|
|
|
Şener: İşsizlik sadece hükümetlerin meselesi değil |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, istihdam ve işsizliğin günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunu haline gelerek, küresel bir boyut kazandığını söyledi. Şener, Devlet Planlama Teşkilâtı (DPT) Müsteşarlığı ve Dünya Bankası tarafından düzenlenen ‘’Doğu Avrupa ve Orta Asya’da İş Yaratma Forumu’’nda yaptığı konuşmada, istihdam ve işsizliğin günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunu haline gelerek, küresel bir boyut kazandığını anlattı.
“Ekonomik büyüme için seçilen model ve politikaların üretken yatırımları artırmasına ve dolayısıyla istihdam dostu olmasına özen gösterilmelidir” diyen Şener, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi için eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve modernleştirilmesi gerektiğini belirtti. Şener, şunları kaydetti: ‘’İstihdam ve işsizlik sorununun çok sektörlü ve bütüncül bir yaklaşımla ve tüm tarafların katılımıyla ele alınması, ortak çözümler üretilmesi gerekmektedir. Bugün uluslararası toplumun önünde iş oluşturulması açısından büyük bir imkân ve ortam vardır. Uluslararasındaki yakınlaşmanın doğuracağı ortak akıl ve yetenekler sorunun çözümüne daha fazla katkı sağlayacaktır.’’
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Şener, bir soru üzerine, ekonominin büyüme trendini sürdüreceğini, enflasyonda, aylık bazda rakamların yüksek çıkmasının önem taşımadığını, sürekli azalarak devam edeceğini belirterek, ‘’Matematiksel olarak enflasyon hedefinin içindeyiz’’ dedi.
|
/ İSTANBUL
13.06.2006
|
|
|
Gelirde enflasyon kaybı |
Gazi Üniversitesi (GÜ) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Konukman, enflasyondaki artış sebebiyle ‘’çalışanların ve emeklilerin reel gelir kaybına uğrayacağını’’, başta çok az ücrete kayıtdışı çalışanlar ve asgari ücretliler olmak üzere, düşük gelir grubundaki kesimlerin harcamalarının iyice daralacağını söyledi.
Doç. Dr. Konukman, bu yıl işçi, memur ve emeklilere zam yapılırkenyüzde 5’lik enflasyon hedefinin dikkate alındığına işaret ederek, beş aylık enflasyonun yüzde 4.53 olarak gerçekleştiğini belirtti. Yılın 5 ayında gerçekleşen enflasyon sebebiyle, ilk 6 ay için yapılan zamların tamamı, ikinci 6 ay için verilen zamların ise yaklaşık yarısının eridiğini ifade eden Doç. Dr. Konukman, yıl sonu için hedeflenen yüzde 5’lik enflasyonun tutmasının zor olduğunu dile getirdi. Enflasyonun, yüzde 7 ile 10 arasında gerçekleşeceğini öne süren Doç. Dr. Konukman, bu durumda çalışan ve emeklilerin reel gelir kaybına uğramasının kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Aziz Konukman’a göre enflasyon ve faiz oranlarındaki artış nedeniyle özellikle ev kiraları yükselecek. Kira giderinin, başta çok düşük ücrete kayıtdışı çalışanlar ve asgari ücretliler olmak üzere düşük gelir grubundaki kesimlerin harcamaları içinde büyük yer tuttuğunu ifade eden Doç. Dr. Konukman, ‘’Enflasyondaki artış sebebiyle özellikle bu kesimler, yani nüfusun en düşük gelire sahip olan yüzde 20’lik kısmı harcamalarını iyice daraltacak’’ değerlendirmesinde bulundu.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
Asgarî ücretli et için 1 gün çalışıyor |
Asgarî Ücret Tespit Komisiyonu’nun yeniden toplanması gerektiğini savunan Türk-İş, bir asgarî ücretli çalışanın bir kilo et alabilmek için bir gün, bir kilo peynir için ise 5 saat çalışması gerektiğini hesapladı.
Asgarî ücrete yılın tamamı için yapılan yüzde 8.65’lik zammın yarıdan fazlasının yılın ilk beş aylık döneminde erimesinin ardından Asgarî Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanarak asgarî ücreti yeniden belirlemesi gerektiğini savunan Türk-İş, asgarîücrette son üç yılda yaşanan gelişmeye ilişkin bir rapor hazırladı.
Türk-İş raporunda, asgarî ücret düzeyinin yetersizliği ve son dört yılda yüzde 30’un üzerinde sağlanan refah artışından yeterince pay alınmamış olması gibi sebeblerden dolayı, asgarî ücret düzeyinin halen sefalet ücreti niteliğinde olduğu kaydedildi. Raporda, “Bu tutarla, işçinin beslenmesi, giyinmesi, kira ödemesi, elektrik-su-yakıt ve ulaşım gibi zorunlu giderlerini karşılayabilmesi nasıl mümkün olacaktır” diye soruldu.
Bir günlük çalışma karşılığı ele geçen asgarî ücretin 12.7 YTL civarında olduğuna işaret edilen rapora göre, asgarî ücretli bir kişinin bir kilo et için bir gün, bir kilo peynir için 5 saat 18 dakika, bir kilo zeytin için 6 saat, bir kilo pirinç için 2 saat 19 dakika çalışması gerekiyor.
Rapora göre, son beş yıl içinde asgarî ücretle tüketici fiyatlarında meydana gelen artışlar incelendiğinde; asgarî ücrette 2000 yılında yüzde 14.0 ve 2001 yılında yüzde 13.7 oranında bir reel kayıp yaşandı. Enflasyondaki gerilemeye bağlı olarak 2002 yılında yüzde 7.1 ve 2003 yılında ise yüzde 3.3 oranında bir artış yaşandı. 2000 ve 2003 arasındaki dört yıllık dönemde asgarî ücretteki reel gerileme yüzde 17.9 oranında oldu.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
“Lojmanların satılması rasyonel değil” |
Maliye Bakanlığı, “sosyal devlet ilkesi ve zorluklar” sebebiyle kamuya ait lojmanların satılmasının rasyonel olmadığını bildirdi.
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, “Kamu Konutları Bütçeye Yük Teşkil Ediyor mu?” başlıklı bir lojman raporu hazırladı.
Raporda, uzun yıllardır “kamu kaynaklarının israfına neden olduğu” öne sürülen ve çeşitli dönemlerde satılmaları gündeme gelen kamu konutları mercek altına alındı. Rapora göre, 2001 yılında 229 bin 988 lojmanın bulunduğu ülkemizde, bu sayı, 2002’de 237 bin 224, 2003’de 224 bin 401, 2004’de ise 232 bin 484 olarak tesbit edildi. Kamuya ait toplam lojman sayısı geçen yıl sonunda da, 233 bin 843 oldu. 2004 yılında 116,4 milyon YTL net gelir elde edilen lojmanlar için 2005’te 80 milyon YTL harcanırken, 221,8 milyon YTL’de gelir elde edildi. Raporda lojmanların bütçeye yük değil, katkı yaptığı belirtildi.
Türkiye’de en fazla lojmanı bulunan kuruluş ise Millî Savunma Bakanlığı olarak belirlendi. 56 bin 949 lojmanı olan bu kuruluşu, 44 bin 159 lojman ile Milli Eğitim Bakanlığı, 37 bin 182 lojman ile de Emniyet Genel Müdürlüğü izledi.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
10 proje AB’den hibe aldı |
Avrupa Birliği (AB) tarafından, mali işbirliği kapsamında bu yıl desteklenecek projelerden ilk paketi belirlendi. Bu yıl toplam 500 milyon avroyu bulacak mali işbirliği kapsamında sağlanacak hibe verilecek projeler, geçen yıllardan farklı olarak iki etapta belirlenecek.
İlk grupta AB tarafından desteklenmesi uygun görülen 10 proje için, toplam 113,7 milyon avro tutarında kaynak ayrıldı. Söz konusu projeler için 26,5 milyon avro tutarında da ulusal katkı konulması öngörülürken, 10 proje için toplamda 140 milyon avro harcanacak.
Bu arada ilk grupta yer alanlardan en fazla desteği, 49,1 milyon avro ile Tarım Bakanlığı’nın büyükbaş hayvanlarda görülen şap hastalığı için gerçekleştireceği proje alacak. Projeye 16,3 milyon avro iç katkı ile birlikte toplam 65,4 aktarılacak. En fazla destek alan projelerden diğeri 10,2 milyon avro ile Tokat Belediye’sinin atık su projesi oldu. Bu projeye de Türkiye 3,4 milyon avro tutarında ulusal katkı koyacak.
Bunun yanında 9,8 milyon avro mülteci merkezleri kurma ve bunun için gerekli personelin eğitimi projesine, 6,6 milyon avro da Nevşehir
atıksu projesine aktarılacak. Jean Monnet Bursları için AB’den 3,3 milyon avro hibe verilmesi öngörüldü. Bunun yanında sivil toplum diyaloğu kapsamında 21,5 milyon avro, destek öngörülürken, kuş gribi için de 8,3 milyon avro destek sağlanacak.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
Zam beklentisi otomobil satışını arttırdı |
Piyasalardaki dalgalanmanın etkisiyle dolar ve faizlerdeki artış zam beklentisi oluşturdu ve Mayıs ayında otomobil satışları yüzde 26.1 arttı.
Piyasalardaki dalgalanmanın fiyatlara tam olarak yansımadığı Mayıs ayında toplam satışlar yüzde 16.3, otomobil satışları ise yüzde 26.1 artış kaydetti. Otomotiv Sanayi Derneği’nin raporuna göre, Ocak-Mayıs döneminde otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.9 artarak 167 bin adet olarak gerçekleşti. Pazarda yüzde 13’lük büyüme yaşandığı kaydedildi.
Toplam taşıt üretimi ilk beş ayda yüzde 12.2 artışla 403 bin adede yükseldi. Aynı dönemde otomobil üretimi yüzde 18.3 artarak 221 bin adet oldu.
|
/ İSTANBUL
13.06.2006
|
|
|
Vorkink: Herhangi bir kriz beklemiyorum |
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, herhangi bir kriz beklemediğini belirterek, piyasalardaki hareketliliğin bir süre daha devam edeceğini düşündüğünü bildirdi.
“Doğu Avrupa ve Orta Asya’da İş Yaratma Forumu” sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Vorkink, yıl sonu enflasyon hedefinin tutup tutmayacağı konusunda birşey söylemek için şu anda erken olduğunu söyledi.
Vorkink, “Aynı anda oluşan pek çok faktör var. Faiz artışının enflasyon tarafına destek vermesi muhtemel. Aynı zamanda faizlerindeki artışın büyüme tarafına da bir miktar olumsuz etkisi olabilir. Meselâ faiz oranlarındaki artış nedeniyle tüketici kredilerinin bir miktar azaldığını göreceğiz ve tüketici faaliyetlerinde bir miktar soğuma olacak. Bu da enflasyon tarafına yardımcı olacak” diye konuştu.
Faiz oranlarındaki artışın, enflasyon üzerindeki etkisini görmek için birkaç ay daha beklemek gerektiğini ifade eden Vorkink, piyasalardaki dalgalanmalara ilişkin olarak da, “Herhangi bir kriz beklemiyorum. Piyasalardaki hareketliliğin bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
13.06.2006
|
|
|
Yabancılar, 381 bin YTL vergi beyan etti |
CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir’in soru önergesini cevaplayan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yabancıların, Türkiye’de satın aldıkları gayrimenkullerini kiraya vermeleri halinde, yıl içinde elde ettikleri kira gelirlerinin 2 bin 200 YTL’den fazlası için vergi ödediklerini ifade etti.
Unakıtan, 2005’te 311 yabancı mükellefin 3 milyon 417 bin YTL matrah ve 381 bin YTL vergi beyan ettiğini bildirdi.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
Dünya ticareti 10 trilyon doları geçti |
Dünya ticareti 2005’de ilk kez 10 trilyon doları geçti.
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ticaret Örgütü ve Asya Kalkınma Bankası raporlarına dayanarak hazırladığı değerlendirmeye göre, fiyat değişimlerinin etkisinin yansıtılmadığı nominal bazda ticaret rakamları ile dünya ticareti 2004 yılında yüzde 21 artış kaydederken, 2005 yılında yüzde 13 arttı ve ilk kez 10 trilyon doları geçti.
2004 yılında yüzde 19 artan hizmet ticareti ise 2005 yılında yüzde 11 artarak 2,4 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Petrol fiyatlarındaki artış trendi nedeniyle, net petrol ihracatçısı konumundaki Afrika, Ortadoğu, Güney Amerika ve BDT ülkeleri 2005’de en fazla ihracat artışı gerçekletiren bölgeler oldu.
Afrika ve Ortadoğu, dünya mal ticaretinde son 20 yıldaki en yüksek paylarına ulaşırken, Avrupa’nın ticaret performansı, genel ekonomik performansı paralelinde zayıf seyretti, mal ve hizmet ihracat ve ithalat artışı diğer bölgelerin gerisinde kaldı. Kuzey Amerika’da ihracat artış hızı, dünya ortalamasının biraz altında kaldı.
|
/ ANKARA
13.06.2006
|
|
|
Turkcell, Mısır’da ön elemeyi geçti |
Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’nin içinde bulunduğu konsorsiyumun, Mısır’daki ihalede ön eleme safhasını geçtiği bildirildi.
Turkcell’den Borsa’ya gönderilen açıklamada, ‘’Yapılan değerlendirme sonucunda, şirketimizin içinde bulunduğu konsorsiyum ön eleme safhasını geçmiştir. Şirketimiz ihaleye katılım konusundaki değerlendirmelerini sürdürmektedir’’ denildi.
|
/ İSTANBUL
13.06.2006
|
|
|
Güneydoğu’yu tanıtım hazırlığı |
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Avrupa Birliği Bilgi Bürosu Koordinatörü Figen Öğüt, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tanıtımı için çalışmalar yaptıklarını, çalışmanın sonunda, bölgede alternatif tur güzergahlarının ortaya çıkacağını söyledi.
|
/ GAZİANTEP
13.06.2006
|
|
|
Şölen 3. fabrikasını İstanbul’da kuracak |
Avrupa’nın önde gelen çikolata üreticileri arasında yer alan Şölen Çikolata, 3. fabrikasını, ilk etapta 20 milyon dolarlık yatırımla İstanbul’da kuracak.
Merkezi Gaziantep’te bulunan Şölen Çikolata, İstanbul’daki yatırımın temelini önümüzdeki ay atacak ve fabrika 2007’de faaliyete başlayacak. Yeni fabrikadaki üretimle Avrupa ülkelerine ihracat artırılacak.
|
/ GAZİANTEP
13.06.2006
|
|
|
ABD’li seramikçilerden Türkiye çıkartması |
ABD’li Seramik Karo Distribütörleri Derneği (CTDA) üyesi 60-70 firmayı temsilen yaklaşık 150 iş adamı, Türkiye’de çeşitli temaslarda bulunacak.
Seramik Federasyonu Başkan Yardımcısı Ahmet Yamaner, sektörü tanıtmak ve potansiyeli geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen organizasyonda somut iş bağlantıları kurulacağını belirterek, temaslar sırasında Türkiye’de seramik sektörünün yoğunlaştığı İzmir ve Ege bölgesi, Çanakkale, Bozüyük ve Eskişehir’e fabrika ziyaretleri yapılacağını kaydetti.
Yamaner, asıl amaçlarının, ABD’li seramikçileri, İspanyol ve italyan seramiklerinden Türk seramiğine yöneltmek olduğunu vurguladı.
|
/ İSTANBUL
13.06.2006
|
|
|
|