|
|
|
| |
Fransa’dan tarih ayıbı, tarihî ayıp |
Fransa Meclisi genel kurulunda, Sosyalist Parti’nin sunduğu sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifiyle ilgili görüşmeleri izleyen CHP heyeti, teklifin kabul edilmesine sert tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, teklifin kabulünden sonra AA’ya yaptığı açıklamada, ‘’Dinleyici locasında hayatımın en zor bir buçuk saatini geçirdim. Kendimi itiraz etmemek için zor tuttum. Yüzyıllık kin kusuldu. Tarihin bu kadar tek taraflı ve tek yanlı yansıtıldığı bir ortamı hiçbir yerde görmedim’’ dedi.
Heyette yer alan milletvekillerinden Gülsüm Bilgehan Toker de, ‘’Bu oturum Lozan’dan bu yana nereye geldiğimizi gösteriyor. Burada bir Osmanlı tarihi yargılandı. Hükümet mutlaka gerekli tepkiyi ortaya koymalı ve bunu karşılıksız bırakmamalı’’ dedi.
Milletvekili Şükrü Elekdağ ise genel kurul görüşmeleri sırasında konuşanların hiçbirinin ‘’Türkiye ile dostluğu bozabileceklerini, incitebileceklerini düşünmeden konuştuklarını’’ belirterek, ‘’Bunun nedeni zaten Türkiye’den bir tepki görmeyeceklerini düşünmeleridir. Bize karşı, ‘sıfır bedelli’ bir politika izleyebileceklerini düşünüyorlar’’ dedi.
Bu arada, oylama öncesinde Fransız meclisi genel kurulunda, iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Patrik Deveciyan’ın sözde Ermeni soykırımını reddetmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifine ilişkin olarak verdiği, bilim adamları ve tarihçilerin çalışmalarının yasanın yaptırımlarından muaf tutulmasına ilişkin değişiklik önergesi reddedildi.
Öte yandan, Fransa Meclisi genel kurulunda, sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifinin tartışılması sırasında hükümet adına konuşan Avrupa işlerinden sorumlu Bakan Catherine Colona, yasa teklifine karşı çıktı.
“Tarihi tarihçiler yazsın” diyen Colona, “Ermeniler Fransa’da toplumun önemli parçası, acılarını anlıyoruz, bu tarihi gerçeği inkâr etmiyoruz. Türk-Fransız dostluğuna önem veriyoruz” dedi. Colona, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın bu konudaki açıklamasına atıfta bulunarak, “Hükümet olarak yasaya karşıyız” dedi.
Fransa’da iktidardaki Halk Birliği Partisi (UMP) milletvekili Pierre Lequiller, sözde Ermeni soykırımı inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifinin reddedilmesini istedi. Lequiller, genel kurul oturumundaki konuşmasında, yasa teklifinin anayasaya aykırı olacağını savundu.
Tarihin tarihçilere bırakılması gerektiğini söyleyen Lequiller, bu yasa teklifini tehlikeli bulduğunu da ifade etti.
Genel kurul oturumundaki konuşmacılar arasında 9. sırada yer alan ve teklife karşı çıkan ilk milletvekili olan Piron, ‘’Hiçbir özgür ülkede tarihi parlamentolar ve yargı yazamaz’’ diye konuştu.
|
|
/ PARİS
13.10.2006
|
|
| |
‘Fransa sömürgeci geçmişine baksın’ |
Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesinin dünkü baş makalesinde, sözde Ermeni soykırımının inkârını suç sayan yasa teklifine sert bir şekilde karşı çıkılarak, “Fransa kendisini savcı yerine koymasın” denildi.
Başmakalede, yasa teklifinin kabul edilmesinin Fransa için “yanlıştan da öte hata olacağı” ifadesi kullanıldı. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Erivan’da yaptığı açıklamalara dikkat çekilen makalede, Chirac’ın bu yasa teklifinin gereksiz bir polemik meydana getireceğini yolundaki uyarısı hatırlatıldı. Başmakalede ayrıca, Türkiye’deki Ermenilerin, “teklifin aptallık olacağı ve Türkiye’de ifade özgürlüğünü yasaklayanlarla Fransa’da bu teklifi getirenlerin aynı zihniyette oldukları” ifadesine yer verildi. Makalenin sonunda, halklar arasındaki diyaloğa ve insan haklarına bağlı Fransa’nın savcı yerine koyarak kendisini “rezil ettiği” ifadesi kullanıldı.
AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de Liberation gazetesine yazdığı makalede, söz konusu yasa teklifine karşı çıktı.
Rehn, makalesinde, bu tür bir teklifin “ciddi bir hata” olacağı uyarısında bulundu. Olli Rehn, “Türkiye ile diyalogu öldürmeyelim” ifadesini kullandı. Yasa teklifinin Türkiye ve AB arasındaki diyalogu ciddi şekilde tehdit ettiğini belirten Rehn, “Çözüm ültimatom vermek değil, çözüm diyaloğdur” dedi.
Bu arada, İngiliz İşçi Partili milletvekili Michel Cashman, sözde Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifine sert tepki gösterdi ve Fransa’ya “başkalarının tarihleri konusunda yargıya varmadan önce kendi sömürgeci tarihinize bakın” dedi.The Daily Telegraph gazetesinin okur mektupları köşesine konuyla ilgili görüşlerini içeren bir mektup gönderen Cashman, Fransa’nın tutumunu ikiyüzlülük olarak niteledi. Cashman, Türkiye’de Türklüğe hakareti suç sayan yasa gereği yapılan yargılamaları eleştiren Fransa’nın, ifade özgürlüğü hakkını kullanan vatandaşları hakkında dava açılmasını öngören bir yasayı parlamentosuna getirmesinin, bu ikiyüzlülüğün açık kanıtı olduğunu belirtti. Cashman, Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili olarak Fransa’nın da onayıyla belirlenen müzakere çerçevesinin, sözde soykırımın resmen tanınması gibi bir unsuru içermediğine dikkat çekti. Cashman, Fransa’nın böylece yeni bir ön şart için “arka kapı” arayışında olduğunun anlaşıldığını ifade etti.
|
|
/ PARİS
13.10.2006
|
|
| |
Güney Kore de domino etkisinde |
Güney Kore halkı, Kuzey Kore’nin nükleer silah denemesine karşılık olarak Seul yönetiminin kendi nükleer programını başlatması gerektiğini düşünüyor.
Güney Kore’de yayımlanan yüksek tirajlı JoongAng Ilbo gazetesinin yaptığı bir kamuoyu yoklamasında, katılımcıların yüzde 65’i Güney Kore’nin de nükleer silah sahibi olması gerektiği görüşünü bildirdi. Gazetenin 760 kişiyle yaptığı ankete göre, katılımcıların yüzde 75’i de Seul hükümetinin Kuzey Kore ile ekonomik ve insani konulardaki ilişkileri yürütme yöntemini değiştirmesi gerektiğine inanıyor.
Bu arada, Japonya’nın yaptırım kararına karşı ‘’sert karşı tedbirler’’ alacağını bildirdi. ‘’Sert karşı tedbirler alacağız’’ diyen Song, bu konuda ‘’boş konuşmadıklarını’’ ifade etti.
Öte yandan, Kuzey Kore, ABD’yi yine ülkeyi istila etmeyi planlamakla suçladı. Kuzey Kore iktidarının yayın organı Rodong Sinmun’daki makalede, ABD’nin müttefiki Güney Kore’de konuşlandırdığı askeri düzeneklerini yeniden düzenleme kılıfı altında Kuzey Kore’yi istila etmeyi planladığı belirtildi ve “ABD, Kuzey Kore Demokratik Cumhuriyeti’ne saldırılar düzenlemek amacıyla silâhlı güçlerinin kapasitesini artırmayı hedefliyor” denildi.
|
|
/ SEUL
13.10.2006
|
|
| |
Meşal: İsrail takas istemiyor |
Hamas’ın siyasi büro lideri Halid Meşal, İsrail’in, Gazze’de kaçırılan askerî Gilad Şalit’e karşılık Filistinli mahkumların değişimi ilkesini reddettiğini bildirdi.
Meşal, Arap gazetesi El Hayat’a verdiği mülâkatta, “Fikir, Şalit’in serbest bırakılması ve bunun ardından da İsrail’in, siyasi ya da kendi uygun gördüğü bağlamda, mahkumları serbest bırakmasıdır” ifadesini kullandı. Hamas’ın bin kadar siyasi mahkumla, hapiste bulunan kadın ve çocukların tamamının serbest bırakılmasını istediğini belirten Meşal, İsrail’in değişimi reddettiğini söyledi ve İsrail Başbakanı Ehud Olmert’i “anlaşmayı engellemek” ile suçladı. Meşal, Rusya, ABD, BM ve AB’den oluşan Orta Doğu Dörtlüsünün Filistin’e uygulanan mali ve siyasi boykotu kaldırmak için öne sürdüğü şartları reddettiklerini hatırlatarak, “Biz, Orta Doğu Dörtlüsünün şartlarına boyun eğmeyeceğimizi söyledik, çünkü ilke olarak adil değiller ve kaderimizi düşmanlarımızın şartlarına bağlamayı reddediyoruz” dedi.
Orta Doğu Dörtlüsü, Hamas’ın İsrail’i tanımasını, geçmişte yapılan anlaşmaları kabul etmesini ve şiddetten vazgeçmesini istiyor.
Meşal, geçmişte bu şartları kabul eden Filistinli liderler ya da Arap ülkelerinin liderlerinin gerçekte somut bir şey elde edemediğini belirterek, “Başkalarının deneyimleri bir yere varmamışsa, o zaman ne diye bunları tekrarlamalı?” şeklinde konuştu.
|
|
/ KAHİRE
13.10.2006
|
|
| |
Olmert, İran nükleer programını görüştü |
İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in, gizli servis yöneticileriyle bir araya gelerek, İran’ın nükleer programına bağlı tehlikeleri ele aldığı bildirildi.
Başbakanlık makamından yapılan açıklamada, “Uluslar arası toplum İran’ın nükleer programının devamını engellemek için diplomatik çabalar yürütüyor, İsrail de BM Güvenlik Konseyi’nin İran hakkındaki inisiyatiflerini destekliyor” ifadesi yer aldı. Açıklamada, Olmert’in, “Kuzey Kore’nin kısa süre önce yaptığı nükleer denemenin, uluslar arası toplumun acilen kararlı ve beraberce çaba sarfetmesi gerekliliğini otaya koyduğunu” bir kez daha dile getirdiği de belirtildi.
|
|
/ TEL AVİV
13.10.2006
|
|
| |
Bağdat’ta bir ayda 2660 sivil öldürüldü |
Irak’ın başşehri Bağdat’ta arka arkaya düzenlenen bombalı saldırılarda ölü sayısı 5, yaralı sayısı 11 olarak açıklandı.
Bağdat’ta dün sabah bir televizyona düzenlenen, 8 kişinin öldüğü saldırıyla birlikte bugün ölenlerin sayısı 13’e yükseldi.
Öte yandan, Irak Sağlık Bakanlığının açıkladığı yeni rakamlara göre, Bağdat’ta Eylül’de 2660 sivil öldürüldü. Son verinin, Bağdat’ta Irak ve Amerikan güçlerinin şiddeti dizginlemek için güvenlik tedbirlerini artırmalarına rağmen bir önceki aya göre öldürülen sivillerin sayısının 400 arttığını gösterdiğine dikkat çekiliyor.
|
|
/ BAĞDAT
13.10.2006
|
|
| |
Kadima Lübnan mağlubu |
Hizbullah ile Lübnan topraklarında yaşanan savaş, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in partisi Kadima’yı ülkesinde üçüncü sıraya düşürdü.
Geçtiğimiz Mart ayında yapılan seçimlerde birinci parti çıkan Kadima, Hizbullah’a karşı “başarısızlıkla” sonuçlanan savaşın ardından Binyamin Netenyahu’nun Likud Partisi ile sağcı Yisrael Beitenu Partisi’nin gerisinde kaldı.
İsrail gazetesi Yedioth Aharonoth tarafından gerçekleştirilen bir anket sonuçlarına göre Kadima, 120 sandalyeli Knesset’te kazandığı 29 sandalyeden 14’ünü kaybederek 15 sandalye ederken, Likud Partisi ise sandalye sayısını 12 artırarak anketten birinci parti çıktı. Likud’un ardından ise 11 olan sandalye sayısını ankete göre 20’ye çıkaran sağcı göçmen partisi Yisrael Beitenu ikinci oldu. Kadima’da 15 sandalye ile üçüncü sırada yer aldı.
|
|
/ KUDÜS
13.10.2006
|
|
| |
Irak hükümeti: Ölü sayısı o kadar değil |
Irak hükümeti, Irak’ta savaşın başladığı Mart 2003’ten bu yana 650 binden fazla sivilin öldüğünü yalanladı.
Hükümet sözcüsü Ali Debbah, bu araştırmanın “abartmalı” olduğunu söyledi.
|
|
13.10.2006
|
|
| |
Birleşik Kıbrıs için görüşmeler devam etmeli |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliğinin (AB) Kıbrıs’ı birleştirmek istiyorsa, Türkiye’nin AB’ye giriş görüşmelerini askıya almaması gerektiğini belirterek, ‘’Türkiye’nin AB macerasını sona erdirmek, kesinlikle Kıbrıs sorununun çözümü umutlarına büyük zarar verir’’ dedi.
Talat, Asosieted Press (AP) haber ajansına verdiği demeçte, ‘’Sorunlar olacaktır ama Avrupa sistemi, bu sorunları aşmanın yolunu bulacaktır. AB, Kıbrıs Türklerine ve Türkiye’ye bu kadar adaletsiz olamaz’’ diye konuştu. Talat, AB’nin Türkiye’nin üyelik görüşmelerine devam etmesi ve Kıbrıs Rumlarının görüşmelere bağlı olmaları durumunda, Kıbrıs’ın bölünmüşlüğüne kısa zamanda çözüm bulunabileceğini belirterek, ‘’eğer bugün başlarsak, bir yıl içinde bitirebiliriz’’ dedi.
|
|
/ BRÜKSEL
13.10.2006
|
|
| |
Ankara’nın mesajları bize ümit vermiyor |
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin Rumlara deniz ve havalimanlarını açması konusunda ümitsiz olduğunu söyledi.
Barroso Alman N-TV televizyonuna, “Ankara’nın verdiği mesajlar bize fazla ümit vermiyor. Olumlu mesajlar vermiyorlar” dedi. Barroso, “Ancak görüşmeler devam ediyor” dedi.
Brüksel, Türkiye’nin Ek Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirerek Rumlara limanlarını açmasını isterken Ankara KKTC’ye yönelik izolasyonlar devam ettiği sürece Rumlara limanlarını açmayacağını açıkladı.
|
|
/ BERLİN
13.10.2006
|
|
|
|
