|
|
|
Ermeni Patriği: Tahriklere rağmen bir aradayız |
Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, “Yabancılar, her zaman bu ülkenin coğrafyasında yaşayan insanları kendi emelleri doğrultusunda kışkırtmak istemişlerdir” dedi. Türkiye Ermenileri Patrikliğinin verdiği iftarda konuşan Mesrob II, Türkiye’de Ermenilerin, Musevilerin, Rumların, her dinden insanların yüzyıllardan beri bir arada yaşadıklarını ve birbirlerinin geleneklerinden etkilendiklerini söyledi.
Patrik Mesrob II, “Fransa Parlamentosunun söz konusu kararı aldığı böyle bir dönemde bu iftar size ne anlam ifade ediyor?” sorusu üzerine “Herhangi bir siyasî anlam yüklemeye gerek yok. Yabancılar, her zaman bu ülkenin coğrafyasında yaşayan insanları kendi emelleri doğrultusunda kışkırtmak istemişlerdir. Ancak gördüğünüz gibi biz bir arada olmayı herşeye rağmen başarıyoruz” diye konuştu.
|
20.10.2006
|
|
|
Kretschmer: Türkiye’de kriz beklemiyorum |
AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı, Türkiye’nin Aralık ayındaki AB Konseyi toplantısından önce limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmaması halinde büyük bir krizin ortaya çıkacağını sanmadığını söyledi.
Kretschmer, BBC Türkçe servisine verdiği demeçte, Kıbrıs konusunda, AB Konseyi’nin Aralıktaki toplantısından önce Türkiye’nin limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmasını sağlayabilecek bir çözüm için aktif şekilde çaba harcandığını belirtti. CNN Türk’ün haberine göre böyle bir çözümün tüm tarafların çıkarına olduğunu vurgulayan Kretschmer, “ummuyoruz, ama o zamana kadar böyle bir çözüm bulunmasa bile çok büyük bir kriz olacağı gibi bir karamsarlık içinde değilim” diye konuştu.
‘Türkiye’nin üyelik sürecini durdurmanın ne Ankara’nın, ne de AB’nin yararına olacağını’ ifade eden Kretschmer, Türkiye’nin limanlarını açmaması durumunda, AB’nin vereceği tepkinin farklı şekillerde olabileceğine işaret etti. Kretschmer, “böyle bir durumda üyelik sürecinin tamamen ya da uzun bir süre askıya alınmamasını umuyorum. Çünkü bu süreç, hem Türkiye’nin, hem de Avrupa Birliği’nin yararına...” ifadesini kullandı.
Kretschmer, Türkiye’de ordu-hükümet ilişkileri ve askerin siyasi hayattaki rolüyle ilgili olarak da, her şeyin bir anda değişmesini beklemediklerini söyledi. Türkiye’nin AB üyeliğine kadar demokrasinin bir gereği olarak sivil otoritenin askerin üzerinde olmasını sağlaması gerektiğini kaydeden Kretschmer, bunun siyasî kriterlerin önemli bir şartı ve Türkiye’yi, ‘askerin diğer Avrupa ülkelerindeki gibi bir role sahip olduğu gerçek bir demokrasiye’ dönüştürmenin şartı olduğunu kaydetti.
|
20.10.2006
|
|
|
Demirel: Devlete öfke yakışmaz |
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Öfke milletlere yakışır, ama devletlere yakışmaz. Devlet, öfkelenen halkı doğru istikamete götürmek zorundadır” dedi.
Demirel, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) Ekim ayı meclis toplantısına katılarak, ‘’2006 Ekiminde Türkiye ve Dünyadaki Gelişmeler ve Ekonomimize Etkileri’’ konulu bir konuşma yaptı.
Süleyman Demirel, konuşmasının ardından İSO üyelerinin sorularını da cevapladı. Bir üyenin, ‘’Ben size oy vermedim, ama iktidara geldikten sonraki tüm konuşmalarınızı yakından takip ettim. AB konusunda neler düşünüyorsunuz?’’ diye sorması üzerine Demirel, herkesin yüzüne ‘’bu benim vatandaşımdır’’ diye baktığını, oy toplama kaygısı bulunmadığını söyledi.
‘’Bundan sonra da oy isteyecek halim yok, ‘oy vereceğim’ deseniz onu koyacak yerim yok’’ şeklinde konuşan Demirel’in bu sözleri salonda gülüşmelere sebep oldu. Süleyman Demirel, Türk kalarak Avrupalı olmak gerektiğine işaret ederek, Türkiye’nin AB’ye girmek istemesindeki hedefinin, Avrupa değerlerini yakalamak olduğunu anlattı. Demirel, şu görüşleri dile getirdi: ’’Öfke milletlere yakışır, ama devletlere yakışmaz. Devlet, öfkelenen halkı doğru istikamete götürmek zorundadır. Bugün Fransa’ya kızabiliriz. Ama Fransız İhtilâlinin getirdiği değerlerden vazgeçebilir miyiz? AB hakkında Türkiye’nin 43 sene önce verdiği karar doğrudur. Biz AB’nin sırtında yük değiliz. Öfkeleneceğiz, ama ‘gelin, biz sizinle eşit şartlar içinde masaya oturalım’ diyeceğiz. Eşit şart sağlanana kadar bunu yapacağız. Belki küseceğiz, darılacağız, ama sonunda çatıya çıkacağız.’’
Siyasette bir haftanın uzun bir süre olduğunu da kaydeden Demirel, şöyle konuştu: “AB ile takışır mıyız? Takışabiliriz. Türkiye’nin AB üyeliğine Kıbrıs’ın sokulması yanlıştır ve haksızdır. Uluslar arası hukuka sokulması da doğru değildir. Kıbrıs sorunu AB’den ayrılmadıkça zaman zaman bu sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız. Müzakere sürecini tamamlamamış ülke yok. Biz de inişlerle çıkışlarla da olsa tamamlayacağız.’’
CUMHURBAŞKANINI HALKIN
SEÇME ZAMANI GELMİŞTİR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak da Demirel, ‘’Bana göre cumhurbaşkanını halk seçerse, süreç arızasız şekilde aşılır ve halkın cumhurbaşkanını seçme zamanı gelmiştir’’ değerlendirmesinde bulundu.
Demirel, ödemeler dengesi meselesinin, Türkiye’nin bağımsızlığı kadar önemli olduğunu belirterek, ‘’Bugün dışarıdan para tedarik edebiliyoruz, ama yarın edemeyebiliriz’’ dedi. Dünyada değişen dengelerden bahseden Demirel, küreselleşmeyle rekabet unsurunun ön plana çıktığını söyledi. Demirel, ‘’Dünya, yeni düzende, insan hakları, demokrasi ve piyasa ekonomisi üzerine oturmaktadır’’ görüşünü aktararak, bunlar iyi anlaşıldığı sürece Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda başarı sağlayabileceğini dile getirdi.
|
/ İSTANBUL
20.10.2006
|
|
|
“Demokrasiyi güçlendirmek için basına ihtiyaç var” |
Yaklaşık 150 kişilik bir basın mensubuna iftar yemeği veren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, demokrasiyi güçlendirmek, insan haklarını koruyabilmek, yasakları kaldırabilmek için hür ve bağımsız basına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, yaklaşık 150 kişilik bir basın mensubuna Hacıbaba lokantasında iftar yemeği verdi. Gazeteler ve televizyonların Ankara temsilcileri, haber müdürleri ve muhabirlerinin katıldığı yemekte konuşan Başoğlu, dâvetlerine icabet etmelerinden dolayı basın mensuplarına teşekkür etti. Demokrasiyi güçlendirmek, insan haklarını koruyabilmek, yasakları kaldırabilmek için hür ve bağımsız basına ihtiyaç olduğunu söyleyen Başoğlu, bunun için ayrıca sendikalara da ihtiyaç olduğu söyledi. Başoğlu, “Biz de bağımsız bir sendika olarak görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
|
Yeni Asya
/ ANKARA
20.10.2006
|
|
|
Çakır’ın dâvâsına ilgisizlik TRT’de eleştirildi |
Türk Ceza Kanunu’nun 301 ve 288. maddelerden yargılanan Gazetemizin Yazı işleri Müdürü Faruk Çakır’ın davasına Elif Şafak ve Orhan Pamuk kadar ilgi gösterilmemesi TRT 1’de yayınlanan “Dört dörtlük” programında eleştirildi.
TRT 1’de Çarşamba günleri yayınlanan ve gazeteciler Okan Müderrisoğlu, Ömer Şahin, Nazlan Ertan ve Hakan Arslan’ın sunduğu “Dört Dörtlük” programında TCK’nın 301 maddesi tartışılırken, Ömer Şahin’in “Yeni Asya Gazetesi Yazıişleri Müdürü Faruk Çakır’da yargılanıyor. Ama Orhan Pamuk ve Elif Şafak’a gösterilen ilgi gösterilmiyor. Bir çifti stardart sergileniyor” şeklindeki sözlerine programdaki diğer gazetecilerde destek verdiler. Nazlan Ertan, “Sadece AB değil, Türk kamuoyu da sessiz” diye konuştu.
Programı hazırlayan gazeteciler, “AB’nin tutumu ve iç kamuoyunun Orhan pamuk, lif Şafak’a ifade özgürlüğü diye sahip çıkanlar bu olayda niye sessiz. Kişiler arası ayrım mı oluyor” diye sordular. Programda ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığı, AB ile ilişkiler, Türk takımlarının kupa maçları da ele alındı. Programda Orhan Pamuk’un Nobel alması ve sözde soykırım konusu da bütün yönleri ile tartışıldı.
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
20.10.2006
|
|
|
‘Bilge Kral’ anılıyor |
Bosna Hersek’in unutulmaz lideri eski Cumhurbaşkanı ‘Bilge Kral’ Aliya İzzetbegoviç, vefatının 3. yıldönümünde Bosna’da ve İslâm ülkelerinde rahmetle anılıyor.
Aliya İzzet Begoviç, mücadelesi ve siyasî kararlılığı sebebiyle tüm Müslümanların kalbinde taht kurmuş yüzyılın Selâhaddin-i Eyyübi’si olarak biliniyordu. Bilgi, hikmet, erdem ve irfanın yanı sıra, mücadele, kararlılık, metanet, direniş gibi özellikleri ile düşmanlarının bile saygı duyduğu Aliya İzzet Begoviç, 19 Ekim 2003 tarihinde Saray Bosna’da vefat etmişti. İzzetbegoviç, savaşın ardından, Bosna-Hersek’in Yugoslavya’dan bağımsızlığını kazanmasında büyük bir rol üstlenmiş ve İslâm ülkelerinin desteğini kazanmıştı. Kasım 1990’da ikinci tur seçimlerde yüzde 44 oyla Bosna-Hersek’in ilk devlet başkanı seçilen Begoviç, bu görevi 2000 yılındaki üçlü devlet başkanlığı dönemine kadar sürdürdü. İzzetbegoviç’in “Doğu ve Batı Arasında İslâm” adlı eseri onun entellektüel birikiminin zenginliğini ve derinliğini ortaya koyuyor.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
20.10.2006
|
|
|
Verheugen: AB’nin gerçek bir güvenlik politikasına ihtiyacı var |
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Türkiye’nin üyeliğinden sonra AB’nin, birlik içinde hareket edebileceği “gerçek” bir güvenlik ve savunma politikasına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Verheugen, Alman “Die Welt” ve “Berliner Morgenpost” gazetelerinde yayımlanan demecinde, “Türkiye’nin üyeliği AB’yi yeni reformlar yapmaya zorlar mı?” sorusuna, “Kesinlikle. Anayasa bile Türkiye’nin üyeliğini sindirmeye yeterli olmaz” yanıtını verdi.
Bunu her zaman söylediğini ifade eden Verheugen, “Türkiye’nin üyeliğinden sonra global aktör olarak hareket yeteneğini koruyabilmesi için AB’nin gerçek bir güvenlik ve savunma politikasına ihtiyacı var” diye konuştu.
Rusya’nın ve Ukrayna’nın üyelikleriyle ilgili sorulara karşılık Verheugen, Rusya’nın AB üyeliğinin gündemde olmadığını, Ukrayna’nın Avrupa’ya bağlanmasının önemli olduğunu, Almanya’dan gelecek yıl başında dönem başkanı olarak Ukrayna’yla “komşuluk politikasını” geliştirmesini beklediğini söyledi.
|
/ BERLİN
20.10.2006
|
|
|
Şanlıurfa'da Bediüzzaman buluşması |
Şanlıurfa’da vefatının 46. yıldönümü münasebetiyle Bediuzzaman Said Nursî ve mânevî şehitlerimizin ruhlarına bağışlanmak üzere mevlid-i şerif ve hatim okundu. 46 yıldır aralıksız olarak yapılan mevlide Anadolu’nun bir çok yerinden yaklaşık 7-8 bin kişi katıldı.
Şanlıurfa, Çarşamba akşamı müstesna bir gece yaşadı. Başta Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (asm) ve bütün peygamberler olmak üzere vefatının 46. yılı münasebetiyle Bediüzzaman Said Nursî ve manevî şehitlerimizin ruhlarına bağışlanmak üzere Ramazanın 25. gecesine rastlayan Çarşamba akşamı Bediüzzaman Hazretlerinin ilk defnedildiği yer olan Dergâh Camiinde mevlid-i şerif ve hatim okundu.
Mevlid, Dergâh Camii İmamı Sabri Yazar Hoca’nın Bediüzzamanın Urfaya verdiği önemi anlatan konuşması ile başladı. Yazar Hocanın, konuşmasında zaman zaman duygulu anlar yaşandı. Şanlıurfalı Mevlithanların okuduğu Mevlidde Zeki Dedeoğlu Risâle-i Nur külliyatından Uhuvvet Risâlesinden bir ders okudu. Mevlidin duâsını ise Mustafa Kılıç Hoca yaptı.
46 yıldır aralıksız olarak yapılan mevlide Anadolu’nun bir çok yerinden yaklaşık 7-8 bin kişi katıldı. Mevlide Şanlıurfalılar da büyük ilgi gösterirken, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ve siyasî partilerin temsilcileri de katıldı. Mevlide Anadolunun çeşitli yerlerinden katılan misafirleri Urfalılar evlerinde ağırladı.
Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatta olan talebelerinden Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayramoğlu ve Abdulkadir Badıllı da mevlidde yer alarak katılımcılarla sohbet ettiler.
|
Nihat ÇİÇEK
/ ŞANLIURFA
20.10.2006
|
|
|
BTC, Ceyhan'ı ihya edecek |
Ceyhan Ticaret Odası Başkanı Ali Duru, ‘’BTC sayesinde Botaş’a gelen yıllık 50 milyon ton ham petrolün yüzde 60’ının kurulacak rafinerilerde işlenmesinin ardından dünya pazarlarına sunulacak olması yöre ve ülke için büyük bir katkıdır’’ dedi.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı ile petrol limanı haline gelen Adana’nın Ceyhan ilçesinde 3 firmanın rafineri, bir firmanın da petro kimya tesisi kurma çalışmasını sürdürdükleri belirtilerek, tesislerin gelişi güzel yerlere kurulmaması için yörede ‘’Ağır Sanayi Bölgesi’’ oluşturulması istendi. Ceyhan Ticaret Odası Başkanı Ali Duru, yaptığı açıklamada Petrol Ofisi ve Çalık Grubu ile yabancı bir firmanın Ceyhan’da rafineri kurmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde yöreye gelen yabancı firma yetkililerinin isimlerini gizli tuttuklarını belirten Duru, rafineri kurulması çalışmalarının yanında Sanko Holding’in kendisine ait bin 100 dönümlük alanda liman inşaatına başladığını, önümüzdeki aylarda da petro kimya tesisi kurmak için çalışma yapacaklarını kaydetti.
Ağır sanayi yatırımları için firmaların bireysel çabalarının koordine edilmesi gerektiğini belirten Duru, şunları söyledi: “Rafineri ve diğer sanayi tesislerinin kurulması için yörede arazi sıkıntısı yok. Ancak, bu tesisler gelişi güzel yerlere kurulmamalı. Yumurtalık Serbest Bölgesi’nin dışında yapılacak yatırımlar için devlet Gölovası ve Sugözü köylerindeki yaklaşık 10 bin dönüm araziyi kamulaştırıp parselasyon çalışmalarına başlamalı ve burada Ağır Sanayi Bölgesi oluşturulmalı. Bölgenin oluşturulmasının ardından araziler sanayicilere parsel parsel satılmalı.’’
Çalık Grubu ile Petrol Ofisi’nin kuracağı rafinerilerin yıllık kapasitelerinin 15’er milyon ton olacağının söylendiğini anlatan Duru, ‘’BTC sayesinde Botaş’a gelen yıllık 50 milyon ton ham petrolün yüzde 60’ının kurulacak rafinerilerde işlenmesinin ardından dünya pazarlarına sunulacak olması yöre ve ülke için büyük bir katkıdır’’ dedi.
|
/ ADANA
20.10.2006
|
|
|
İstanbul’a 2007’ye kadar 5 bin okul |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, iktidara geldikleri günden itibaren İstanbul’da açılışı yapılan okul sayısını 2007 yılına kadar 500’e çıkaracaklarını söyledi.
Bakan Çelik, Beylikdüzü Belediyesince beldede başlatılan “12 Dev Adım’’ projesi kapsamında 2 okul, 3 kapalı spor salonu ve 7 parkın toplu açılış törenine katıldı. Vali Muammer Güler Anadolu Öğretmen Lisesi spor salonundaki törende konuşan Bakan Çelik, açılışı yapılan okul sayısını 2007 yılına kadar 500’e çıkaracaklarını kaydeden Çelik, “Bugün dünden iyidir, yarın bugünden çok daha iyi olacak’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
20.10.2006
|
|
|
Etkili yağışlar, zarara yol açtı |
Antalya ve ilçelerinde üç gün etkili olan yağışın, pamuk tarlası ve seralarda 7 bin dekarın üzerinde alanda zarara yol açtığı bildirildi.
Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, Antalya ve çevresinde üç gün etkili olan yağışların yol açtığı hasarın belirlenmesi için ekiplerin çalışmalara başladığını belirtti. Erçin, ekiplerin yaptığı ön hasar tespit raporlarına göre, şiddetli yağışların Antalya merkez, Kundu, Ermenek, Karaçallı, Solak, Yurtpınar ve Kemeraltı bölgeleri ile Demre, Serik Yanköy, Kumluca’nın Mavikent ve Beykonak beldelerindeki pamuk tarlaları ve seralarda zarara yol açtığını kaydetti.
|
/ ANTALYA
20.10.2006
|
|
|
SSK’dan e-bildirge mecburiyeti |
SSK’nın ‘’E-Bildirge’’ uygulamasının kapsamı genişletildi. Gelecek aydan itibaren 2 ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenler, aylık prim ve hizmet belgelerini SSK’ya internet üzerinden gönderecekler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ‘’İşverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin İnternet Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge uygulaması) İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliği’’, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı.
Tebliğe göre, SSK Yönetim Kurulu’nun kararıyla Kasım 2006 ve takip eden aylara ait özel ve resmî sektör iş yerlerinde 2 ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin bu ve sonraki aylara ait aylık prim ve hizmet belgelerini, internet üzerinden E-Bildirge uygulaması ile kuruma göndermeleri zorunlu kılındı. Daha önce 3 ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin belgelerini E-Bildirge ile kuruma göndermeleri zorunluydu. Tebliğe göre, aylık prim ve hizmet belgelerini internet üzerinden vermekle zorunlu tutulan işverenlerin, belgelerini kâğıt ortamında yasal süresi içerisinde SSK’ya vermeleri halinde haklarında idari para cezası uygulanacak. Tebliğde, bu nedenle, Kasım 2006 ve takip eden aylarda iş yerlerinde 2 ve üzerinde sigortalı çalıştıran özel ve resmî sektör işverenlerinden E-Bildirge kullanıcı kodu ve şifresi olmayanların, idarî para cezası ile karşı karşıya kalmamaları için bir an önce ‘’E-Bildirge hizmetleri başvuru formu’’ ile ‘’E-Bildirge sözleşmesini’’ doldurarak iş yerlerinin işlem gördüğü sigorta müdürlüğüne başvurmaları gerektiği belirtildi.
|
/ ANKARA
20.10.2006
|
|
|
|