DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, son günlerde ortaya çıkan olayları değerlendirirken, metrekareye üç çete düşer hale geldiğini, milletin bundan rahatsız olduğunu belirterek, “Bunların tümü demokrasi ve topluma karşı yapılmıştır” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında Türkiye’de durumdan vazife çıkaranlar olduğunu söyleyen Ağar, “Herkes farklı hesap peşinde. Hiç kimse demokratik yolla iş başına gelmiş Hükümet’i farklı şekilde gönderme hesabı yapmasın” diye konuştu.
“Çete varsa ve bunlar yakalanamıyorsa, arkasındaki gerçekler su yüzüne çıkartılamıyorsa bunun sorumlusu hükümettir” diyen Türkiye’de yargı dışında bütün kurumların hükümetin emrinde olduğunu hatırlattı. Ağar, Başbakanın sürekli yakındığını, kendilerine karşı komplo kurulduğunu söylediğini ifade ederek bunların Başbakan’a yakışmadığını, milletin “ağlayan, mız mız hükümeti” hak etmediğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN PROBLEMLERE TAHAMMÜLÜ YOK
DYP Lideri Ağar, şunları kaydetti:
“Belki bu işte çete tabir edilen oluşumlar filan bunlar hepsi hükümete cankurtaran simidi atıyorlar. Demokratik yoldan değişme aşamasına gelmiş, yolun sonuna gelmiş bir iktidarı millet bırakıp demokratik yoldan millet bu hesaplaşmayı yapacak. Sizin üstünüze ne vazife kardeşim çıkıyorsunuz ortaya, bu yollar Türkiye’de denendi bunun karşılığı Türkiye’de rejim problemleri oldu ve acı tatlı bir takım olaylar oldu. Türkiye’nin bir daha bunlara tahammülü yok. Bir yandan Avrupa Birliği süreci, bir yandan demokratikleşme, bir yanda hür dünya, bir yandan da Türkiye’de demokrasiye karşı bir takım görüntüler var gibi gözüküyor bunun kabul edilebilmesi mümkün değil.”
Erken seçim ihtimalinin yüzde 51 olduğunu ileri süren Ağar, “Hükümet bugün seçim kararı alsın piyasaların ateşi düşer” dedi.
CHP’nin ülkenin kurtuluşunu merkez sağda görmesinin Allah’ın bir lütfu olduğunu söyleyen Mehmet Ağar, “Türkiye’nin kurtuluşunun merkez sağda olduğunu ifade eden CHP’lilere ben şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Bu doğruyu geçte olsa gördüler” şeklinde konuştu.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
ÖZGÜRLÜKLERLE İLGİLİ BİR SORUN
Ağar, parti olarak başörtüsünü sorulmadığı sürece konuşmadıklarını ifade ederek, başörtüsü sorununun üniversitedeki özgürlüklerle ilgili bir sorun olduğunun altını çizdi. Ağar, şöyle devam etti:
“Biz başörtüsü karşıtı olamayız. Demokrat Parti temel felsefesinin gereği inançlarımız bizim siyasî inançlarımız. Biz dedik ki bu mesele demokrasi temelinde üniversitelerdeki eğitim ve özgürlüğü bakımından haklar ve özgürlükler çerçevesinde çözülmelidir dedik. Bu konu ortaya atıldığında ama biz bunu siyasetin bir aracı haline getirmediğimiz için hiç bir yerde bize sorulmadıkça biz bu konuya girmedik… Bugün dünyadaki bütün üniversitelerde bu konuda bir özgürlük kısıtlaması yoktur Türkiye’nin dışında. Bunu görmek lâzım. Meseleyi üniversitelerdeki özgürlük çerçevesi içerisinde görüp siyasetin kullanım alanı dışına çıkardığınız vakit bu meselenin toplumda zaten bunun çözülmesine dair bir irade de var.”
|