Kahramanmaraş'ta alüminyum döküm işçileri, sahurdan sonra başladıkları mesailerini, bin derece sıcaklıktaki kazanların yanında öğlene kadar sürdürüyor.
Kahramanmaraş'ta alüminyum döküm işçileri, sahurdan sonra başladıkları mesailerine, bin derece sıcaklıktaki kazanların yanında öğlene kadar zor şartlarda devam ediyor.
Döküm işçileri, oda sıcaklığının 50 dereceye yaklaştığı koşullardaki mesailerini, ramazan dolayısıyla sahurdan sonra başlayarak öğle saatlerinde tamamlıyor.
Bin derecelik kazanların önünde ter döken işçiler, ramazandaki mesai değişikliğiyle kısmen de olsa rahat bir nefes alıyor.
"Sıcakta hem orucumuzu tutuyoruz, hem de işimizi yapıyoruz"
İşçilerden Ramazan Karabörk, gazetecilere yaptığı açıklamada, çalıştıkları ortam ne kadar sıcak olursa olsun oruç ibadetini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Zor da olsa oruç tutmanın huzurunu yaşadıklarını belirten Karabörk, şunları kaydetti:
"Ailemizin geçimini sağlamak için ramazan ayında çalışıyoruz. Sıcakta hem orucumuzu tutuyoruz, hem de işimizi yapıyoruz. Sahurda geliyoruz, saat 12.00 gibi işimizi bitiriyoruz. Bu şekilde hem mesaimizi dolduruyoruz, hem de ibadetimizi yapmış oluyoruz."
***
İnsanın nefsi, gafletle mahiyetindeki nihayetsiz acz ve fakrı yani tarif edilemez güçsüzlüğünü ve sürekli ihtiyaç halinde oluşunu unutur.
Nefis acz ve fakrını oruç ile anlar
***
Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve halis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor.
Oruç, hakikî ve halis bir şükrün anahtarı
AA