Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Sıcak paradan fayda gelmez

Prof. Dr. Sabahattin Zaim spekülatif amaçlarla ülkeye gelen ve istediği vakit ülkeyi terk eden fonlara yabancı sermaye gözüyle bakmanın yanlış olduğunu söyledi. Zaim, “Ekonomiyi tahrip eden, spekülatif girişimlerde bulunan, rekabeti önleyen ve tekel olmaya çalışan her sermaye dünyanın gelişmiş ekonomilerinde zaptu rapt altına alınır” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Araştırmalar ve Yayın Komisyonu’nca hazırlanan ÇERÇEVE Dergisi’nin 40. sayısı yayınlandı. Derginin bu sayısında dosya konusu 2005 itibariyle rekor düzeye çıkan “Küresel Sermaye”ye ayrıldı. Yabancı yatırımların istihdam, üretim ve ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından incelendiği dergi adeta bir rapor kadar kapsamlı.

“Kalkınma Yolunda Küresel Sermaye” kapak sloganıyla yayınlanan dergide birbirinden değerli uzmanların konu hakkındaki değerlendirmelerine yer veriliyor. Dergide Prof. Dr. Sabahattin Zaim, YASED Başkanı Şaban Erdikler, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ve Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile yapılan söyleşilerde “küresel sermayenin ne getirdiği ve ne götürdüğü” irdeleniyor.

MÜSİAD Araştırmalar ve Yayın Komisyonu Başkanı Mehmet Develioğlu da Çerçeve’nin son sayısının, 2005 itibariyle rekor düzeye çıkan yükselen yabancı yatırımların istihdam, üretim ve ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından incelendiği bir Yabancı Sermaye Raporu gibi hazırlandığını kaydetti.

“Yabancı sermayede seçicilik”

“Küresel Sermaye”nin olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle büyüteç altına alındığına dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, başyazısında yabancı sermayenin yakın gelecekteki rolüne ilişkin perspektifi ortaya koyarak, sürecin geleceğine ışık tutulduğunu söyledi.

Bolat, “MÜSİAD doğrudan yabancı yatırımların ülke ekonomisi için gerekli olduğunu düşünmektedir. Ancak bu yatırımların hükümet tarafından ekonominin rekabetçi bir yapıya kavuşması ve geleceğin sektörlerine yatırım açısından belirli sektörlere ve bölgelere yoğunlaştırılarak desteklenmesinin gerekliliğine inanmaktadır” dedi. MÜSİAD Genel Başkanı açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışı ile bugün herkesin istediği sektörde istediği yere yatırım yapma özgürlüğü dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi yoktur. ABD hükümeti ve Kongresi Dubai liman şirketinin ABD’nin limanlarını devralmasına ulusal güvenlik gerekçesiyle karşı çıkmış ve engellemiştir. Yine geçen yıl, AB içerisinde enerji ve finans sektörlerinde bu tür birçok engelleme ve yasaklamalar stratejik sebeplerle gerekçelendirilmiştir. Biz, ülkemizde özellikle bankacılık sektöründe yabancı sermaye payının yüzde 30’ları aşmaması için sınırlandırılması gerektiğine inanıyoruz. Sonuçta, ülkemiz ekonomisine üretim, katma değer, istihdam ve döviz kazandıracak doğrudan yabancı yatırımları desteklemekle beraber, ülke ekonomisini kurutan sıcak para girişlerine ise dur denilmesi gerektiğine inanıyoruz.”

“Sıcak para girişi yabancı sermaye sayılamaz”

Prof. Dr. Sabahattin Zaim spekülatif amaçlarla ülkeye gelen ve istediği vakit ülkeyi terk eden fonlara yabancı sermaye gözüyle bakmanın yanlış olduğunu söylüyor.

Özel sektör, serbest pazar ve liberalleşmenin “başıboşluk” olmadığını kaydeden Prof. Zaim, “Reel sektöre yatırım yapacak, üretecek ve kalacak olan sermaye yabancı sermayedir. Bunun dışında gelen yabancı sermaye değil, başka bir şeydir. Piyasaya girip, Türkiye’deki paradan para kazanır ve piyasayı dalgalandırarak tekrar çıkar gider. Dolayısıyla, sırf para olarak gelen, yatırım ve istihdama hiçbir şey katmayan, piyasada serbest ekonomiyi istismar edip, spekülatif oyunlar oynayan ve istediği vakit ülkeyi terk eden sermayeyi yabancı sermaye olarak tanımlamak yanlıştır. Oyunu kurallarına göre oynayan her sermaye dünyanın her yerinde serbestçe gerçek yatırımlar yapabilir. Ancak ekonomiyi tahrip eden, spekülatif girişimlerde bulunan, rekabeti önleyen ve tekel olmaya çalışan her sermaye dünyanın gelişmiş ekonomilerinde zaptu rapt altına alınır” diyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

01.11.2006


 

İşgücü maliyeti en fazla artan 3. ülkeyiz

Türkiye’nin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde, 1996-2005 döneminde dolar cinsinden birim işgücü maliyetinin en fazla arttığı üçüncü ülke olduğu bildirildi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) hazırladığı araştırmaya göre, geçen yıl çalışılan saat başına işgücü maliyeti nominal olarak yüzde 10.74, işçi başına yıllık ortalama işgücü maliyeti ise ortalama yüzde 9.51 oranında arttı. 2005 yılında çalışılan saat başına ortalama işgücü maliyeti yüzde 2.37, işçi başına yıllık ortalama işgücü maliyetinde yüzde 1.23 oranında reel artış meydana geldi. Araştırmada, geçen yıl Türk ekonomisinin uluslararası rekabet gücünün zayıfladığı da belirtildi. Dolar bazında birim işgücü maliyeti artışında Türkiye’nin 60 ülke arasında ilk 5 ülke içinde yer aldığı belirtilen araştırmada, şunlar kaydedildi: ‘’İç ve dış piyasalarda rekabet edilen yabancı ülke ekonomilerinin çoğunda birim işgücü maliyeti ya azalmış ya da çok küçük artışlar meydana gelmiştir. OECD verilerine göre 1996-2005 döneminde dolar cinsinden birim işgücü maliyetinin en fazla arttığı ülkelerden biri Türkiye’dir. Söz konusu dönemde Türkiye, 30 OECD ülkesi içinde yüzde 44.6’lık artışla 3. sırayı almıştır.’’

/ ANKARA

01.11.2006


 

Artık çay ihraç ediyoruz

ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, bu yıl 627 bin ton ile son yılların en yüksek yaş çay alımını gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu yılın sektör ve ÇAYKUR açısından en verimli yıllardan birisi olduğunu ifade eden Yüce, yaş çay alım sezonunu önemli sorun yaşamadan kapattıklarını kaydetti.

YÜZDE 65 ÇAYKUR

Bu yıl kuru çay üretiminde de artış olduğunu anlatan Yüce, şöyle devam etti:

‘’Bu yıl aldığımız yaş çaydan 110 bin ton kuru çay üretimi planlıyorduk.

Ancak bunun üzerine çıkarak 115 bin kuru çay ürettik. Şu ana kadar bunun 90 bin tonunu sattık. Ülkemizde piyasanın ise yüzde 65’ini elimizde tutuyoruz.’’

22 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLİYOR

ÇAYKUR’un ABD, Avrupa ülkeleri, Türk cumhuriyetleri gibi 22 ülkeye ihracat yaptığına dikkat çeken Yüce, ‘’Bu yıl 5 bin ton kuru çay ihraç etmeyi hedefliyoruz. Şu ana kadar 3 bin tona yakın kuru çay ihraç ettik. Elimizdeki pazarları korumak ve yeni pazarlar elde etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ dedi.

/ RİZE

01.11.2006


 

Yumurta fiyatları geriledi

Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden Kayseri’de, toptan yumurta fiyatları bu hafta da düştü.

Kayseri Tavukçuluk ve Yumurta Üreticileri A.Ş. (KAYTAŞ) Genel Müdürü Ahmet Behiç Salt, geçen hafta düşen yumurta fiyatlarının bu hafta yine ucuzladığını söyledi.

Salt, ‘’Yumurta talebinin azalması nedeniyle fiyatlar sürekli geriliyor. Yumurta üreticileri zarar etmeye başladı’’ dedi. Yumurta, bakkal ve marketlerde tanesi 15 yenikuruştan satılıyor.

/ KAYSERİ

01.11.2006


 

Media Markt Türkiye’ye geliyor

Tüketici elektroniği perakendecisi Media Markt’ın, İstanbul ve Ankara’da açılacak mağazalarının sözleşmeleri imzalandı. Kuruluş, Türkiye’deki ilk mağazasını İstanbul’da açacak.

Media Markt’an yapılan yazılı açıklamada METRO Group’un hizmet vereceği 15’inci ülke olacak olan Türkiye’deki sloganı ‘’Büyük düşün’’ olarak belirleyen Media Markt’ın, İstanbul ve Ankara’da mağazaların açılacağı yerleri tesbit ettiği bildirildi.

İstanbul’da açılacak ilâve mağazaların planlarının hazırlandığı ve gelecek birkaç yıl içerisinde hayata geçirileceği aktarılan açıklamada, Media Markt’ın pazara hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde girmeyi ve etki oluşturmayı hedeflediği belirtildi.

/ İSTANBUL

01.11.2006


 

Bank Asya 10. yılını kutluyor

Türkiye’nin en genç katılım bankası olmasına rağmen kısa sürede büyüyen Bank Asya, 10. yılını kutluyor. Bank Asya, dün Yıldız Sarayı-Silahhane’de düzenlediği basın toplantısı ve resepsiyonla onuncu kuruluş yılını kutladı.

Toplantıda, Bank Asya’nın 10 yıllık gelişimini değerlendiren Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, sektöründeki onuncu yılını başarılarla ve rekor talepli halka arzıyla geride bıraktıklarını vurguladı.

On yılın bir kurum için çok uzun bir zaman olmadığını ifade eden Kabaca, “Ancak Bank Asya için bu ilk on yıl önemli. Çünkü biz bu on yılda bir çok ilki gerçekleştirdik. Kriz dönemlerinde hem ayakta kaldık hem de bize güvenen müşterilerimize o zor günlerinde destek olduk. Yaşımızdan büyük işler başardık. Şimdi ikinci on yıllık dönemde, hedefimiz, istikrarı elden bırakmadan büyüyen daha güçlü bir Bank Asya.” dedi.

Bugün 800 bin’in üzerinde bireysel ve 73 bin kurumsal-ticari müşteriye hizmet verdiklerini belirtten Kabaca, “Bank Asya olarak kurumsal ve ticari alandaki bilgi birikimimiz çok yüksek. Kullandırdığımız fonlarla bugüne kadar binlerce projeye finansman desteği sağladık, üretime ve istihdama katkıda bulunduk. Yine bireysel bankacılıkta özellikle da kredi kartlarında iddialı hedeflerimiz var. Şu anda 300 bin kredi kartı müşterimiz mevcut ve bu alanda büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu. Gayrinakdi işlemlerde ve dış ticaret alanında Bank Asya’nın aldığı payın tüm bankacılık sektörü içerisinde oldukça yüksek olduğunu da belirten Ünal Kabaca, şu anda Bank Asya’nın Türkiye’nin dış ticaret hacminden yaklaşık yüzde 2,5 oranında pay aldığını ve hedeflerinin ileride bu payı yüzde 5 seviyelerine çıkarmak olduğunu söyledi.

Toplantı sonrası 10. yıl vesilesiyle Bank Asya’nın kültür-sanat etkinlikleri kapsamında II. Abdülhamid Dönemi Osmanlı Coğrafyası fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.

Rakamlarla Bank Asya’nın 10. yılı

Bank Asya’nın gelişim rakamlarını paylaşan Kabaca, bugün yurt genelinde 87 şubesi ve 2 bin 143 çalışanı ile Bank Asya’nın gelişme potansiyeli en yüksek bankalar arasında yer aldığını belirtti. Ünal Kabaca “Halka arz sonrası özkaynaklarımız, 2005 ilk yarı rakamlarına göre yüzde 201 artarak 539 milyon YTL’ye çıkmış bulunmaktadır. Bank Asya’nın, toplam aktifleri de 30 Haziran 2006 itibariyle 3.457 milyon YTL’ye yükselerek 2005 yılının aynı dönemine göre yüzde 58’lik bir artış göstermiştir. 2006 ilk yarı dönem net kârımız ise, yine geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46 oranında artarak 50,6 milyon YTL olarak gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.

/ İSTANBUL

01.11.2006


 

4 noktada petrol umudu

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO), Güney ve Güneydoğu’da, toplam 4 noktada petrol sondaj hazırlığı yaptığı bildirildi.

Bu arada Altınözü’ndeki sondaj kulesinin montaj aşamasında olduğu ve burada petrole rastlandığı yolundaki iddiaların doğru olmadığı vurgulandı.

TPAO Adıyaman Bölge Müdürü Recai Güngör, yaptığı açıklamada, Adıyaman il merkezinde iki, Hatay Altınözü’nde bir ve Adana Karaisalı’daki bir noktada yapılacak sondaj çalışmaları için, hazırlıkların devam ettiğini belirtti.

/ ADANA/HATAY

01.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004