UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Muğla bacası, adeta şehrin sembolü haline geldi. Üzeri kapalı, geniş ağızlı bacalar, yörenin çatı örtüsü malzemesi oluklu kiremitle yapılıyor. Muğla'nın simgesi haline gelen bacalar, özellikle yağmurda sert esen rüzgârı kesecek biçimde yapılıyor. Dört tarafı açık olduğu için tıkanma ve tütmeyi engelliyor. Bu yönüyle de çok güvenli olduğu belirtiliyor. Yapılan çalışmalarda, Muğla bacasının çoğunlukla Menteşe'de olmak üzere Milas, Yatağan, Ula, Köyceğiz ve Ortaca ilçeleriyle Bozüyük, Kafaca, Yeşilyurt, Yerkesik, Gökova ve Akyaka beldelerinde de uygulandığı görülüyor. Türkiye'nin Rize'den sonra en çok yağış alan ili olan Muğla'da, halk arasında "Deli Memet" olarak adlandırılan poyrazla karışan yağmurun her yönden yağması, halkın ihtiyacına göre bir baca şekillendirmesinde etken olmuş. Belediye Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, ilçede yıllardır soba zehirlenmesi vakası yaşanmadığını söylüyor. Baca sisteminin iklim şartlarına uygun olduğunu ifade eden yetkililer, düzenli aralıklarla da denetim yapıldığını kaydediyor.

Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Muğla bacasının, sit alanında bulunan ve restorasyonu yapılan evlere şart koşulduğunu belirterek, "Rüzgâr nereden eserse essin, bacamız dumanı geriye üflemez. Bu, bacamızın en önemli özelliğidir. Bacaların kurum tuttuğu zaman temizlenmesi gerekiyor. Belediye olarak düzenli bir şekilde denetimlerimizi yapıyoruz. Restorasyon çalışmalarında da aslına uygun olarak bacalar yenileniyor." dedi. Mimar Ertuğrul Aladağ da bu bacanın şehri özgü bir yapı olduğunu dile getirerek, "Kiremit çatı, Muğla'da kullanılmasıyla görülmeye başladı. Yapımı kolaydır, yaklaşık 28 kiremitten yapılır. Plansız olarak haçvari bir forma sahiptir. Dört yanı açıktır, her yönden gelen rüzgârı çeker. Kentin iklim koşullarına uygun bir bacadır. Bu nedenle Muğla'da bacadan kaynaklı soba zehirlenmesi yaşanmaz." ifadelerini kullandı.