Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesinde, karikatürist Demirhan Kadıoğlu yönetiminde "Karikatür Atölyesi" açılıyor.
Yetişkinlere yönelik atölyede ders verecek olan karikatürist Demirhan Kadıoğlu, Müslümanların sanat konusunda hassas olduğunu belirterek, "Geçmişe baktığımızda tezhip, minyatür gibi birçok sanat dalında ürünler verdiğimizi görebiliyoruz ama karikatür batı sanatı olduğu için bu konuda eksik olduğumuzu gördük" dedi.
Kadıoğlu, çizimleriyle istenmeyen olaylara sebep olan Charlie Hebdo dergisini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Karikatür eğer bir sanat dalı ve aynı zamanda bir silah ise bu silahı kendi lehimize kullanabiliriz. Yani batının silahına karşı sanat, marifet ve ilim noktasında kendimizi göstermeliyiz. Zengin kaynaklarımızı, karikatür diliyle ortaya çıkarabilir ve gençleri bu noktada eğitebiliriz. İstiyoruz ki bu sanat dalında, kendi çizgilerimizle batıya karşı kendimizi savunalım. Saldırı değil savunma demek istiyorum."
"Bizim kültürümüzde saldırmak yok"
Türk kültürünün özünde mizah yattığını vurgulayan Kadıoğlu, "Bizim kültürümüzde saldırmak yok. Sürekli kendimizi anlatma derdi var. Bu Hacivat ve Karagöz'de de görülüyor, Nasreddin Hoca ve Keloğlan'da da" diye konuştu.
Demirhan Kadıoğlu, herkesin çizme yeteneği olduğunu ve bu yeteneği geliştirmek gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yüzde 30 yetenekse yüzde 70 çalışmaktır. Çok çalışırsanız bu yeteneğinizi geliştirirsiniz. Yeteneğiniz yoksa, biz önünü açarak belli bir noktaya getiririz. Ondan sonrası zaten kişinin kendi gayretiyle olur. Mizahın alt yapısı ise okumakla, mizahı takip etmekle mümkün. Mizah, sözlü ve yazılı kültürden beslenir ama genel kültür de lazım. Kendi toplumunu da okumak lazım."
"Bizdeki mizah, mizah olmaktan çıkmış"
Sosyal mesaj verilmeyen bir karikatürün eksik olacağını belirten Kadıoğlu, günümüz karikatür dergilerini takip edemediğini belirterek, "Çünkü çok edepsizce ve sakil çizimler ve espriler var. Bizdeki mizah çok iğrenç, mizah olmaktan çıkmış. Mizah yoluyla maalesef dejenere ediliyoruz. Böyle mizahı takip edersen varacağın nokta, boş bir insan yapısı. Savunabileceğin ahlaki değerlerin kalmadıktan sonra mizahın da bir anlamı kalmıyor" ifadelerini kullandı.
Demirhan Kadıoğlu karikatürün bir yaşam biçimi olduğunu ve bir noktada sınırlandırmamak gerektiğinin altını çizerek, "Karikatür sanatı batıdan geldiği için bizim mütedeyyin aileler hep kuşkuyla baktılar. Sonraki kuşaklara da böyle korkutan üslupla yaklaştıkları için yeni nesiller de fren sıkarak yaklaştı. Sosyal medyanın veya internetin gelişmesiyle birlikte de hazır yemek sunar gibi hazır çizimler sunuldu. Kalıp çizimler üretildi maalesef" dedi.
Atölyede sadece kalıp çizgileri değil, işin özünü anlatacaklarını ve özgün karikatüristler yetiştireceklerini vurgulayan Kadıoğlu, "Günlük olaylara bakarken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, yani bir köşe yazarı bakış açısıyla bir karikatüristin bakış açısı arasındaki farkı göstereceğiz. O tek çizgide gündemin nasıl yorumlanması gerektiğinin formüllerini göstereceğiz. Herkesin kendine has üslubu vardır. O üsluptan yola çıkarak geliştireceğiz" diye konuştu.
Haftada bir Çarşaba günleri Mayıs sonuna kadar sürecek olan Karikatür atölyesi bugün Sultanahmet'teki Kızlarağası Medresesi'nde açılıyor.
AA