|
Lübnan’da günlerdir bir insanlık dramı yaşanıyor. Siviller öldürülüyor, yaşadıkları evler bombalanıyor, suya, ekmeğe ulaşmaları engelleniyor. Binlerce insan evlerinde yoksun kaldıkları için mülteci durumunda. Bu sessizliğe tepki olarak, İHD İstanbul Şubesi ve Mazlum-Der İstanbul Şubesi, bu coğrafyada yaşanan acıları yansıtan fotoğraf karelerinden oluşan bir sergi açıyor. Yaşananlara herkes şahitlik etsin diye…
Fotoğraf sergisi önceki gün Sultanahmet Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda açıldı. 3 gün boyunca açık kalacak sergi 12.00 - 22.00 saatleri arasında gezilebilir.
ORTAK SES
İHD ve MAZLUMDER tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Lübnan’da yüzlerce insan öldürülmüş, on binlercesi yaralanmış ve milyonlarcası yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Saldırılar öylesine korkunç ki ölen masumların üçte biri 12 yaşından küçük çocuklardan ve kundaktaki bebeklerden oluşuyor. Vahşet öylesine büyük ki birçok ceset tanınmayacak halde ve kimyasal silâhlarla parçalanmış durumda.
Bu saldırıların da adını koymak gerekiyor. Bu saldırı savaş olarak kabul edilemez. Bu saldırılar hiçbir şekilde meşrû kabul edilemez. Hiçbir hukuka hiçbir ahlâka sığmayan bu saldırılar insanlık suçudur, savaş suçudur.
BM’nin İsrail aleyhine onlarca kararı vardır ve hiçbiri uygulanamamaktadır. İsrail uluslar arası hukuk gözetmemekte, hiçbir kuralı olmayan korsan bir örgüt gibi davranmaktadır. Bu cesareti aldığı yer ise korkunç imha silâhları ve her ne olursa olsun ona destek veren ABD’dir. Ve ABD en az İsrail kadar katliâmların sorumlusudur.
Sivilleri koruyabilecek tek çözüm, çabuk, etkili ve tam bir ateşkestir. Şartsız tam bir ateşkes oluşturulması ve İsrail’in Lübnan ve Filistin’e yönelik saldırılarını durdurması için uluslar arası toplum, acil olarak üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Biz insan hakları savunucuları olarak, katliâmlara seyirci kalan, saldırıları görmezden gelen devlet ve uluslar arası mekanizmaları kınıyoruz.
Kimden gelirse gelsin ve kime yönelik olursa olsun, sivillerin hedef yapılmasını, hayat hakkına son verilmesini, tehdit altında tutulmalarını, sürgün edilmelerini kabul etmediğimizi ve saldırgan ve tecavüzkâr olanları kınadığımızı bildirmek istiyoruz.
İnsanlık suçu işleyen savaş suçu işleyenlerin savaş suçları mahkemelerinde yargılanmaları isteğimizi bir kez daha yineliyoruz.”
| 
