|
|
|
| |
Annan’ın halefi, Güney Koreli Moon |
BM Genel Kurulu, Güney Kore Dışişleri Bakanı Ban Ki-Moon’u, yeni BM Genel Sekreteri olarak resmen atadı. Ban Ki-Moon beş yıllık görevine 1 Ocak 2007’de başlayacak. BM Genel Kurulu tarafından BM’nin sekizinci genel sekreteri olarak atanmasının ardından basın toplantısı düzenleyen Ban Ki-Moon, BM’yi insanlara daha çok yakınlaştırmayı hedeflediğini ve BM’deki reform sürecine devam edilmesi için çaba sarf edeceğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, BM Genel Sekreterliğine atanan Güney Koreli Ban ki-Moon, bu görevi üstlenen 8. kişi oldu. BM’nin 60 yıllık tarihinde Genel Sekreterlik görevini üstlenen kişiler ile görev yaptıkları süreler şöyle:
1946-1952: Trygve Lie (Norveç)
1953-1961: Dag Hammorskjold (İsveç)
1962-1971: U Thant (Myanmar-Burma)
1972-1981: Kurt Waldheim (Avusturya)
1982-1991: Javier Perez de Cuellar (Peru)
1992-1996: Butros Butros Gali (Mısır)
1997-2006: Kofi Annan (Gana)
Bu arada, Birleşmiş Milletlerin Genel Sekreterliğine atanan Güney Kore Dışişleri Bakanı Ban Ki-Moon, ‘’Güvenlik Konseyi Kuzey Kore’ye açık ve güçlü bir mesaj vermeli’’dedi.
BM Genel Kurulu tarafından BM’nin sekizinci genel sekreteri olarak atanmasının ardından basın toplantısı düzenleyen Ban Ki-Moon, BM’yi insanlara daha çok yakınlaştırmayı hedeflediğini ve BM’deki reform sürecine devam edilmesi için çaba sarf edeceğini bildirdi.
BM’nin özellikle üç alanda ilerlemesi gerektiğini söyleyen Ban Ki-Moon, öncelikle BM üyeleri arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesinin öneminine dikkat çekti. Ban Ki-Moon, BM Sekreteryasını ilgilendiren reform sürecinin de aynı hızla devam etmesi, örgütteki koordinasyonun daha da güçlenmesi ve kaynakların daha iyi kullanılması gerektiğini ifade etti. BM’nin Kuzey Kore’nin nükleer silâh denemesi yapması karşısında bu ülkeye karşı açık ve güçlü bir karar tasarıyla karşılık vermesini umduğunu söyleyen Ban Ki-Moon, böylece uluslar arası toplumun da Pyongyang’a açık bir mesaj vereceğini bildirdi.
Orta Doğu ile ilgili bir soru üzerine, görev süresince sorunun çözümü içim çaba sarf edeceğini, bu amaçla bölgedeki liderlerle konuşacağını, ülkeleri ziyaret edeceğini kaydetti.
Güney Kore’deki gazetecilerin Ban Ki-Moon’a “uykudaki yılanbalığı” adını takmasıyla ilgili bir soru üzerine, kendisine istese de istemese de böyle bir ad takıldığını, ama ülkesinde görev yaptığı sürece gazetecilerle arasının hep iyi olduğunu belirtti.
Diyaloğa ve diplomasiye çok önem verdiğini vurgulayan Ban Ki-Moon, göreve başlamasına daha zaman olduğunu ve bu arada programıyla ilgili hazırlıklarını yapacağını açıkladı.
|
|
/ ANKARA
15.10.2006
|
|
| |
Irak’ta şiddet dinmiyor |
Irak’ın çeşitli bölgelerinde meydana gelen son şiddet olaylarında 13 kişi öldürüldü, 7 kişinin cesedi bulundu. Irak polisinin verdiği bilgiye göre, Divaniye’de kimliği belirlenemeyen silâhlı saldırganlar evinden çıkmakta olan bir öğretmene ateş açtılar.
Adı açıklanmayan öğretmenin, saldırıda hayatını kaybettiği belirtildi. Mahmudiye’de, askerî üniformaya benzeyen kıyafetler giyen kişiler, Şii bir ailenin evine baskın düzenleyerek, aynı aileden 4 kişiyi öldürdü. Bakuba yakınlarındaki El Resul köyünde de havan topu saldırısında 7 kişi hayatını yitirdi. Saldırıda 5 kişi de yaralandı. Bağdat’ta ise dün sabah El Irakiye televizyondan Raid Kays El Şammari adlı bir medya çalışanı öldürülmüştü.
Bu arada, Bağdat’ın kuzeyindeki Dululiye’de, önceki gün geç saatlerde, mezhep çatışmasına kurban giden kişilere ait olduğu sanılan 7 ceset bulundu.
Başları kesik olduğu belirtilen cesetlerden 3’ünün, Perşembe günü kaçırılan işçilere ait olduğu kaydedildi. Balad’a giderken kaçırılan 17 işçiden 14’ünün cesedi önceki gün bulunmuştu.
|
|
/ BAĞDAT
15.10.2006
|
|
| |
Borrell: AB, Hıristiyan Kulübü değil |
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Joseph Borrell, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinin güçlüklerle dolu olacağını, ancak bu ülkenin AB için bir tehdit gibi algılanamayacağını söyledi.
Borrell, İtalyan “La Stampa” gazetesine verdiği demeçte, “Türkiye bir tehdit gibi algılanmamalı. AB, bir Hristiyan kulübü değildir. Ankara’nın üyeliği siyasî ağırlığımızı arttıracaktır” ifadesini kullandı. AP’nin 59 yaşındaki İspanyol başkanı Borrell, Türkiye’de nüfusun ezici çoğunluğunun Müslümanlardan oluşmasının Avrupa kamu oyunda endişelere yol açtığına da değinerek, “Bizdeki kamuoyunun temel korkusu, Türkiye nüfusunun ezici çoğunluğunun İslam dinine mensup olmasından kaynaklanıyor. Bu vakıa göz ardı edilemez. Ama bir tehdit olarak da algılanmamalıdır. Türkiye istenilen kriterleri yerine getirirse korkulacak bir şey yoktur. Avrupa bir Hristiyan kulübü değildir,
Türkiye de laik bir ülkedir” diye konuştu. Borrell, “Türkiye, entegre edilmesi gerektiği için mi Avrupa’ya girmeli, yoksa Türkiye olduğu için mi?” sorusuna karşılık şunları söyledi: “Her ikisi de geçerli. Avrupa, hiç kuşkusuz Türkiye sayesinde İslam dünyasıyla bir diyalog geliştirecek ve de daha belirleyici bir jeopolitik ağırlığa sahip olacaktır. Ama bu ülkeyle başlatılan müzakerelerin ucunun açık olduğunu da unutmayalım. Müzakereler, güçlüklerle dolu olacaktır. Örneğin liman ve hava alanlarının, Kıbrıs (Rum kesimi) gemileri ve uçaklarına açık olmasını öngören Ankara protokolünü düşünelim: Her ne kadar umutlu olsak da bu somut sorunun dahi çözümlenip çözümlenmeyeceğini bilmiyoruz. Avrupa Parlamentosu’nun müzakere sürecine ilişkin çok az ilerleme kaydedildiğine ve güçlüklere dikkati çeken kritik bir raporu onayladığını anımsamakta da yarar var.” Borrell, Fransa meclisinin sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifine onay verdiğini hatırlatan bir soruya karşılık da “O tasarı henüz yasalaşmamıştır. Senato’dan da geçmesi gerekecek” demekle yetindi.
|
|
/ ROMA
15.10.2006
|
|
| |
İngiltere’de peçeli öğretmenin görevine son |
ngiltere’de peçe tartışmaları gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz hafta İngiltere Dışişleri eski Bakanı Jack Straw’ın peçe ile ilgili ortaya attığı tartışmalar, İngiltere gündeminde yer almaya devam ediyor. Peçeli Müslüman asistan öğretmen, sınıfta peçesini çıkarmadığı için, görevinden uzaklaştırıldı.
İngiltere, peçeyi tartışmaya devam ediyor. Dışişleri eski Bakanı Jack Straw’un söylemleriyle derinleşen peçe tartışmalarında son nokta, asistan öğretmenlik yapan Müslüman bir kadının, sınıf içerisinde peçesini çıkarmayı reddetmesi üzerine okuldan uzaklaştırmasıyla yaşandı. Okul koridorlarında ve öğretmenler odasında peçesini takmasına izin verilen Aishah Azmi isimli öğretmenden, “öğrenciler söylediklerini anlamıyor” gerekçesi ile okul yönetimi tarafından derslerde peçesini çıkartması istendi. 7-11 yaş grubu arasında 529 öğrencinin eğitim gördüğü okulda asistan öğretmen olarak çalışan 24 yaşındaki Azmi, peçesini çıkartmayı reddettiği için görevinden alındı. Azmi peçesinin kültürel ve dinî kimliğinin bir parçası olduğunu söyleyerek, işverenlerini mahkemeye verdi. Headfield Church of England isimli okulda, öğrencilerin çoğunun anadilinin Urdu dili, ikinci dil olarak ise İngilizce eğitimi verildiği belirtildi. Konu ile ilgili İngiltere Müslüman Konseyi yetkililerinden Dr. Reefat Drabu, İslâmî kurallar çerçevesinde, çocuklardan oluşan bir topluluk içinde peçe ya da türban takmanın zorunlu olmadığına dikkat çekti.
|
|
/ LONDRA
15.10.2006
|
|
| |
Blair’den genel kurmay başkanına destek |
İngiltere Başbakanı Tony Blair, Irak’taki İngiliz askerleri konusunda yeni genelkurmay başkanıyla arasında görüş ayrılığı olmadığını söyledi. Genelkurmay Başkanı General Sir Richard Dannatt’ın açıklamalarını değerlendiren Blair, generalin tüm sözlerine katıldığını belirtti.
Generalin, bazı gazetelerin iddia ettiği gibi İngiliz askerlerinin derhal Irak’tan çekilmesini önermediğini vurgulayan Blair, generalin dile getirdiği İngiliz askerlerinin Irak’taki görevlerini tamamlamaları sonrası mümkün olan en kısa sürede geri çekilmeleri talebinin zaten hükümetinin politikası olduğunu da sözlerine ekledi. İngiltere Genelkurmay Başkanı, tartışmalara sebep olan açıklamalarını Daily Mail gazetesine yapmıştı. İngiltere’nin askeri varlığının Irak’ta güvenlik sorunlarını körüklediğini ifade eden General Sir Richard Dannatt, ancak daha sonra bu görüşünün Irak’ın bazı kesimleri için geçerli olduğunu söylemişti.
Kimi çevreler Dannatt’ın sözlerinin, Irak’taki askerî varlığın kapasitesini zorlaması ve maliyeti konusunda, ordunun artan kaygılarını yansıttığını düşünürken, İngiliz muhalefet partileriyse, sonraki açıklamalarına karşın Dannatt’ın sözlerinin, hükümet politikası dışında bir anlayışı yansıttığı görüşünde. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise ABD’nin, yabancı askerlerin Irak’ın güvenlik sorunlarını körüklediği görüşüne katılmadığı vurgulandı.
|
|
/ LONDRA
15.10.2006
|
|
| |
Yine İsrail Vahşeti |
İsrail’in, Haziran ayında bir askerinin Filistinli gruplar tarafından kaçırılmasıyla Gazze’de başlattığı operasyonlarında önceki gece 7 kişi öldü 18 kişi yaralandı. Lübnan savaşının sona ermesinin ardından Gazze’deki saldırılarını sıklaştıran İsrail ordusu, Gazze’deki Cebeliye mülteci kampına hava saldırısı düzenledi.
İsrail tanklarının da bombardımana karadan destek verdiği kaydedildi. Yetkililer, saldırılarda ölenlerden üçünün Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin Kassam Tugaylarına üye olduğunu açıkladı. Filistinli sağlık yetkilileri, Beyt Lahiya kasabasındaki iki hastaneye 8 ölü ve 15 yaralı getirildiğini bildirdi. İsrail ordusunun ardı ardına 5 füze fırlattığını aktaran görgü tanıkları, ölenlerin büyük kısmının gençler ve Hamas’a üye kişiler olduğunu söyledi.
|
|
/ GAZZE
15.10.2006
|
|
| |
ABD: PKK şartsız silâh bırakmalı |
ABD Dışişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK’nın ateşkesinin kabul edilemez olduğunu ve örgütün şartsız silâh bırakması gerektiğini belirtti.
Bakanlık Sözcüsü Sean Mc Cormack, ABD’nın terör örgütü PKK ile mücadelede özel temsilcisi Joseph Ralston’un Ankara’daki temaslarına ilişkin bir soru üzerine, Ralston’un iyi bir çalışma yürüttüğünü ve iyi görüşmeler yaptığını kaydederek, “Sanırım Türk tarafı da aynı şeyleri söyler” dedi. Sözcü McCormack, “Ateşkes, bizim için de kabul edilemez. Şartsız silah bırakmalılar. Bizim görüşümüze göre PKK terörist bir örgüt ve şartsız silâh bırakmalı” diye konuştu.
|
|
/ WASHINGTON
15.10.2006
|
|
| |
Peru’nun Apo’suna ömür boyu hapis |
Peru’da onbinlerce kişinin ölümünden sorumlu tutulan “Aydınlık Yol” adlı gerilla grubunun kurucusu ve lideri Abimeal Guzman, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Guzman’ı bir yıldır yargılayan sivil mahkeme, 71 yaşındaki eski felsefe profesörünü Peru’da terörizmi kışkırtmaktan suçlu buldu. Guzman, kararı okuyan mahkeme katibini kayıtsız bir şekilde dinlemesiyle dikkati çekti. Guzman’la birlikte yargılanan örgüt liderlerinden 59 yaşındaki sevgilisi Elena Iparraguirre de ömür boyu hapse mahkûm oldu. Diğer 10 sanık ise 24 ila 35 yıl arasında hapis cezası aldı. Peru’da Aydınlık Yol’un 1980’li yıllarla 1990’ların başına kadar süren 12 yıllık silahlı mücadelesinin lideri olan ve yandaşları tarafından Başkan Gonzalo olarak çağrılan Guzman, yaklaşık 70 bin kişinin ölümüne sebep olmakla suçlanıyordu.
|
|
/ CALLAO
15.10.2006
|
|
|
|
