DYP lideri Ağar’ın “Dağda silâhla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar” şeklindeki sözlerine bir destek de İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş’tan geldi. Alataş, problemin tüm taraflarının şiddetle çözüm elde edilemeyeceği hususunda hemfikir olduğunu, ancak askerî yetkililerin açıklamalarının çözümü engellediğini belirterek, sadece baskıya, şiddete ve yok etmeye kilitlenmiş politikalarla barış getirilemeyeceğini vurguladı.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın “dağda silahla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar” şeklindeki sözlerine bir destek de İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş’tan geldi. Alataş, problemin tüm taraflarının şiddetle çözüm elde edilemeyeceği hususunda hem fikir olduğunu ancak askerî yetkililerin açıklamalarının çözümü engellediğini söyledi.
İHD 13. Olağan Genel Kurulu Kocatepe Kültür Merkezi’nde başladı. Toplantı divanın oluşturulmasının ardından İHD’nin kuruluşunun 20. yılı dolayısıyla hazırlanan sinevizyon gösterisi katılımcılara izlettirildi. Daha sonra, kürsüye gelen Genel Başkan Alataş, ‘’İHD’nin ilkelerinden taviz vermeden, daima ezilenden yana tavrını koruyarak 20 yıllık bir mücadele dönemini geride bıraktığını’’ söyledi. Özellikle, 11 Eylül 2001’de Newyork’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırıların ardından geliştirilen güvenlik anlayışının, insan hak ve özgürlükleri üzerinde büyük tahribatlara neden olduğunu ifade eden Alataş, şunları kaydetti:
‘’Bu noktadan sonra tüm toplumsal söylemler, siyasal talepler, terörizmle mücadele söylem ve uygulamalarıyla bastırılmaktadır. Adalet olmadan barış olmaz. Sadece baskıya, şiddete ve yok etmeye kilitlenmiş politikalarla ne dünyaya ne de kendi ülkemize barış getiremeyiz. Türkiye’nin iki temel ihtiyacı var. Birincisi çoğulcu, katılımcı insan haklarına dayalı bir demokrasi, ikincisi ise kapsamlı bir toplumsal barış hareketi.’’
SİVİL ANAYASA ŞART
Çoğulculuğu ve katılımcılığı esas alan, insan haklarına dayalı demokratik, sivil bir anayasa yapılması gerektiğine işaret eden Alataş, “Toplumsal mutabakata dayanmayan, militarist yaklaşımlar içeren, çoğulculuğu reddeden ve katılımcılığı sınırlayan 1982 Anayasası ile Türkiye’de gerçek bir demokratik düzenin kurulması, hukukun üstünlüğünün sağlanması mümkün değildir. Anayasanın sivil niteliği içeriği kadar önemlidir. Anayasa yapılırken, askerin görev ve yetkilerinin sınırları tam olarak belirlenmeli ve sivil iradeye tabi tutulmalıdır. İdarenin her türlü eylem ve işlemi istisnasız yargı denetimine tabi tutulmalı, askeri-sivil yargı ikilemine son verilmelidir. Yerinden yönetim güçlendirilmeli. Vicdani ret konusu temel bir hak olarak anaysa ile düzenlenmelidir” dedi.
ŞİDDET ÇÖZÜM DEĞİL
Kapsamlı bir toplumsal barış projesinin en öncelikli ayağının çatışmaların durması olduğunu vurgulayan Alataş, ateşkes çağrılarının önemli bir fırsat oluşturduğunu, barışçıl sivil politikalar için bir çaba içerisine girildiğini, bunun bile ortamın yumuşamasını sağladığını söyledi. Alataş şöyle konuştu:
“Kürt sorununun silahlı yönetmelerle çözülemeyeceği tesbiti sorunun tüm ilgilileri için geçerlidir. Çözüm, ülke bütünlüğü korunarak, demokrasi içerisinde uzlaşmaktan geçmektedir. Barışçıl sivil beyanlar gerilimin azalmasına, daha sağduyulu değerlendirmelere olanak sağlayacaktır. Bu konudaki temel görev hükümete düşmektedir. Bunun yanında sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların sürece katkı sağlaması önemlidir. Medyanın da pozitif bir tutum izlemesi yumuşamaya ve sağlıklı bir tartışma ortamının oluşmasına yol açacaktır. Bu açıdan bakıldığında askeri yetkililerin yaptığı açıklamalar kaygı verici olup sivil politikaların geliştirilmesine engel oluşturmaktadır.”
Yusuf Alataş’ın yeniden aday olduğu 13. düzenlenen İHD Olağan Genel Kurulu, bugün yapılacak yönetim, denetim, onur kurulu asil ve yedek üyelerinin seçiminin ardından sona erecek.
Genel kurul toplantısına AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, AB Türkiye Delegasyonu Semra Kılıçlar, ABD ve Kanada Büyükelçiliği temsilcileri, DEP eski milletvekilleri Hatip Dicle ve Selim Sadak ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
|