Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Ankara’da bir araya geldiği ve 301. madde konusunda görüşlerini aktardığı hükümet yetkililerinden, bu durumun sona ereceğine ilişkin çok olumlu mesajlar aldığını söyledi. Hammarberg, “En yüksek makamdan bana verilen mesaj, bu maddenin uygulamasında hatalar yapıldığı ve bunların düzeltileceğiydi. Edindiğim izlenime göre bu düzeltme işlemi oldukça yakın bir zamanda gerçekleştirilecek” diye konuştu.
Temaslarda bulunmak üzere Ankara’da bulunan Hammarberg, İstanbul’a geçmeden önce Limak Ambassador Otel’de basın mensuplarının sorularını cevapladı. Hammarberg, Türkiye’de insan hakları konusunda son yıllarda önemli adımlar atıldığını, bardağın dolu tarafına bakıldığında, reformların Türkiye’yi bu konuda pek çok ülkeden ileride bir konuma taşıdığını ifade etti. Bununla birlikte, “Yeni kabul edilen yasalarda henüz eksiksiz bir uygulama olduğundan söz etmek mümkün değil” diyen Hammarberg, kabul edilen yeni mevzuatın, bu mevzuatı uygulamakla görevli kişiler tarafından anlaşılmasında bazı sorunlar olduğunu kaydetti. Türk Ceza Kanunu’nun tartışmalı 301. maddesinin de bu çerçevede değerlendirilebileceğine işaret eden Hammarberg, bu konunun Ankara’daki temasları sırasında da gündeme geldiğini söyledi. Konu ne olursa olsun, barışçı görüşler ifade eden kişilere karşı dava açılmasına özgürlükçü bir toplumda izin verilmemesi gerektiğini belirten Hammarberg, Orhan Pamuk ve Elif Şafak’a açılan davaların son derece talihsiz olduğunu, bu maddeden henüz kimsenin hüküm giymemiş olmasının konunun önemini azaltmadığını söyledi. “Bu konuyla ilgili görüşlerini aktardığı hükümet yetkililerinden çok olumlu tepkiler aldığını” belirten Hammarberg, “En yüksek makamdan bana verilen mesaj, bu maddenin uygulamasında hatalar yapıldığı ve bunların düzeltileceğiydi. Edindiğim izlenime göre bu düzeltme işlemi oldukça yakın bir zamanda gerçekleştirilecek” diye konuştu.
Hammarberg bir başka soru üzerine, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde de benzer yasaların bulunduğunu, ancak benzerliklere rağmen kullanılan dilin farklı olduğunu ve bunların yorumlanmasında Türkiye’den farklı bir yol izlendiğini ifade etti.
“TÜRK DİPLOMATLARIN YERİNDE
OLMAK İSTEMEZDİM”
“Türkiye’de yazar, çizer ve aydınların son derece normal görüşlerini dile getirdikleri için haklarında dava açılması durumunu başkalarına izah etmek zorunda kalan Türk diplomatların yerinde olmak istemezdim doğrusu...” diyen Hammarberg, bununla birlikte Türkiye’de aldığı güçlü mesajın bu duruma en yakın zamanda son verileceği yolunda olduğunu yineledi.301. maddeyle ilgili sorunu gidermenin üç yolunun, “bu maddenin tamamen kaldırılması, değiştirilmesi ya da belli bir ifade kullanılmasıyla, yasayı uygulayanlara maddenin yorumlanış şeklinin kanun koyucu tarafından amaçlanan şekil olmadığının bildirilmesi” olabileceğini, ancak Türkiye’nin bunlardan hangisini seçeceği konusunda kendisine bilgi verilmediğini kaydetti. Bu konuda spekülasyonda bulunmak istemediğini kaydeden Hammarberg, “Ancak bana verilen mesaj gayet açıktı: bu durum sona erecek” diye konuştu.
|