Prof. Dr. Sabahattin Zaim spekülatif amaçlarla ülkeye gelen ve istediği vakit ülkeyi terk eden fonlara yabancı sermaye gözüyle bakmanın yanlış olduğunu söyledi. Zaim, “Ekonomiyi tahrip eden, spekülatif girişimlerde bulunan, rekabeti önleyen ve tekel olmaya çalışan her sermaye dünyanın gelişmiş ekonomilerinde zaptu rapt altına alınır” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Araştırmalar ve Yayın Komisyonu’nca hazırlanan ÇERÇEVE Dergisi’nin 40. sayısı yayınlandı. Derginin bu sayısında dosya konusu 2005 itibariyle rekor düzeye çıkan “Küresel Sermaye”ye ayrıldı. Yabancı yatırımların istihdam, üretim ve ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından incelendiği dergi adeta bir rapor kadar kapsamlı.
“Kalkınma Yolunda Küresel Sermaye” kapak sloganıyla yayınlanan dergide birbirinden değerli uzmanların konu hakkındaki değerlendirmelerine yer veriliyor. Dergide Prof. Dr. Sabahattin Zaim, YASED Başkanı Şaban Erdikler, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ve Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile yapılan söyleşilerde “küresel sermayenin ne getirdiği ve ne götürdüğü” irdeleniyor.
MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu Başkanı Mehmet Develioğlu da Çerçeve’nin son sayısının, 2005 itibariyle rekor düzeye çıkan yükselen yabancı yatırımların istihdam, üretim ve ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından incelendiği bir Yabancı Sermaye Raporu gibi hazırlandığını kaydetti.
“Yabancı sermayede seçicilik”
“Küresel Sermaye”nin olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle büyüteç altına alındığına dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, başyazısında yabancı sermayenin yakın gelecekteki rolüne ilişkin perspektifi ortaya koyarak, sürecin geleceğine ışık tutulduğunu söyledi.
Bolat, “MÜSİAD doğrudan yabancı yatırımların ülke ekonomisi için gerekli olduğunu düşünmektedir. Ancak bu yatırımların hükümet tarafından ekonominin rekabetçi bir yapıya kavuşması ve geleceğin sektörlerine yatırım açısından belirli sektörlere ve bölgelere yoğunlaştırılarak desteklenmesinin gerekliliğine inanmaktadır” dedi. MÜSİAD Genel Başkanı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışı ile bugün herkesin istediği sektörde istediği yere yatırım yapma özgürlüğü dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi yoktur. ABD hükümeti ve Kongresi Dubai liman şirketinin ABD’nin limanlarını devralmasına ulusal güvenlik gerekçesiyle karşı çıkmış ve engellemiştir. Yine geçen yıl, AB içerisinde enerji ve finans sektörlerinde bu tür birçok engelleme ve yasaklamalar stratejik sebeplerle gerekçelendirilmiştir. Biz, ülkemizde özellikle bankacılık sektöründe yabancı sermaye payının yüzde 30’ları aşmaması için sınırlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Sonuçta, ülkemiz ekonomisine üretim, katma değer, istihdam ve döviz kazandıracak doğrudan yabancı yatırımları desteklemekle beraber, ülke ekonomisini kurutan sıcak para girişlerine ise dur denilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
“Sıcak para girişi yabancı sermaye sayılamaz”
Prof. Dr. Sabahattin Zaim spekülatif amaçlarla ülkeye gelen ve istediği vakit ülkeyi terk eden fonlara yabancı sermaye gözüyle bakmanın yanlış olduğunu söylüyor.
Özel sektör, serbest pazar ve liberalleşmenin “başıboşluk” olmadığını kaydeden Prof. Zaim, “Reel sektöre yatırım yapacak, üretecek ve kalacak olan sermaye yabancı sermayedir. Bunun dışında gelen yabancı sermaye değil, başka bir şeydir. Piyasaya girip, Türkiye’deki paradan para kazanır ve piyasayı dalgalandırarak tekrar çıkar gider. Dolayısıyla, sırf para olarak gelen, yatırım ve istihdama hiçbir şey katmayan, piyasada serbest ekonomiyi istismar edip, spekülatif oyunlar oynayan ve istediği vakit ülkeyi terk eden sermayeyi yabancı sermaye olarak tanımlamak yanlıştır. Oyunu kurallarına göre oynayan her sermaye dünyanın her yerinde serbestçe gerçek yatırımlar yapabilir. Ancak ekonomiyi tahrip eden, spekülatif girişimlerde bulunan, rekabeti önleyen ve tekel olmaya çalışan her sermaye dünyanın gelişmiş ekonomilerinde zaptu rapt altına alınır” diyor.
|