Edirneli araştırmacı yazar Oral Onur, Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı Selimiye Camii’nin güzellikleriyle ziyaretçileri cezbettiğini belirtti.
Oral Onur, dünyaca ünlü mimar Sinan’ın kalfalığını İstanbul’daki Şehzadebaşı Camiinde, ustalığını Süleymaniye Camiinde ve tüm hünerlerini de Selimiye Camiinde sergilediğini söyledi.
Selimiye Camiinin mimarî tarzı, 8 sütun üzerine oturtulan dünyanın en büyük kubbesi ve minareleriyle insanları adeta büyülediğini ifade eden Onur, kubbenin altında 2 metre yüksekliğindeki 12 mermer sütuna oturtulmuş ‘’Müezzin Mahfeli’’ndeki Edirnekari kalem işlerinin ise devrin en güzel örneklerinden olduğunu bildirdi. Hünkâr mahfelindeki İznik çinileri, çiniden yapılma meyve veren ağacın renk ve kompozisyonunun ise görülmeye değer olduğunu belirten Onur, şunları kaydetti:
‘’Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı Selimiye Camii güzellikleriyle ziyaretçileri cezbediyor. Caminin her bir köşesi hayranlık uyandırmakta.
Caminin ince ve zarif minareleri uzaktan göründüğü için de görenleri kendisine hayran bırakıyor. İstanbul istikametinden şehre girişte Selimiye Camiinin 4 minaresi iki minare gibi de görünüyor. İçinin güzelliği kadar dış güzelliği de insanları manevî bir atmosfere sürüklüyor.’’
SELİMİYE CAMİİNİN TARİHÇESİ
Osmanlı İmparatorluğunun en parlak döneminde inşa edilen Selimiye Camii, Türk mimarî san’atının ‘’doruk noktası’’ olarak nitelendiriliyor. Temelleri 1568’te atılan ve 1575’te tamamlanan caminin sağında ve solunda iki medrese bulunuyor. 4 köşesinden 70.89 metre yüksekliğinde 4 minare ile çevrili cami, mimarî özelliklerinin erişilmezliğinin yanı sıra taş, mermer, çini, ahşap ve sedef işlemeleriyle dikkati çekiyor. Caminin özellikle yekpare mermerden yapılan ve büyük bir emekle işlenen minberi, ilgi görüyor. Edirne’nin simgesi olan Selimiye Camii’nin avlusuna, 3. Murat zamanında eklenen arasta, bugün de ticaret merkezi olma özelliğini koruyor.
|