TFF Yönetim kurulu üyesi ve F.Bahçe kongre üyesi Tahir Kıran, geçtiğimiz günlerde F.Bahçe ile ilgili çok ciddi ithamlarda bulundu. Geçen yıl, Aziz Yıldırım'ın, G.Saray'ın oynadığı rakiplere teşvik olarak beraberliğe 350, galibiyete 500 bin YTL vaad ettiğini açıkladı. Beraberinde başka açıklamalarda vardı. Ancak bu beyan ortamı karıştırmaya yetti. Aziz Yıldırım TFF'ye yazılı olarak konuyla alakalı şikayette bulundu, soruşturma açılmasını istedi.
İsnat edilen suçlamalar son derece çirkin. Suçlamaları yapan Tahir Kıran yetkili makamda. Yani konuyu araştırma ve suçluyu tespit etme görevi, şikayet edenin sızlanmayı bırakıp harekete geçmesi gereken makam. Tahir Kıran dediklerini TFF yönetim kurulu üyesi olarak ispatlamak zorunda. Müşahhas olarak bunu başarırsa Aziz Yıldırım başkanlıktan istifa edip futboldan elini çekmek zorunda kalacaktır. Aksi halde Tahir Kıran federasyondaki görevinden istifa etmek mecburiyetinde kalacaktır. İş sadece bununla kalmayıp TFF yönetim kurulu dahi görevi bırakabilir.
F.Bahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım ile değişik bir tarzı benimsedi. Bu tarzın F.Bahçe'ye bir şey kazandırmadığı ve kazandırmayacağı bir gerçek. F.Bahçe ve diğerleri mantığı ister istemez gerginlik meydana getiriyor. Federasyon-F.Bahçe çekişmesinin ötesinde kavgası ve akıl ekseninden bakıldığında F.Bahçe'ye zarar vereceği gerçeği, inatlaşma uğruna sürdürülmemeli. Kanarya cephesinden hiç kimsenin bu sürtüşmeye sahip çıkmaması lazım.
F.Bahçenin kan kaybetmesi, karşı taraftakileri memnun edebilir. Ancak kan kaybı bununla kalmayacaktır. Türk futbolu özünde çok şey kaybetmektedir. Sağlıklı zeminde olmayan hangi iş aşama kaydedebilir? Rekabetin zevkli olabilmesi şartların iyiliğiyle yakından ilgilidir. Futbolumuz 2002 tarihinden itibaren düşüş trendine girdi. Bu şartlarda yeni başarıların gelmesi uzak ihtimal. Kendi yönetimi ile barışık olmayı beceremeyen Türk futbolunun dünya arenasında sendelemesi, böyle giderse sürmeye devam edecektir
|