New York Times gazetesinin etkili köşe yazarı Thomas Friedman geçen hafta bir yazısında Amerika’nın Irak’ta düştüğü durumu çok iyi özetlemişti: “Buraya demokrasi ebeliği için gelmiş olabiliriz ama şu anda iç savaş dadılığı yapıyoruz.”
ABD’nin Irak’a gerçekten demokrasi ebeliği için gidip gitmediği tartışılabilir. Hiç şüphesiz olan şu: Onca sancıdan sonra ortaya çıkan hilkat garibesinin demokrasiye benzeyen bir tarafı yok. Çirkinliği her geçen gün biraz daha artıyor.
ABD’nin o bahtsız komşumuzda iç savaş dadılığı yaptığı ise açıkca ortada. İç savaşı ve bölünmeyi istemediği söyleniyor ama Sünnilerle Şiiler arasında akan kanın durması için hemen hiçbir şey yapılmıyor.
Peki, ABD son bir aydır Lübnan’da ne yapıyor?
Ne yapacak, erketelik yapıyor. Her türlü taktiği deneyerek İsrail’in amaçlarına ulaşması için çaba gösteriyor. Oyalamaysa oyalama, vetoysa veto, laf oyunuysa laf oyunu...
Bu arada masum siviller ve çocuklar ölmeye devam etmekte...
Olup bitenleri sonuçları açısından değerlendirecek olursak, Gerge W. Bush’un İranlı Ahmedinecad’ın en büyük dostu olduğunu söyleyebiliriz. Amerika’nın yaptıkları sayesinde İslam âleminin gözünde kahramanlaşan Ahmedinecad, Amerikan seçimlerinde oy verebilse, oyunu mutlaka Bush’a ve Cumhuriyetçilere verirdi!
Ya Amerikan halkı? Amerikan seçmenleri önümüzdeki Kongre seçimlerinde ne yapacak?
Her şey eninde sonunda o noktaya bağlanıyor.
7 Kasım’da sandıktan net ve açık bir ‘ret’ çıkarsa tüm denklem baştan aşağıya değişebilir.
Günümüzün küresel dengesizlikleri tüm dünyayı Amerikan seçmeninin vicdanının tutsağı haline getirmiş durumda. Ne var ki, onun da vicdanıyla mı, cüzdanıyla mı, yoksa korkularıyla mı oy kullanacağı bilinmiyor.
Irak savaşını desteklemiş olan Thomas Friedman, artık yapılacak en akıllıca işin B planını uygulamaya sokmak, yani Irak’tan en az hasarla çıkmak olduğunu yazıyor.
Özellikle demokratların kampanya konuşmalarında bu temanın ısrarla işlendiği ve çok alkış aldığı Amerika’dan gelen haberler arasında. Bu, aynı zamanda bir tehlike sinyali: Kendilerini kandırılmış hisseden seçmenleri etkilemek için Bush yönetiminin ve Ortadoğu’yu bir yangın yerine çevirmiş olan neo-con’ların önümüzdeki günlerde neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Türkiye, bir şans eseri, Irak’ta kötü ebe yamaklığı ve iç savaş dadısı yardımcılığı yapmaktan kurtuldu. Şimdi acele tarafından erketeci asistanlığına soyunmanın mantığı yok. Hele Amerikan seçmenleri bir konuşsun bakalım...
Radikal, 9.8.2006
|