Şuur ve şuuraltının işlevini anlamak insanı tanımak ve anlamaktır. Genel davranış kalıpları olarak insanların ortak şuuraltı yansımaları vardır. Bir de her insanın kendine özgü şuuraltı yapılanması vardır ki, onu keşfetmek psikolojinin uzmanlık alanına girer.
Şuur yeni terminolojide bilinç, şuuraltı da bilinçaltı olarak ifade edilmektedir.
İnsanları tanımak herkesin arzu ettiği bir yetkinliktir, ama kâmil insanların bazıları bu özelliği arzu etmemişler. Şefkat ve merhamet duyguları insanlar hakkında pozitif düşüncelerinin zail olmaması için insanların iç yüzünü görme kabiliyetlerinden kurtulmak için niyazda bulunmuşlar.
Bugünün kişisel gelişim anlayışında ise, her davranışın anlamını çözebilmenin adına da “Beden Dili” diye bir uzmanlık alanı ortaya çıkmış.
İnsanları tanıma merak ve ilgisi o kadar artmış ki, isabet etsin etmesin niyet okumak herkesin işi olmuş. Genelde negatif duyguların çözümü olarak algılanan niyet okuma insanlar arası iletişimi maalesef olumsuz etkilemiştir. Dolayısı ile huzur ve sosyal barışa zararı dokunmaktadır.
İnsan merkezli düşünme insanı sevmeyi, insanları mutlu etme amacına yönelik olursa anlamlıdır. “Ben senin ne şeytanlıklar düşündüğünü biliyorum!!!” gibi olumsuz niyet okumalara dayalı insanı tanımak yerine tanımamak daha iyidir. Çünkü insanın çözülemeyen sırlarından olan pozitif ve negatif elektriklenme olarak ifade edilen “kalp gözü” veya hissi kablel vuku” gibi hasletlerle iç dünya bir şekilde dışa yansıyor. Etkilenme de ona göre oluyor.
Bilinçaltı duygu ve davranışların merkezidir
İnsan neye ağlıyor ve üzülüyorsa bilinçaltının yansımasıdır. Keza neye gülüyor ve memnun oluyorsa o da bilinçaltı göstergesidir.
Kendisi dışındaki insanların ağlamaları, gülmeleri, mutlulukları ve üzüntüleri bir insanda ne gibi bir etki yaparsa bilinçaltı yapısını yansıtır.
Yine kâmil insanlardan biri evinin yandığı haberini almış. Haberin doğrusu ise sonradan anlaşılmış; kendi evi olmadığı, komşusunun evinin yandığını öğrenince “Elhamdülillah” demiş. Daha sonra pişman olup kırk yıl “tevbe estağfurullah” çekmiş. İşte bilinçaltı, bilinç ayrımı ve tanımı.
Bilinçaltı gerçek sevgi ile yapılanmış olan insanlar insanları memnun ve mutlu etmekten haz duyar.
Ben merkezli nefisperest, kısa görüşlü, maneviyat yoksunu olan insanların biyolojik ve hayvaniyet duygularının aklına, bilincine ve bilinçaltına hâkim olduğu insanların ağlamaları ve gülmelerinden anlaşılır.
Ağlamak kalbi gelişmişliğin de göstergesidir. Hâk âşıklarının gözü yaşlı oluşunun kalbindeki şefkat ve merhamet duygularının kemâl derecesidir.
Bilinçaltının bir diğer göstergesi de reflekslerdir. Ani ve gayr-ı ihtiyarî tepkiler bilinçaltı yapısının habercileridir.
Bilincin bilinçaltını şekillendirmesi; irade ve disiplin
Aklın meşgul olduğu, zihnin işleyişi, bedenin eyleme geçmesi bilinç ile bilinçaltı etkileşim sürecidir. “Akıl ne ile tavaggul ederse kalp onda fani olur” gerçeği akılda başlayan düşünme süreci zihni faaliyetlerden sonra bedeni eyleme geçirir. Tekrar edildikçe zevk kaynağı olur. Hazır zaman ve gelecek zamanda insana sağlayacağı fayda ile zarar özelliği kalbin sevgi ve nefret kaynağı olur.
Disiplin ise, hazırdaki lezzeti aşıp daha ileri projeksiyonlu bakışın düşünce ve davranışlara yansımasıdır. İleriyi hesap eden düşünce ve davranışların zorluklarına katlanmak, doğru davranışta ısrar etmektir. Disiplin insanın iç dinamikleri ile kendi istediği için karar verip ısrar ederek hayatını devam ettirmektir. Doğru davranışların tekrarı bilinçaltının zevk ve üzüntü kaynağını oluşturur. Gülme ve ağlamaların anlamlarıdır.
|