|
|
|
İhracatçıya rekabet uyarısı |
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ihracatçıları, döviz kurları arttı diye ihracatta fiyat düşürmemeleri konusunda uyardı. Yaptığı açıklamada, döviz kurlarında yaşanan yükselmenin ihracata etkilerini değerlendiren Bakan Tüzmen, kurlardaki yükselme nedeniyle ihracatçıların çok dikkatli hareket etmeleri gerektiğini söyledi.
İhracatçıların bu günlerde, müşterilerinin, fiyatları düşürme talebiyle karşılaşabileceklerini anlatan Tüzmen, ‘’Buna kesinlikle izin verilmemeli. Düşük döviz kuru nedeniyle bugüne kadar karsız, zararına satış yapan ihracatçılar, gelebilecek taleplere karşı direnmeli. Bu konuda verilecek en küçük taviz, sıkıntı yaratır. Firmalarımız bu dönemde karlarını artırmalı, mali yapılarını güçlendirmeli. Bu, önümüzdeki dönem için çok önemli’’ dedi.
“Birbirinizle
rekabet etmeyin”
Önümüzdeki dönemde yaşanabilecek tehlikelerden birinin de Türk firmalarının pazar kapmak için birbirleriyle acımasız bir rekabete girmeleri olduğunu kaydeden Tüzmen, şöyle konuştu:’’Türk firmaları kendi aralarındaki rekabette çok kontrollü olmadırlar. Aralarında yapacakları acımasız rekabet hem kendilerine hem de Türkiye’nin ihracatına zarar verir. Yaşanabilecek böylesi bir rekabette tek karlı çıkan, yabancı ülke firmaları ve tüketicileri olur. Türk firmalarının böyle bir lüksü yoktur. Özellikle tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki ihracatçılarımız çok dikkatli davranmalı, Türkiye’nin ihracat yoluyla sağlanan döviz gelirini olumsuz etkileyecek iç rekabetten kaçınmalıdır.’’
Döviz kurları ihracatı
olumlu etkileyecek
YTL’nin aşırı değerli olması nedeniyle ihracatın sıkıntılı bir dönem geçirdiğini, son günlerde ise döviz kurlarının nispeten normale döndüğünü ifade eden Bakan Tüzmen, bu yükselişin ani değil de planlı bir şekilde olmasını ve önceden yapılması gerektiğini defalarca vurguladığını söyledi.
‘’Ama o çok sevdiğimiz deneme yanılma metodunu yine başarıyla uyguladık, şimdi bu verilerle hareket etmemiz lazım’’ diyen Tüzmen, döviz kurlarındaki yükselişin önümüzdeki dönemde ihracatı olumlu yöndeetkileyeceğini, tüketim ve ara mal ithalatının düşeceğini kaydetti. Bakan Tüzmen, bunun da daha sağlıklı bir dış ticaret anlamına geleceğini vurguladı.
|
/ ANKARA
26.06.2006
|
|
|
14 bankada yabancı payı var |
Türkiye’de faaliyet gösteren 14 bankada, yüzde 2 ila yüzde 100 arasında değişen oranlarda yabancı payı bulunuyor.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir’in soru önergesini cevaplarken, 14 bankada yabancı payla ilgili bilgi verdi. Buna göre; Calyon Bank, Citibank, Deutsche Bank, Taib Yatırım Bank, Bank Europa ve Fortis Bankta yüzde 100, Arap Türk Bankasında yabancı payı yüzde 54.1, Finasbankta yüzde 93.3, Garanti Bankasında yüzde 25.5, Yapı Kredi Bankasında yüzde 28.65, Koçbankta yüzde 49.89, Türk Ekonomi Bankasında yüzde 42.13 ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankasında ise yüzde 2.09 oranında yabancı payı bulunuyor. Şener, Finansbankın, National Bank of Greece’e satılmasına dair taraflar arasında sözleşme yapıladığına işaret ederek, ancak hisse devrine ilişkin BDDK’ya başvuruyla ilgili işlemlerin sürdüğünü kaydetti.
|
/ ANKARA
26.06.2006
|
|
|
Trakyalı çiftçinin umudu ayçiçeği oldu |
Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, hububatta aradığını bulamayan üreticilerin umudunun ayçiçeği olduğunu belirtti. Yorulmaz, yaptığı açıklamada, bölgede yağışların geçgelmesi nedeniyle arpa ve buğdayda istenilen verime ulaşılamadığını söyledi.
Hububattaki açığı ayçiçeğinin kapatacağını ifade eden Yorulmaz, ayçiçeği ürününün yağışlarla birlikte gelişiminin çok iyi olduğunu ve ayçiçeğinin çiçek açana kadar yağışlara ihtiyacının olmadığını belirtti. Hububatta aradığını bulamayan üreticilerin umudunun ayçiçeği olduğunu belirten Yorulmaz, ‘’Bir an önce Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açılarak bölgede buğday alımlarına başlamasını istiyoruz. TMO’ların açılması geciktiği takdirde üreticiler bundan istifade edemeyecek’’ dedi.
|
/ EDİRNE
26.06.2006
|
|
|
Değirmen taşlarına bakan bile yok |
Bir dönem buğday ve benzeri tahılların öğütüldüğü taş değirmenler, modern değirmenlerin yaygınlaşmasıyla birlikte unutuldu.
Edinilen bilgiye göre, Denizli’nin Kale ilçesi, taş değirmenlerin revaçta olduğu yıllarda bu işle geçimini sağlayanların uğrak yerlerindendi. İlçeye bağlı Kurbağalık köyündeki ocaklardan çıkarılan taşlar, ustalar tarafından yontularak suyla çalışan değirmenlerde kullanılacak hale getiriliyordu.
Ömürleri taş işçiliğiyle geçen ustalar, daha uzun ve yorucu emeklede dev taş parçalarını oyup, insan gücüyle çalışan birer değirmene dönüştürüyorlardı. Ancak, zamanla modern değirmenlerin sayısı arttıkça, suyla çalışan ve insan gücüne dayalı tahıl öğüten değirmenlerin kullanımı azaldı. Bnunla birlikte ustalar da birer ikişer mesleklerini terk etmek zorunda kaldı.
|
/ KALE
26.06.2006
|
|
|
Akşehir’den Almanya’ya bin ton kiraz ihraç edildi |
Napolyon kirazıyla ünlü Konya’nın Akşehir ilçesinden, Dünya Kupası maçlarının oynandığı Almanya’ya bugüne kadar bin tonun üzerinde kiraz ihraç edildiği bildirildi.
Akşehir Tarım İlçe Müdürü Bahri Karaman, yaptığı açıklamada, İzmir’den Afyon, Konya ve Niğde’ye kadar olan geniş coğrafyada kiraz üretiminin yapıldığını söyledi.
Bu bölge içinde Akşehir ve Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesindeki Napolyon kirazının öne çıktığını ifade eden Karaman, ‘’Akşehir ve Eber Gölü ile Sultandağları’nın arasındaki bölgede yetişen kirazlar diğerlerine göre çok farklı irilik ve aromaya sahip. Bu yüzden birkaç yıl önce bu bölgede yetişen Akşehir kirazına patent aldık’’ dedi.
Akşehir kirazının her yıl yurt dışından büyük talep gördüğünü dile getiren Karaman, şunları kaydetti: “Geçen yıl olumsuz hava şartları nedeniyle Akşehir kirazı üretimi çok az gerçekleşmişti. Bizim kadar Sultandağı’nda da üretim az oldu. Bu yıl ise hava şartlarının iyi olması ve arıların iyi çalışması sonucu Akşehir’de geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde artışla 14 bin ton kiraz üretimi bekliyoruz. Bölgede bu yıl kiraz verimi çiftçinin yüzünü güldürecek. Geçen hafta başından itibaren Akşehir’de kirazlar toplanmaya ve yurt dışına ihraç edilmeye başlandı.’’
|
26.06.2006
|
|
|
Piliç etinde tarih hassasiyeti |
Yapılan bir araştırmada, tüketicilerin, piliç eti alımında öncelikle ‘’üretim tarihi’’ne dikkat ettikleri belirlendi.
Türkiye’nin önemli kanatlı hayvan üreticilerinden Şeker Piliç A.Ş, tarafından yapılan, ‘’tavuk eti tüketiminde tüketici eğilimleri’’ anketine 108 kişi katıldı. Anket sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 39’unun piliç etini son kullanma tarihine, yüzde 31’inin ürünün markasına, yüzde 13’ünün ambalajına, yüzde 10’unun ise fiyatına baktıkları tespit edildi. Katılımcıların yüzde 41’inin piliç etini en çok ızgara, yüzde 23’ünün haşlama, geriye kalan bölümün de değişik yemeklerde kullanmak için satın aldıkları belirlendi. Yüzde 28’inin piliç etini haftada iki, yüzde 25’inin haftada 3, yüzde 19’unun haftada bir, yüzde 11’ininise her gün yediği belirtildi. Piliç eti alışverişlerinin yüzde 85’inin büyük marketlerden yapıldığı da kaydedildi.
|
/ ADANA
26.06.2006
|
|
|
|