Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof Dr. Salih Yılmaz, yaptığı açıklamada, kanlı bayrağı, 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınlarında bulduğunu anlattı.
Yılmaz, bombalamaların ardından bölgede dolaşırken şehit olanların tanınmayacak haldeki bedenleri yanında bir bayrak gördüğünü aktararak, "Kanlıydı ve sımsıkı tuttum o anda bir refleksti diyebilirim. Belki tarihçi olmamdan belki akademisyen olmamdan kaynaklı bir refleksti. O bayrağı aldım ve kendi göğsümün üzerinde tuttum." diye konuştu.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu bayrak Türk milletinin kahramanlık mücadelesinin bir sembolüydü. Bu bayrak belki binlerce yıl sonrasındaki nesiller için 15 Temmuz'u anlamak ve anlatmak için bir sembol olacak. Şu anda bu bayrak bende bir emanet olarak duruyor ama 15 Temmuz'u binlerce insana anlatmak için bir delil aynı zamanda. Türkiye Cumhuriyeti'nin insanlarının, gencinden yaşlısına her etnik gruptan yüzlerce insanın kahramanlığının bir sembolü olarak geçmişe bizim bir mirasımız olacak. Bunu ben böyle görüyorum ve kendime nasıl bakıyorsam bugüne kadar, bu bayrağa da öyle baktım. Öyle muhafaza etmeye çalıştım ve bundan sonraki nesile bu bayrağı devredeceğim."
Yılmaz, 15 Temmuz'dan sonra devlet-millet dayanışmasına vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:
"O gece bu bayrağı taşıyan insan belki bir çiftçiydi, belki bir memurdu, belki bir esnaftı, belki de bir iş adamıydı bunu bilmiyoruz. Ama vatanı için oradaydı milleti için oradaydı. Hatta o şehit olduğu zaman, içeride, Beştepe'de arkadaşlarım vardı. Ben onlara 'gece boyunca dayanın, biz buradayız' şeklinde mesaj gönderdim. Sonuç olarak baktığımızda biz karanlık bir gece yaşadık. Bu karanlık gece sadece Türkiye için değil tüm İslam camiası için komşularımız için de karanlık geceydi." diye konuştu.
AA