Samsun Terme’de buluşan nur talebeleri 7. kez bir araya gelerek Nurları beraber okumanın sevincini yaşadı.
7. si düzenlenen Orta Karadeniz Bölgesi okuma programı Terme’de yapıldı. Asrın sahibi ve zamanın sesi olan Bediüzzaman Hazretleri, Nurlar’ın telifine, teksirine, tashihine ve devamlı okunmasına çok dikkat ediyor ve hassasiyet gösteriyordu. Kendisi dahi bir ilk olarak yazdığı eserleri defalarca okumuş bir âlimdi. Çünkü Nurlar’ın okunması, mütalâa ve müzakeresi hem ilim, hem ibadet, hem zikir, hem fikir, hem tebliğ ve cihad gibi daha nice mânâları içinde barındırıyordu. Bundan dolayı, o zamandan bu zamana Nur Talebeleri, Nur Risalelerini okumayı, anlamayı, yaşayıp başkalarıyla paylaşmayı, hayatlarının en önemli gayesi bildi ve bu uğurda çalıştı.
“Kardeşlerim! Risaleleri okuyabiliyor musunuz?”
Isparta ilçe ve köylerinde, Risale-i Nurlar’ı el yazısıyla çoğaltılıp yayılmasında Sav Köyü’nün önemli bir yeri vardı. Bediüzzaman’ın “Mübarekler Heyeti” olarak isimlendirdiği bu köyde, bin kalemle herkes Risaleleri yazmakla meşgul. Bir gün bu köyden bir grup Nur Talebesi ağabey Üstadı ziyarete giderler. Sohbetin bir yerinde Bediüzzaman sorar: “Kardeşlerim! Risaleleri okuyabiliyor musunuz?” Kimseden ses çıkmaz. Eğer “Yazabiliyor musunuz?” diye sorsa, “Evet Üstadım! Bütün köy ahalisi ile hepimiz yazıp çoğaltıyoruz” diyeceklerdi, fakat Üstad “Okuyabiliyor musunuz?” diye soruyordu. Sorusuna cevap alamayan Bediüzzaman, “Fesübhanallah! Günde elli sayfa olsun okumuyor musunuz?” diye tekrar sorar. Yine cevap alamayınca, sayfa sayısını birkaç kez azaltarak sorar. İçlerinden birisi, “Üstadım! Biz risaleleri yazıp çoğaltıyoruz, ama anlamak maksadıyla okumaya zaman bulamıyoruz” der. Bunun üzerine Üstad “Peki kardeşlerim! O zaman size kolay bir yol göstereyim. Siz her sabah namazdan sonra ve işe gitmeden önce, risalelerden birisini elinize alın, şöyle bir açın ve kapayın, ondan sonra işe gidin” der. Bundan Üstadın maksadı, kişiye kitabı eline alma alışkanlığını kazandırmaktı. O zaman nasıl olsa biraz okuma ihtiyacını hissedeceklerdi.
HABER: YAŞAR YANAK
***
Konuyla benzer içerikler:
Risale-i Nur’u niçin çok okumalıyız, Risale-i Nur, neden bu asra bakan bir tefsirdir?
Risale-i Nur eserleri, muhtevası, telif ediliş tarzı, dili ve düzeni itibariyle diğer İslâmî eser ve tefsirlerden farklıdır.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/risale-i-nur-u-nicin-cok-okumaliyiz_414017
Risale-i Nur’dan doğru İslâmiyet dersini alan bir genç...
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/risale-i-nur-dan-dogru-islamiyet-dersini-alan-bir-genc_432625
Bu zamanda Risale-i Nur mu okunurmuş?
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/seyda-sultan-zengin/bu-zamanda-risale-i-nur-mu-okunurmus_431088
Mehmet Akif: En büyük âlim odur ki; İşaratü’l-İ’caz’ı anlasın...
Mehmet Akif Ersoy'un Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi ve Kur'an-ı Hakim'in hakikatli ve nurlu bir tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı ile ilgili değerlendirmeleri Risale-i Nur'un muhteva ve mesajının anlaşılması noktasında oldukça önem taşımaktadır.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/mehmet-akif-en-buyuk-alim-odur-ki-isaratu-l-i-caz-i-anlasin_419602
Doğru İslâmı anlama projesi: Medresetü’z - Zehra
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/halil-elitok/dogru-islami-anlama-projesi-medresetu-z-zehra_389766
Din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu bir Bediüzzaman Üniversitesi
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/din-ve-fen-ilimlerinin-birlikte-okutuldugu-bir-bediuzzaman-universitesi_370309