Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avrupa Birliği’nin (AB) genişlemede sorunlarla karşılaştığını belirterek, Türkiye’de de “genişleme yorgunluğu” bulunduğunu bildirdi.
Gazetede Klaus Dieter Frankenberger imzasıyla yayımlanan “Özel Bir Aday” başlıklı yorumda, Türkiye’de AB müzakereleri sürecinde yaşanan son durum ele alındı. “Türkiye-Avrupa ilişkilerini tanımlamak için sık sık kullanılan resim iyi şeyler vaat etmiyor: Bu karşılıklı iki trenin çarpışmasıyla meydana gelen bir tren kazasının resmi” ifadesini kullanan gazete, AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in Kıbrıs sorununda Türkiye’yle “tren kazası” yaşanabileceği tanımlamasına gönderme yaptı. AB’nin Kıbrıs’ta çözüm sağlanmasına yönelik uyarılarını aktaran gazete, “Türkiye’nin AB’ye katılım görüşmelerini gölgeleyen tek konu Kıbrıs değil. Türkiye’de katılımla ilgili uzlaşmada azalma ve dostça olmayan bir Avrupa politikası sergileyecek şekilde değişen, genişleme yorgunluğu olarak tanımlanan bir iklim var” dedi. Gazetede şöyle denildi: “Türkiye’nin İslami parti tarafından yönetilen laik bir ülke olması gerçeği var. Bu özel bir durum. Bu nedenle ülkenin AB’ye giriş perspektifi devamlı olarak günlük politikanın doğurduğu engeller tarafından belirleniyor ve sürekli olarak yeni uzlaşmazlıklar üretiyor. Geçmişte bu durumu ortaya koyan bir çok örnek bulunuyor.”
“TÜRKİYE SARKOZY KARŞI İHTİYATLI”
Fransız politikacı Sarkozy’nin Ankara’nın AB’ye giriş niyeti konusundaki kuşkularını dile getirdiğini, bunun Türkiye’de yankı bulduğunu kaydeden gazete, bazı yerlerde Sarkozy’nin açıklamalarının bir önseçim kampanyası olarak değerlendirilebileceğini bildirdi. Ancak Türk politikacıların Fransa Başkanlığına oynayan Sarkozy konusunda ihtiyatlı olduklarını, bunun müzakere sürecinde rahatsızlığa sebep olacağı belirtilen yorumda, “Gelecek yıl Türkiye de seçime gidecek. Bu da hükümetin en azından kısmi olarak neden Kıbrıs sorunu konusunda çok uzlaşmacı davranmadığını açıklıyor” ifadesine yer verildi.
TÜRKİYE’NİN İMTİYAZLI
ORTAKLIK RAHATSIZLIĞI
AB’nin son kritik raporunun yeni şartlar getirdiğini ve Türk gazetelerinde önemli yer tuttuğunu, Papa’nın sözlerinin de Türkiye’de olumsuz ve histerik tepkilere yol açtığını yazan Frankfurter Allgemeine, “Çok da önemsiz olmayan bir AKP yöneticisi (Salih Kapusuz) Papa’yı Hitler ve Mussolini’yle kıyasladı: İnsanlar kendi kendilerine burada siyasi bir uçurumun açılıp açılmadığını sorabilir. Çünkü Türkiye, Avrupa’ya kendi tarihi, sosyal ve siyasi gelenekleri ve Müslüman damgasıyla girmek isteyen bir ülke. Bu süreç, her türlü mücadelenin bulanıklaştıracağı çökme tehlikesi de bulunan bir süreç olarak yaşanacak” diye yazdı. Gazede, Türk politikacıların Türkiye’ye eski AB adayı ülkeler gibi davranılmamasından yakındıklarını kaydederken, AB’de Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık statüsü verilmesi yönünde bir görüş olduğunu da bildirdi. Gazete, Türkiye’de siyaset ve ekonomide bu öneriyi açıkça dile getirecek ağırlıklı bir ses bulunmadığını da belirtti.
|