Haberler

Tüketim canavarı olmayın

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Kemal Özer, Ramazan'ın, oruç tutanların kilolarının büyük oranda arttığı, birer ‘tüketim canavarı’na dönüştüğü, ekmek tüketiminin 4-5 kat arttığı çok acı bir tablo olarak ortaya çıktığını söyledi. Özer, “Buna karşılık fakirlerin halen aynı yokluğu sürdürdüğü, makarna ve bulgura talim ettiği de bir gerçektir’’ dedi.

Özellikle kıtlıktan çıkmış gibi artan Ramazan harcamalarını fırsat bilen başta gıda sektörü olmak üzere birçok sektörün ölçüsüz olarak fiyat arttırdığını belirten Özer, büyük marketlerin Ramazan promosyonlarının aldatıcı olabileceğine dikkat çekti. Özer, “İftarda lokantalar yerine aile ortamlarını tercih edin. Yoksul ve kimsesizleri unutmayın’’ çağrısı yaptı.

DEVAMI SİVİL TOPLUM SAYFASINDA

25.09.2006

Sahurda başlayan iftar kuyruğu

Terör ve operasyon kıskacında bunalan Güneydoğu’nun acı gerçeği, Ramazan’da da yüzünü gösterdi. Diyarbakır’da yoksullar, Kızılay aşevinin dağıttığı iftar yemeğinden alabilmek için sahurda sıraya giriyor. Sabah ezanıyla başlayan yemek kuyruğu, güneşin ilk ışıklarıyla uzuyor. Sahura kalktıktan sonra saat 04.00’ten itibaren sıraya girenlerin çoğunu kadınlar ve yaşlı erkekler oluşturuyor. İftarlarını bir kap sıcak yemekle açmak için sahurda iftar kuyruğuna giren vatandaşlar, ancak saatler sonra ve büyük uğraşlar sonucunda yemek alabiliyor.

4 SAAT BEKLEDİLER

Ramazan ayının ilk gününde iftar yemeği almak için Kızılay Aşevi’ne gelen vatandaşlar, bir tas sıcak yemek almak için tam dört saat bekledi. Sahura kalktıktan sonra yemek alabilmek için saat 04.00’ten itibaren sıraya giren vatandaşlar, ancak saatler sonra ve büyük uğraşlar sonucunda yemek alabiliyor. Aşevinde yemek öncelikle Kızılay ya da muhtarlıktan alınan ‘yoksulluk belgesi’ sahiplerine veriliyor. Sahur vaktinde sıraya girenlerle 07.00 ile 08.00 arası ellerinde belgeyle yemek almaya gelenler arasında ‘yemeği kim önce alacak’ kargaşası yaşanıyor.

İMKÂNLAR İKİ ÇEŞİDE YETİYOR

Kızılay Derneği, hayırsever işadamının desteği ile yaklaşık 50 bin yoksul vatandaşın yaşadığı Diyarbakır’da Ramazan ayı için yoksul 5 bin vatandaşa aş evinde sıcak yemek dağıtıyor. Kızılay Diyarbakır Derneği Şube Başkan Yardımcısı Hikmet Hamzaoğulları yemek dağıtımıyla ilgili olarak, “Hayırsever vatandaşlardan yardımların gelmesi halinde, yemek çeşidini ve yardım alanların sayısını arttırmayı hedefliyoruz, ancak şu an imkânlar çerçevesinde iki çeşit yemekle sınırlı kalıyoruz” dedi.

BİR TAS İÇİN 3 KM

Çocuklarına okul kıyafeti alamadığı için okula dahi göndermediğini söyleyen Fehriye Can adlı vatandaş, “Eşim 40 yaşlarında, yıllardır işsiz. Yoksul olduğumuz için Belediye ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na defalarca başvurdum, ancak yardım alamadım. Ramazan’da iftarımızı sıcak bir lokma yemek ile açmak için evraklarımı daha önce Kızılay Derneği’ne teslim ettim. Bana ‘Yemek günü gel’ dediler. Bugün geldim, fakat işlemlerimin iptal edildiğini gerekçe göstererek bana yemek vermediler. Fakir olmasaydık 3 kilometre yol yürüyüp bir tas yemek için bu eziyeti çekmezdik. 12 yıldır açlığın pençesinde kıvranıyoruz” diye konuştu.

Vatandaşlardan Şeyhmus İnan da 10 çocuğunun olduğunu ancak yalnız yaşadığını belirterek, “ Kimsem yok yaşlı halimle yemek yapamıyorum. O yüzden yemek almaya geldim” ifadelerini kullandı.

/ DİYARBAKIR

25.09.2006

Davulculardan protesto

İstanbul’un dokuz belediyesinde sahur vakitlerinde davul çalınmasının yasaklanmasına Beyoğlu’ndaki davulculardan tepki geldi.

Davulcular, bu yılın ilk sahurunda Beyoğlu sokaklarında davul çalarak yasağı protesto ederken vatandaşlar da “Davulculara sonuna kadar destek veriyoruz. Onlar Ramazan ayına ayrı bir renk katıyorlar” şeklinde konuştu.

/ İSTANBUL

25.09.2006

İhlâller hoş görülemez

Gökkuşağı Derneği, İnsan-Der, MAZLUMDER ve Umut-Der’den oluşan Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu, başörtüsü yasağını, üçüncüsünü gerçekleştirdikleri bir basın açıklamasıyla protesto etti.

Platform adına Ferda Uğurlu’nun okuduğu basın açıklamasında, Türkiye’de devam eden hak ihlâllerinin hoş görülemeyeceği vurgulandı. Yaşanan hak ihlâllerinin en önemlilerinden olan başörtüsü yasağına karşı sessiz kalmayacaklarını ve her hafta protestolara devam edeceklerini söyleyen Uğurlu, AKP’yi de başörtüsünü namus meselesi gördüğü halde, yasağı çözmede risk almamasından dolayı eleştirdi.

YENİ ASYA / VAN

25.09.2006

AKP, geri adım attıkça kaybediyor

Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran gazeteci yazar Oral Çalışlar, “Kamuoyu yoklamalarında milliyetçi dalganın arttığını gören AKP saf değiştirdi. AKP milliyetçi dalgaya esir düşmesi kendisi için asla bir kurtuluş olamaz. Sonuçta Türkiye’yi çok sesli, çok partili demokrasi konusunda geliştirecek tek seçenek AB’dir” dedi.

Çalışlar şöyle devam etti: “Şemdinli kırılma noktası oldu. İşin üstüne gitmeyen AKP bundan yararlanacağını zannetti. Olay Susurluk’a benzedi. Ama taviz vermek hiçbir iktidarı güçlendirmiyor. AKP her attığı geri adımla inisiyatif kaybediyor.”

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Hasan Hüseyin KEMAL

25.09.2006

MHP 301’de ısrarlı

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, Türk Ceza Kanununun (TCK) 301. maddesinin ‘’demokratik olmadığı iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu’’ savundu.

Nacar, yaptığı yazılı açıklamada, TCK’nın 301. maddesi üzerinde suni bir tartışma başlatıldığını ifade etti. Nacar, TCK TBMM’de görüşülürken, 301. maddenin ‘’demokrasi havarileri ve AB yandaşlarının akıllarına gelmediğini’’ ileri sürdü. TCK’nın 301. maddesinin, AB üyesi ülkelerin ceza kanunlarında değişik şekillerde mevcut ve meri olduğunu kaydeden Nacar, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘’301. madde, içeriğinin tartışılmasından ziyade tümüyle kaldırılmak istenmektedir. Bu suretle bölücü ve ayrılıkçı faaliyet ve propagandanın serbest hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Bölücü terörün zirveye çıktığı, her gün şehit cenazelerinin toprağa verildiği bir ortamda, Türk milletinin sabrı sınanmakta ve bölücüler ödüllendirilmek istenmektedir. Maddenin demokratik olmadığı iddiası dayanaktan yoksundur. Zira maddenin 4. fıkrasında yer alan ‘Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz’ hükmüne rağmen ortaya konan talebin nihaî amacı, bölücülüğü serbest bırakmaktır. Yapılmak istenen, düşünce özgürlüğü maskesi altında Türk milletinin mukaddeslerine küfretmenin serbest bırakılmasıdır.’’

/ ANKARA

25.09.2006

Memurun gözü hükümette

Kamu İşveren Kurulu ile yetkili memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine, memur maaşlarına yapılacak zam konusunda son kararın, bugünkü Bakanlar Kurulunda verilmesi bekleniyor.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin başkanlığındaki Kamu İşveren Kurulu ile Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen yetkilileri, geçen cuma günü Uzlaştırma Kurulu kararlarını görüşmüştü. Hükümet, toplantıda daha önceki teklifini revize ederek, sendikalara düşük maaş alan memurlara yüzde 4+4, bunun dışındaki memurlara yüzde 3+3 veya tüm memurlara yüzde 3+3, ek ödeme almayanlara da ayrıca 20+20 YTL denge tazminatı ödenmesi yönünde iki öneri getirmişti. Ancak bu öneriler görüşmeye katılan memur sendikalarınca kabul edilmemiş ve uyuşmazlık tutanağı tutulmuştu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin, toplantının ardından yaptığı açıklamada, Uzlaştırma Kurulu kararlarının, memur maaşları için gelecek yıl ayrılan paraya 3 milyar YTL’lik bir ilave yük getirdiğini belirtmişti. Kamu çalışanlarına bütçe imkânları nispetinde enflasyonun üzerinde zam önerdiklerini ifade eden Şahin, memurlara gelecek yıl için verilen zammın aynı dönemde gerçekleşen enflasyonun altında kalması halinde, aradaki farkı ödeyeceklerini kaydetmişti. Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen ise Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanmasını talep etmişti. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununa göre memur maaşlarına yapılacak zam konusunda son sözü, Bakanlar Kurulu söyleyecek. Uzlaştırma Kurulu, alt derecedeki memur maaşlarına yüzde 6+6, diğer memur maaşlarına yüzde 5+5 oranında zam yapılmasını; ilk 6 ayda enflasyonun yüzde 4’ü aşması halinde oluşacak farkın 1 Temmuz 2007’den, ikinci 6 ayda enflasyonun yüzde 4’ü aşması halinde ise 1 Ocak 2008’den itibaren ücretlere yansıtılmasını; ayrıca, ek ödeme almayan memurların maaşlarında birinci altı ayda 50 YTL, ikinci altı ayda 20 YTL iyileştirme yapılmasını önermişti.

HÜKÜMETİN TEKLİFİ NE GETİRİYOR?

Türkiye Kamu-Sen’in hesaplamalarına göre, tüm kamu çalışanlarına yüzde 3+3 zam yapılması ve ek ödeme almayan memurlara 20+20 YTL denge tazminatı verilmesi halinde en düşük memur maaşı, Ocak 2007’de yüzde 8.47 artarak 702.9 YTL’ye, Temmuz 2007’de ise yüzde 14.78 artarak 743.8 YTL’ye yükselecek. Alt derecedeki kamu çalışanlarına yüzde 4+4, diğer kamu çalışanlarına yüzde 3+3 oranında zam yapılması durumundaysa en düşük memur maaşı, Ocak 2007’de yüzde 6.4 artarak 689.5 YTL’ye, Temmuz 2007’de ise yüzde 10.6 artarak 717.1 YTL’ye çıkacak. Konfederasyonun hesaplamalarında memurlara 1 Temmuz 2006’dan itibaren ödenecek yüzde 2.32 enflasyon farkı da dikkate alındı.

/ ANKARA

25.09.2006

Memur, 2007’den de umutsuz

Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen) Genel Başkanı Yusuf Yazgan, ‘’Memurlarımız 2007’yi yine açlık sınırının, yaşam standartının altında bir maaşla geçirmek durumunda kalacaklar’’ dedi.

Yazgan, Büro Memur-Sen Amasya Şubesinde yaptığı açıklamada, AKP iktidarı öneminde memurlara ciddi bir zam artışı yapılmadığını söyledi. Yusuf Yazgan, ülkede yaşanan ekonomik kriz sonrası sanayici ve iş adamları için krizin etkilerini hafifletici bir takım önlemler alındığını, ancak memurların durumunda bir değişiklik olmadığını savundu. Memurların sosyal hakları konusunda Hükümetle uzlaşıldığını, ancak maaş artışı noktasında anlaşılamadığını belirten Yazgan, ‘’Memurlarımız 2007’yi yine açlık sınırının, yaşam standardının altında bir maaşla geçirmek durumunda kalacaklar. Memurlar arasındaki ücret dengesizliği ve adaletsizliği yine giderilmemiş olacak’’ diye konuştu. Maaş zam artışının ülkenin gerçeklerini yansıtmadığını savunan Yazgan, şöyle devam etti: ‘’Biz hükümeti göreve çağırdık. Bakanlar Kurulu son kararı verecek. Bakanlar ellerini vicdanlara koysunlar. Yüzde 1.5, yüzde 0.5 zam artışı ülkenin gerçeklerini yansıtmıyor. Memurların maaş artışlarının altına imza atarken daha sonra bunun hesabını vereceklerini çok iyi düşünmelidirler.’’

/ AMASYA

25.09.2006

Erciyes’e kar yağdı

3 bin 917 metre yüksekliğindeki Erciyes Kayak Merkezinin yüksek kesimlerine kar yağdı. Hörgüç Kayası ve Şeytan Deresi mevkilerine gece yağan karın kalınlığı 6 santimetreye ulaştı.

25.09.2006

TBMM heyeti, Kuzey Irak'a gidiyor

AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren, 25-28 Eylül tarihleri arasında Kuzey Irak’ta temaslarda bulunacak.

Çömez, yaptığı açıklamada, Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeleri yerinde görmek, özellikle Kerkük’ün statüsü ile ilgili sorunları incelemek için bölgeye gideceklerini söyledi. Bölge halkıyla ve yetkililerle görüşeceklerini ifade eden Çömez, Türkmen soydaşlarla da bir araya geleceklerini kaydetti. Çömez, ziyaret sonrasında Meclis’te gönüllü Türkmen Dostluk Grubu kuracaklarını belirtti. Bu grubun Türk dünyasıyla TBMM arasında diyalog sağlayacağını, Türkmenlerle ilgili oluşturulacak politikalara da katkı sağlayacağını ifade eden Çömez, ‘’Grup, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki bölgesel güç özelliğinden kaynaklanan sorumluluğunu, Türk dünyasına hissettirebilmek için çaba harcayacak’’ dedi.

Kuzey Irak’ta, ABD ve İngiltere’nin Kerkük başkonsolosları, Kerkük Valisi ve Türkmen Meclisi Başkanı ile bir araya geleceklerini; ayrıca bazı temaslarda da bulunacaklarını kaydeden Çömez, Telafer ve Tuzurmatu illerine de gideceklerini söyledi.

AKP’li Çömez, geziye ilişkin izlenimlerini, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a rapor halinde sunacaklarını kaydetti.

/ ANKARA

25.09.2006

Dış ticaret açığı yüzde 19,3 arttı

Türkiye, bu yılın 8 ayında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18,1 artışla 89,1 milyar dolarlık ithalat, yüzde 17,4’lük artışla 53,7 milyar dolarlık ihracat yaptı.

Bu dönemde dış ticaret açığı, geçen yıla göre yüzde 19,3 artışla 35,4 milyar doları bularken, ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 60,28’e geriledi. Gümrük Müsteşarlığı verilerinden yapılan hesaplamalara göre, geçen yılın aynı döneminde 75,5 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, 45,8 milyar dolarlık da ihracat yapmıştı. Dış ticaret açığı 29,7 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 60,67 olarak gerçekleşmişti. Ağustos ayında da 11,7 milyar dolarlık ithalat yapılırken, 4,5 milyar dolar dış ticaret açığı oluştu. Söz konusu ayda 7,2 milyar dolarlık da ihracat yapıldı.

İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 61,3 olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı ayda, 5,3 milyar dolarlık ihracat, 10,4 milyar dolarlık ithalat yapılırken, 5 milyar dolarlık dış ticaret açığı gerçekleşmişti. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 51,28 olmuştu.

/ ANKARA

25.09.2006

Köprü ve otoyollar darphane gibi

İstanbul 1. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüsü ile işletmedeki 6 paralı otoyoldan, bu yıl Ağustos sonu itibariyle elde edilen toplam gelir 240 milyon 51 bin 191 YTL’yi buldu.

Karayolları Genel Müdürlüğünün son verilerine göre, Ağustos ayı sonu itibari ile her iki yönde geçiş yapan 92 milyon 353 bin 284 araçtan 87 milyon 796 bin 674 YTL gelir elde edildi. Söz konusu dönemde, paralı otoyollardan ise 152 milyon 254 bin 517 YTL gelir elde edildi. Ağustos ayı sonu itibari ile paralı otoyollardan çift yönlü olarak geçen toplam araç sayısı ise 95 milyon 264 bin 456 oldu.1 Eylül 2006 tarihinden geçerli olmak üzere geçiş ücretleri belirli oranlarda artırılan boğaziçi köprüleri ile paralı otoyolların bu yılki toplam gelirinin de yaklaşık 400 milyon YTL’yi aşması bekleniyor. Köprü ve otoyollardan geçen yıl 356 milyon YTL gelir elde edilmişti.

/ ANKARA

25.09.2006

Özel okullar Meclisin gündeminde

TBMM Genel Kurulunda, yarın kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açan Özel Öğretim Kurumları Yasa Tasarısı görüşülecek.

Genel Kurulda, yarın Ortaöğretim Kurumları Yasa Tasarısı’nın müzakereleri sırasında Hükümetin azınlık okulları ile ilgili bir önergesinin kabul edilmesinden sonra çıkan tartışmalardan sonra görüşmelere ara verilmişti. Tasarıya eklenen önergeyle azınlık okullarına, gayrimüslim azınlığa mensup Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrencilerin yanı sıra, bu azınlığa mensup yabancı uyruklu çocukların da girmesine imkan tanınıyor. Genel Kurulda 27 Eylül Çarşamba günü, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere 12 maddesini TBMM’ye iade ettiği Kamu Denetçiliği Kurumu Yasası ele alınacak. Meclis, 28 Eylül Perşembe günü ise Tohumculuk Yasa Tasarısını görüşecek. Tasarı, bitkisel üretimde verim ve kalite yükseltmeyi tohumlara kalite güvencesi getirmeyi amaçlıyor. Bu arada 26 Eylül Salı günü TBMM Adalet Komisyonu Vakıflar Yasa Tasarısının, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu da Sayıştay Yasa Teklifinin görüşmelerine devam edecek.

/ ANKARA

25.09.2006

Hollanda, asbestli gemiyi geri çağırdı

Asbestli gemi Otapan’ın Türkiye yolculuğu sona erdi.

Söküm için İzmir’in Aliağa ilçesine getirilmek istenen ancak bildirilen miktardan daha fazla asbest yüklü olması sebebiyle Türkiye’ye sokulmayan Otapan’ın, dün saat 13.30 sularında Hollanda’ya doğru yola çıktığı ve hava şartlarının elverişli olması durumunda 27 gün sonra bu ülkeye ulaşacağı açıklandı. Tehlikeli Gemi Sökümünü Önleme Girişimi, Otapan’ın Türkiye’ye gelmemesi için büyük uğruşlar verirken ön saflarda mücadele edenlerin başında gelen Avukat Arif Ali Cangı, geminin geldiği yere doğru yola çıkmasıyla sağlıklı yaşama hakkını savunanların önemli bir zaferin altına imza attığını belirtti.

/ İZMİR

25.09.2006

Rölantide çalışmaya tahammülümüz yok

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’Türkiye’nin artık rölantide çalışmaya tahammülü yok. Eğer rakiplerimiz yürüyorsa bizim koşmamız lâzım. Aradaki uçurum çok fazladır’’ dedi.

Çeşitli açılışlara katılmak üzere Van’a gelen Bakan Çelik, Türk Eczacılar Birliği Van Eczacılar İlköğretim Okulunun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin her tarafında eğitim seferberliğinin devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

‘’Türkiye’nin artık rölantide çalışmaya tahammülü yoktur. Eğer rakiplerimiz yürüyorsa, bizim koşmamız lâzım. Aradaki uçurum çok fazladır. Biraz önce 2 köy okulunun açılışını yaptık. Orada çanak antenler indirilirse, elektrik ve telefon direkleri indirilirse, bu köyün manzarası 500 yıl önceki köy manzarasına benzer. 2005-2006 yılında içme suyu ve yolu olmayan köylerden bahsediyoruz. Hükümet olarak KÖYDES kapsamında bir karar verdik. 2007 yılının sonuna kadar içme suyu olmayan, adam gibi yolu olmayan köy kalmayacak. Kalırsa bu Türkiye’nin ayıbı olur. Eğitim her şeyin başı ve özüdür. Millî Eğitim Bakanı olduğum için bunu söylemiyorum. Bir eğitimci olduğum için söylüyorum. Devlet kaynaklarından eğitime en büyük payı ayırdık. Sayın Başbakanımız bir eğitim misyoneri gibi koşturuyor.’’

/ VAN

25.09.2006

Kişi başına gelir 2007’de yükselecek

Türkiye’nin satın alma gücü paritesiyle (SGP) kişi başına yurtiçi milli geliri, 2007’de 8.839 dolara çıkacak. 2003’de 6.807 olan bu rakam, böylelikle 4 yılda yüzde 29,9 artmış olacak.

Uluslar arası Para Fonunun (IMF) son raporunda yer alan tahmini verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin SGP’ye göre kişi başına yurtiçi millî geliri 2004 yılında 7.494 dolar, 2005 yılında 7.950 dolar oldu. Bu rakamın, 2006 yılı sonunda ise 8.385 dolar olacağı tahmin ediliyor. Bu arada 2007 yılında satın alma gücü paritesiyle kişi başına yurtiçi millî geliri en fazla olacak ülke, 76.025 dolarla Lüksemburg olacak. Bu ülkeyi 45.449 dolarla Norveç, 45.257 dolarla ABD izleyecek. IMF’nin tahminlerine göre, İrlanda’da bu rakam 45.135 dolar, İzlanda’da 38.939 dolar, Danimarka’da 37.399 dolar, Hong Kong’da 37.385 dolar, Kanada’da 37.321 dolar, Avusturya’da 36.189 dolar, İsviçre’de ise 35.067 dolar olacak. Çin ise satınalma gücü paritesiyle kişi başına yurtiçi milli gelir sıralamasında 77. sırada bulunan Türkiye’nin bir basamak üstünde yer alıyor. Çin’de kişi başına gelirinin 2007 yılında 8.855 dolar olması bekleniyor.

/ ANKARA

25.09.2006

Bütün haberler