|
|
|
Kraliçeden mescid jesti |
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in, en çok kullandığı ve yılın büyük bölümünü geçirdiği ikametgahlarından biri olan Windsor kalesinde bir odayı, kalenin Müslüman çalışanının Ramazan ayı boyunca kullanabileceği mescit haline getirdiği bildirildi. Kale içinde ziyarete açık bölümleri gezen turistlere satış yapan küçük dükkanda çalışan Nagina Choudary’nin Ramazan’da rahat namaz kılabilmek için yaptığı başvuruyu değerlendiren Kraliçe’nin, kalenin Saxon kulesi adı verilen bölümündeki bir odayı Choudary’ye vermeyi kabul ettiği açıklandı.
19 yaşındaki Choudary, Windsor kalesinde namaz kılan ilk Müslüman olmanın kendisini çok heyecanlandırdığını belirterek, “Bu namazları başka bir ruhla kılacağım, çünkü ibadetimi yaparken bir yandan da bir ilk olarak tarihe geçeceğimi biliyorum” dedi.
Kraliçe’nin kendisine oda ayırma kararının sürpriz olduğunu da belirten Choudary, “Zira son günlerde İslâm’a ve Müslümanlara karşı bir önyargı var. Ayrıca kalede çalışmaya başlayalı sadece iki ay oldu. Bütün bunlara rağmen herkes bana yardımcı olabilmek için seferber oldu” diye konuştu.
|
/ LONDRA
01.10.2006
|
|
|
Şam Emevi Camiinde iftar izdihamı |
On bir ayın sultanı Ramazan dünya genelindeki Müslümanlarda olduğu gibi Suriye’nin başkenti Şam’da da farklı faaliyetlere sahne oluyor. Ramazan coşkusunu ve bereketini yaşamak isteyen 16 bin kişi iftarını açmak için Emevi Camisi’nde buluşuyor.
Suriye Vakıflar Bakanlığı ve hayırsever vatandaşların desteğiyle gerçekleştirilen devasa organizasyonda zengini fakiri, genci yaşlısı toplu halde iftarını açmak için Emevi Camisi’ne akın ediyor. Ramazan boyunca her gün gerçekleştirilen programda iftara gelenlere ayrıca Kur’ân-ı Kerim ve ilâhî ziyafeti veriliyor.
Şam’da Emevi Camii avlusu farklı bir programa ev sahipliği yapıyor. Ramazan ayında Türkiye’de iftar çadırları kurulurken Suriyeli vatandaşlar da iftarlarını ünlü Emevi Camiinde açıyor. İftar programı için Emevi Camisi avlusunu seçen Vakıflar Bakanlığı, hayırsever vatandaşların desteğiyle hazırlanan iftar programını iyi şekilde sunmaya çalışıyor.
Bu kapsamda çalışmalar iftardan yaklaşık 4 saat önce başlıyor. İftar için ilk olarak Emevi Cami’sinin avlusunun kapıları kapatılıyor. Görevlilerin dışında kimse kalmadıktan sonra hummalı bir çalışma başlıyor. Yaklaşık 150 kişinin görev aldığı hazırlık programında ilk olarak yer sofraları seriliyor. Ardından özel araçlarla getirilen yemekler araçlardan indirilerek servise başlanıyor. Yapılan görev dağılımında, pilavı başka bir ekip dağıtırken, ekmek ve meyveyi ise başka görevliler dağıtıyor. Zengin bir mönünün bulunduğu iftar sofrasında etli pilav, yoğurt, elma ve meyve suyu ikram ediliyor.
Yemeklerin dağıtımı bittikten sonra ilk olarak dışarıda sıra bekleyen kadınlar içeri alınıyor. Kadınlardan sonra erkekler de aynı şekilde görevlilerin kontrolüyle kendilerine gösterilen yerlerde oturarak iftar beklemeye başlıyor. Suriye Televizyonu tarafından da canlı alarak yayınlanan iftar programı daha sonra okunan Kur’an-ı Kerim ve ilahilerle iftarı bekleyenlere unutulmaz bir ziyafet veriyor.
Türk öğrencileri de var
Emevi camiinde Suriye’de üniversite eğitimi gören Türk öğrencilerden İsmail Burci, kendisinin bir yıldır Şam’da eğitim gördüğünü belirterek, “İlk defa böyle bir programa katılıyorum. Burada 10 bin kişiyle beraber oruç açmak çok güzel bir duygu. Burada orucumu açmak bana huzur veriyor” şeklinde konuştu.
Organizasyonla ilgili bilgi veren Suriye Televizyonu’ndan program sunucusu Alaaddin Eleyyubi, bu yıl iftar programının ikincisini düzenlediklerini söyledi. İftar programına çok büyük ilgi olduğunu kaydeden Eyyubi, “Ramazan’ın ilk gününde 10 bin kişiye iftar verildi. Üçüncü gününde ise bu sayı 16 bin kişiye çıktı. Kademeli olarak bu sayıyı artırıyoruz. Kadir Gecesi günü ve Ramazan ayı sonuna kadar bu sayının 30 bin kişi olacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.
|
/ ŞAM
01.10.2006
|
|
|
Londra’da belediyeden ilk iftar |
İngiltere Belediyesi, Ramazan sebebiyle iftar yemeği verdi. İlk kez gerçekleştirilen iftar programına İngiltere Müslüman Konseyi, Londra belediye başkanları, Türk ve Müslüman işadamları ve siyasiler katıldı.
Belediyenin VIP Salonu’nda iftar öncesi kısa birer konuşma yapan Müslüman Konseyi yetkilileri, konuklara Londra’da Ramazanın ve oruç tutmanın önemini anlattı. İftarı su ve hurma ile açan konuklar, ibadet için açılan iki ayrı odada akşam namazlarını kıldıktan sonra yemek salonuna geçti. Müslüman Konseyi’nin genel sekreterlerinden Abdul Bari, İngiltere’deki Müslümanların İngiltere ekonomisine olan büyük etkisinden bahsederek, Londra’da giderek büyüyen İslâmî finans konusuna dikkat çekti. Müslüman Dernekleri ve Müslüman Konseyi ile İngiliz hükümeti, hep birlikte, birbirlerine destek olarak Ramazanı kutladıklarını söyleyen Nawab Ali Khan ise insanlara yardım etmenin ailesinden gelen bir gelenek olduğunu söyledi. Khan, Hz. Muhammed’in (a.s.m.), kızı Fatıma’ya söylediği Fatıma, baban peygamber olduğu için cennete gideceğini düşünme sözlerinden alıntı yaparak, İslâm’ın adalet üzerine kurulu olduğunu vurguladı.
|
/ LONDRA
01.10.2006
|
|
|
Süryaniler iftar verdi |
Yüzyıllardır farklı dinlerin ve dillerin birarada hoşgörü, barış içerisinde yaşadığı 7 bin yıllık tarihi geçmişe sahip Mardin’de, Süryani Metropolit Salibe Özmen ve Süryani işadamı Tekin Alkan tarafından verilen iftar yemeği oldukça renkli görüntülere sahne oldu.
Mardin Belediyesi’nin iftar çadırında verilen yemekte, Müslümanlar ve Süryaniler aynı masayı paylaşarak bu birlikteliğin bütün dünyaya örnek olması temennisinde bulundu.
Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Ali Tutaşi, siyasi parti il başkanlarıyla 3 bine yakın vatandaşın katıldığı iftar yemeğinde, Süryani ve Müslümanlar bu birlikteliği Papa’ya verilen en güzel cevap olarak niteledi. Yemek çıkışında bir açıklama yapan Hıristiyan dinine mensup Süryani Cemaati Metropoliti Salibe Özmen, herkesin ruhsal açıdan güçlenmesi için bu mübarek günlerin çok önemli olduğunu söyledi.
|
/ MARDİN
01.10.2006
|
|
|
Birbirlerini övdüler |
ABD Başkanı George Bush ile Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Beyaz Saray’da yaklaşık bir saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin ardından gazetecilerin karşısına çıkan liderler birbirlerini övdü.
Bush, Nazarbayev’e ‘’ABD’ye Irak savaşındaki desteği, teröristlerle mücadeledeki istekliliği ve Afganistan’ın istikrarlı bir demokrasiye dönüşmesindeki yardımı için’’ teşekkür ettiğini söyledi.
Kazakistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne katılma arzusuna desteğini de dile getiren Bush, ‘’eski sovyet cumhuriyetlerinden şimdi özgür bir devlet haline gelen bu önemli ülkenin gelişimini çok dikkatle izlediğini’’ söyledi ve ‘’Sizin yönetiminizi takdir ediyorum’’ dedi.
Nazarbayev de Kazakistan’ın 15 yıl önce eski Sovyetler Birliği’nden ayrılışı konusunda ABD’nin desteği için şükranlarını dile getirdi.
|
/ WASHINGTON
01.10.2006
|
|
|
İsrail, BM’yi hassas füze ile vurmuş |
Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilâtı, Temmuzda Güney Lübnan’da bir BM kontrol noktasını vuran ve 4 BM gözlemcisinin ölümüne sebep olan İsrail füzesinin, çok hassas bir silâh olduğunu bildirdi.
BM çalışanları arasında büyük üzüntüye ve İsrail’le ilişkilerin bozulmasına sebep olan olayı soruşturmakla yükümlü BM komisyonunun raporuna göre, kontrol noktası, 25 Temmuz saat 19.25’de 500 kiloluk, çok hassas ve uzaktan güdümlü bir füzeyle vuruldu. Komisyonun, operasyonel veya taktik düzeydeki İsrail komutanlarına ulaşamadığı belirtilen raporda, bu sebeple BM kontrol noktasına saldırıların, BM’nin İsrail makamları nezdindeki birçok girişimine karşın neden durdurulmadığının, belirlenemediği kaydedildi.
|
/ NEW YORK
01.10.2006
|
|
|
İsrail, bu kez sözünü tutacak mı? |
Lübnan barış gücü UNIFIL, İsrail askerlerinin güney Lübnan’dan yarına (bugüne) kadar tamamen çekilmiş olacağını bildirdi.
Adının açıklanmasını istemeyen Lübnanlı yetkililer, UNIFIL Komutanı Tümgeneral Alain Pellegrini’nin Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora’yı İsrail’in çekilme planıyla ilgili olarak bilgilendirdiğini söyledi.
Bir Lübnanlı yetkili, “İsrail’in bu kez sözüne sadık kalıp kalmayacağını bekleyip göreceğiz. Geçmişte de gerçekleştirilmeyen benzer taahhütler almıştık” dedi. Pellegrini’nin sözcüsü ise haberle ilgili olarak yorum yapmadı.
İsrail daha önce, geçen hafta sonuna kadar askerlerinin tamamını Lübnan’dan çekmiş olacağını bildirmiş, ancak bu mümkün olmamıştı.
|
/ BEYRUT
01.10.2006
|
|
|
İngiliz halkı: Asker, Afganistan’a gitmesin |
İngiltere’de halkın yüzde 53’ünün, İngiliz askerinin Afganistan’daki faaliyetlerine karşı olduğu bildirildi.
ICM araştırma kuruluşunun BBC için yaptığı anketin sonuçlarına göre, halkın sadece yüzde 31’lik bölümü İngiliz askerinin Taliban ile savaşmasına destek veriyor.
Halen bölgede 5 bin askeri bulunan ve bunların 3 bin 600’ünü Taliban direnişinin en yüksek seyrettiği Helmand bölgesinde konuşlandıran İngiltere’de halkın yüzde 63’ü, İngiliz askerlerinin Taliban’la mücadelede Afgan hükümetine yardımcı olmak için Afganistan’da bulunduğunu sanıyor.
Halkın yüzde 71’i de askerlerin El Kaide ile uluslar arası mücadele çerçevesinde Afganistan’da olduğunu düşünüyor. Buna karşılık yüzde 46’lık bir kesim İngiliz askerlerinin uyuşturucu madde kaçakçılığıyla mücadele için Afganistan’da olduğuna inanıyor.
İngiliz basınında çıkan haberlerde, İngiltere’de ordunun üst kademesinin, Afganistan ve Irak’taki İngiliz askeri varlığıyla ilgili itirazları olduğu öne sürülmüştü. Bu iddiaları cevaplayan İngiltere Savunma Bakanı Des Browne, komutanların Irak’tan asker çekip Afganistan’daki asker sayısının artırılmasını istedikleri iddialarına karşı çıktı.
“Bence İngiliz askeri Irak’ta önemli bir görevi yerine getiriyor, bizim Irak halkına karşı sorumluluklarımız var” diyen Browne, ayrıca komutanlarla hükümet arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmadığını bildirdi.
Browne, “Şu anda yapılan her şey, komuta kademesi tarafından da destekleniyor” diye konuştu.
|
/ LONDRA
01.10.2006
|
|
|
Afganistan’da intihar saldırısı: 10 ölü |
Afganistan’ın başşehri Kabil’de düzenlenen intihar saldırısında 10 kişinin öldüğü, 54 kişinin yaralandığı bildirildi.
İçişleri Bakanlığının güvenlik kontrollerinin yapıldığı ana giriş kapısına giden dar yolun başında, bakanlık çalışanları sabah işe gitmek üzere iken bir intihar eylemcisi kendisini havaya uçurmuş, patlama sonucu yolun iki yanındaki dükkanlardan üçü de hasar görmüştü.
|
/ KABİL
01.10.2006
|
|
|
Fransa’da Royal adaylığını açıkladı |
Fransa’da Sosyalist parti milletvekili ve anketlerde favori gösterilen Segolene Royal, 2007’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi yarışına katılacağını açıkladı.
53 yaşındaki Royal, ülkenin güneyindeki Vitrolles’de Sosyalist Parti delegeleri önünde yaptığı konuşmada, ‘’Evet, Fransa için bu görevi ve sosyalistlerin oylamasına katılmayı kabul ediyor ve sonra kazanarak Nisan 2007’de Fransızların güvenini elde etmeyi umuyorum’’ dedi. Royal, kamuoyu yoklamalarında Sosyalist Parti’den daha önce aday olan eski Maliye Bakanı Dominique Strauss-Khan ile eski Başbakan Laurent Fabius karşısında favori gösteriliyor.
Kısa süre önce aday adaylığını açıklayan Strauss-Kahn, yaptığı açıklamada, kendisinin merkez sağ aday karşısında ‘’en iyi mücadele edebilecek kişi olduğunu’’ söylemişti.
|
/ VİTROLLES/PARİS
01.10.2006
|
|
|
Kosova için uzlaşma arayışları |
Sırbistan’ın belli başlı partileri, yeni nihai statüsü belirlenmeden önce Kosova’nın, Sırbistan egemenliğinde olduğunu bildiren yeni bir anayasa taslağı üzerinde uzlaşmaya vardılar.
Kamu Yönetimi Bakanı Zoran Loncar, tüm siyasi partilerin yapıcı tutumları sayesinde yeni bir anayasa metni hazırlandığını söyledi. Yeni anayasanın Sırp parlamentosu tarafından kabul edilmesi bekleniyor.
1999 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından geçici olarak yönetilmekte olan Kosova’nın nihai statüsü müzakereleri devam ediyor. Belgrad müzakerelerde, Kosova’ya Sırbistan sınırları içinde daha fazla özerklik tanıyan çözümde ısrar ederken, Priştine, Kosova’da çoğunluğun iradesi olan bağımsızlığın dışında başka bir çözümün kabul edilemeyeceğini savunuyor.
|
/ BELGRAD/PRİŞTİNE
01.10.2006
|
|
|
30 yeni F-16 |
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Türkiye’ye 30 adet yeni “F-16 Block 50” tipi savaş uçağı satılması için Kongreye bildirimde bulundu.
Pentagon’un ilgili birimi olan Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin, uçaklarla birlikte önerilen bütün ilgili sistemleri almaya karar vermesi durumunda, satışın bedelinin yaklaşık 2,9 milyar dolar tutacağı belirtildi. Lockheed Martin şirketince üretilen F-16’lar, halen dünyanın en modern savaş uçakları arasında sayılıyor. Pentagon’un bildirimine Kongreden iki hafta içinde itiraz gelmezse, satış kesinleşecek. Uzmanlar ve yetkililer, herhangi bir itirazın beklenmediğine işaret ediyor.
|
/ WASHINGTON
01.10.2006
|
|
|
Avustralya’da camiye saldırı |
Avustralya’nın batısındaki Perth şehrinde, yüzlerce kişinin namaz kıldığı bir camiye ateş açıldı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı.
Polis, bir kişinin, şehrin Marrabookea banliyösündeki camide dün akşam 400 dolayında kişinin namaz kıldığı sırada caminin içine pencereden ateş ettiğini belirtti. Camiye tek el ateş edildiğini söyleyen polis, merminin namaz kılan bir kişinin çok yakınından geçtiğini ifade etti. Saldırganın kaçtığı ve kimliğinin henüz belirlenemediği kaydedildi. Hükümetin İslâmî Danışma Konseyi, Avustralya İslâmî Konseyler Federasyonu Başkanı Amir Ali, bunun bir suç olduğunu söyleyerek, “Ancak asıl sorum şu; suçlular bunu yapacak cesareti nereden buluyor? Liderlerimizin ettiği sözlerden... Dolayısıyla bu olayda onların da sorumluluğu olduğunu düşünüyorum” dedi. Ancak Ali, “liderlerin” isimlerini zikretmedi.
|
/ CANBERRA
01.10.2006
|
|
|
Eurlings: Türkiye üyelik için AB'nin kurallarına uymalı |
Avrupa Parlamentosunun, Türkiye’nin 3 Ekim 2005 tarihinden bu yana katılım sürecinde kaydettiği ilerlemeye ilişkin değerlendirmelerini içeren raporunu hazırlayan Hollandalı Hristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings, “Türkiye’nin AB’ye üye olması için birliğin kural ve değerlerine saygı göstermesi gerektiğini” söyledi.
Eurlings, Atina’da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesine verdiği demeçte, “Ankara’nın, üyelik sürecini devam ettirmek istiyorsa reformları sürdürmek durumunda olduğunu” belirtti. Gazetenin, “Bu raporla Ankara’ya yollamak istediğiniz mesaj nedir” sorusunu da cevaplayan Eurlings, şunları söyledi: “Türkiye, Avrupa kulübüne girmek istiyorsa kurallarına da uymalıdır. Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin başlamasından sonra gerekli reformları sürdüreceğine inanıyorduk, ama maalesef hızının çok büyük derecede azaldığını gördük. Bunu da kabul edemeyiz. Raporumda, iki belirli konudan söz ediliyor. Birincisi Kıbrıs’la (Rum) ilgili olarak gümrük birliği protokolünün uygulanması, diğeri ise 2007 yılının sonuna kadar yapılması gereken din ve ifade özgürlüğü gibi siyasi reformlardı. İstanbul Fener Rum Patrikhanesi ve Heybeliada Ruhban Okulunu 2 hafta kadar önce ziyaret ettim, herhangi bir ilerleme görmedim. Mesajım nettir: Vatandaşlarının dini ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeyen bir ülke, hiçbir zaman AB üyesi olamaz. Komşularıyla ilişkilerini düzeltmeyen bir ülke, üyelik müzakerelerini sürdüremez. Burada Kıbrıs (Rum) ile ilişkilerden söz ediyorum. Türkiye, yükümlülüklerine saygı göstererek Ankara protokolünü uygulamalıdır.”
|
/ ATİNA
01.10.2006
|
|
|
Türkiye’nin üyeliği, bölge için çok önemli |
İvaylo Kalfin, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediklerini belirterek, ‘’Türkiye’nin AB üyeliği tüm bölge için çok önemlidir’’ dedi.
İvaylo Kalfin, Dünya Haber Ajansları Toplantısı dolayısıyla Bulgaristan’da bulunan Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi’yi kabul etti. Kalfin, Bengi’ye Türk-Bulgar ilişkilerinin son durumunu ve Bulgaristan ile Türkiye’nin AB ilişkilerini değerlendirdi. Türkiye’nin AB üyeliğini Bulgaristan olarak her zaman desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Kalfin, ‘’Bu konuda bizim tutumumuz nettir. Biz Türkiye’yi destekliyoruz. Türkiye’nin AB üyeliği tüm bölge için çok önemlidir’’ dedi.
Tecrübelerine dayanarak AB’ye katılımın kolay olmayan bir süreç olduğunu bildiklerini kaydeden Kalfin, şunları söyledi: ‘’Bu sürecin devam etmesi gerekiyor. Türk meslektaşlarımızla bu konuda çok iyi bir işbirliği içindeyiz. AB üyeliği sürecine Türkiye’de de verilen desteğin ve temponun devam edeceğini umuyorum.’’
İvaylo Kalfin, Türk-Bulgar ilişkilerinin özellikle son yıllarda giderek geliştiğini belirterek, ‘’İlişkilerimiz istisnasız tüm alanlarda mükemmel durumda’’ yorumunu yaptı.
|
/ SOFYA
01.10.2006
|
|
|
Süreç uzun ve güç olacak |
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, “Türkiye’nin AB sürecinin uzun ve güç olacağını ve Atina’nın komşusunun bu çabasını desteklediğini” söyledi.
Bakoyanni, Atina’da yayımlanan Ethnos gazetesinin “Savunma ve Strateji” adlı ekine verdiği demeçte, “Türkiye’nin hem iç konularına ilişkin reformlara hem de komşularıyla ilişkilerinde değişikliklere giderek, AB’nin ön şartları ve kriterlerine uyması gerektiğini” belirtti. Türkiye’nin gümrük birliği protokolünü uygulama yükümlülüğünü yalnız Kıbrıs Rum Kesimine değil tüm AB üyelerine karşı üstlendiğini belirten Bakoyanni, “Bu konuda yapıcı bir tavır izlemenin Türkiye’nin çıkarına olduğunu” vurguladı. Soru üzerine Türkiye’nin AB üyeliği konusunun Yunanistan’da referanduma götürülmesi gereğine inanmadığını söyleyen Bakoyanni, “Bu tür konuların anketlerdeki olduğu gibi ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ yanıtlarıyla çözülebileceğine inanmıyorum. Türkiye’nin kademeli olarak Avrupa müktesebatı, ilke ve değerlerine uyması ülkelerimiz ve halklarımızın çıkarına olacaktır” diye konuştu. Avrupa’daki Türkiye’nin gelecekteki üyeliğine ilişkin şüphe ve çekincelere de değinen Bakoyanni, bu olgunun Türkiye’nin şu andaki durumu ve görüntüsünden kaynaklandığına inandığını belirtti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni, “Türkiye, şimdi üye olmayacak. AB’ye üye olmaya hazır olduğu ve bunu kanıtladığı zaman olacak” dedi.
|
/ ATİNA
01.10.2006
|
|
|
|