|
|
|
Sultanahmet cemaate kapatıldı |
Papa 16. Benediktus'un İstanbul’daki ziyaretleri çerçevesinde gezeceği Sultanahmet Camii, namaz vaktinde cemaate kapatıldı. İçeri alınmayan vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Cami daha önce de ABD Başkanı Bush’un İstanbul’a gelmesi sebebiyle cemaate kapatılmıştı. Papa’nın ziyareti nedeniyle polis, sabah saatlerinden itibaren Sultanahmet Camii ve çevresinde geniş güvenlik tedbirleri aldı.
Öğle namazını kılmak için camiye gelen vatandaşlar, polis bariyerleriyle karşılaştı. Camiye çıkan yolları bariyerlerle kapatan polis, namaz kılmak ve ziyaret için gelenleri camiye almadı. Namaz kılmak için gelen ve polis engeliyle karşılaşan bazı vatandaşlar, “Burası Türkiye, böyle birşey olur mu?” diyerek duruma tepki gösterdi. Öğle namazını cami içerisinde bulunan polislerle birlikte cami görevlileri kıldı.
|
/ İSTANBUL
01.12.2006
|
|
|
AB: Kapıyı kapatmıyoruz |
Dönem Başkanı Finlandiya: Sekiz başlıkta müzakereleri askıya alma kararı büyük ihtimalle değişecek. AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, AB Komisyonu tarafından alınan “Türkiye ile sekiz başlıkta müzakerelerin askıya alınması”na yönelik tavsiye kararının büyük ihtimalle değişeceğini açıkladı. 11 Aralık’ta yapılacak Dışişleri Bakanları toplantısına kadar muhtemelen değişiklik yapılacağını belirten Tuomioja, “Türkiye’ye kapıların tamamen kapanması söz konusu olamaz” dedi.
Tuomioja, bu yüzden Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen’in bugün Türkiye’ye yapacağı ziyaretin önemli olduğunu belirtti.
CNN Türk’ün sorularını yanıtlayan Finli Dışişleri Bakanı Tuomioja, değişiklikle ilgili ayrıntı vermeyerek hem Türkiye’yi hem de Rumları umutlandırdı. Karar hem Rumlar hem de Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Avrupa Birliği Komisyonu, önceki gün Türkiye’nin liman ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmaması nedeniyle 35 başlıktan sekizinin müzakerelerinin başlatılmamasını tavsiye etmişti. Komisyon, diğer başlıklarla ilgili müzakerelerin başlatılabileceğini belirterek, kapanış şartını yine limanların açılmasına bağladı.
|
01.12.2006
|
|
|
Erdoğan: Görüşmeler sürecek |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusundaki düşüncelerini söylediklerini ve söylemeye devam ettiklerini belirterek, ‘’Eğer farklı bir öneri onlar tarafından bize gelecekse, bu farklı önerilerini, bu çerçeve içerisinde yorumlanabilecek bir yanı varsa değerlendiririz’’ dedi.
Letonya’nın Başkenti Riga’da düzenlenen NATO Zirvesi’nden dönüşünde Esenboğa Havalimanında yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, ‘’Kıbrıs konusunda Türkiye kararlığını defalarca karşı tarafa iletti. Acaba karşı taraf Türkiye’nin sabrını mı sınamaya çalışıyor’’ sorusunu şöyle cevapladı:’Biz kendilerine bu konudaki düşüncelerimizi söyledik, aynen söylemeye devam ediyoruz. Eğer farklı bir öneri onlar tarafından bize gelecekse, bu farklı önerilerini, bu çerçeve içerisinde yorumlanabilecek bir yanı varsa değerlendiririz. Ama yoksa, zaten biz çerçeveyi çizdik. Yani buna ‘Acaba yeni bir taviz koparabilir miyiz, böyle bir durum olur mu’ mantığıyla, anlayışıyla yaklaşacaklarsa bu noktada verilecek herhangi bir taahhüdümüz yok.’’
Erdoğan, bir başka gazetecinin, Letonya’daki ikili görüşmelerinizde, AB konusunda görüş alışverişinde bulundunuz mu, neler görüştünüz’’ sorusu üzerine, şunları söyledi:’’Onlarla da görüş alışverişinde bulunduk. Onlar da bu kalan 15 günlük süre içerisinde, kaldı ki biliyorsunuz Cuma günü dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Türkiye’ye gelecek ve kendisiyle de burada görüşmelerimiz olacak ve bu 15 günlük süre içerisinde de görüştüğümüz liderler kendi aralarında, diğer liderlerle görüşmeler yapmak suretiyle bunu değerlendireceklerini söylediler. Biz de kendileriyle irtibat halinde olacağız.’’
|
/ ANKARA
01.12.2006
|
|
|
Kaza yok, tren durdu |
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup üyesi Vural Öger, limanların açılmaması nedeniyle AB Komisyonunun Türkiye hakkında üye devletlere yaptığı önerileri, ‘’Tren kaza yapmayacak, ama ilerleyemeyecek’’ sözleriyle değerlendirdi.
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in ‘’Türkiye’ye olumlu yaklaşımını ve desteğini bu kararla bir kez daha gösterdiğini’’ belirten Öger, şunları kaydetti:’’Beklentiler yönündeki bu kararla AB treni kazaya uğramamakla birlikte sekiz ayrı fasılda müzakerelerin başlatılmaması ve diğer fasılların kapatılmayacak olması, trenin ilerlememesine yol açacaktır.’’
Kıbrıs sorunu çözülmedikçe Türkiye’nin AB sürecinde ‘’duraklamalar ve aksamalar’’ olacağını belirten Öger, adada kapsamlı çözüm için BM liderliğine ve AB koordinasyonuna ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkan yardımcısı ve Liberal Grup üyesi İngiliz Andrew Duff ise AB Konseyinin iyi niyetle çalışarak, AB-Türkiye ilişkilerindeki sorunları gereğinden fazla dramatik hale getirmemesini istedi.
|
/ BRÜKSEL
01.12.2006
|
|
|
Ağar: Dayatmalara karşı demokrasinin yanındayız |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, dayatmacı zihniyete karşı demokrasinin yanında olduklarını söyledi.
CNN Türk’te yayınlanan ‘Parametre’ programına konuk olan DYP Lideri Mehmet Ağar, Yiğit Bulut’un sorularını cevapladı. Ağar, demokrasi konusunda hükümete sonuna kadar destek vereceklerini ve tepeden inme dayatmacı zihniyete karşı hükümetin yanında olduklarını belirtti. Ağar, Tek başına iktidar hedeflediklerini koalisyon lâfını duymak istemediğini ancak diğer partilere de önyargılı olmadıklarını söyledi.
Ağar,“Bu toprak beraber yaşama iradesini besler. Başbakan lâfının arkasında duramıyor. Ben orada halkla konuşuyorum. Sentez yapıyorum. Yedi bölgeyi gezmeyen siyaset yapamayan, tepeden bakanlarla Türkiye’yi bütünleştirmeyenlerden ne bekliyorsunuz. Siyaset münakaşa ve ikna etme san'atıdır. Oturduğun yerden siyaset yapılmaz” şeklinde konuştu.
BENELÜKS MODELİ TEKLİFİ
“Avrupa Birliği ile işler kötüye giderse farklı modellerimiz hazır. Bunu ilk defa açıklıyoruz” diyen Mehmet Ağar, “Alternatif modellerimiz var. Komşu ülkeler ile bir olup Benelüks tipi model oluşturulabilir.
Türkiye komşu ülkelerle bölgesel ortaklıklar gerçekleştirerek sorunlarını çözer. Tıpkı Belçika-Hollanda ve Lüksemburg arasında kurulan (Benelüks ülkeleri) kültürel, ticarî ve siyasî işbirliği gibi Türkiye de bölgesindeki komşularıyla benzer ortaklıklar kurabilir. Bugün Ortadoğu ülkelerinde ve Kafkaslar’da yaşanan sorunların başka türlü çözümü de mümkün değildir.”
Mehmet Ağar, hükümetin AB sürecinde sıkıştığı zaman sivil toplum kuruluşlarını çağırdığını, müzakeler başlayınca sivil toplumu sürecin dışına ittiğini belirterek kendilerinin böyle bir anlayışı ortadan kaldıracaklarını söyledi. Ağar, “AB sürecinde bir yavaşlanma yaşanacaktır. Bu yavaşlamanın aşılacağı süreç de Türkiye’de genel seçimler sonrasıdır” diye konuştu.
İKTİDARIN ŞİKÂYETİ YERSİZ
İktidarın 4. yılını doldurmasına rağmen hâlâ bürokrasiden şikâyet ettiğine dikkat çeken Ağar, “Sanki bu memurları Patagonya hükümeti atıyor. Kendileri atadıkları memurlardan şikayet ediyorlar” dedi.
“Bazen halkın kavradığını siyasetçi karayamıyor” diyen Ağar şunları söyledi: “Ben ‘dağda silâh ile dolaşacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar’ sözünü söylemeden önce halkı dinledim. İlk önce şehit aileleri ‘Bizim ocağımız söndü. Başka ocaklar sönmesin’ dedi. Güneydoğuda görüştüğüm aileler de ‘Bir çocuğumuz dağa çıktı. Ötekiler çıkmasın. Buna bir çare bul’ dediler. Bunun üzerine ben de o sözü söyledim. Halkımızda büyük bir makes buldu.”
TÜRKİYE İÇİNE KAPANAMAZ
Türkiye ekonomisi ile ilgili soruları da cevaplandıran Ağar şunları söyledi: “Türkiye içine kapanık olamaz. Küresel şoklara dayanıklı bir ekonomi olmalı. Yalancı bahar bitti. Reel sektörün içinde bulunduğu sorunlar giderilemedi. Sosyal güvenlik reformunun 2007’de yapılacağı da şüpheli. Türkiye’de ekonominin istikrarlı ve daha dayanıklı hale getirilmesi için ekonomide radikal dönüşüm gerçekleştirilmeli. Bunun için vergi ve sosyal güvenlik reformu ile birlikte adalet ve yargı reformlarının kaçınılmaz.”
“Biz Türk özel sektörü ile birlikte ülkeyi yöneteceğiz. Karar mekânizmalarında onları var edeceğiz. “Dokunulmazlıkların sınırlandırılmasını sağlayacağız” diyen Ağar şöyle devam etti: “Kamu ihalelerindeki şeffaflıktan siyasetin gerektirdiği tüm hesap verebilirlilik Türk siyasetinin içinde var olacak. KOBİ’lerle esnaf kesimiyle, çiftçi kesimiyle ilişkiler güçlendirilecek. Bu kesimlere gereken destekler sağlanacak."
|
Mustafa GÖKMEN
/ İSTANBUL
01.12.2006
|
|
|
Almanya'da başörtülü hanımlara övgü |
Almanya’da 1996 yılında farklı kökenli kadınlar tarafından kurulan “Müslüman Kadınlar Eğitim ve Buluşma Merkezi” (BFmF) 10. yılını kutladı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Yasemin Karakaşoğlu, başörtülü kadının kamuoyunda yer alan imajının aksine, başörtülü kadınların akıllı ve becerikli insanlar olduğunun anlaşılacağını vurguladı.
Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Fritz Schramma’nın himayesinde gerçekleştirilen 10. yıl kutlama programı BFmF Müdürü Amina Erika Theissen’in açılış konuşmasıyla başladı. programında, BFmF’nin kuruluşundan itibaren görev alan ve destekleyenlerin yanısıra çok sayıda federal ve yerel politikacının katıldığı programda derneğin çalışmalarını değerlendiren Bremen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Karakaşoğlu, başörtülü kadının kamuoyunda yer alan imajının aksine, başörtülü kadınların akıllı ve becerikli insanlar olduğunun anlaşılacağını vurguladı. Konuşmasında Konrad Adenauer Vakfı tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına da değinen Karakaşoğlu, “Bu araştırmada da başörtülü Müslüman kadınların Alman kadınlarından farklı olmadığı ortaya çıktı” dedi.
Köln Belediye Başkanı Elfi Scho Antwerpes de, (BFmF) çalışmalarını takdirle karşıladıklarını, BFmF’nin Köln’ün çok kültürlü havasına önemli katkıda bulunduğunu söyledi. Köln tarihinin aynı zamanda göç tarihi olduğunu vurgulayan Antwerpes “Müslüman Kadınlar Eğitim ve Buluşma Merkezi, toplum politikası açısından kültürlerin beraber yaşaması adına önemli çalışmalar yapıyor. Giderek daha çok ayrışan ve giderek daha da sekülerleşen bir toplumda BFmF, berrak çizgileriyle islam inancına bağlılığı temsil ediyor. Bununla beraber farklı düşünenlere karşı hoşgörüyü, hür iradeye saygıyı ve diyalog için cesareti savunuyor. Bu sebeple ve hem gayretleri, hem de başarılarıyla BFmF Köln Belediyesi için önemli bir ortaktır” şeklinde konuştu.
Toplantıya, Köln Belediye Başkanı, Rheine Belediye Başkanı Dr. Angelika Kordfelder, Federal İçişleri Bakanlığı adına Dr. Thomas Lemmen, T.C. Köln Başkonsolosu M. Asım Temizgil, ABD Köln Başkonsolos Yardımcısı Constance C. Jones, Federal Meclis Milletvekili Rolf Mützenich (SPD), T.C. Köln Eğitim Ataşesi Uğur Acar, Almanya Müslümanlar Konseyi Genel Başkanı Dr. Ayyub Axel Köhler, Türk ve Alman Dernek Temsilcilerinin yanında çok sayıda akademisyen katıldı.
|
/ KÖLN
01.12.2006
|
|
|
Denizli’de nurlu buluşma |
Denizli’de, Bediüzzaman’ın talebelerinden Hasan Feyzi Yüreğil ve Hafız Ali Efendi adına düzenlenen mevlid programı büyük bir kalabalığın katılımıyla icra edildi.
DEVAMI LAHİKA SAYFASINDA
|
Halil ELİTOK
/ DENİZLİ
01.12.2006
|
|
|
Vatikan’da başörtülü Türk kızı |
Papa 16’ncı Benedikt’in Türkiye ziyareti sürerken Vatikan’ın Roma’daki yüksek okullarında lisans üstü öğrenimini gören Türk öğrenciler, Los Angeles Times tarafından yayınlanan bir habere konu oldu.
Gazete, başörtülü master öğrencisi Zeynep Özbek için “Türk üniversiteleri, başörtülü olarak derslere girmesine izin vermezlerdi” ifadesini kullandı. Gazete, Özbek’in başörtüsü kullandığına dikkat çekerek “Buradaki tecrübesinin ironisi şudur: Devletin katı laiklik politikasını uygulayan çoğu Türk üniversitesinin başı örtülü olarak derse katılmasına izin vermezdi” diye yazdı. Zeynep Özbek ise, Hıristiyanlığın zenginliğini öğrenmenin kendi dindarlığını güçlendirdiğini, belirterek, “Genel olarak tanıdıkları ilk Müslüman oluyorum ve çok soru soruyorlar” şeklinde konuştu.
|
01.12.2006
|
|
|
AÇIKLAMA |
Gazetemizin satış fiyatındaki en son artışı, 17 Ocak 2005’te, 35 kuruştan 40 kuruşa çıkarak yapmıştık.
Aradan geçen iki yıla yakın zaman zarfında, özellikle son bir yıl içinde döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak maliyet girdilerimizde meydana gelen yükselişi okurlarımıza yansıtmadan taşımaya çalıştık. Ancak artık bu şekilde devam edemeyeceğimiz bir noktaya geldiğimiz için, 40 kuruştan 50 kuruşa çıkmak zorunda kaldık. Bir adet sakız fiyatına tekabül eden bu küçük artışı anlayışla karşılayacağınıza inanıyoruz.
YENİ ASYA
|
01.12.2006
|
|
|
Askerî araç devrildi: 36 yaralı |
Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde askerî personeli taşıyan servis aracının sis ve buzlanma sebebiyle şarampole yuvarlanması sonucu aralarında 1 çocuk ve 10 askerin de bulunduğu 36 kişi yaralandı.
Ankara’dan Gölbaşı Bayrak Garnizonu’na askerî ve sivil personel taşıyan servis aracı, Haymana kara yolunun 10. kilometresinde sis ve yoldaki buzlanma sebebiyle şarampole devrildi. Yaralılar, Gülhane Askerî Tıp Akademisi (GATA), Gazi ve Jandarma Hastahanelerine sevk edilerek, tedavi altına alındı.
Bu arada yaralılara yardım etmek için duran Ayhan Okman yönetimindeki 06 DSC 47 plakalı otomobile, Necdet Kazan’ın kullandığı 06 EST 29 plakalı araç çarptı.
Kaza sonucu araçlarda maddî hasar meydana geldi. Öte yandan Ankara istikametine gelen ve sürücüsü henüz belirlenemeyen 06 DRD 31 plakalı ekmek dağıtım aracı da sis ve buzlanma sebebiyle yoldan çıkarak, şarampole yuvarlandı. Kazayı araç sürücüsü yara almadan atlatırken, maddî oluştu.
|
/ GÖLBAŞI
01.12.2006
|
|
|
Üst geçitler, engellilere “engel” olmayacak |
Ankara Büyükşehir Belediyesi, özellikle trafiğin yoğun olduğu cadde ve sokaklarda, vatandaşların karşıdan karşıya geçerken kullanmaları için yaptırdığı üst geçitlere, yaşlılar ile engellilerin iniş ve çıkışlarını kolayca yapabilmelerini sağlamak amacıyla asansörler yerleştiriyor.
Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, daha önce yapılan ancak asansörü olmadığı için yaşlılar ve engelliler tarafından kullanılırken zorluklar yaşanan Eskişehir Yolu Köy Hizmetleri önü, Konya Yolu Devlet Hava Meydanları önü, Yenimahalle 1. Durak, Etlik SSK Hastahanesi önü, Kazım Karabekir Caddesi ile Altınpark’taki yaya üst geçitlerinde, asansör kurulması çalışmalarının sürdüğü belirtildi.
Başşehirdeki yaya üst geçitlerinin büyük bir bölümüne asansör monte etmeyi planladıklarını belirten Fen İşleri Daire Başkanlığı yetkilileri, İbn-i Sina Hastanesi önü, Hacettepe Hastanesi önü, Ayaş Yolu, Konya Yolu Migros önü, Ufuk Üniversitesi önü, Rüzgârlı Sokak önü, Gülveren Kavşağı ve Görme Engelliler Okulu önündeki üst geçitlere daha önce yerleştirilen asansörlerin bakımlarının sürekli olarak yapıldığını ve çalışır durumda olduğunu söyledi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
01.12.2006
|
|
|
Kur’ân-ı Kerim yangında yanmadı |
Batman’daki yangın sonrası küller arasında bulunan Kur-ân’ı Kerim’de bir çizik bile olmaması görenleri şaşırttı.
Batman İl Kültür Müdürlüğü çatısının onarımı sırasında kaynaktan çıkan yangında yanan eski gazete ve kitapların külleri arasından Kur-ân’ı Kerim çıktı. İtfaiyenin tonlarca su dökmesi sonucu alt katta bulunan sinema salonunun koltukları bile ıslanırken, yangından ıslak veya karamış vaziyette kurtulan 15-20 kitap arasında bulunan Kur-ân’ı Kerim’de bir çizik dahi olmaması görenleri şaşırttı.
|
/ BATMAN
01.12.2006
|
|
|
İslâmın reforme edilmeye ihtiyacı yok |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye olarak İslâm dünyasında duyulan reform ihtiyacına uzun zamandır dikkat çektiklerinin altını çizerek, “Evrensel değerlerin öneminin altını çiziyoruz.
İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, cinsiyet eşitliği, şiddetin önlenmesi, iyi bir ekonomik yapı gibi evrensel değerleri başkaları için değil kendimiz için yeniden düzenlemeyi hedef almalıyız. Açıkça söylemeliyim ki ihtiyaç duyulan reform, Müslüman toplumların idareleri içindir, İslâmın kendisi için değildir. İslâmın reforme edilmeye ihtiyacı yok. Bu idareler için duyulan reform ihtiyacı değişim taleplerine verilecek cevap olacaktır. Bu bağlamda da reform fenomeninden korkulmamalıdır” dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, AKP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edibe Sözen’in eşi Hakan Yavuz’un kaleme aldığı ‘Yeni Türkiye’nin Doğuşu, Demokrasi ve AK Parti’ adlı kitabında ‘İslâm Dünyasında Reform İhtiyacı ve Sivil Toplumun Rolü’ başlıklı bir makale yazdı. Gül kaleme aldığı makalesinde İslâm dünyasına ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı. İslam dünyasının günümüzü ve evrensel değerleri yakalama kapasitesine sahip olduğuna dikkati çeken Gül, “Biz şimdi bu potansiyeli hem hükümetler hem toplumlar düzeyinde harekete geçirmeliyiz. Politik, ekonomik ve sosyal alanlarda arzulanan kalkınmanın aciliyetinin farkındayız. Müslüman ülkeler sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Kendi problemlerinin çözümlerini kendileri bulmalılar ve pozitif değişim için yolu hazırlamalılar. Bizim toplumlarımızda reforma duyulan ihtiyaç açıkça dile getirilmiştir. Bu talebi görmeli, gerekli değişim sürecinin sahibi olmalıyız” ifadesini kullandı.
|
/ ANKARA
01.12.2006
|
|
|
Ağar, yarın Denizli Demokrasi Meydanı’nda |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, yarın öğle saatlerinde Denizli Demokrasi Meydanı’nda halka hitap edecek.
DYP Denizli İl Başkanlığı’nca düzenlenen mitingin tüm hazırlıklar tamamladı. Miting ile ilgili Yeni Asya’ya bilgi veren DYP Denizli İl Başkanı Ahmet Köse, “Genel başkanımızı en iyi şekilde karşılayıp, ‘iktidara yürüyüş mitingi’mizi gerçekleştireceğiz” dedi.
İl Başkanı Mehmet Köse, vatandaşı canından bezdiren, ortadireği perişan eden AKP iktidarına karşı “Yeter söz milletindir” diyerek meydan mitingi düzenlemeye karar verdiklerini belirterek şunları söyledi:”En kısa zamanda genel seçim kaçınılmazdır. Genel başkanımızın tabuları yıkan, yerinde ve zamanında çıkışlarıyla, sözlerinin arkasında durmasıyla halkımızın desteği sağlanmıştır. Vatandaşlarımız arasında DYP’ye doğru bir yöneliş görüyoruz. Seçime yaklaşıldıkça bu destek katlanarak artacaktır. Tüm Denizli halkını Demokrasi Meydanı’ndaki mitinge davet ediyoruz.
|
Ramazan TAN
/ DENİZLİ
01.12.2006
|
|
|
YAŞ toplandı |
Yüksek Askeri Şura (YAŞ), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı Karargahında toplandı.
Başbakan Erdoğan, toplantı için saat 09.30’da Genelkurmay Başkanlığı Karargahına geldi ve burada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından törenle karşılandı. YAŞ’ın bu yılki olağan ikinci toplantısı, Çakmak Salonu’nda saat 09.50’de başladı. Toplantıya, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuvvet Komutanları ve diğer ilgiler katıldı.Yüksek Askeri Şura toplantısının gündemini, başta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) personel, eğitim, disiplin konuları olmak üzere planlı faaliyetleri ile TSK’yı ilgilendiren diğer konular oluşturuyor.
Toplantı öncesinde, basın mensuplarının kısa süreli görüntü almalarına izin verildi. Görüntü için basın mensupları iki grup halinde salona alındı. Şura sonuçları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ve Milli Savunma Bakanı Gönül tarafından Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Sezer’e sunulacak.
|
/ ANKARA
01.12.2006
|
|
|
Papa, deklarasyon imzaladı |
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in resmî dâvetlisi olarak Türkiye’ye gelen Papa 16. Benedict, önceki akşam Fener Rum Patrikhanesi’de katıldığı Şükran Ayini’nin ardından geceyi geçirmek için geldiği Vatikan Temsilciliği’nde dün sabah düzenlenen “şükran ayinine” katıldı. Ayin sonrası Fener Rum Patrikhanesi’ne gitti.
Papa, Fener Rum Patrikhanesi’nde, Aziz Andreas Yortusu sebebiyle düzenlenen ayine katıldı. Ortodoks kilisesinin kurucusu olduğuna inanılan Aziz Andreas’ı anma yortusu sebebiyle gerçekleştirilen ayini Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetti.
Kiliseye çalınan çanlar eşliğinde giren Papa’yı kilise kapısında Patrik Bartholomeos karşıladı. Birlikte kiliseye giren Papa 16. Benediktus ile Patrik Bartholomeos, kilisenin ortasında sarılarak öpüştüler. Bu öpüşmenin ‘’Barış öpücüğü’’ olarak nitelendirildiği öğrenildi.
Patrik Bartholomeos, ayini Patriklik tahtından yönetirken, Papa da misafir tahtına çıkarak Ortodoks geleneklerine göre gerçekleştirilen ayini izledi. Papa, ayin sırasında İngilizce kısa bir dua okudu.
Yaklaşık 3 saat 40 dakika süren ayinin sonunda Bartholomeos, Papa 16. Benediktus’a bir İncil’i öperek hediye etti. Papa ve Patrik ayinin ardından kiliseden birlikte çıkarak, Patrikhane bahçesindeki Vatikan Bayrağı ve Patrikhane flaması asılı balkona çıkarak buradan ayine katılan Ortodoks ve Katolik cemaati üyelerini selamladılar. Papa, saat 09.45’de geldiği Patrikhane’den saat 14.40’da ayrıldı.
BEYAZIT MEYDANI’NDA PROTESTO
Papa 16. Benediktus’un Türkiye ziyaretini protesto eden bir grup, Beyazıt Meydanı’nda toplandı. Büyük Birlik Partisi’ne (BBP) üye bir grup, ellerinde, Papa’yı protesto eden çeşitli döviz ve pankartlar taşıdıkları halde meydanda bir araya geldi. Sık sık tekbir getiren grup, ‘’Ayasofya Türk’ündür, Türk’ün kalacak’’, ‘’Peygambere uzanan eller kırılsın’’ ve ‘’Papa şaşırma sabrımızı taşırma’’ şeklinde sloganlar attı. Grup, ezanın okunmasının ardından namaz kılmak için Beyazıt Camii’ne girdi. Bu arada, güvenlik güçlerinin Beyazıt Meydanı ve çevresinde geniş güvenlik tedbiri aldığı görüldü.
ORTAK DEKLARASYON İMZALADILAR
Papa 16. Benediktus ile Fener Rum Patriği Bartholomeos, ortak deklarasyon imzaladı. Papa ile Patrik, yaklaşık 45 dakika süren heyetler arası bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin sonunda, Papa 16. Benediktus ile Fener Rum Patriği Bartholomeos, ortak deklarasyon imzaladılar. Bu arada deklarasyonun Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Yunanca, Rusça ve İspanyolca metinleri bulunmasına rağmen Türkçe metnin hazırlanmaması dikkat çekti.
Deklerasyonda Roma ve İstanbul kiliselerinin özel bir ilişki ile birleştikleri duyuruldu. Avrupa’nın Hıristiyan geçmişinin korunması gerektiği vurgulandı. Şiddet ve savaşların son bulması istendi.
|
/ İSTANBUL
01.12.2006
|
|
|
AB Rumların esiri oldu |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye hakkında son derece haksız bir değerlendirme yaparak tavsiyede bulunduğunu belirterek, AB’nin, Kıbrıs Rum tarafının etkisi altında, hatta, esiri olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Mehmet Ali Talat, görev süresi sona eren Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Aydan Karahan’ı kabulünde, gazetecilerin, AB Komisyonu’nun bugün açıkladığı, Türkiye’ye yönelik tekliflerileriyle igili sorusu üzerine, Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıslı Türkler’e izolasyonları kaldırma sözü verdiğini, komisyonun da izolasyonu kaldırmakla görevli olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Ancak bu verdikleri sözü ve Kıbrıs Rum tarafının AB’ye katılımıyla, hem AB’nin hem de Kıbrıs Rum tarafının kabul ettiği genişleme anlaşmasına ek 10 numaralı protokolün gereklerini yerine getirmek, Kıbrıs Türk ekonomisini güçlendirmek ve izolasyonu kaldırmak yerine, Türkiye’nin Kıbrıs Rum tarafına uyguladığı çok sınırlı kısıtlamaları kaldırmasını istemek ve bunu Türkiye’nin AB sürecine önşart olarak koymak anlaşılır gibi birşey değil.’’
|
/ LEFKOŞA
01.12.2006
|
|
|
Papadopulos tatmin olmadı |
Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos, Avrupa Birliğinin Türkiye ile müzakereleri kısmen askıya almasından tatmin olmadığını söyledi.
Papadopulos, Reuters ajansına verdiği demeçte, kararla ilgili olarak “Memnun değiliz” dedi. Papadopulos, bunun, yükümlülüklerini yerine getirmesi için Türkiye’ye herhangi bir baskı oluşturmadığına inandıklarını söyledi. AB Komisyonu, dün 35 müzakere faslından 8’inde müzakerelerin durdurulmasını istemişti.
|
/ LEFKOŞA
01.12.2006
|
|
|
Sofralar da “Şeb-i Arus”a hazır |
Konya’da bugün başlayacak olan Mevlânâ’nın 733. Vuslat Yıldönümü faaliyetlerine katılacak 35 binden fazla kişi için restoranlarda son hazırlıklar yapıldı.
Konya Lokantacılar ve Otelciler Odası Başkanı Ali Osman Karamercan, her yıl Aralık ayında gerçekleşen Mevlânâ’yı Anma ve Vuslat Yıldönümü faaliyetlerinin lokanta ve otelci esnafı için büyük önem taşıdığını belirtti.
Karamercan, törenlere gelen kişileri gerek yemek, gerekse konaklama açısından en üst düzeyde memnun edebilmek için yoğun şekilde hazırlıklar yapıldığını, hizmet kalitesini daha da artırmak için Belediye Kültür İşleri Daire Başkanlığı ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkilileriyle sürekli temas halinde olduklarını belirtti.
Törenler öncesinde yetkililer ve ağırlıklı olarak geleneksel yemekler yapan restoran sahipleriyle toplantılar yaptıklarını anlatan Karamercan, en önem verdikleri ve esnafı sürekli uyardıkları konunun temizlik ve güleryüz olduğunu vurguladı.
‘’Konuklarımız, Konya’ya özgü yemeklerimiz olan bamya çorbası, fırın kebabı ve etli ekmeği hem en uygun hem de en kaliteli yiyebilecek’’ diyen Karamercan, şehre dışardan gelen kişilerin sıradan yemekler yerine bu özel yemekleri tercih ettiğini, patenti bile alınmış olan etli ekmek başta olmak üzere, Konya’da yapılan bamya çorbası ve fırın kebabı ile başka yerlerde yapılanlarının, lezzet açısından kıyas bile edilemeyeceğini söyledi.
MANEVÎ ZİYAFET VE YEMEK ZİYAFETİ
Yarın başlayarak törenlerin son günü olan 17 Aralığa kadar Konya’ya gelecek olan yaklaşık 35 binden fazla kişiyi, Mevlânâ iklimindeki manevî ziyafetin yanı sıra lokanta ve restoranlarda yemek ziyafetinin beklediğini söyleyen Karamercan, şunları kaydetti:
‘’Yemeklerimiz en yüksek kalitede olduğu gibi, fiyatları da Konya’nın genel ekonomik yapısına paralel olarak oldukça ucuz. İstanbulda bir porsiyon fırın kebap 15 YTL iken Konya’da 7 YTL, etli ekmek Ankara’da 8 YTL iken Konya’da 4 YTL. Uzun zamandır zam yapmıyorduk, artan maliyet sebebiyle ihtiyaç duyulduğu halde törenler öncesi fiyatlara zam yapmayı doğru bulmadık. Mevlânâ Törenleri öncesi ‘fırsattan istifade ediliyormuş’ gibi bir izlenime sebep olmak istemedik.’’
KONAKLAMA SORUNU YAŞANMAYACAK
Karamercan, Kültür ve Turizm Bakanlığından onaylı otellerde doluluk oranının yüksek olduğu bilgisinin medya organlarında yer almasının, sanki şehir merkezindeki daha mütevazi otelleri de ‘’tam dolu’’ gibi gösterdiğini belirterek, ‘’Oysa bir kaç gün önceden telefonla yer ayırtılması durumunda 17 Aralık akşamı bile Belediye kontrolündeki otellerde boş yatak bulunabilir. Bu sebeple şehir merkezindeki otelci esnafımız, gazetelerde çıkan, ‘otellerde boş yer kalmadı’ gibi açıklamalardan memnun değil. Ayrıca bu durum, törenleri izlemek için Konya’ya gelecek misafirlerimizi de yanlış yönde etkileyebilir’’ diye konuştu.
|
01.12.2006
|
|
|
|