İnsan Hakları Ortak Platformu, Başbakanın “Bu konuda bir çalışmamız yok” dediği 301. maddeyi düşünce özgürlüğü kampanyasının merkezine aldı. Helsinki Yurttaşlar Derneği, İHD, Mazlum-Der ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesinin oluşturduğu platform, “Yasaksız, korkusuz, tehditsiz konuşalım; İfadeye özgürlük insana özgürlüktür!” çağrısıyla başlattığı kampanyada, 301’in kaldırılması için 30 ilde imza toplayıp bunları 10 Aralık’ta Meclis Başkanlığına sunulacak.
İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Avrupa Birliği yetkililerinin mesajlarına rağmen hükümet yetkililerinin değiştirme niyeti taşımadıkları Türk Ceza Kanunu’nu (TCK) 301. maddesinin kaldırılması için kampanya başlattı. Kampanyada “Yasaksız, korkusuz, tehditsiz konuşalım; İfadeye özgürlük insana özgürlüktür!” çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin (UAÖ-Türkiye) oluşturduğu platform, Meclis giriş kapısı önünde yaptığı bir basın açıklamasıyla düşünce özgürlüğü kampanyası başlattı. Açıklamada, ifade özgürlüğünün demokratik sistemin ve bireyin özerkliğinin bir ön şartı olduğu vurgulanırken, “Fikirlerin güçle değil, korkusuzca ve durmaksızın tartışılmasıyla kendilerini sınayacakları, bu sayede bizi hakikate ulaştırma yeteneklerinin olup olmadığının anlaşılacağı yaklaşımını yaşama geçiren bir araçtır. İnancı, siyasi eğilimi, kültürel yaklaşımı ya da felsefi anlayışı ne olursa olsun her bireyin kendini geliştirme hakkı vardır” denildi.
SINIRLAMALAR KİŞİLİĞİN
GELİŞİMİNE DARBEDİR
Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen’in okuduğu ortak metinde şu ifadelere yer verildi: “Yazdıklarımıza, söylediklerimize, duyduklarımıza ya da okuduklarımıza getirilecek her sınırlama, kişiliğimizin gelişimine bir darbedir. Siyasî düşüncelerin ve inançların ifade hakkı bizi insan yapan temel özelliklerden biridir. Olgunlaşan bireyler sadece kendileri için bir yarar üretmez, toplumun bir bütün olarak olgunlaşmasına ve gelişmesine de katkıda bulunurlar. Eğer bireyin entellektüel kapasitesinin gelişmesini istiyorsak, kültürel haklar, inanç ve din özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü en geniş sınırlarıyla kabul etmek zorundayız.”
DEMOKRASİLERDE DÜŞÜNCE SUÇU YOKTUR
Düşünce özgürlüğünün birçok uluslararası sözleşmenin de kapsamında yer aldığı vurgulanan bildiride, “Günümüz çoğulcu demokrasilerinde başkalarına hakaret ve şiddeti açıkça savunma dışında bir ‘düşünce suçu’ ya da ‘propaganda suçu’ yoktur” denildi. Türkiye’de düşünce özgürlüğü ve düşünce suçlarının insan hakları alanında en tartışmalı konulardan biri olduğu da vurgulanan bildiride, “ifade özgürlüğüne getirilen ve uluslararası standartlardan sapan sınırlamaların, ister hukukî düzenlemeler isterse de hukuk kurallarının uygulanmasında kullanılan yorum araçları düzeyinde olsun, arka planda yer alan tabulaştırılmış bazı görüşlere dayandığı” dile getirildi.
301. MADDE KALDIRILMALI
Bildiride şöyle denildi: “Türkiye’de gerek iç nedenlerle, gerekse dış etkilerle 80 yıldır ertelenen özgür düşünce ortamının tüm yönleriyle yapılanması artık bir zorunluluktur. Biz insan hakları savunucuları, bugün Türkiye’deki düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması amacıyla ‘Düşünceye Özgürlük Kampanyası’nı başlatıyoruz. Bu kampanyanın hedefi, düşünce özgürlüğünü kısıtlayan yasal düzenlemelerin ve uygulamaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Bu çerçevede, TCK’nın 301. maddesinin kaldırılmasını, TCK ve TMK’daki ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin değiştirilmesini talep ediyoruz. Yasaksız, korkusuz, tehditsiz konuşalım. İfadeye özgürlük insana özgürlüktür…”
İMZALAR MECLİSE SUNULACAK
Açıklamanın ardından topluluk üyeleri, ellerindeki düşünce özgürlüğüne yönelik mesajlar içeren balonları gökyüzüne bıraktılar. Kampanya çerçevesinde 30 ilde 301. maddenin kaldırılması için imza toplanacak ve bu imzalar 10 Aralık’ta Meclis Başkanlığına sunulacak.“Yasaksız, Korkusuz, Tehditsiz Konuşalım İfadeye Özgürlük İnsana Özgürlüktür!” çağrısıyla bir araya gelen örgütler, “TBMM’yi ve hükümeti bu kampanyanın taleplerine karşılık gelecek düzenlemeleri yapmaya dâvet ediyoruz” dediler.
|