|
Hayat, bedenle ruhun ortaklığıdır. Ruh bedene can verir, anlam katar ve yaşamak denen sırlı küpün ağzını açar. Hayat, canlılık örneğidir. Heyecan işaretidir. Düşünme potansiyeldir. Öğrenme çapasıdır. Başarma iradesidir. Varlıktır. Üretkenliktir. Hayal gücüdür. Tat alma ve zevk duymadır.
Hayat, belirsizliklerin gelecek aynası, geçmişinde yaşanmışlık farkıyla önünde ve arkasında duran iki sahnedir. Biz şimdiyi yaşarken, her anı geçmiş/gelecek yönlerine doğru yönlendiriyoruz. Gelecek şu ana tekabül ettikçe, geçmişe doğru yol aldıkça, geleceğin yeni sayfaları açılır önümüzde.
Kendi kendimize yetemeyeceğimiz bir hayat süreci yaşıyoruz. Dün çocuktuk. Hatta daha öncesi, anne rahminde karanlık bir ortamda aydınlık bir geleceğe hazırlanıyorduk. Farkında değildik. Olamazdı da.
Yolculuğumuz, bize sorularak başlamadı. Bize sorularak da bitmeyecek. Sorular hep olacak... Kendimize sorularla cevap arayabiliriz:
-Biz nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Bizden ne isteniyor?
-Hayatın ağır, bazen de ağırlaşan şartlarında nasıl yol alacağız?
-Hayatla buluşma düzeyimiz ne kadar yeterli?
-Hayatla neyi keşfettik? Neleri fark ettik?
-Hayat, bize ne katıyor? Biz ona ne katıyoruz?
-Hayat,her şartta yaşanmaya değer mi?
-Hayatın beklentisi ne?
-Hayatımızı nasıl kazanıyoruz?
-Kazandığımızı nasıl anlıyoruz?
-Kazandığımızda, ne elde ediyoruz?
-Hayat, bir sirk mi? Bir meydan mı?
-Tek yönlü bir koşu mu? Bir mücadele mi?
-Bir yardımlaşma mı? Hangisi/Hangileri?
-“Hayatını kazanmak” la neler değişiyor?
-Kimler hayatı kazanamıyor?
-Biz ne kazandık, ne kaybettik?
-Hayatta danışmak istediğimiz konular oldu mu?
-Kimlere danıştık?
-Sonuçlar ne kadar etkili?
-Doğru rehber seçebiliyor muyuz?
-Rehberimizden ne bekliyoruz?
-Beklentilerimiz tanımlı mı?
-Sadece beklenti içinde mi kalıyoruz,ayrıca beklentilere cevap verme yükümlülüğü ne kadar öncelikler listemizde bulunuyor?
-Güvenli bir paylaşım ihtiyacını sık sık duyar mıyız?
-Kendimizle çatıştığımızı nasıl anlarız?
-Çelişkilerimizi nasıl çözeriz?
-Farklı konulardaki merakımızı giderici süreçler nelerdir?
-Meraklarımızı nasıl yönetiriz?
-Nasıl tatmin oluruz?
-Memnuniyet ölçeğimiz var mı?
-Mutluluk kriterlerimiz belli mi?
-Bizi, en çok ne tatmin eder?
-Ne kadar iç yolculuğumuzla baş başayız?
-İçimizdeki ikilemleri nasıl aşıyoruz?
-Kararlarımızı nasıl alıyoruz?
-Kararlarımızdan ne kadar eminiz?
-Ne sıklıkta burukluk yaşarız?
-“Yine olmadı”cümlesini sık sık kullanır mıyız?
-Başarısızlıkların bizden kaynaklanan sebeplerini araştırdık mı?
-Çözümü ve gerekiyorsa alternatif çözümü bulabiliyor muyuz?
Bütün bu ve benzeri akıp giden sorular karşısında doğru bir kılavuza/kılavuzlara öncesinde kılavuz düşüncelere ve bunları hayatın içinde düzenlemeye muhtacız.
Kendimize rehberliğe hazır mıyız?
| 
