hemoroid rektum adı verilen son barsaktaki toplar damarların anal kanaldaki “varisi” olarak tanımlanıyor. Damarlardaki genişlemeler sonucu oluşan ödem ve şişmelere bağlı olarak ortaya çıkıyor ve bu şişlerin yerine göre iç ya da dış hemoroid adını alıyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Suadiye Kliniği Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tuncay Çelenk ilginç bir yaklaşımla, “İki ayak üzerinde duran herkeste günün birinde hemoroid olacak” diyor. Prof. Dr. Çelenk, şikâyeti olmayan herhangi bir kişinin muayene edildiğinde en azından birinci dereceden hemoroid tesbit edilebileceğini belirterek, “Ancak bunlar genellikle asemptomatik, tedâvi gerektirmeyen yani şikâyet oluşturmayan, daha çok meslekî sebeplerden dolayı uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Ama en önemli sebep ise genetik oluyor. Ailede böyle bir bozukluk varsa, herhangi bir yaşta mutlaka ortaya çıkıyor” diyor. Hamilelik ise kadınlarda hemoroid açısından tetikleyici bir unsur oluşturuyor. Bu sebeple her hamile kadında fizyolojik olarak basınçtan dolayı hemoroid görülüyor. Ama hamileliğin bitiminden sonra gerileme olabiliyor.

Beslenme alışkanlıkları önemli

Hemoroidin patolojik düzeylere çıkabilmesinde kabızlık, diyet, kötü beslenme yani posadan fakir beslenme ön planda geliyor. Özellikle gelişmiş toplumlarda beslenme şekillerinin posadan fakir, hazır yiyeceklere doğru kaymasından dolayı hemoroid görülme oranı da artıyor. Yaş ilerledikçe hemoroid görülme riski de artıyor. Bebeklerde ve çocuklarda hemoroid görülmezken, 20 yaşından sonra, genetik, meslekî sebepler varsa ve beslenme bozuklukları da söz konusuysa sorun yavaş yavaş ortaya çıkabiliyor. Yaşla birlikte paralellik gösteren hemoroid buna bağlı olarak ileri yaşlarda artıyor.

Farklı dereceler ve belirtileri

Farklı derecelerde gözlenen hemoroidin belirtileri ile ilgili olarak Prof. Dr. Tuncay Çelenk şu bilgileri veriyor: “Sadece damarın varis şeklinde genişlemesine, yani hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkmayan 0.5-1 cm arasında içinde pıhtı bulunmayan kesimine birinci derece hemoroid deniyor. Bunlar ağrı, kanama, kaşıntı gibi şikâyetlere sebep olmuyor ama elle muayene sonucunda fark ediliyor. Hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkması, 1.5 cm’den daha büyük olması ve içinde pıhtı bulunması hali, 2. ve 3. derece hemoroit adını alıyor. Bunlar da kişiye göre değişebiliyor. Ve genetik risklerle birlikte seyrettiğinde pıhtıyla birlikte uzun süre anal kanal içine girmeyen hemoroidler pıhtılaşmaya başlıyor ve sert, katı, ele gelen memeler şekline geliyor. 4. derecede hemoroidde, iç hemoroidle dış hemoroit birleşip dışarıya doğru sarkmış bir şekilde görülüyor. Bunlarda genellikle ülserasyon, yer yer kanamalar ve doku kayıpları meydana geliyor. Ağrı genellikle dış hemoroidlerde görülüyor. Çünkü mukoza ile cilt arasına yerleştiği için oturma, kalkma veya tuvalete çıktıktan sonra geriye reddedememe sebebiyle bunlarda ağrılar çok görülüyor. Hastada kaşıntılar, ülserasyonlar ve kanamalar oluyor.”

Kanama mutlaka ciddiye alınmalı

Buradaki en önemli noktalardan biri rektal herhangi bir kanamanın mutlaka ciddiye alınması gerektiği. Böyle bir kanama durumunda kanser olmadığının mutlaka ıspatlanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelenk, “30 yaşın üzerinde kadın ya da erkekte herhangi bir rektal kanama olduğu zaman hemoroid ya da farklı bir anal patoloji de görülse, mutlaka barsak içerisindeki herhangi bir kanserden kaynaklanmadığını ıspatlamak gerekir. Çünkü bu tip kanamalarda genellikle hemoroid olduğu düşüncesiyle hekime gidilmiyor ve geçici çözümler üretilmeye çalışılıyor, oysa hemoroidle birlikte altta yatan rektal bir kanser de olabilir” diyor.

Neden tedâvi edilmeli?

Hemoriodin tedâvi edilmesini öncelikle hayat kalitesinde oluşturduğu düşme sebebiyle hasta talep ediyor. Ancak kanama oluncaya kadar hastalar hekime pek müracaat etmiyor. Kanamayı gördükten sonra bir süre bekliyor ve devam ettiği takdirde hekime gitme zorunluluğu hissediyor. Hekime gitmeyi engelleyen noktalardan biri, muayenenin rektal yoldan yapılması.

Ancak Prof. Dr. Tuncay Çelenk, rektal tuşe denilen parmakla muayenenin hayat kurtarıcı, çok önemli bir muayene şekli olduğunun altını çiziyor. Rektal tuşede 12 cm’e yakın mesafe kadar olan patolojilerin kanser olup olmadığı tesbit edilebiliyor. Prof. Dr. Çelenk, burada kanser olmadığı tespit edildikten sonra, kanama yok diye hastanın bırakılmaması gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor:

“Kanamalar bazen son barsağın yakınlarındaki polipoid çıkıntılarda- ki bunlar daha sonra kansere dönüşebilecek lezyonlardır- veya barsağın oluşturduğu dışarıya doğru olan çıkıntılardan oluşabiliyor. Hemoroid olan hastalarda bunların mutlaka takip edilmesi gerekir. Bu sebeple rektal tuşe çok önemli. Eğer kanamanın sebebi bulunduysa sebebe yönelik tedâvi yapılmalıdır.”

Hemoroid tedâvis

Prof. Dr. Tuncay Çelenk hemoroidin hangi aşamasında olursa olsun öncelikle medikal tedâviyle başlanması gerektiğini ifade ederek, genel tedâvi yaklaşımına ilişkin şu bilgileri aktarıyor: “Hemoroidin mutlaka tedâvi edilmesi gerekiyor. Birinci ve ikinci derecedeki hemoroidlerde medikal tedâvi uygulanabilir. Ama üçüncü ve dördüncü derecede mutlaka cerrahi tedâvi yapılmalı. Cerrahi tedâvi kararı alınsa dahi medikal tedâvi mutlaka uygulanmalı. Çünkü o bölgede, bakteriyel, virütik enfeksiyonlar oluşabiliyor ve bunların temizlenmesi gerekiyor. Yani buradaki sac ayağının birincisi temizlik, ikincisi ise diyet oluyor. Posadan zengin besinler alınmalı ve dolayısıyla her zaman tuvalete rahat çıkabilecek kolaylıkta ve sıklıkta tuvalet alışkanlığı edinilmelidir. Üçüncü şart da istirahat. Yani gündelik hayattaki aşırı yorgunluktan kaçınmak. Stres, üzüntü, sıkıntı gibi vücut direncini kıran etkenler bu sorunu tetiklendiği için mümkün olduğu kadar bu durumlardan olabildiğince kaçınmak gerekmektedir.”

Hemoroide sebep olan faktörler

Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler

Hamilelik

Egzersizden uzak, hareketsiz bir hayat

Mesleki sebepler (şoförler, pilotlar, cerrahlar)

Kalın barsak kanseri

Alkol alışkanlığı

Genetik faktörler

Ne zaman cerrahî tedâvi?

Sac ayağının birincisini oluşturan temizlik için, hekim tarafından verilen antiseptik oturma banyoları kullanılıyor. Hastaya kortizon muhtevalı bazı kremlerin yanı sıra, kasları rahatlatıcı bazı spazm çözücüler de hekim tarafından veriliyor. Kanama ve diğer komplikasyonların varlığında ise cerrahi tedavi devreye giriyor.

Hastanın üçüncü veya dördüncü dereceden hemoroidi varsa; yani kanama, ülserasyon, sarkma, enfeksiyon söz konusuysa medikal tedavinin hemen ardından cerrahi tedavi uygulanıyor. Bugün hemoroit tedavisinde kullanılan bir başka yöntem ise lazer cerrahisidir. Bu yöntemdeki amaç hemoroidi ışınla yakmaktır. Prof. Dr. Çelenk, lazer yöntemiyle aynı sonuç elde edilse bile radikal bir tedavi olmadığını, yüzde 15’lik bile olsa nüks oranının bulunduğunu hatırlatıyor.

Operasyon sonrasında

Beslenme alışkanlıkları düzenlenmeli ve mümkün olduğunca posadan zengin gıdalar tüketilmeli.

Günlük hayatta hareket etmeye özen gösterilmeli ve mutlak günlük egzersizler yapılmalı

Kabızlığı önleyici tedbirler alınmalı ve tuvalet alışkanlığı edinilmeli.

Günlük temizliğe özen gösterilmeli.

02.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Başlıklar

  ‘Gizli sancı’ hemoroid


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004