|
|
|
Erdoğan: Sorumluluktan kaçmayız |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelip geçici, dönemsel değil, tarihsel bir aktör olduğunu vurgulayarak, ‘’Böyle bir millet, tarihi sorumluluklarından asla kaçamaz, kaçmamalıdır’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, 15. Türk Tarih Kongresi’ne katıldı. Büyük Anadolu Oteli’nde düzenlenen kongrede bir konuşma yapan Erdoğan, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yaşandığını ifade etti. Türk milletinin kökleri derinlerde olan bir millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, içinde bulunulan çağda, ülkeler ve milletlerin ‘’Küresel ve bölgesel aktörler’’ olarak iki sınıfa ayrıldıklarını dile getirdi. Kendi tasnifine göre de ülkeler ve milletlerin ‘’Dönemsel ve tarihsel aktörler’’ olarak ayrılmaları gerektiğini anlatan Erdoğan, bazı aktörlerin gücünün dönemsel olduğunu ve içinde bulundukları şartlardan kaynaklandığını, şartlar değişince de sahneden çekildiklerini dile getirdi. Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’Ama bizim gücümüz dönemsel değildir, olmamıştır. Çünkü biz, kenarda kalamayacak, yüzeyde durmayacak kadar tarihi derinliği olan bir milletiz.
İşte bu sebeple, Türkiye Cumhuriyeti öyle gelip geçici, dönemsel bir aktör değildir. Tarihsel bir aktördür. Böyle bir millet, tarihi sorumluluklarından asla kaçamaz, kaçmamalıdır. Bakınız, Osmanlı’nın sağladığı engin hoşgörü zemininde birçok kavim barış içinde kardeşçe bir arada yaşamış, dinlerini, dillerini, kimliklerini ve kültürlerini koruyarak bugüne kadar gelebilmiştir. Onun için Osmanlı barışı olarak bilinen bu altı asırlık dönem Balkanlar’dan, Kafkasya’ya, Ortadoğu’dan Batı Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyada bugün hala özlemle aranıyor. Ecdadımız buralarda hâlâ rahmetle anılıyor.
Osmanlı Barışı’nın bozulduğu topraklarda bugün hâlâ istikrar arayışı sürüyor. Asırlar süren bu büyük tecrübe, bugünün çatışmalarla kararan dünyası için de önemli bir örnek, bir ilham kaynağıdır. Bu ilhama herkesten çok Türk aydınının, Türk bilim adamının, Türk gençlerinin ihtiyacı vardır.
Erdoğan, sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili olarak, ‘’Bu konuyla yakından, uzaktan hiç mi hiç alakası olmayan ülkelerin Türkiye’yi Ermeni soykırımı ile suçlamaları yenilir yutulur bir şey değildir’’ dedi.
|
/ ANKARA
12.09.2006
|
|
|
Baykal’dan garip açıklamalar |
Aklî dengesinin yerinde olup olmadığını tesbit için muayene edilen Sauna çetesi lideri Kasım Zengin’le, konuyla ilgisinin nereden kaynaklandığı bilinmeyen “müteahhit” Muzaffer Ergin’e izafeten ortaya atılan “Bir alacak dâvâsı için cami bodrumunda şeriat mahkemesi kuruldu, silâhlı ve bombalı tehditler savuruldu” iddialarının Emniyet ve Müftülük tarafından tekzip edilmesinden sonra CHP lideri Deniz Baykal’ın Hürriyet ve Sabah’a yaptığı özel açıklamalarda bu iddiaları tekrarlaması garip karşılandı.
Cemaate yargısız infaz
Baykal’ın hiçbir delile dayanmayan, aksine resmen yalanlanan iddiaları ispatlanmış gerçeklermiş gibi kabul ederek, tahrikkâr bir üslûpla cemaate ağır suçlamalar yöneltmesi ve yargısız infazda bulunması sorumlu siyaset anlayışıyla bağdaştırılamazken, “tanık” Muzaffer Ergin’in, iddialarıyla ilgili olarak Baykal’ın kendisiyle görüşmek istediğini, ama kendisinin öncelikle CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’le görüşmeyi düşündüğünü söyleyip adaleti töhmet altında bırakacak iddialarda bulunması dikkat çekti.
|
12.09.2006
|
|
|
Hedef tam üyelik |
Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Genel Müdürü Büyükelçi Selim Kuneralp, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik konusunda kararını verdiğini, bu konuda karar veremeyen tarafın AB olduğunu söyledi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Siyasî İşler Komisyon toplantısı Gaziantep’te başladı. CHP Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Ateş’in başkanlık ettiği toplantıya, 40 ülkeden 70 kadar milletvekili katıldı. Ateş, açılış konuşmasında komisyon toplantısının gündemine ilişkin bilgiler verdi ve değişik ülkelerden milletvekillerini Gaziantep’te ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Komisyonun gündemindeki konuların oylanıp kabul edilmesinin ardından söz alan Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Genel Müdürü Büyükelçi Kuneralp, ‘’Türkiye AB’ye tam üyelik konusunda kararını verdi, bu konuda karar veremeyen taraf AB’dir’’ dedi.
Türkiye’nin yüzünün 150 yıldan bu yana batıya dönük olduğunu ve Türkiye’de batılılaşma ile çağdaşlaşmanın eş anlamlı kavramlar olarak algılandığını vurgulayan Kuneralp, Türkiye’nin Avrupa merkezli tüm kurumlara üye olmaya büyük önem verdiğini söyledi. AB’ye üyelik konusunda Türkiye’nin önüne engeller konulduğunu, bu engelleri Türk halkına anlatmakta güçlük çektiklerini ifade eden Kuneralp, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Şu iyi bilinmeli ki AB’ye tam üyelik Türkiye için nihaî hedeftir. Türkiye bu isteminde samimidir, isteklidir. AB üyeliği için şu ana kadar 8 uyum paketi çıkarıldı, birçok alanda devrim sayılabilecek değişimler yapıldı. Neredeyse dokunulmadık alan kalmadı. Ama yapılacak işler bitmedi, devamını getirmek lâzım. Nitekim 9’uncu uyum paketi de TBMM’de incelenmektedir. Türkiye AB’ye tam üyelik konusunda, yürüttüğü çalışmalarla iradesini ortaya koymuş ve kararını vermiştir.’’
“TÜRKİYE’YE ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”
Belçikalı parlamenter Luc Van den Brande de yaptığı konuşmada, AB’nin üyelik konusunda hiçbir ülkeye çifte standart uygulamaması, yani bu konuda gizli gündeminin olmaması gerektiğini vurguladı. ‘’Reform paketlerinin çıkarılması kadar uygulanması da önemlidir’’ diyen Brande, Kuneralp’e reform paketlerinin ne ölçüde uygulanabildiğini düşündüğünü sordu.
Soruları cevaplamak için yeniden söz alan Kuneralp, çifte standardın engellenmesine ilişkin görüşleri dolayısıyla Brande’ye teşekkür etti. Kuneralp, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Türkiye’de sokakta yaşayan insan dahi AB’nin üyelik konusunda Türkiye’ye çifte standart uyguladığını düşünüyor. Türk halkını AB’ye üyelik konusunda Türkiye’ye çifte standart uygulandığına ilişkin düşüncesinden kurtarmak gerekir. AB Türk halkının gözünde Türkiye’ye çifte standart uyguluyor olmaktan kurtarılmalı. Bu arada reform paketleriyle yapılan düzenlemelerin çok önemli bir bölümü hayata geçirildi. Düzenlemelerin hayata geçirilmesi için yürütülen çalışmalar da devam ediyor.’’
“TÜM VATANDAŞLARIMIZ EŞİT”
Romanyalı Parlamenter Adrian Severin de tarihî meseleler tartışılırken çok dikkatli olunması gerektiğine dikkati çekti. ‘’Siyasetçiler tarihe dayanarak geleceği inşa etmeye kalkışırlarsa ortaya birtakım sorunlar çıkar’’ diyen Adrian Severin, Kuneralp’e ‘’Kürt sorunu’’ hakkında ne düşündüğünü sordu. Kuneralp, soruya ‘’Biz tüm vatandaşlarımızın eşit olduğunu düşünüyoruz. Ancak bir terör sorunumuz var. Terör olunca da mücadele etmek gerekiyor’’ cevabını verdi.
|
/ GAZİANTEP
12.09.2006
|
|
|
Arınç: Farklı uygulama istemiyoruz |
TBMM Başkanı Bülent Arınç, üyelik yolunda üzerine düşen görevleri kararlılıkla yerine getiren Türkiye’nin, Avrupa Birliği’den (AB) kendisine karşı diğer aday ülkelerden farklı bir uygulama yapılmamasını beklediğini söyledi.
Arınç, Gaziantep’te Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Komisyon Toplantısı’na gönderdiği mesajında, TBMM olarak komisyon toplantısına ev sahipliği yapmaktan ve komisyonun değerli üyelerini Türkiye’de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Arınç, mesajında şöyle dedi:
‘’Türkiye, AB’ye tam üyelik süreciyle birlikte büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. TBMM birçok Avrupa ülkesi tarafından ‘demokratik devrim’ olarak nitelendirilen bir değişim atağının merkezinde bulunuyor. Meclisimiz iktidarıyla, muhalefetiyle Türkiye’nin daha demokratik, daha özgür ve kalkınmış bir ülke olması için reform niteliğindeki çok sayıda yasal düzenlemeyi hayata geçirdi. Üyelik yolunda üzerine düşen görevleri kararlılıkla yerine getiren ülkemiz, AB’den de Türkiye’ye karşı diğer aday ülkelerden farklı bir uygulama yapılmamasını beklemektedir.’’
Arınç, farklı inançları, kültürleri buluşturan, kaynaştıran, bir arada özgürce yaşamalarını sağlayan bir medeniyete sahip bulunan Türkiye’nin, AB’ye büyük bir zenginlik katacağına inandığını belirtti.
|
/ GAZİANTEP
12.09.2006
|
|
|
TBMM heyeti, İlerleme Raporu’nu anlatacak |
AKP Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak ve beraberindeki milletvekilleri, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonunda kabul edilen 2006 Türkiye İlerleme Raporu’nu anlatacak.
Necdet Budak, Avrupa Parlamentosu 2006 Türkiye İlerleme Raporu ile ilgili olarak TBMM’de oluşturulan bir heyetle birlikte Brüksel’e gitti. Heyette Düzce Milletvekili Yaşar Yakış, Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, Samsun Milletvekili Haluk Koç ve İstanbul Milletvekili Onur Öymen ve İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ yer alıyor. Milletvekili Budak, Avrupa Parlamentosu tarafından Türkiye ile ilgili hazırlanan Eurlings Raporu’nda Türkiye’yi rahatsız eden bazı görüşlerle ilgili olarak lobi faaliyetlerinde bulunacaklarını söyledi. Yapılacak olan gezinin önemini vurgulayan Milletvekili Budak, “Özellikle Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde ülkemizle ilgili Avrupa Parlamentosu’na sunulan 2006 yılı ilerleme raporunda, Mr. Eurlings’in Ermeni ve Pontus-Suryani Soykırımı, Kıbrıs Meselesi, Ruhban Okulu konularında kabul edilemeyecek düzeyde bilgilere yer vermesi hepimizi rahatsız etmiştir. Bu konuların açıklığa kavuşturulması ve bu rapora ilişkin bilgileri Avrupa Parlamentosu’na iletilmesi amacıyla bu seyahate ihtiyaç olduğu düşüncesindeyim.”
|
/ EDİRNE
12.09.2006
|
|
|
Müsbet adımın devamı gelmeli |
Avrupa Birliği Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu’nun raporunda, üniversitelerdeki başörtüsü yasağında mutabakat sağlanması çağrısının Avrupa tarafından geç de olsa atılmış müsbet bir adım olduğunu söyleyen AKDER Başkanı Dr. Refia Kızılhan, “Bundan sonra beklentimiz, AB Komisyonunun konuyu taraflı olarak değerlendirmekten vaz geçerek mevcut hak ihlâlini tespit etmesidir” dedi.
Türkiye’deki üniversitelerde 1998 yılından bu yana başörtülü bayanların eğitim almalarına izin verilmemesinin yüz kızartıcı bir uygulama olduğunu, Avrupa Parlamentosu ve AB Komisyonu’nun da yıllardır bu sorunu görmezden geldiğini ifade eden Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkanı Dr. Refia Kızılhan, geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği Parlamentosunun Dış İşleri Komisyonu’nun raporunda yasağın çözülmesi çağrısında bulunulmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Yazılı bir açıklamayla konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Kızılhan, “Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili her sene hazırladığı raporlarında, Türkiye temsilciliğinin yüzbinlerce insanı mağdur eden yasakla ilgili verdiği bilgiler nihai rapordan çıkarılmaktaydı” sözleriyle önceki uygulamalara eleştirirken, son gelişmenin devamının gelmesini istedi. Avrupa Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu’nun raporunda “Üniversitelerde yaşanan başörtüsü yasağına artık bir mutabakat sağlanması gerektiği”nin ifade edilmesinin hak ihlâllerini önleme noktasında geç ama müsbet bir adım olduğunu belirten Kızılhan, “Bundan sonra beklentimiz, AB Komisyonu’nun konuyu taraflı olarak değerlendirmekten vaz geçerek mevcut hak ihlâlini tesbit etmesidir. Çifte standardın kalkması, eğitim ve çalışma hakkı önündeki ayırımcı uygulamaya son verilmesini sağlayacaktır” dedi.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
Suçluya polis takibi |
Kapkaççı ve yankesiciler özellikle büyükşehirlerde insanları mağdur etmeye devam ederken İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde polis konuyla ilgili ek tedbirler aldı. Yankesicilik olaylarını azaltması umulan tedbirlerin her yerde artması isteniyor.
Okulların açılmasını fırsat bilen kapkaç ve yankesicilere karşı Bahçelievler polisi, ek tedbirler almaya başladı. Otobüs ve dolmuşların kalabalık olmasından yararlanan yankesicileri yakalamak için polis ekipleri belli noktalarda kimlik kontrolü yaptı. Şüpheli şahıslar üzerinde daha dikkatli davranan polisler, sadece bir hafta içinde araması bulunan yedi kişiyi gözaltına alırken bir yankesiciyi de suçüstü yakaladı.
ZAMANSIZ YAKALAMAYI
AMAÇLIYORUZ
Valilikten aldıkları izinle arama yaptıklarını söyleyen Yenibosna 75. Yıl Polis Merkezi yetkilileri, son zamanlarda artan yankesicilik ve kapkaç olaylarına karşı ek önlemler aldıklarını, bu tedbirler için gerekli yerlerden arama izinleri alarak yankesicilik yapan çok sayıda kişiyi yakaladıklarını söyledi. Çalışmalarının devam edeceğini dile getiren yetkililer, polis ekiplerinin belli zamanlarda gerçekleştirecekleri aramalarla yankesicileri zamansız yakalamayı amaçladıklarını aktardılar.
“ÇANTALARA DİKKAT” UYARISI
Polis ekipleri, vatandaşlara sabah ve akşam saatlerinde toplu taşıma araçlarında çantalarına ve cüzdanlarına dikkat etmeleri konusunda uyarılarda da bulunmayı ihmal etmedi. Uygulamadan memnuniyetini dile getiren vatandaşlar da her yerde benzeri çalışmalar yapılmasını ve yankesicilik olaylarının azaltılmasını istedi.
|
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
12 Eylül anayasası kaldırılsın |
Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Şinasi Haznedar, 12 Eylül ihtilalinin 26. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “12 Eylül Anayasası tümüyle kaldırılsın, darbeciler yargılansın” dedi.
Haznedar, 12 Eylül 1980 darbesinin 26. yılına darbe ile hesaplaşamamış, darbe anayasasının yerine sivil anayasa ikame edememiş, darbenin kamusal alanı denetlemeye ve sınırlamaya dönük etkin kurumlarını tasfiye edememiş, demokrasimizin üzerindeki darbe vesayetini kaldıramamış olarak girildiğini kaydetti. Şinasi Haznedar, şunları söyledi:
“‘Vatanı koruma ve kollama’ gerekçesine sığınılarak gerçekleştirilen ve her türlü işkence, görevden uzaklaştırma, yaş yükselterek idam etme, düşünce ve ifadeyi suç sayma, gözaltında kayıplar ve yargısız infazların acımasızca yapıldığı bir dönemin temsilcileri bunlar yaşanmamış, toplum travmaya sokulmamış gibi hala daha oturdukları itibarlı makamlardan düşüncelerini sorumsuzca ifade ediyorlar. Hesabı nasıl sorulmaz yargısız infazların, faili meçhullerin, yaşı tutmayan idamların, dilsizleştirilen toplumun, askıya alınan demokrasinin, inançlar üzerine çöken baskının, 11 Eylül’de akan kanın 13 Eylül’de nasıl durduğunun?”
HESABI SORULMALI
İhtilalin 26. yılında, sivil siyaset Zincirbozan’a zorunlu olarak niye gittiğinin, demokrasi ne diye askıya alındığının, düşünce ve ifade niye işkenceye uğradığının, inanç ve ibadet niye baskıya muhatap kaldığının, 650 bin insanın niye gözaltında olduğunun hesabının sorulması gerektiğini belirtiren Şinasi Haznedar açıklamasında, şu görüşlere yer verdi:
“Topluma deli gömleği gibi giydirilen ve toplumun taleplerini karşılamaktan uzak 12 Eylül darbe anayasası toplumun talep ve ihtiyaçları doğrultusunda yeniden hazırlanmalıdır. Mazlumder olarak darbenin 26. yılında, toplumsal gelişmişlik düzeyimizin, sivil siyaset gerekliliğinin, demokratik olgunluğumuzun bunları istemeyi bir hak haline getirdiğine inanıyor ve bir kez daha ifade ediyoruz, 12 Eylül Anayasası tümüyle kaldırılsın, darbeciler yargılansın.”
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
12.09.2006
|
|
|
Okuyan: Darbeciler yargılanmalı |
Hürriyet ve Değişim Partisi (HÜRPARTİ) Genel Başkanı Yaşar Okuyan, ‘’12 Eylül askeri darbesini yapanlar mutlaka yargılanmalı, bunun için Anayasa değiştirilmeli’’ dedi.
Okuyan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ‘’12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 26 yıl geçtiğini, Türkiye’nin bugünkü tablosunun sorumluluğunu 12 Eylül ihtilalinin taşıdığını’’ kaydetti. ‘’Kayıtlara göre, o dönemde 650 bin kişinin gözaltına alındığını, 1 milyon 683 bin kişinin fişlendiğini, açılan 210 bin davada 230 bin kişinin
yargılandığını, 7 bin kişi için idam cezası istendiğini ve bunlardan 50’sinin idam edildiğini’’ ifade eden Okuyan, aynı dönemde cezaevlerinde toplam 299 kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Okuyan, ‘’12 Eylül dönemindeki bu rakamlar bile ihtilalin maliyetinin yüksekliğini ortaya koyuyor’’ dedi.
12 Eylül, 12 Mart ve 28 Şubat sürecinin hep sınırlı tartışıldığını ifade eden Okuyan, şu görüşleri dile getirdi:
‘’27 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubattaki yasadışı kimin ne davranışı varsa, bunlar tespit edilmeli. 12 Eylül darbesini yapanlar mutlaka yargılanmalı. Bunun için Anayasanın geçici 15. maddesi değiştirilmeli. Bu kişilerin kişilerin hiç olmazsa mahkumiyetleri tescil edilmeli. Özel bir yasayla da cezaevlerine girmeleri önlenmeli. TBMM’ye düşen görev, bu kişiler için yargılama yolunu açmaktır.’
|
/ ANKARA
12.09.2006
|
|
|
Başbakan Bush ve Blair ile görüşecek |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir araya gelecek. Alınan bilgiye göre, 29 Eylül cuma günü Ankara’dan New York’a hareket edecek olan Başbakan Erdoğan, 30 Eylül cumartesi günü Türk toplumu temsilcileriyle bir araya gelecek.
Başbakan Erdoğan’ın aynı gün bir düşünce kuruluşunun toplantısına katılması öngörülüyor. ABD Başkanı Bush ile Washinton’da 2 Ekim pazartesi günü görüşecek olan Erdoğan, görüşmenin ardından Türk ve yabancı basın mensuplarının katılacağı bir basın toplantısı düzenleyecek.
Başbakan Erdoğan, ABD’deki temaslarını tamamlamasının ardından İngiltere’ye geçecek ve 3 Ekim salı günü İngiltere Başbakanı Tony Blair ile görüşecek. Erdoğan, aynı gün Türkiye’ye dönecek.
|
/ ANKARA
12.09.2006
|
|
|
Demirel: Ortadoğu krizi, tüm dünyanın sorunu |
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ortadoğu krizini sadece bölgesel kriz olarak görülmemesi gerektiğin belirterek “Çünkü Ortadoğu sorunu Lübnan, İsrail ve Filistin dışında tüm dünya ülkelerini etkilemeye başladı” dedi.
Eisenhower Fellowships tarafından düzenlenen “İstanbul Konferansı”nda konuşan Demirel, İran’ın nükleer programı, Irak’taki son durum gibi konuların da dünya ülkelerinin dikkatini Ortadoğu’ya çektiğini kaydetti. Demirel, “Bölgedeki sorunların çözümlenememesi stresi artırıyor ve buna dahil olmayan ülkeleri de rahatsız ediyor. Ortadoğu krizini sadece bölgesel kriz olarak görmemeliyiz. Çünkü Ortadoğu sorunu Lübnan, İsrail ve Filistin dışında tüm dünya ülkelerini etkilemeye başladı. Tüm dünyada tek bir medeniyet olduğunu kabul etmeliyiz. Eğer çatışma varsa bu medeniyetler arası çatışma değil, medeniyetler üstü çatışmadır. İlericiler ile gericiler arası çatışmadır” dedi.
İngiltere’nin Avrupa İlişkilerinden Sorumlu Bakanı Geoffrey Hoon, AB’nin artık PKK ve terörizm konusunda mutlaka işbirliği yapması gerektiğini söyledi. Hoon, ‘Hem Kuzey Irak’taki, hem Avrupa’daki Kürtler, PKK’nın terörist faaliyetlerinden zarar gördüklerini artık anlamalıdırlar. Biz terör konusunda Türkiye ile omuz omuza çalışmak istiyoruz’’ dedi.
BABACAN: ÇÖZÜMÜ HEP BİZ İSTEDİK
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da Türkiye’nin sadece coğrafi değil, kültürel ve politik olarak da Doğu ile Batının tam ortasında bulunduğunu ve Doğu-Batı ilişkileri konusunda eşsiz bir konuma sahip olduğunu söyledi. Babacan konferanstan ayrılırken de bir soru üzerine şunları söyledi:
‘’Bizim Kıbrıs konusundaki tutumumuz çok açık. Kıbrıs konusunda hep çözüm arayan, çözüm isteyen, tüm tarafların ‘evet’ dediği safhada ‘evet’ diyen tarafız. Türkiye’ ve KKTC bugüne kadar çözüm arayan taraf olmuştur. Çözümden kaçan ve çözüm üretmeyen tarafı bütün dünya biliyor. Biz, Kıbrıs konusunun, Avrupa Birliği ile yapmakta olduğumuz müzakerelerde önümüze çok ciddi sorun olarak getirilmemesi gerektiğini düşünüyoruz’’
|
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
Kazdağları’nda askerî uçak düştü |
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde eğitim uçuşu yapan F-16 uçağı düştü, uçaktan atlayan pilot kurtuldu.
Edinilen bilgiye göre, Hava Radar Mevzi Komutanlığı, dün öğlen saatlerinde bir F-16 savaş uçağının, Bayramiç ilçesine bağlı Ayazma mevkisi Evciler köyü yakınlarında Kazdağları’nın ormanlık kesimine düştüğünü belirledi. Bunun üzerine askeri birimler uçağın düştüğü yeri tespit etmek ve pilota ulaşmak için harekete geçti. Kısa süre sonra pilotun düşüş anında uçaktan atladığı, paraşütünün ormanlık olan bölgede ağaçlara takıldığı, kendisinin de kurtulduğu öğrenildi. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait bir yangın keşif uçağı ile askeri ekipler arama çalışmalarına başladı. Çanakkale Valisi Orhan Kırlı, uçağın düştüğü bilgisinin askeri yetkililerden geldiğini belirterek, ‘’Askerî yetkililerden Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Ayazma mevkisi Evciler köyü yakınlarına F-16 uçağının düştüğü ihbarını, aldık. Hemen olay yerine kurtarma ekipleri ile bir yangın keşif uçağını gönderdik. Uçağın pilotunun sağ kurtulduğu bilgisini aldık’’ dedi.
|
/ ÇANAKKALE
12.09.2006
|
|
|
Minikler okulla tanıştı |
İlköğretim 1. sınıfa başlayacak öğrenciler için bu yıl ilk kez uygulanan “alıştırma dönemi” dün başladı. Okullarıyla yeni tanışan minikleri anne ve babaları yalnız bırakmazken, bazı okullarda küçüklere pastalı, çiçekli, hediyeli ve palyaçolu açılışlar düzenlendi.
İlköğretim birinci sınıf öğrencileri dün okula başladı. Minik öğrencilerin okul fobisini yenmesi ve okulu daha iyi tanımaları için diğer öğrencilerin eğitimi başlamadan bir hafta önce okula başlaması bu yıl ilk kez uygulandı. Annelerinin eşliğinde okula giden öğrencilerin heyecanlı oldukları gözlendi. Sabah saatlerinde okul kapısından ilk kez girmenin heyecanını yaşayan küçük öğrencileri anne ve babaları da yalnız bırakmadı. Çocukları ile birlikte okula giden velilerden bazıları sadece bugün getirdiğini belirtirken, bazıları da hergün çocuklarını okula getireceğini söyledi. Türkiye genelinde okullara yeni başlayan birinci sınıf öğrencilerine bazı yerlerde hediyeli, çiçekli, palyaçolu karşılamalar yapılırken okul idareci ve öğretmenleri bu uygulamanın çocuklar için olumlu olduğunu ifade etti.
|
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
Yolcu otobüsü devrildi: 1 ölü, 26 yaralı |
Samsun’da yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 1 kişi öldü, 26 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Ankara-Samsun seferini yapan Mehmet Murat Akman’ın kullandığı 34 ZM 5112 plakalı yolcu otobüsü, Gürgendağı yöresinde devrildi. Kazada, otobüste bulunan 1 yaşındaki Tuğba Yılmaz olay yerinde öldü. Yaralanan 26 kişi Samsun’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
|
/ SAMSUN
12.09.2006
|
|
|
Başesgioğlu: Sosyal güvenlikte reform sürecini başlattık |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, sosyal güvenlik sisteminde finansal açıdan sürdürülebilirliği, hizmetin daha etkin ve daha yaygın hale getirilmesini amaçlayan köklü bir reform süreci başlattıklarını bildirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) evsahipliğinde düzenlenen “Küreselleşme Karşısında İstihdam Stratejileri” konulu “Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Alt Bölgesel Konferansı”nın açılışında konuşan Başesgioğlu, küreselleşmenin olumsuz etkilerine karşı bayrak açan ilk kuruluş olarak ILO’nun, bu konuda son yıllarda gösterdiği çabaların her türlü takdirin üzerinde olduğunu ifade etti. ILO’nun bu konuda üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini kaydeden Başesgioğlu, Türk hükümeti olarak son yıllarda başlangıç niteliğinde de olsa konuyla ilgili bazı önemli adımlar attıklarını anlattı. Başesgioğlu, Türkiye İş Kurumu’nun aktif iş gücü programlarını uygulayabilecek bir yapıya kavuşturulması ve iş kanunuyla çok sayıda esnek çalışma biçiminin düzenlenmesini örnek gösterdi. Başesgioğlu, “Sosyal güvenlik sistemimizde finansal açıdan sürdürülebilirliği ve hizmetin daha etkin ve daha yaygın hale getirilmesini amaçlayan köklü bir reform süreci başlattık. Bu gelişmeler henüz yenidir, uygulamadaki etkilerinin zamanla ortaya çıkacağını umuyoruz” dedi.
|
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
İntihar eden sayısı, savaşta ölenden çok |
Dünya Sağlık Örgütü, intihar ederek kendini öldürenlerin savaşlara ve cinayete kurban gidenlerin sayısından daha çok olduğunu açıkladı.
Yapılan araştırmada her yıl 20 ile 60 milyon kişinin intihar etmeye kalkıştığı ortaya çıktı. Bunlardan yaklaşık olarak bir milyon kadarının ölme amacına ulaştığı belirtildi. İntihar etme sebepleri arasında en çok görülenlerin alkolizm, şizofreni ve depresyon olduğu, ayrıca intiharların üçte birinin böcek ilâcı ile gerçekleştirildiği dile getirildi.
|
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
Suçlu kovalayan polis şehit edildi |
Samsun’da bir yaralama olayının zanlılarını kovalayan ekipler ile zanlılar arasında çıkan çatışmada, bir polis memuru şehit edildi, bir zanlı öldü.
Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde meydana gelen ve 3 kişinin yaralandığı olayla ilgili çalışmalarını sürdüren ekipler, içinde olayın zanlılarının olduğu şüphelenilen 34 BD 8110 plakalı otomobilin peşine düştü. Kazım Karabekir Mahallesi’nde otomobili sıkıştıran ekiplerin dur ihtarına uymayan zanlılarla, polis arasında çatışma çıktı. Çatışmada, Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosunda görevli polis memuru Alaattin Pergel yaralandı. Zanlılardan biri olay yerinde öldü. Yaralı polis memuru Pergel, kaldırıldığı Samsun Devlet Hastanesinde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Yetkililer, bir kişinin gözaltına alındığını, olaya karıştığı belirlenen, 3 kişinin de arandığını bildirdiler.
|
/ SAMSUN
12.09.2006
|
|
|
Kuveyt Türk öğrencilere desteğini sürdürüyor |
Kuveyt Türk, İl Milli Eğitim Müdürlükleri koordinasyonuyla ilkini geçen yıl gerçekleştirdiği kampanya kapsamında Güney Doğu ve Doğu illerindeki ihtiyacı tesbit edilen okullara kırtasiye yardımı yapmayı sürdürüyor.
Sosyal sorumluluk anlayışı çerçevesinde böyle bir çalışma gerçekleştiren Kuveyt Türk yetkilileri, ailelerin eğitim ihtiyaçlarına bir nebze de olsa katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirtti. Özellikle ilköğretime yeni başlayan öğrencilere verilmek üzere tasarlanan setler, kalem, silgi, kuru boya, sulu boya v.b gibi temel kırtasiye gereçlerinden oluşuyor. Doğu ve Güneydoğu köy okullarına ulaştırılan yardımları, bundan sonra da yoğun bir şekilde sürdürmeyi planladıklarını belirten Kuveyt Türk yetkilileri, fırsat buldukça bu bölgelerde düzenlenecek farklı kampanyalarla da katkıya hazır olduklarını kaydettiler.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
12.09.2006
|
|
|
22. fasılda tanıtıcı tarama başladı |
Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde 22’nci fasıl olan bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonuyla ilgili tanıtıcı tarama toplantısı başladı.
AB Komisyonu’nda 2 gün sürecek toplantıda, üyelikten itibaren kullanılmaya başlanacak Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu programlarının onaylanması ve uygulanması ele alınacak.
AB bütçesinin yaklaşık 3’te 1’ini (bu yıl için 121,2 milyar avroluk AB bütçesinin 39,8 milyar avrosu) oluşturan Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu, üye ülkeler ve ülkeler içindeki bölgeler arasındaki gelişmişlik seviyesi farklılıklarını azaltmak için harcanıyor. Söz konusu fonlardan ağırlıklı olarak kişi başına düşen milli gelir seviyesi göreceli olarak daha az olan yeni üyeler faydalanıyor. Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu faslında Türkiye’nin ele alınacağı ayrıntılı tarama toplantısı ise 9-10 Ekimde yapılacak. Türkiye, bugüne kadar tarama süreci öngörülen 33 fasıldan 31’inde tanıtıcı ve 25’inde ayrıntılı tarama toplantısını tamamladı. Türkiye-AB tarama sürecine, 13 Eylülde dış ilişkiler faslında ayrıntılı tarama toplantısıyla devam edilecek.
|
/ BRÜKSEL
12.09.2006
|
|
|
Gençlere “enerji verimliliği” broşürü |
Enerji verimliliği konusunda yasa tasarısı Bakanlar Kurulunda imzaya açılırken, tasarıyı hazırlayan Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE) Genel Müdürlüğü, bilinçlendirme çalışmalarına ilköğretim okullarından başlıyor.
EİE Bina ve Ulaşımda Enerji Verimliliği Şubesi Müdürü Hakkı Buyruk, başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye genelindeki tüm illerdeki 8 yıl kesintisiz eğitim yapan okullara broşürlerin dağıtılacağını, dağıtımın okulların açıldığı Eylül ayı sonuna doğru tamamlanacağını söyledi.
Enerji verimliliği konusunda toplumun tüm kesimlerinin bilgilenmesi, sınırlı ve pahalı bir kaynak olan enerjiyi israf etmeden doğru kullanması gerektiğini ifade eden Buyruk, bu amaçla öncelikle bilgilendirme çalışmalarına “genç beyin”ler olan öğrencilerden başladıklarını kaydetti.
|
/ ANKARA
12.09.2006
|
|
|
Ekranlar bunalıma itiyor |
Sunucu İkbal Gürpınar, ekranlardaki çirkin görüntülerin toplumu yavaş yavaş dejenere ettiğini belirterek, ‘’Gayri ahlâkî olaylar saatlerce televizyon ekranlarını meşgul ediyor. Bunlara inat, her şeye rağmen güzelliklerin de olabileceğini insanlara göstermek lâzım’’ dedi.
Geçen yıl yapılan bir araştırmada, Türkiye’de en çok tüketilen ilâç türünün depresyon ilâçları olduğunu kaydeden Gürpınar, şöyle konuştu: ‘’Kalp, şeker, tansiyon ilâcından çok depresyon ilâcı tüketiliyor ülkemizde. Bir Japon bilim adamı, yaptığı araştırmada su moleküllerinin insan sesinden etkilendiğini ispat etti. Güzel ses duyan su molekülü, çiçek gibi açıyor, çok güzel bir şekil alıyor. Kötü ses işittiğinde ise su molekülü, kanserli hücre görünümü alıyor. İnsan vücudunun da yüzde 65’i su. Televizyonlardan kavga, gürültü, bağırma, çağırma sesi dinlendiğinde vücudumuzun metabolizması bozuluyor. Bağışıklık sistemimiz çöküyor. Sanki o anda eğleniyormuşuz gibi geliyor ama su molekülü örneğinde olduğu gibi, insan metabolizması bozuluyor farkında olmadan.’’
TÜRK İNSANININ BEYNİ UYUŞTURULDU
Ekranlardaki ahlâksız görüntülerin artık normal karşılanmaya başladığını dile getiren Gürpınar, sözde ünlü olduğu iddia edilen şarkıcıların gayri ahlâkî hayatlarının televizyon ekranlarından dakikalarca verilmesinin engellenmesi gerektiğini kaydetti.
Gürpınar, ‘’Ekranlar, kavga, gürültü ve ahlâksızlıklarla dolu. Türkiye’de iyi işlerin yapıldığını da insanlara göstermek gerek. Aksi takdirde gelecek nesillerimizden bekleyecek çok fazla şeyimiz kalmayacak’’ dedi.
|
/ KAYSERİ
12.09.2006
|
|
|
|