YÖK Yasa Tasarısını hazırlayan ekibin başındaki isim olan ve geçen yıl kendi isteğiyle görevinden ayrılan MEB eski Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Şimşek, yeni çıkan “Kırmızı Çizgi YÖK” isimli kitabında, “Aylarca çalıştık. Ortaya bir çalışma koyduk. Sonuçta gazetelerde ‘Askerden YÖK freni’ haberleri çıkmaya başladı. Azeri dilinde bir tabir vardır, futbolda ‘faul’e ‘darbe-i müstehcen’ derler. Bence askerlerin YÖK konusundaki tavırları da fauldür, darbe-i müstehcendir” dedi.
Millî Eğitim Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Şimşek, YÖK reformunu basının ve askerlerin tavrı yüzünden yapamadık” dedi.
YÖK Yasa Tasarısını hazırlayan ekibin başındaki isim olan ve geçen yıl kendi isteğiyle görevinden ayrılan MEB eski Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Şaban Şimşek, yeni çıkan “Kırmızı Çizgi YÖK” isimli kitabında ciddi bir tasarı ortaya koyduklarını ama sonuçta ortaya kendisinin de nasıl olduğunu anlayamadığı 1,5 satırlık ucube bir metin çıktığını söyledi. “Bunu hala aklım hayalim almıyor” diyen Şimşek şöyle devam etti:
“Biz aylarca çalıştık. Ortaya bir çalışma koyduk. Sonuçta gazetelerde ‘Askerden YÖK freni’ haberleri çıkmaya başladı. Azeri dilinde bir tabir vardır, futbolda ‘faul’e, ‘darbe-i müstehcen’ derler. Bence askerlerin YÖK konusundaki tavırları da fauldur, darbe-i müstehcendir.”
Eski Müsteşar Yardımcısı Şimşek, YÖK Yasa Tasarısını yazanın kendisi olduğunu, ama seçilmesini sağladıkları Van Rektörü Yücel Aşkın’ın, İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ile birlikte hareket ederek kendisini toplantıdan attırdığını anlattı. Şimşek, “YÖK Genel Kurulu üyesi olmadığımı bahane ederek, 31.7.2003’teki toplantıda, yasayı hazırlayan müsteşar yardımcısını dışarı çıkarttırdılar. Ben toplantıya bakanla gelmiştim halbu ki” dedi.
BU İŞLER ASKERİN ÜZERİNE VAZİFE DEĞİL
YÖK reformunu basının ve askerlerin tavrı yüzünden yapamadıklarını kaydeden Doç. Dr. Şaban Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
“YÖK Kanunu’nun şu veya bu şekilde değiştirilmemesinin en büyük sebebi basındır. Ayrıca askerlerin de konuya müdahil olmaları doğru değildir. Akademisyen akademisyenliğini, siyasetçi siyasetçiliğini, asker de kendi görevini yapmalı. Bu işler, askerin üzerine vazife değil. Basında ‘ASKERLER YÖK’Ü İZLİYOR’ haberleri çıkıyor. Ben de diyorum ki, bizim yaptığımız işte bir yanlışlık var galiba! Sanki hakim bir tepeden komutan, askerlerinin eğitimini izliyor zannediyorsunuz!
REKTÖRLER, HİÇ KATKI SUNMADI
Biz bütün hazırlık aşamalarında rektörlere bilgi verdik, onların sürece katılımları için resmi yazılar yazdık. Ama hiçbir katkı sunmadılar. Sonra Rektörler ‘aldatıldık’ diyorlar. Bu haberleri okuyunca, bunaldım, tansiyonum yükseldi, bir mizah kitabı elime aldım. Orada diyor ki; kocasını o kadar seviyor ve önemsiyordu ki, onu yormamak için, kocasını her gece bir başkasıyla aldatıyordu!”
|