Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesinin dünkü baş makalesinde, sözde Ermeni soykırımının inkârını suç sayan yasa teklifine sert bir şekilde karşı çıkılarak, “Fransa kendisini savcı yerine koymasın” denildi.
Başmakalede, yasa teklifinin kabul edilmesinin Fransa için “yanlıştan da öte hata olacağı” ifadesi kullanıldı. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Erivan’da yaptığı açıklamalara dikkat çekilen makalede, Chirac’ın bu yasa teklifinin gereksiz bir polemik meydana getireceğini yolundaki uyarısı hatırlatıldı. Başmakalede ayrıca, Türkiye’deki Ermenilerin, “teklifin aptallık olacağı ve Türkiye’de ifade özgürlüğünü yasaklayanlarla Fransa’da bu teklifi getirenlerin aynı zihniyette oldukları” ifadesine yer verildi. Makalenin sonunda, halklar arasındaki diyaloğa ve insan haklarına bağlı Fransa’nın savcı yerine koyarak kendisini “rezil ettiği” ifadesi kullanıldı.
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de Liberation gazetesine yazdığı makalede, söz konusu yasa teklifine karşı çıktı.
Rehn, makalesinde, bu tür bir teklifin “ciddi bir hata” olacağı uyarısında bulundu. Olli Rehn, “Türkiye ile diyalogu öldürmeyelim” ifadesini kullandı. Yasa teklifinin Türkiye ve AB arasındaki diyalogu ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Rehn, “Çözüm ültimatom vermek değil, çözüm diyaloğdur” dedi.
Bu arada, İngiliz İşçi Partili milletvekili Michel Cashman, sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifine sert tepki gösterdi ve Fransa’ya “başkalarının tarihleri konusunda yargıya varmadan önce kendi sömürgeci tarihinize bakın” dedi.The Daily Telegraph gazetesinin okur mektupları köşesine konuyla ilgili görüşlerini içeren bir mektup gönderen Cashman, Fransa’nın tutumunu ikiyüzlülük olarak niteledi. Cashman, Türkiye’de Türklüğe hakareti suç sayan yasa gereği yapılan yargılamaları eleştiren Fransa’nın, ifade özgürlüğü hakkını kullanan vatandaşları hakkında dava açılmasını öngören bir yasayı parlamentosuna getirmesinin, bu ikiyüzlülüğün açık kanıtı olduğunu belirtti. Cashman, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili olarak Fransa’nın da onayıyla belirlenen müzakere çerçevesinin, sözde soykırımın resmen tanınması gibi bir unsuru içermediğine dikkat çekti. Cashman, Fransa’nın böylece yeni bir ön şart için “arka kapı” arayışında olduğunun anlaşıldığını ifade etti.
|