Egeli muhabbet fedaileri, geleneksel hâle gelen Manisa il pikniğinin altıncısında Akhisar’da buluşarak uhuvvetlerini pekiştirdi.
Geleneksel hâle gelen Manisa il pikniğinin altıncısı Manisa, Balıkesir ve İzmirlilerin katılımı ile Akhisar’da gerçekleştirildi. 18-19 derecelik soğuk havaya rağmen, Akhisar’da yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen piknik güzel görüntülere sahne oldu. Akhisar Gökçe Ahmet Mahallesi (Köyü) Horasan evliyalarından Yiğit Ali Türbesi mesire alanında yapılan pikniğe, Manisa Merkez, Akhisar, Alaşehir, Saruhanlı, Turgutlu ilçelerinin yanı sıra, Balıkesir, İzmir Merkez, Bornova, Karşıyaka, Menemen, Tire ve Torbalı ilçelerinden katılan misafirlerimizle gerçekleşti. Piknik Torbalı’dan eğitimci Ahmet Aydın’ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle başladı. Gazetemiz Fıkıh Günlüğü köşesi yazarı Süleyman Kösmene de “Esma ve İnsan Penceresi” başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Kösmene, sunumunu Bediüzzaman Said Nursî’nin Sözler adlı kitabının 33. Söz 20. Pencere’sinden yaptı.
ZÜBEYİR AĞABEY UNUTULMADI
Yemek ve çay faslının akabinde de İzmir Tire Temsilcisi Celal Keseli Ağabey, Üstadın Denizli talebelerinden Ahmet Feyzi Kul ile Yeni Asya’nın 50. Yıl Anısına Yeni Asya Neşriyat tarafından yayına hazırlanan “Yeni Asya’nın Manevî Mimarı Zübeyir Gündüzalp” ve ağabeylerin hayatlarından şevke medar hatıralar anlatarak, zaman zaman duygulu ve heyecanlı sahnelerin yaşanmasına vesile oldu. Ardından Yönetim Kurulu Üyemiz Hasan Şen Ağabey de Ahmet Feyzi Kul ile Zübeyir Gündüzalp Ağabeylerden Nurlu hatıralar anlatarak dimağlardaki bilgilerin yenilenmesini sağladı. Şevkle dolan katılımcılar bir sonraki piknikte buluşmak temennisiyle kucaklaşarak ayrıldılar.
Bu dünya dârü’l-hizmettir
Kastamonu Lâhikası’ndan mektuplar paylaşan Kamuran Köse ise, Nur Talebelerinin Üstadlarına muhabbetteki ölçüleri, Risale-i Nur dairesine sıdk ve ihlâs ile girenlerin kazançları, Bu zamanın günahlarına karşı korunmakta iştirak-i a’mal-i uhreviyeden istifade için takva, sadâkat ve hizmette çalışmak gerektiği, Risale-i Nur hakaik-ı imaniyeyi bu zamanda en birinci maksat yaptığı, Risale-i Nur sadık ve sebatkâr talebelerine çok büyük kârlar sağladığı, Risale-i Nur afat-ı semaviyenin def ve ref’ine vesile olduğu, Harama nazar unutkanlık verdiği; bu dünya dârü’l-hizmettir, dârü’l-ücret olmadığı, Risale-i Nur bir yerde tevakkuf etse de, başka yerlerdeki fütuhatı o tevakkufun yerini tuttuğu, Kur’ân hizmetinin bize siyaseti yasakladığı, açlık musîbetinin en önemli sebebinin küfran-ı nimet ve şükürsüzlük olduğuna dikkat çekti.
Risale-i Nur dünya işlerine alet olmaz
Köse, ayrıca, Risale-i Nur emniyet-i umumiyeyi temin ettiği gibi, dinin şan, şöhret, makam gibi şahsî menfaatlere alet edilmesini de engellediği, takva ve amel-i salihin zamanımızda ehemmiyetli olduğu, ne olursa olsun dünya boğuşmalarına bakmamak mesleğimizin esası olduğu, tesanütün, Nur Talebelerinin gerçek kuvveti olduğu, Sünnet-i Seniyyeye ittiba eden gençler noktasında çok önemli olduğu, Cenab-ı Hak Risale-i Nur ve şakirtlerinin şahs-ı manevisine tecdit vazifesi yaptırdığı, Risale-i Nur’un mesleği, vazifeyi yapmak, Cenab-ı Hakk’ın vazifesine karışmamak olduğu, Risale-i Nur dünya işlerine alet olmaz ve siper edilmediği konularını ihtiva eden mektupları takdim etti.
Haber: İhsan ERDOĞAN
[email protected]