Sümer yazılı açıklamasında, şiddete karşı ulusal ve şiddetsiz bir seferberlik, bir kurtuluş mücadelesi başlatılması gerektiğini, şiddetle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, hiçbir görüşün ve farklılığın yok edilemeyeceğini belirterek, herkesi önyargısız düşünmeye, vicdanlı ve sakin olmaya çağırdı. Rıza Sümer değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi: "Siyasetçiler, siyasal partiler, kamu yönetimleri, güvenlik, yargı, meslek örgütleri, gönüllü kuruluşlar (STK) medya ve halk arasında veya bu kesimlerin içinde oluşacak güvensizlik ve iletişim bozukluğu, toplumda kargaşa ve çatışma üretir. Bugün bu kesimler arasında güvensizlik ve iletişim bozukluğu tavan yapmış görünmektedir.

Dünyada ve Türkiye’de insanın neden olduğu, insana, hayvana ve çevreye yönelik şiddeti ortadan kaldırmak bir mucizedir. Bu büyük mucizeyi başarmak için, hükümetin önderliğinde, sakin, katılımcı, ancak hızlı olarak, bu kuruluşlar arasında yüz yüze ve göz göze, sabırlı bir iletişim ve işbirliği yöntemi geliştirilmeli, nereden gelirse gelsin, şiddetin her türlüsüne karşı ulusal ve şiddetsiz bir seferberlik, bir kurtuluş mücadelesi başlatılmalıdır. Saydığımız kesimler arasında veya içlerinde oluşacak şiddet çeşitleri ve adaletsizlik, önlenemediği takdirde, Türkiye’yi iç çatışamaya ve parçalanmaya götürmek isteyenlerin işlerini kolaylaştıracak, buna karşılık ülkemizin işini zorlaştıracaktır."